Yıldıray OĞUR
“Kutsal, eşit ve bölünemez teslis adına.” Yunanistan Anayasası böyle başlıyor. Anayasa’nın Devlet ve Kilise ilişkisini düzenleyen üçüncü maddesinin girişi ise şöyle: Yunanistan’ın hakim dini İsa’nın Doğu Ortodoks Kilisesi’dir. Yunan Ortodoks Kilisesi Tanrımız İsa Mesih’in önderliğinde…
Yüzde 85’inin fazlası Tanrı’ya inanan, çoğu düzenli kiliseye giden Avrupa’nın en Hristiyan ülkesinden yüzde 38 oy alan 40 yaşındaki ateist Başbakan’ı evliliğe karşı olduğu için birlikte yaşadığı lise aşkıyla iki çocukları var, onları da vaftiz ettirmemiş.
O yüzden Alexis Tsipras’ın, 1821’den beri liderleri, Kralları, diktatörleri, Başbakanları Atina Patriği’nin huzurunda İncil’e el basarak yemin etmiş ülkenin 200 yıllık geleneğini bozup dinî yemin etmemesi kimseyi şaşırtmadı.
Ama bunu laiklik şovuyla, üstten bakan aydınlanmacı bir küstahlıkla yapmaması da şaşırtmadı.
Yemin töreninden iki saat önce Atina Patrikhanesi’ne gidip Patrik Ieronymos’a nezaket ziyaretinde bulunan Tsipras, neden dinî yemin etmediğini iyi ilişkileri olan Patrik’e bizzat açıkladı.
Kendisine koalisyon ortağı olarak din-devlet ayrımının kalkmasına karşı, sağcı-milliyetçi aynı zamanda kemer sıkma politikalarına karşı ANEL partisini seçen Tsipras’ın önceliği çünkü laiklik, aydınlanma, yaşam tarzı falan değil ekonomi. Bu yüzden dini bütün Hristiyan Yunanlıların oylarını da aldı. Dini bütün Müslüman Türklerin şehirlerinde oy oranı yüzde 50’lere kadar çıktı.
“İşçilerin sabahları patronlarla beraber ibadet edip, ondan sonra çalışmaya başlayacağı bir düzen hayal eden birileri faşisttir” gibi pespaye taş kafa bir materyalist solculukla siyaset yapılamayacağını, birlikte yaşanamayacağını biliyor olmalı.
Keşke çağırsak uzun uzun bizimkilere de anlatsa…
Çünkü Yunanistan’ın Radikal Sol Koalisyonu (Syriza) böyle solculuk yaparken, bizde post-marksist, özgürlükçü solcu, Birikimci diye bilinen kalemler ancak Yunan ırkçı partisi Altın Şafak bültenlerinde görülebilecek şöyle laflarla nefret söyleminin, İslamofobinin gözünü çıkarmakla meşguldüler:
“Tekmelerle hatırlanacaksınız. Bin dört yüz sene önceki o kısacık Asr-ı Saadet'e dair hikâyenizin oluşturabileceği, artık sadece acı bir tebessümdür. İç kaldıran kafa kesme görüntülerinin yüreklerinizi pırpır ettirişini unutalım haydi bir anlığına. Buradaki şu hazin fotoğrafla yaşayacak ve yaşatılacaksınız.”
100 yıllık kara sol tarihindeki Pol pot’undan, Gulak’ından, Mao’sundan, hâlâ insanları öldüren devrimci şiddetinden utanmadan, 1400 yıllık İslam tarihini, IŞİD’in kafa kesme fotoğraflarına indirgeyip, İslam tarihini Egemen Bağış’ın yüce divan oylamasında oy atma fotoğrafıyla nihayetlendirmek, o meşhur tweetinde bile cümleye “Müslümanların çoğu barışçıl olabilir” diye başlamış Murdoch için bile fazla ileri laflar olurdu.
Yunan solu Avrupa Birliği’ni sorgulayıp, NATO’dan çıkmayı tartışmayı, İsrail’le askerî anlaşmaları bitirmeyi vadeden bir sola oy verirken, Türkiye solu AKP karşıtlığının bir üst leveline çıkıp neo-conculuğa, İslamofobiye, Kemalizme doğru koşuyor.
Yunan solu, “Oligarkları bitireceğiz, iflas lobisini, finans lobilerini yeneceğiz” diye sloganlar atarken bu lafları AKP’liler edince dalga geçen Türk sosyalistleriyle TÜSİAD arasındaki fark, Kanada ile ABD’nin dış politikaları arasındaki farktan bile daha az hale geliyor.
“Gericiliğe ve Faşizme Karşı Haziran çağırıyor” sloganıyla toplantılar düzenleyen Gezicilerin Birleşik Haziran Hareketi’nin toplantısında “Laiklik mücadelesi solun ve sizlerin sırtındadır” diyen konuşmacıyla, Türk oligarkları TÜSİAD başkanlığına “Laiklik ilkelerine sahip çıkmamız gerektiğine inanıyorum" diyerek veda eden Haluk Dinçer’in yeri değişse kimsenin ruhu duymazdı bile.
