Yıldıray OĞUR
Washington’da Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşma yaptığı Brookings Enstitüsü önünde bekleyen protestocu kalabalık içinde elinde YPG bayrakları olan PKK’lılarla yan yana kameralara poz veren cemaatçi yazar, bundan beş yıl önce sadece bu fotoğraf yüzünden cemaatçi polis şeflerinin KCK soruşturmasında gözaltına alınabilir, hakkında PKK üyeliğinden dava açılabilirdi.
Nasıl mı? 5 yıl öncesine gidelim.
2011 yılında gazete köşelerinde bir tartışma başladı.
Tartışmanın konusu, başkanlığını 1992 yılında kurulmuş Londra merkezli Kurdish Human Rights Project (Kürt İnsan Hakları Girişimi) koordinatörü Kerim Yıldız’ın yaptığı yine Londra merkezli "Democratic Progress Institute" (Demokratik Gelişim Enstitüsü)’nün AK Parti, CHP, BDP’li vekiller ve her kesimden gazetecilerin katıldığı dünyadaki barış süreçleri hakkındaki deneyim paylaşımı amaçlanan gezilerdi.
Önce Sabah’ta Emre Aköz, enstitünün PKK bağlantılı olduğunu yazdı.http://www.sabah.com.tr/yazarlar/akoz/2011/12/01/bize-masal-anlatmayin
Hemen bir gün sonra Bugün gazetesinden Adem Yavuz Arslan, aynı iddiayı bir adım daha ileri götürdü:
http://www.samanyoluhaber.com/adem-yavuz-arslan-sahi-biz-anayasa-yapacaktik-degil-mi/720242/
“Bu arada bir not daha düşelim. Geçtiğimiz hafta Cumhurbaşkanı Gül ile Londra seyahatinde iken nabız yokladığımda şunu gördüm. PKK 'think thank'ler kurmuş. Adında Türkiye geçiyor ama tamamen örgütün kontrolünde. Muhtelif isimlerle kurulan bu düşünce kuruluşları(!) da Türkiye'den yazar çizer ve siyasileri Britanya'ya davet edip lobi yapıyor. Yazdıklarına bu bilgi ışığında tekrar bakmakta fayda var. Örgütün davet ettiği yazarlara yüklediği misyon da Öcalan'ın öldürülen teröristlerin üzerinde çıkan mektubunda açıkça yazıyor...”
Bir gün sonra kampanyaya Taraf’tan Emre Uslu “DPI derslerinin anlatılmayan hikâyesi” yazısıyla katıldı.
http://www.timeturk.com/tr/makale/emre-uslu/dpi-dersleri-nin-anlatilmayan-hikayesi.html
Aynı gün ne tesadüf Akit gazetesinin Ankara Temsilcisi Yener Dönmez de aynı konuya sert bir şekilde girivermişti.
http://www.aktifhaber.com/pkknin-arkasindaki-asil-guc-527486h.htm
Bütün bu yazılar Derin Analiz başlığı altında cemaatçi polislerin sesi Aktifhaber sitesinde gün gün yer aldılar. (Sitenin o günkü Genel Yayın Yönetmeni’nin şimdi Nokta dergisinde liberal yazarlara yazılar yazdırıp, pro-HDP haberler yaptıran bir GYY’ye döndüğünü not düşelim.)
Sonra DPI, 2012 Nisan’ında bir toplantısını da Galatasaray Üniversitesi’nde yapmaya karar verdi.
Yine Akit’ten Yener Dönmez, Habervaktim sitesi ve Aktif haberde “PKK Üniversitede toplantı düzenliyor”
http://www.aktifhaber.com/pkk-universitede-toplanti-duzenliyor-592193h.htm
“PKK toplantısına şehit aileleri tepkili” http://www.aktifhaber.com/pkk-toplantisina-sehit-aileleri-tepkili-592866h.htm yazıları çıkmaya başladı. Dönmez şöyle diyordu:
“Evet sonunda bu da oldu.
PKK, farklı kılıflar altında Türkiye'de toplantı tertip etmeyi de başardı.
Üstelik de toplantı Galatasaray Üniversitesi'nde bu ayın 28'inde yapılacak.
Kimlerin katılacağını çok merak ediyorum doğrusu.”
Üniversite dünyadaki barış süreçlerinin konuşulacağı toplantıyı iptal. Aynı toplantı Cezayir Lokantası’nda yapıldı.
