Celal DENİZ
Geçtiğimiz günlerde Cumhurbaşkanı 18. muhtarlar toplantısında yaptığı konuşmada "Kürt sorunu değil terör sorunu var" diyerek 1980'lerden bu yana tekrar edilen geleneksel devlet söylemini tekrarladı.
Cumhurbaşkanı muhtarlarla yaptığı toplantılarla kamuoyunda algı yaratmayı bir gelenek haline getirdi. Ülkede 17000 mahalle 35000 köy olduğu düşünülürse bu muhtarlar toplantısının epeyce bir zaman süreceği ve muhtarlar aracılığı ile kamuoyu yaratmaya devam edileceği anlaşılıyor.
Cumhurbaşkanı muhtarlarla konuşmasında "Terör örgütü de, sırtını ona dayayan parti de bölgede çıkarı olan güçlerin oyununa dönüşmüş bir kukladan ibarettir. Türkiye'de Kürt sorunu değil, terör sorunu vardır. Kimse bize bunu yutturmaya kalkmasın. Türkiye'de tüm etnik unsurların kendine has sorunları vardır; başımız gözümüz üstüne, bu sorunları gidermeye çalıştık. Ama Türkiye'de yatıp kalkıp da Kürt sorunu diyerek bunu yutturamazsınız. Türkiye'de terör sorunu vardır." diyor.
Cumhurbaşkanı Terör örgütü de, sırtını ona dayayan parti de bölgede çıkarı olan güçlerin oyununa dönüşmüş bir kukladan ibarettir derken aslında çokta bildik bir devlet söylemini tekrar ediyor. Şeyh Said isyan ettiğinde de, Dersim'de devletin baskılarına direnenlere ve Seyit Rıza'ya da hep yabancı kışkırtması, İngiliz parmağı tarzında söylemler geliştirilmiş onların talepleri dış güçler söylemi ile bastırılmaya itibarsızlaştırılmaya çalışılmıştır.
Cumhurbaşkanı Türkiye'de Kürt sorunu yok terör sorunu var derken kendi kendini tekzip eden bir konuşma yapmıştır.2005 yılında "Kürt sorunu benimde sorunum " demiş 2011 yılında yine Diyarbakır'da "Bu ülkede adına ne derseniz deyin Kürt sorunu vardır" diyerek sorunu kendisinin çözeceğini ifade etmiştir.
Bunun ötesinde bunu söylem düzeyinden de çıkarmış HDP, İmralı, Kandil aracılığıyla sorunu çözmeye dönük görüşmeler yapılmış Dolmabahçe mutabakatına kadar gelinmiştir. Şimdi cumhurbaşkanına sormak gerekiyor. Kürt sorunu yoktu da siz neyin görüşmelerini yaptınız İmralı, Kandil ve HDP ile görüşerek? Kürt sorunu yoktu da neden "baldıran zehiri olsa içerim yeter ki analar ağlamasın" dedin konuşmanda. Hangi icraatınzla Kürt sorununu çözdünüz şimdi?
Kimse bize yutturmasın derken bu söz mahalle diliyle kulağa hoş gelebilir. Ancak bir gerçeği ortadan kaldırmaz. Cumhurbaşkanı Erdoğan 2005 ve 2011 yılında söyledikleri ile bize o dönem yutturmuş mudur? Dün analar ağlamasın derken bugün hem çocukları öldürerek anaları, anaları öldürerek cenazelerini günlerce sokak ortasında bekleterek çocukları ağlatıyorsunuz. Dün mü yutturdunuz bize bugün mü yutturuyorsunuz bunun bir cevabını vermelisiniz.
Kürtler anayasal yurttaşlık istiyor. Yutturmak bu mudur?
Kürtler Kendi kendilerini yönetmek, devletin yetkilerinin bir kısmını paylaşmak istiyor? Yutturmak bu mu?
Kürtler kültürünü, ana dilini yaşatacağı, geliştireceği bir eğitim hakkı istiyor. Yutturmak bu mu?
Kürtler eşit haklı bir arada yaşamak istiyor, her şeye rağmen barış diyor. Yutturmak bu mu?
Oysa bugün devlet aklı yani sizler 1924 sonrası söylediğiniz inkar ve imha politikalarını aynen sürdürüyorsunuz. Oysa bir geriye dönüp devlet icraatlarına bir bakın. Kürt sorununu çözmede bir adım yol gidebilmiş misiniz? Kürt sorunu var diyen kaç parti kapattınız bu ülkede? Daha 1925 yılında ülkenin tek muhalefet partisini, Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası'nı kapatmadınız mı? O günden bu yana kaç parti kapattınız belki hatırlamayacaksınız. Tamı tamına 17 parti programında Kürt sorunu var dediği için kapatıldı. Şimdi de HDP'yi kapatma planları yapıyorsunuz.
Dün Takrir-i Sükûn Kanunu yani huzurun sağlanması kanunu çıkardınız. O dönem hak talep eden her muhalif duruşu ezdiniz. Bugün Kamu güvenliği adı altında çıkardığınız kanunlarla, "savcının karşısına çıkmaktan korkmayın" diyerek hukuksuz bir biçimde öldürmeye teşvik edebiliyorsunuz askerleri polisleri. Şehirleri aylar süren ablukalarla yerle bir edip halkın yaşadığı yerleri terke zorluyorsunuz. Bunun sonucunda modern bir 1915 tehciri yaşatıyorsunuz Kürtlere. Dün İskan kanunu çıkardınız, Kürtleri asimile edebilmek için Anadolu'nun iç kısımlarına sürdünüz. Bugün Cizre, Silopi, Sur, Nusaybin Dargeçit, Silvan gibi yerleri yakıp yıkarak TOKİ eliyle yeni bir demografik yapıyı değiştirme planları yapıyorsunuz.