İnsanların açlıktan çocuklarını yetimhaneleri bıraktıkları, her üç kişiden biri işini kaybetmiş, kitapta yazan devrimci koşullarının hepsinin gerçekleştiği bir ülkenin, faşizme Nazizme, cuntalara karşı direnişin kitabını yazmış Yunan solcuları, dizlerini kırıp ekonomi derslerine çalışıp, siyasetle, seçimle iktidara gelmenin yolunu bulurken, Avrupa’nın en çok büyüyen ekonomisinin, hayat tarzına müdahaleden daha büyük derdi olmayan şımarık Türk solcuları bir sonraki barikatta direnirken düzen ve disiplin için örgütleniyor.
Syriza rüzgârının HDP’yi heyecanlandırması da şiddetin yerine, siyasetin bir yol olarak heyecan oluşturması tabii ki harika bir haber. Ama bir yanlışlık yok değil mi? Syriza’nın bir silahlı kanadı olmadığının herkes farkındadır herhalde?
Silahı bırakmamak için direnen, bin türlü mazeretin, gerekçenin arkasına saklanan bir hareketin, haydi buradaki solcu yoldaşlarından dalkavukluktan başka bir şey görmüyorlar, bari Avrupa’daki solcu yoldaşlarının başarı hikâyelerinden çıkaracakları ilk ders bu olmalıdır herhalde.
HDP’de Syriza simülasyonunda yaşayanların konforunu bozmak istemem. Yoksa AKP “diktatörlüğüne” karşı kendini Kürt siyasetinin, hatta her daim haklı, ne yaparsa meşru Kürt milliyetçiliğinin kollarına atmışlar, içinde oldukları hareketin hâlâ en temel yaşam hakkını ihlal edip duran bir silahlı kanadı olduğunun farkındalar di mi? Günün sonunda vekillik için isimlerinin Kandil Dağı’na gideceğini de biliyorlardır mutlaka.
Syriza rüzgârıyla, hezimete uğramış PASOK’un kardeşi CHP’nin altı okunu fırlatmayı düşünenlere ya da Altın Şafak misali Altın Nesil’in nizama adanmış ruhlarında, kasetlerinde, tapelerinde muhalefet ateşini harlamaya çalışanların azmine hayranlık duymamak mümkün değil.
Seçime az kaldı, ihtiyacınız olan büyük bir ekonomik kriz, içişlerimize karışan sinir bozucu Almanlar ve Merkel, 40 yaşlarında iki çocuklu, yakışıklı, ateist bir adam ve epeyce de beyaz gömlek…
Dört ayınız var…
Aslında Alexis Tsipras’a en çok ihtiyacı olan AKP. Dersine iyi çalışan konuşulabilir sol bir muhalefetin siyasete, ekonomiye katkıları parayla ölçülemez. Mevcutların zararından kurtulmak için bile değer. Komşu komşunun bazen soluna da muhtaç olur. Alexis’i alıp, karşılığında Yunanistan’ın borçlarını kapatmak…
Düşünmeye değer…
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
- “Marg bar Amrika!” nereden çıkmıştı?
21.06.2025 - Türkiye’de legal siyaset yapmak mı, İsrail’in proxy örgütü olmak mı?
18.06.2025 - Mesele dış politika ve güvenlik, aptal!
16.06.2025 - Tıraşçı Ahmet’in oğlu nasıl CHP’li oldu?
15.06.2025 - Greta’nın büyüklüğü bizi küçültür mü?
11.06.2025 - İzmir Limanı’ndaki hamallar greve gittiğinde..
8.06.2025 - Kürtler Türkiye’ye ne zaman gelmişti?
4.06.2025 - Bir grevin anlattığı
2.06.2025 - PKK’nın sahiden silah bıraktığının delili…
1.06.2025 - Aslanların sırtlanlara yedirilmesine dair ibretlik bir hikaye
26.05.2025
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
Ad Soyad Giriniz...
e posta ile gönderilmiş bir yorum var acaba daha tren bekleyecek mi
düzce üniversitesi öğrencisi
Düzce Üniversitesi Medya ödüllerinde Düzce Üniversitesi öğrencisi olmaması gerçekten ilginç..Projeyi hazırlayanlar ve projede görev alanların dışında salonda kaç tane öğrenci vardı. Biri de bunun cevabını versin. Üniversite üzerinden ticaret yapma olayı bu olsa gerek...
