Yıldıray OĞUR
14 Ağustos 2001’de Millî Görüş’ten kopan Yenilikçi Hareket Adalet ve Kalkınma Partisi’ni kurdu.
Ve 14 Ağustos 2013. Müslüman Kardeşler'in kurduğu Hürriyet ve Adalet Partisi’nden Cumhurbaşkanı seçilen Muhammed Mursi’yi deviren darbeyi Rabia Meydanı’nda protesto eden kalabalığın üzerine ateş açıldı, yüzlerce insan hayatın kaybetti, darbeye darbe diyemeyen Batı, katliamı da görmezden geldi.
Başarılmış bir demokrasiye geçiş hikâyesi, başarılamamış bir normalleşme, başarılmış bir darbe, başarılamamış darbeler…
Türkiye ile Mısır’a bakınca, sadece isim, tarih çakışmalarından fazlasını görüyor insan.
Sadece biz değil, dışarıdan bakanlar da görüyor o benzerlikleri.
ABD’nin yarı-resmî dış politika merkezi olan The Council on Foreign Relations’ın başkanı Richard Haass Mısır’da darbenin seslerinin duyulduğu 2 Temmuz 2013 gecesi şöyle bir tweet atmıştı: “Türkiye’de ordu on yıllardır demokrasinin yeşermesinde kritik bir rol oynadı. ABD, ordunun benzer bir rolü Mısır’da oynamasını reddetmemeli.”
Neyi kastettiğini 2008-2010 arası ABD’nin Ankara Büyükelçisi olan James Jeffrey ile Soner Çağaptay neo-con Washington Institute için yazdıkları (Moderating Islamists: Turkey's Lessons for Egypt-Ilımlı İslamcılık: Mısır için Türkiye'den dersler) raporunda açtılar. ABD’de Türkiye ile ilgili referans alınan bu ikili açıkça 12 Eylül darbesinin Türkiye’de demokrasiye faydaları ve İslamcıları nasıl ılımlı hâle getirdiğini anlatıp, Türkiye’nin darbecilerini Mısır’ın darbecilerine model olarak gösterdiler.
Aynı Soner Çağaptay’ın dün New York Times’a yazdığı 10 Ağustos seçimlerini değerlendirdiği yazısının başlığı da şöyleydi: “Erdoğan’dan sonra Türkiye’nin geleceği liberal olacak.” Özetle “Otoriter Erdoğan Türkiye’yi ekonomik olarak değiştirdi ama Gezi’den doğan liberal genç hareket Türkiye’yi politik olarak dönüştürecek” diyor yazı.
Türkiye’de neredeyse rejimi değiştiren, Ortadoğu’yu değiştirmek için ayağa kalkan dindar halk kitlelerini görmeyen, onların aktör olabileceğini kabul etmeyen gözler.
12 Eylül darbecilerini Müslümanları ılımlılaştırmak için Mısır’a model gösteren birinin demokratlıktan, liberalizmden anladığı da bu kadar oluyor. Neyse ki Mısır’daki darbecileri de Türkiye’ye model göstermemiş. Analojide hızını alamayıp, Türkiye’yi zorla liberal, kazara liberal deseniz sizi o ağaçların birine asacak, Gezicilere bırakmak için, 12 yıldır AK Parti’ye 9 seçim kazandıran halkın yarısını Rabia Meydanı kadar bir yere doluşturup üzerlerini taramayı da önerebilirmiş.
Zavallı Amerika, Zavallı Batı. Ve en zavallısı da demokratlığı otomatik pilot Batı’ya bağlayıp, Batı darbeyi savununca otomatik olarak darbeyi savunan, Batı bizdeki iktidarla çatışınca “ipini çektiler, bitti artık, otoriter, faşist bunlar” frekansından yayın yapan bizdeki tembel copy-paste demokratlar…
Halbuki saksıları daha çok çalıştırmamız gereken, klişelerin çöktüğü, hazır pozisyonların tükendiği büyük bir kırılmanın ortasındayız. Dünyanın sadece fiziki güç dengeleri sarsılmıyor, düşünsel dengeleri de sarsılıyor. İçine çekilen Batı sadece 2. Dünya Savaşından sonra elde ettiği politik gücü kaybetmiyor, ayrıca moral liderliği de kaybediyor.
Ortaya da büyük tektonik boşluklar çıkıyor.
Son beş yıldır Türkiye’nin dış politika performansı, kimilerinin zannettiği gibi hayalperest Enverist bir savrulma değil, tam tersine kendi bölgesinde ortaya çıkan o tektonik boşlukları doldurmayı amaçlayan/bazen amaçlamadan içgüdüsel olarak dolduran sadece idealist değil aynı zamanda fırsatçı ve rasyonel bir politika.