Aslında size göre Kürt sorunu var bal gibi biliyorsunuz. Ancak asıl siz eşit haklı bir çözümü kabul etmemek için bize Kürt sorunu yok Terör sorunu var diyerek yutturmaya çalışıyorsunuz.
Ama şunu artık görmek gerekiyor ki Kürtler Toy Kuşu değildir. Bilirsiniz Toy kuşu ürkek mi ürkek bir kuştur. Bir parmak kıpırdaması bile uçmasına bir sebeptir. Ancak dönen bir kağnı tekerleği toy kuşunun kendinden geçmesi için yeterlidir. Tekerleğin dönmesi onu kendinden geçirir avcı için ise yakalanması için bir fırsattır.
Bugün Kardeşlik söylemleri, Tek devlet, tek millet, din kardeşliği gibi söylemler Kürtlere yutturmaya yetmiyor. Kürtler kendileri olmak istiyor. Bu anlamda da muhtarlarla da konuşsanız, TOKİ eliyle vaatlerde de bulunsanız, bir elde kuranı kerimde dolaşsanız Kürtler toy kuşu gibi esrikleşip sizi dinlemeyeceklerdir. Artık söz değil somut çözüm zamanı.
Yazarlar
-
Taha AkyolTemeldeki sorun 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZİktidarın CHP Planı, muhalefetin geleceği 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİCHP'siz Türkiye nasıl şahlanıyor görün 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanSiyasi yargı maceralarının bedelini kim ödüyor? 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayKilitlenmiş düzen: Hindistan örneğiyle yol gösterici planlamanın sınırları 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçMarx, YouTube kanalı açacakmış, kesin bilgi… 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUTürkiye’nin Kürt Sorununu çözecek yaklaşım neden Suriye’de uygulanmasın? 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENHayra alamet şeyler değil 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim Kirasİktidar çıkış yolunu siyaset içinde bulmak zorunda 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci bozulmaz, bozulamaz 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNSuriye’nin kimlik krizi ve İslamcı hibritizm 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim Kahveci3 yıllık OVP 3 günde bitti 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNENereye gidiyoruz? 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBaba ocağına polis kordonuyla giren evlat! 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİN2016 belediye ablukaları ve 2025 darbesi 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'nin umudu eğitim: Cumhuriyet’in en önemli başarısı, bugün sınav usulsüzlüğü ve fırsat eşitsi 8.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanMahkemelere çağrı! Bütün seçimleri iptal edin ve bizi bu eziyetten kurtarın 8.09.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞGürsel Tekin konusunun pek konuşulmayan tarafı 8.09.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMesele CHP Değil! 8.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERYolun sonu 8.09.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSavcılık Jennifer Lopez’i nasıl kaçırdı? 8.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış, Demokratik Toplum ve Ortak Geleceğimiz... 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞCassandra Çığlığı* 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBeklentiler ve gerçekler… 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTÜRKİYE’NİN HUKUK GÜNDEMİ 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKYeni devlet kurulurken 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENTam 70 yıl öncenin 6-7 Eylül komünist avı... 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİPanoptikon’dan Palantir’e: İnsan kalesi nasıl düştü 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBİR ÖĞRETMEN YETİŞTİRME HİKAYESİ 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAAçlığı yönetemeyenler aç hayvanlarla uğraşıyor: Ülke yangın yeri 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKanun tiyatrosu 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRİhale şartnamesi skandal! Moda’daki milyarlık vakıf arazisi kime peşkeş çekilecek? 5.09.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraAhlâki Üstünlük 5.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRojava: Beklentiler, Gelişmeler, Olasılıklar 5.09.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuHukuksal doğrular-yanlışlar… 5.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer Solgun‘Türk olmaktan niye rahatsız oluyorsunuz ki?’ 5.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Barışı yapay zekâ anlatıyor… 4.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKParti kapatma! Kayyum veya emanetçi ata yeter… 4.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezHangisi doğru? 3.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNYargı İstanbul Yönetimini Görevden Alınca CHP Direniş Kararı Aldı 3.09.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilMillî mi, Evrensel mi? Muhafazakâr Savunma Sözlüğünün Anatomisi 2.09.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRT20 Yılda Ne Değişti? 2.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazRüşvetçileri merak eden bir savcı var mı? 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞDİYANET NE ZAMAN ”KENTLİ” OLACAK? 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluKim demiş İslam ülkeleri bir araya gelemiyor diye 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKızışan Ortadoğu ve Amerikan sağında ihtilaflar 30.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANSiyaset kulislerinde konuşulan baskın seçim senaryosu… 29.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluGerçekten “adrese teslim” kadro ilanı, memurken başka yerde okuma rahatlığı ve yandaş medyanın “ezbe 28.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİR"KILIÇ KININDAN ÇIKARSA!" 28.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelTek adama alışmış bir ülkede CHP'de ‘çift lider’ stratejisi ne kadar çalışır? 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİran yeniden menzilde 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezKalıcı toplumsal barış: Engeller, imkanlar 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇKudüs, ey Kudüs! 22.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİller Bankası Genel Müdürü Recep Türk: Listemizde sadece Aydın yok 22.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUMutlak kötülüğün mutlak zaferine doğru mu? 22.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANBilge ve bilgin Mete Tunçay 19.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANBitmeyen CHP tartışmaları (II): Yelin kayadan toz koparması 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
22.04.2019
14.12.2017
30.11.2017
13.09.2017
5.02.2017
28.04.2017
19.04.2017
1.02.2017
24.03.2017