Celal DENİZ
Artvin Cerattepe'de bakır madeni aranmasına, doğanın tahribatına, doğanın yeşilinin yerine doların yeşilinin tercih edilmesine karşı Artvin halkı tepkisini ortaya koydu, maden arama sahasına giden yolları araçları ile tıkayarak bir direniş başlattı. Polis ve jandarmanın müdahalesi gecikmedi, Gazlı ve tazyikli su ile direnen halka karşı şiddet kullanıldı. Artvinliler devlet şiddeti ile bir şekilde yakından tanışmış oldular.
Bu arada Cizre yerle bir edildi yakıldı, yıkıldı abluka sürecinde 200 kişiden fazla insan yaşamını yitirdi. Bugün Sur'da 3 aya yakın bir süredir abluka ve çatışma devam ederken İdil'de de çatışmalar başladı abluka ve sokağa çıkma yasağı devam ediyor.
Cizre, Sur gibi Kürdistan illerinde hendekler ve özyönetim ilanları bahane edilerek ablukalar başlatılmış büyük bir askeri yığınakla, anılan iller insansızlaştırılmaya çalışılmış, insanlara kendi yurdunda sürgün hayatı yaşatılmış, kadınlar çocuklar öldürülmüş, öldürülen kadın bedenleri çırılçıplak teşhir edilmişti. Ablukanın sürdüğü her yerde devlet tam bir kontrolsüz şiddet uygulayarak vahşet denilebilecek görüntülere yol açmıştı. Hayalet şehirlere dönen ilçeler savaşın yaşadığı ülkelerden farksız hatta daha beteri ortaya çıkmıştı.
Cizre Sur gibi yerlerde devlet şiddeti ülkenin batısında sessiz bir biçimde izlenmiş, çoğunluk devletin ''haklı'' olduğunu düşünmüştü. Gazeteler Televizyonlar gerçekleri tahrif etmede, Saraya biat etmede birbiri ile yarışa girmişlerdi.
Devlet çıkardığı yasalarla maden şirketlerinin işini kolaylaştırıyor. Maden arama ruhsatı yandaşlara verilerek doğanın tahribatında birinci dereceden devlet sorumluluk üstleniyor. Diğer bölgelerde olduğu gibi Cerattepe'de de maden aramak için binlerce ağaç kesiliyor. Ve Artvinliler bu ağaç kıyımına ve maden aramasının Karadeniz'in yeşil doğasını yok edecek olmasına karşı direnişe geçiyorlar. Doğaya sahip olma bilinci değer verilmesi gereken bir direnişi ortaya çıkarıyor. Kadın erkek, genç yaşlı binlerce Artvinli kendi yaşam alanlarına sahip çıkıyorlar. İnsanın kendi yaşam alanlarını korumasından ve o kendi yaşam alanları hakkında söz ve karar sahibi olmaktan daha doğal ne olabilir ki?
Gel gör ki devlet maden arama ruhsatı verdiği işverenden yana tutum alıyor, devletin silahlı gücünü halkın karşısına dikmekte, onlara gazla, suyla, mermi ile saldırmakta bir sakınca görmüyor. Çünkü devlet şiddet kullanma hakkını kendinde görüyor.
Böyle olunca şu soru akla geliyor. Cerattepe'de halk hendek kazmadığına göre, Silahlı isyan çıkarmadığına göre, Karadeniz'i üniter sınırlardan ayırmadığına ve ''bölücü'' emeller taşımadığına göre devlet neden halka orantısız bir biçimde saldırdı?
Cizre'yi, Sur'u ve diğer Kürt illerinde ki halkın nasıl bir devlet şiddeti ile karşı karşıya olduğunu anlamak için Artvin'de direnen halkın devlet şiddetine maruz kaldığı görüntüleri gözümüzün önüne getirerek anlayabiliriz.
Neymiş devletin şiddetine maruz kalmak için hendek kazmaya gerek yokmuş. Özyönetim ilan etmeye gerek yokmuş. Aslında Cerattepe'de direnenler kendi yaşam alanlarını, kendi doğasını savunurken özyönetim talep edenlerden farklı bir şey yapmıyorlar. Kendi gelecekleri ile ilgili kendi sözlerini söylemek istiyorlar. İşte tam da bu nedenle Özyönetim sadece Kürtlerin ihtiyacı değildir. Bütün ülkede halkın kendi geleceğini kendisinin kararlaştırması için gereklidir Özyönetim.
Devlet itaat eden bir toplum yaratmak istiyor. Bunun için çok yönlü hegemonya araçlarını devreye sokuyor. Bir yandan gerçeği tahrif ettiriyor medyasıyla, diğer yanıyla din, eğitim gibi kurumlar eliyle itaat eden insanlar yaratılmak isteniyor, buna rağmen devlete itiraz eden insanları da fiziki şiddete maruz bırakıyor. Devlet kamu düzeni adı altında ülkede bir mezarlık barışı kurmak istiyor.