Ve sadece Türkiye değil aynı boşlukları gören başka ülkeler de var. Rusya Putin’le daha acımasızca dolduruyor. Teslim alınmış Almanya daha aktif bir dış politika için vites büyültüyor, istihbaratını güçlendiriyor. Sağcı Sarkozy’den sonra Sosyalist Hollande da Fransa’yı yeniden aktör yapmaya çalışıyor Hakeza Çin, Brezilya, İran benzer biçimde dünya sahnesinde çıkıyor.
Türkiye bütün bu kırılmanın merkez üssünde oturmanın dezavantajlarını ve avantajlarını yaşıyor, yaşayacak. Bundan kaçış yok. Depremle yaşamayı öğreniyor ve öğrenmek zorunda. İstese de eski statükoya dönemez. “Yok, biz fazla açıldık” deyip evine dönemez. Öyle bir emekli sitesinde oturacak lüksü yok artık.
Salonumuza astığımız manzara resmine bakıp bakıp kendimizi Atlantik’te bir ada devleti zannettiğimiz günler bitti. 80 yıldır perdelerle sıkı sıkıya kapattığımız balkonumuzun kapısını açtık bir kere. Hakikatle yüzleştik.
Bunu yaparken, Türkiye kendi 100 yıllık hesaplaşmasını yapıp, kapılarını Ortadoğu’ya açarken, Arap halklarının da kendi 100 yıllık hesaplaşmalarına başlamaları bir sürpriz değil. Bunun oluşturduğu travmalar ve sorunlar olduğu açık. Ama karşı karşıya olduğumuz bir felaket tablosu değil. Kendi gerçeğimiz.
Ve Türkiye şimdiye kadar bunun pozitif sonuçlarını da yaşadı. Arap dünyasından büyük bir sermaye girişi, Türkiye’nin turizm, emlak, moda, televizyon başta olmak üzere bir bölgesel merkez hâline gelmesi ilk pozitif sonuçlar.
Türkiye’nin şimdi yapması gereken 100. Yıldönümünde Birinci Dünya Savaşı düzeni çökerken yeniyi inşa etmede öncü bir rol oynamak. Artık dış politika Türkiye’nin iç politikasının bir parçası. Başbakan’ın mitinglerinin ana gündem maddelerinin Mısır, Gazze olması, Rabia işaretinin neredeyse AK Parti’nin resmî işaretine dönmesi, seçim meydanlarında Filistin, Suriyeli muhaliflerin bayraklarının sallanması o yüzden dönemsel, geçici şeyler değil.
AK Parti 13 yıl önce AB hedefinden, Kıbrıs sorununu çözmekten başka bir dış politika vizyonu olmayan aynı parti değil artık. O vizyonu koruyarak onun yanına koyduğu dış politika gündemi AK Parti siyasetinin en heyecan verici, kitlelerin oy vermelerini bile etkileyen en önemli parçası.
AK Parti seçmeni sadece Türkiye’deki güç odaklarına değil, dünyadaki güç odaklarına da meydan okuyan, sadece Türkiye’deki değil dünyadaki zalimlere de ses çıkaran bir iktidar istiyor. Buna alıştılar. Daha azı onları rahatsız edecektir.
Sadece AK Parti değil, muhalefet de bundan azını bu topluma veremez artık. Türkiye’yi sınırlarına hapsedemez. Aslında son Gazze saldırısında AK Parti’yi irrasyonel biçimde İsrail’le iş birliği içinde göstermeye çalışan muhalefetin tavrı toplumsal nabzın nereden attığının farkında olduklarını ortaya koymuş oldu.
AK Parti bu duruşu bugüne kadar, Başbakan’ın olaylara verdiği idealist tepkiler üzerinden götürdü. Bu politik tercihin adı tam olarak konmadı. Boşluğu bazen epey demode eski Millî Görüş jargonu, bazen ulusalcı kanattan transferlerin komplo teorileri, Kraliçe’nin adamları destanları doldurdu.
Halbuki AK Parti siyasetinin alamet-i farikası Türkiye’deki değişim sürecinde olduğu gibi sistem içinden sistemi eleştirmek, devrimci değil, evrimci bir dönüşümü savunmak, demokratik değerleri kuşanıp statükoyla mücadeleyi meşru bir zemine taşımaktı. Dış politikada da Erdoğan’ın alamet-i farikası, bir Chavez ya da Ahmedinecad gibi değil, dünya statükosunun merkezlerinde, Davos’ta, Brüksel’de New York’ta sistemi eleştirmek, dünyanın merkezinden dünyaya söz söylemek, Mısır’da demokrasiyi, Suriye’de, Gazze’de insanlığın ortak değerlerini savunmak oldu.