ü/niversiteli
MYO larda Yüksek lisans veya doktora yapılmaz. Enstitülerde olur Erasmusla değişim olur. Öğrencilerin gelmesi sadece staj babındadır. Süre en fazla 2,5 aydır. Bunun yanında Polonyalıların güzellikleri dillere destandır. Artık md. eski günlerinin don devamı olarak bu kıyasta devlet parasıyla misafirleri Abant, SKY TOWER gibi yerleri gezdirir herhalde ve oralardaki çiçekleri 70 lik süzgeçle sulamaya çalışır ama sanırım sarışınlar kabul etmez. Not: Yazarı Düzceli olan PİSKORONİ romanından alıntıdır
ü/niversiteli
Anlaşılan şu ki tren gelmeyecek. Demiryoluna vapurlar demir atacak. Uçaklar kayak merkezlerinden havalanacak gibi. Ama anlamadığım şey neden tren NEDEN geçmiyor. Beğenmediği duraklardan hangisi makinisti rahatsız etmiştir. ARMUT mu? UMRE mi? PORCOCULUK mu? Haritanın sağı mı? Peki, bu duraklardan hangisi yolcuların durmasına engel. Engel olan ne sayın makinist. Yolcular için girilen durağın altındaki yazdığınız ÖNEMLİ NOTU unutmayın. Not: Yazarı Düzceli olan PİSKORONİ romanından alıntıdır.
ü/niversiteli
Tren gelecek mi daha bekleyelim mi? Beğenmedinizse rotayı değiştirelim.!!!! Not: Yazarı Düzceli olan PİSKORONİ romanından alıntıdır
Ad Soyad Giriniz...
DIZI OYUNCUSU SALAKSA BUNUN SUÇU NIYE BASKASINDA OLSUNKI HICMI AKLINA GELMEDI SOKAKTAN GECEN BIRINE SORMAK. 5 YASINDAKI COCUGA SORSAN SANA TARIF EDERDI AMA DEMEKKI BU SANATCIDA 5 YASINDAKI COCUGUN AKLIDA YOKMUS..))GUNDEM YARATMAK ICIN YAPILMIS SALAKCA BIR YORUM SANATCI TARAFINDAN..
Kocası mason olan rektörden ne beklersiniz ki?
Masonun yapacağı İstanbullularla keller yağırlar hadisesidir.Ne yani, Anadoluya mı bakacaktı? MASON MASON! ALOOO! Öğrenci bozuntusu, oradaki hocalar bişey yapamıyor, bari siz kadının peşinden yalaklanmayın la! Enes gardeşim, onların hediyesine ihtiyacımız yoko bizim, hatta şereftir. Unutma.
Ad Soyad Giriniz...
enes kardeşim sen kendini üzme daha yeni gazeteciliğe başladınız hemen bu ne tafra hemen eleştirmek ,biraz yapıcı olun ya herşeyde bi bit yeniği arıyosunuz ,seneye de size ödül verilir düzce üniversitesine bundan sonra kalminizle yazarak zarar veremiyeceksiniz,üniversitemiz dahada yükselecek ,daha iyi yerlere gelecek sizde yaptığınız eleştirilerle kalın
Ad Soyad Giriniz...
memlekette özgürlük yok mu? sana ve senin gibi bugün ortaya çıkan sana ödül vereceklerdi?
Ad Soyad Giriniz...
Enes kardeşim, boşuna nefesinizi tüketmeyin. İşler artık senin patronlarının planladığı gibi gitöezi gitmeyecek....
Ad Soyad Giriniz...
Bu memleketin adaletli olması gereken üniversitesi tel tel döküldükten sonra, vay memleketimin haline...
Ad Soyad Giriniz...
Ne Türkmüş ne Yılmazmış beeeeeeeeeeeee! her taşın her kapağın altından o çıkıyor....
Ad Soyad Giriniz...
Tarzana ne oldu? sesi soluğu çıkmıyor. Kalemini aldınız mı? Bunu bile yazmamış. Birde niye bukadar kıskançsınız? Siz Gazeteci misiniz? ödülmü bekliyordunuz
Ad Soyad Giriniz...
Üniversite yöneticileri, en iyi yerel gazeteci ödülü yarışması yapan öğrencilerine ya da organizasyon şirketine bu şehirde de ekmeğini gazetecilikten çıkaran insanların olduğunu söyleme zahmetininde bulunmuşlar mı acaba...
Ad Soyad Giriniz...
Bu tamamen öğrencilerin belirlediği bi ödül ya yapılan herşey neden size batıyo bi şekilde bi türlü anlayamıyorum işiniz gücünüz eleştirmek basınsınız ya kalem sizde güç sizde sürekli vurun abalıya üniversitede altı yıldır tanıtım adına yapılan en güzel organizasyondu allah aşkına yapıcı olun bi kerde üniversitenin bi olayını tebrik edin eleştirmeyin
Ad Soyad Giriniz...
Bu tamamen öğrencilerin belirlediği bi ödül ya yapılan herşey neden size batıyo bi şekilde bi türlü anlayamıyorum işiniz gücünüz eleştirmek basınsınız ya kalem sizde güç sizde sürekli vurun abalıya üniversitede altı yıldır tanıtım adına yapılan en güzel organizasyondu allah aşkına yapıcı olun bi kerde üniversitenin bi olayını tebrik edin eleştirmeyin
Ad Soyad Giriniz...
Eline,kalemine sağlık Enesciğm. Bu yazıyı birileri alsında bir yerlerine kapak yapsınlar...