Bu kez de “PKK kuruluşunun toplantısına katılanlar” başlıklı haberler yapıldı, gizli olmayan toplantıya katılanlar adları “Pervasızlıkta sınır tanımayan PKK bağlantılı bu örgütün toplantı için yeni bir adres belirlediği, toplantıyı dün başka bir adreste gerçekleştirdiği öğrenildi” gibi cümleler arasında verildi.
http://www.aktifhaber.com/pkk-kurulusunun-toplantisina-katilanlar-594820h.htm
Habervaktim sitesi o kadar ileri gitti ki 24 Haziran 2012’de DPI toplantılarına katılan Ali Bayramoğlu’nun aslında “kripto Ermeni” olduğunu iddia eden aşağılık bir yayına imza attı.
http://bmajans.blogspot.com/2012/06/ali-bayramoglu-kripto-ermeni-mi.html.
Bu öfkeli kampanya devam etti. 21 Eylül 2012 yine Akit’te Yener Dönmez;
“PKK'yı sempatik ve haklı göstermek için taklacı güvercinleri geçen Ali Bayramoğlu, Cengiz Çandar, Hüseyin Yayman, Hilal Kaplan gibi tiplerin verdikleri akılla bu iş yürümez.”
http://www.tyb.org.tr/yener-donmezden-abd-ve-pkk-8215h.htm
Ve son olarak en ilgincini 31 Ekim 2012 Samanyoluhaber’in “Türkiye’nin kuyusunu bu örgüt kazıyor.”
http://www.samanyoluhaber.com/gundem/turkiyenin-kuyusunu-bu-orgut-kaziyor/870869/ başlıklı haberinden okuyalım:
“Yener Dönmez DPI'ın hedefini deşifre ederek "İstihbaratın en tepe noktasındaki isme şunu sordum: Bu yazılanları o söz konusu istihbarattaki kişiye ifade ettiğimde; 'Takip ediyoruz, bunun farkındayım ve DPI denilen örgüt çok tehlikeli bir örgüt' demişti.”
Ve bu takibin, bu epey öfkeli belaltı kampanyanın sebebi iki gün önce çıkan bir haberle anlaşıldı.
T24 sitesinden Hazal Özvarış’ın haberi DPI toplantılarıyla ilgili emniyetin bir soruşturma açtığını ve toplantıya katılanlar, organizatörler hatta gidip dinlenen İngiliz devlet yetkileri hakkında telefon, e-mail dinleme-izleme kararları aldırdığını ortaya koyuyor. http://m.t24.com.tr/haber/dinleme-teroru-gazeteci-yazar-ve-akademisyenlerle-davutoglu-ve-blairin-danismanlarini-terorist-diye-aylarca-dinlemisler,334521
Soruşturma benzer dosyalardaki olduğu gibi yurt dışından gelen isimsiz bir ihbar mailiyle başlamış. 26 Ocak 2013’te Emniyet’e “Gurbetçi” takma adıyla gelen emailde Kerim Yıldız’ın İngiltere’deki çalışmaları ihbar edilmiş:
“Bununla da kalmıyor Türkiye’ye bu zehri akıtarak orada kendilerine yandaş bulmak için bir sürü faaliyet yapıyorlar. Türkiye'den İngiltere'ye adamları davet edip ne halt olduklarını anlatıyorlar ayrıca geçen sene yaz aylarına doğru utanmadan GS lisesinde toplantı yapmaya kalktılar.”
Email üzerine dosya bir örgüt soruşturmasına çevrilerek örgütün Türkiye ve yurt dışındaki isimleri hakkında dinleme kararları alınmaya karar verilir.
Haberden anlaşıldığına göre bir de bakılır ki zaten bu isimler bu emailden önce de dinlenip izleniyormuş.
Hem de kim tarafından? 25 Aralık operasyonunda adliye önünde bildiri okuyan savcı Muammer Akkaş tarafından.
Haberden okuyalım;
“Akkaş’ın taleplerine onay veren hâkim 25 Aralık yolsuzluk iddiaları dosyasının bugün tutuklu olan hâkimi Süleyman Karaçöl ve yine FETÖ davasında yargılanan hâkim Menekşe Uyar. İlgili soruşturmanın emniyete ilişkin belgelerinde öne çıkan isim de, yine ‘FETÖ davası’ndan yargılanan dönemin İstanbul Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürü Ömer Köse.”
DPI terör soruşturmasında telefon ya da emailleri izlenmeye-dinlenmeye başlayanların listesinde herkes var:
(Bu isimlerin bir kısmı kendilerini terörist diye dinleten yukarıdaki savcı, polis, hakim üçlemesinin soruşturmalarına bütün siyasi ve entelektüel birikimlerini feda etmiş isimler.)