Bunun en klasik örneği Mısır’ı ziyaret eden Erdoğan’ın Müslüman Kardeşler'e demokratik bir laiklik anlayışını tavsiye etmesi olmuştu. Ne kadar haklı olduğu kısa bir süre sonra ortaya çıktı.
13’üncü yaşını kutlayan AK Parti işte bölgemizde 100 yıllık parantez kapanırken, güç dengelerinde ve anlam dünyalarında büyük boşluklar ortaya çıkmışken ikinci genel başkanını seçmeye hazırlanıyor. Erdoğan, tek başına bu büyük boşlukta ayakta duran en sağlam figür. O yüzden birkaç ay önce bitti deyip, ilişkiyi kesenler rotalarını tekrar ona doğru revize etti, tebrik için telefonlar açtılar.
AK Parti Türkiye’nin en az 10 yılında daha olacağını gösterdi, gücünü konsolide etti artık. Şimdi bir restorasyon zamanı. Hem partiyi gençleştirmek hem de 12 yıllık icraatı teorize etmek zamanı. Evet AK Parti bir kitle partisi ve katı bir ideolojik doktrin kitle partilerine iyi gelmez, onları marjinalleştirir.
Ama AK Parti’nin büyük bir şansı var. Bu 100 yıllık parantezin kapanmakta olduğunu, Sykes Picot düzeninin çökmekte olduğunu, İslam demokrasi sorunlarını yıllar önce gören ve üzerlerine modeller, teoriler geliştirmeye çalışan, bir entelektüele sahip olması. Pratiği, siyaseti bilen, Batı’yı ve doğuyu iyi tanıyan, merkezde duran, eylemle tefekkür arasında bir denge tutturacak bir entelektüel siyasetçiye. Ahmet Davutoğlu’na...
13 yılın sonunda AK Parti’nin yaparak öğrendiği, idealist pozisyonlar alarak belirlediği istikametine fikri bir çerçeve çizmek, bu siyaseti teorize etmek için Erdoğan’la birlikte çalışan bir Davutoğlu hem Türkiye’ye, hem bölgeye hem de AK Parti’ye iyi gelecektir.
Tefekkür ve eylemi yan yana getirecek bu ikilinin en güçlü alternatif olması bile şimdiden iyi bir haber.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın planı tuttu 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakHakikat’e savaş açan troller! 26.08.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANNeden Yeterli Halk Desteği Alamıyoruz! 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERYeni Bir Çözüm Süreci Ne Kadar Mümkün? 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİNSANLIĞIN ÖLÜMÜ 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
-
Namık ÇINARBir toplumun geri kalma inadı 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Barış SoydanGıda Komitesi’nin ve enflasyonla mücadelede başarısızlığın acıklı öyküsü 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Melih ALTINOKAna muhalefet lideri Akşener mi olacak? 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARLASAnkara’yı sel aldı 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZİKİ MEZAR, İKİ İNSAN ve IRKÇILIK 12.06.2022 Tüm Yazıları
-
Atilla YAYLAKanunlar ve fiyatlar 10.06.2022 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaKılıçdaroğlu’nun adaylığı 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Fatma Bostan ÜNSALBu kez Günah Keçisi SADAT mı? 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanBurhan Sönmez’in İstanbul İstanbul’unda Yerin Altı ve Üstünde Ne Yaşanıyor? 15.05.2022 Tüm Yazıları
-
Kübra ParSessiz İstila belgeseli ve sığınmacı meselesi 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Yavuz BAYDARİmamoğlu olayı ardından: ’Altılı Masa’ bir ortak aday çıkarabilecek mi? 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ergun BABAHANTürkiye’nin patlamaya hazır yeni kırılma hattı: Suriyeliler 22.04.2022 Tüm Yazıları
-
Kemal BURKAYİSVEÇ DEMOKRASİSİ VE KURAN YAKMA OLAYI… 17.04.2022 Tüm Yazıları
-
Tarık Ziya EkinciGAZETECİ AYDIN ENGİN VEFAT ETTİ 24.03.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim KaragülBu bir Avrupa savaşı ve çok uzun sürecek. -Batı, Türk-Rus savaşı istiyor! 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Cengiz AKTARSavaş notları 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Aydın ENGİNBir MHP’nin 2. Başbuğ’undan, bir benden 7.02.2022 Tüm Yazıları
-
Nezih DUYGUMete Toksöyle (30 Mart 1954 - 02 Şubat 2022) 3.02.2022 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
21.06.2025
18.06.2025
16.06.2025
15.06.2025
11.06.2025
8.06.2025
4.06.2025
2.06.2025
1.06.2025
26.05.2025