Son Cerattepe direnişine karşı devletin tutumu devletin şiddet içeren karakterini bir kez daha ortaya koydu. Devlet itaat etmeyen herkese şiddet uyguluyorsa Cizre'den Cerrattepe'ye bir köprü kurulmalıdır. Bu eşit ve özgür olmak için birlikte direnişin köprüsü olmalıdır. Çünkü devlet direnen herkese düşman bir politik tutum içerisindedir.
Yazarlar
-
İbrahim Kirasİktidar çıkış yolunu siyaset içinde bulmak zorunda 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçMarx, YouTube kanalı açacakmış, kesin bilgi… 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENHayra alamet şeyler değil 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNSuriye’nin kimlik krizi ve İslamcı hibritizm 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUTürkiye’nin Kürt Sorununu çözecek yaklaşım neden Suriye’de uygulanmasın? 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanSiyasi yargı maceralarının bedelini kim ödüyor? 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayKilitlenmiş düzen: Hindistan örneğiyle yol gösterici planlamanın sınırları 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTemeldeki sorun 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim Kahveci3 yıllık OVP 3 günde bitti 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNENereye gidiyoruz? 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci bozulmaz, bozulamaz 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİCHP'siz Türkiye nasıl şahlanıyor görün 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİN2016 belediye ablukaları ve 2025 darbesi 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBaba ocağına polis kordonuyla giren evlat! 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZİktidarın CHP Planı, muhalefetin geleceği 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanMahkemelere çağrı! Bütün seçimleri iptal edin ve bizi bu eziyetten kurtarın 8.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERYolun sonu 8.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'nin umudu eğitim: Cumhuriyet’in en önemli başarısı, bugün sınav usulsüzlüğü ve fırsat eşitsi 8.09.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞGürsel Tekin konusunun pek konuşulmayan tarafı 8.09.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMesele CHP Değil! 8.09.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSavcılık Jennifer Lopez’i nasıl kaçırdı? 8.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBeklentiler ve gerçekler… 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKYeni devlet kurulurken 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTÜRKİYE’NİN HUKUK GÜNDEMİ 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış, Demokratik Toplum ve Ortak Geleceğimiz... 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞCassandra Çığlığı* 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENTam 70 yıl öncenin 6-7 Eylül komünist avı... 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKanun tiyatrosu 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBİR ÖĞRETMEN YETİŞTİRME HİKAYESİ 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAAçlığı yönetemeyenler aç hayvanlarla uğraşıyor: Ülke yangın yeri 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİPanoptikon’dan Palantir’e: İnsan kalesi nasıl düştü 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer Solgun‘Türk olmaktan niye rahatsız oluyorsunuz ki?’ 5.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRİhale şartnamesi skandal! Moda’daki milyarlık vakıf arazisi kime peşkeş çekilecek? 5.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRojava: Beklentiler, Gelişmeler, Olasılıklar 5.09.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuHukuksal doğrular-yanlışlar… 5.09.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraAhlâki Üstünlük 5.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Barışı yapay zekâ anlatıyor… 4.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKParti kapatma! Kayyum veya emanetçi ata yeter… 4.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNYargı İstanbul Yönetimini Görevden Alınca CHP Direniş Kararı Aldı 3.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezHangisi doğru? 3.09.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilMillî mi, Evrensel mi? Muhafazakâr Savunma Sözlüğünün Anatomisi 2.09.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRT20 Yılda Ne Değişti? 2.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluKim demiş İslam ülkeleri bir araya gelemiyor diye 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazRüşvetçileri merak eden bir savcı var mı? 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞDİYANET NE ZAMAN ”KENTLİ” OLACAK? 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKızışan Ortadoğu ve Amerikan sağında ihtilaflar 30.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANSiyaset kulislerinde konuşulan baskın seçim senaryosu… 29.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİR"KILIÇ KININDAN ÇIKARSA!" 28.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluGerçekten “adrese teslim” kadro ilanı, memurken başka yerde okuma rahatlığı ve yandaş medyanın “ezbe 28.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİran yeniden menzilde 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelTek adama alışmış bir ülkede CHP'de ‘çift lider’ stratejisi ne kadar çalışır? 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezKalıcı toplumsal barış: Engeller, imkanlar 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİller Bankası Genel Müdürü Recep Türk: Listemizde sadece Aydın yok 22.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇKudüs, ey Kudüs! 22.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUMutlak kötülüğün mutlak zaferine doğru mu? 22.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
22.04.2019
14.12.2017
30.11.2017
13.09.2017
5.02.2017
28.04.2017
19.04.2017
1.02.2017
24.03.2017