DPI başkanı Mahmut Kerim Yıldız, Taha Özhan (o sırada SETA Başkanı ve Başbakanlık Danışmanı), Hatem Ete (Başbakan’ın Başdanışmanlarından) Can Dündar, Ahmet İnsel, Ali Bayramoğlu, Cengiz Çandar, Hamit Emrah Beriş, Yılmaz Ensaroğlu, Bejan Matur, Feray Salman, Avni Özgürel, Vahap Coşkun, Şahismail Bedirhanoğlu, Murat Çiçek ve daha pek çok isim...
Aslında 'daha pek çok isim' kısmı ise soruşturmadaki en büyük skandal.
Çünkü belgelere göre DPI’nın Londra’daki ofisinde çalışan İngiliz uzmanları dışında hakkında email ya da telefon dinlemesi kararı çıkarılan isimler arasında DPI’ya danışmanlık veren İngiltere’nin BM’de yöneticilik yapmış, Annan Planı görüşmelerine katılmış deneyimli ve Sir unvanlı diplomatı Sir Kieran Prendergast ve Tony Blair’in Başbakanlık döneminde 1995’le 2007 arasında başdanışmanlığını yapan, IRA görüşmelerinin başmüzakerecisi Jonathan Powell da var.
Haberde iddianameden Jonathan Powell’a ait bir email ve o emaille kullandığı MSN hesabı hakkında çıkarılmış izleme kararı da mevcut. Kararda izlemeyi gerektiren suç kısmında şöyle deniyor: PKK/KCK silahlı terör örgütüne üye olmak, örgüt adına eylem ve faaliyetlerde bulunmak.
Yani cemaat polisleri IRA barış görüşmelerini yürüten, İngiltere Başbakanı’nın eski başdanışmanının emailini izlemiş.
Bunu yapanın yine haberde fotoğraflarına yer verildiği gibi Ali Bayramoğlu’nu “PKK/KCK terör örgütüne üye olduğu, örgüt adına eylemlerde bulunduğu” için Cankurtaran’da gittiği bir balıkçıda fiziki olarak takip edip, yemekte fotoğraflarını çektiğine de şaşırmıyoruz. Belgeye göre o akşam masada Hasan Cemal’in de aralarında olduğu 8-9 kişi daha var.
Tarih ise 7 Aralık 2013. Yani 17 Aralık’tan 10 gün önce.
Peki bu skandal soruşturma ne zaman bitmiş. Yine haberden okuyalım:
“Dönemin İstanbul Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürü Ömer Köse’nin ilettiği yukarıdaki kişilere dair aylar süren iletişim tespitinin sonlandırılması talebi üzerine, savcılık Aralık 2013’te 'e-posta adreslerine ait verilerin ayrı bir veri taşıyıcısına kopyalanması ve bu telefonlara ait TİB KDM programı üzerindeki tüm verilerin imhasının yapılması' kararı verdi...”
Diğer pek çok soruşturma gibi 17/25 Aralık cemaatin elinde patlayınca ve Emniyet müdürleri görevden alınmaya başlayınca yapılan belge, delil yoketme sırasında.
Galiba tam olarak yokedilememiş. Bu soruşturma kapsamında toplanan deliller bir bilirkişiye değerlendirilip, 'soruşturmaya gerek yok' kararı çıkarılmış 2014’te.
Galiba bir soruşturmaya gerek olacak. Bu soruşturmada müşteki tarafında bir İngiliz Sir’i ve İngiltere Başbakanı’nın eski başdanışmanının adını da görebiliriz...
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
- “Marg bar Amrika!” nereden çıkmıştı?
21.06.2025 - Türkiye’de legal siyaset yapmak mı, İsrail’in proxy örgütü olmak mı?
18.06.2025 - Mesele dış politika ve güvenlik, aptal!
16.06.2025 - Tıraşçı Ahmet’in oğlu nasıl CHP’li oldu?
15.06.2025 - Greta’nın büyüklüğü bizi küçültür mü?
11.06.2025 - İzmir Limanı’ndaki hamallar greve gittiğinde..
8.06.2025 - Kürtler Türkiye’ye ne zaman gelmişti?
4.06.2025 - Bir grevin anlattığı
2.06.2025 - PKK’nın sahiden silah bıraktığının delili…
1.06.2025 - Aslanların sırtlanlara yedirilmesine dair ibretlik bir hikaye
26.05.2025
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
KÜBRA BAYSAL
SÜPER