Celal DENİZ
Bu ülkede tarih boyunca faili meçhul cinayetler işlenmedi. Mustafa Suphiler bilerek ve isteyerek Kara denizin kanlı karanlık sularında boğulmadılar. Ali Şükrü bey Mustafa Kemal'e muhalif değildi ve Topal Osman tarafından bir suikaste kurban gitmedi. Sabahattin Ali Bulgaristan sınırına pikniğe çıkmıştı ve orada ayağı kaydı bir uçuruma düştü yoksa bilerek ve isteyerek katledilmedi.
12 Eylül'de işkencelerde insanlar katledilmedi. Kendisini paraşüt içerisinde düşünüp te gecenin bir yarısı çok katlı emniyet binalarından insanlar kendilerini aşağıya bıraktılar öldürülmediler. Filistin askısından, elektrik vermelere, tecavüzlerden şişeye oturtularak içi kan doluncaya kadar insanların omuzlarına bastırılmadı, insanlara travmalar yaşatılmadı.
1990'lı yıllarda Çiller Ağar yönetiminde bir dizi siyasi cinayetler özellikle Kürtlere dönük işlenmedi.14 Ocak 1994'te Behçet Cantürk'le başlayan, 25 Şubat'ta avukat Yusuf Ziya Ekinci ile devam eden o cinayet dizisinde Savaş Buldan, Hacı Karay, Adnan Yıldırım, Sağlık Bakanlığı Teftiş Kurulu Başkan Yardımcısı Namık Erdoğan, avukat Medet Serhat, DEP'li avukat Faik Candan, Fevzi Arslan, Şahin Arslan ve Ankara'nın Altındağ ilçesinin Yüksekovalı Nüfus Müdürü Mecit Baskın katledilmedi. DEP Milletvekili, Mehmet Sincar 4 Eylül 1993’te Batman’da öldürülmedi. Aynı dönemlerde Diyarbakır Jandarma Bölge Komutanı Tuğgeneral Bahtiyar Aydın, Lice Tugay Komutanlığı bahçesinde uzun namlulu silahlarla vurularak öldürülmedi.
Yine Şırnak'ın Kuşkonar ve Koçağılı köyleri, Çiller'in Başbakan olduğu 26 Mart 1994 tarihinde bombalanmadı. 38 köylü öldürülmedi. Çünkü böyle bir olay için Türk Hava Kuvvetlerine bağlı uçaklar havalanmamıştı başbakana göre.
1995 yılında Dargeçit’te gözaltında 12 insan kaybedilmedi bu coğrafyada.
Yine o dönemde Çiller Örtülü ödenekten 500 milyar para çekmedi. Belgesi ortaya çıkınca ''açıklarsam savaş çıkar dünya birbirine girer'' demedi. Kirli savaşın kirli yolsuzlukları yaşanmadı bu ülkede. Kurşun atanda yiyende şereflidir sözü o yıllarda söylenmedi, kirli cinayetlerde kullanılan katillere sahip çıkılmadı bu ülkede.
Sonra hem de AKP döneminde Roboski'li çocuklar savaş uçaklarınca havadan bombalanmadı. 34 Kürt çocuğu katledilmedi.
Musa Anter, Hrant Dink bilerek ve isteyerek, katledilmedi, katilleri kollanmadı, korunmadı.
Kürt illerinin her karesinde faili meçhule gitmiş insanların kemikleri gömülmedi. Berfo ana oğlunun kemiklerine bile hasret gitmedi bu ülkede.
Bu ülkede Kürt sorununu güvenlik politikaları ile çözmek isteyen hiç bir hükümet olmadı. Hangi hükümet geldiyse hep barış dedi savaş istemedi. OHAL yasalarına baş vurmadı. OHAL'in verdiği keyfiyetle muhalif olanlar sindirilmedi. Partiler kapatılmadı milletvekilleri karga tulumda meclisten çıkarılıp derdest edilmedi.
Niye bu kadar konuyu ironi yaparak hatırlama gereği duydum derseniz. Hurşit Külter meselesi.
Hurşit Külter Şırnak abluka altında iken gözaltına alındığını 13 gün sonra özel harekatçıların ellerinden kaçtığını ve nihayet Kerkük'te kamuoyuna açıklama yapma imkanına kavuştuğunu açıkladı ya devlete kiralık kalemler devleti pürü pak göstermek için bu olaya mal bulmuş mağribi edasıyla sarıldılar.
Kurtuluş Tayiz, Melik Pekdemir,Muhsin Kızılkaya gibi ederi beş kuruş etmeyecek insanlar şimdiki ait olmak istedikleri güçlere yaranmak için yukarıda yaşananlar olmamış gibi ''Hurşit Külter Nerede'' diye soran insan hakları savunucularına yüklenip akıllarınca alay ediyorlar.
Ahmet Hakan denen rüzgar gülü ise Hurşit Külter için rezil kelimesini kullanıyor. Hurşit bahane aslında şahane olan Kürtlere karşı her fırsatta içlerinde ki kini kusmak için bahane bulmuş olmalarıdır.
Hurşit Külter’in hayatta olması her şeyin üstündedir. Devletin geleneğinde faili meçhul cinayetler varken vicdanlı insanların Hurşit Külter nerede sorusunu sorması hiçte anlamsız değildir. Hurşit Külter’in öldürülmemiş ya da kaybedilmemiş olması devletin bu kirli yüzünü temizlemeye yetmez.
Hurşit Külter üzerinden alay edenler, küfür edeneler önce geçmişte ki faili meçhuller için açılmış açılmamış davalara baksınlar. Hurşit Külter'in ortaya geç çıkması devletin son olarak Kürt illerinde devletin yıkım olaylarını ortadan kaldırmıyor. 3 aylık bebelerden Taybet anaya kadar nice sivilin öldürülmesi gerçeğini yok etmiyor.
Asıl siz Hurşit Külter nerede diye soranlarla alay edeceğinize devlete sorun bunca faili meçhullerde devletin sorumluluğu nedir diye. Ama o soruları hiç bir zaman sormayacaksınız soramayacaksınız. Çünkü yalaka dana kasabın bıçağını yalamaktan geri durmazmış. Sizlerde yalakalıkta sınır yok ki.
Yazarlar
-
Murat SevinçMarx, YouTube kanalı açacakmış, kesin bilgi… 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNSuriye’nin kimlik krizi ve İslamcı hibritizm 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci bozulmaz, bozulamaz 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZİktidarın CHP Planı, muhalefetin geleceği 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİCHP'siz Türkiye nasıl şahlanıyor görün 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTemeldeki sorun 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanSiyasi yargı maceralarının bedelini kim ödüyor? 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENHayra alamet şeyler değil 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayKilitlenmiş düzen: Hindistan örneğiyle yol gösterici planlamanın sınırları 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim Kahveci3 yıllık OVP 3 günde bitti 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim Kirasİktidar çıkış yolunu siyaset içinde bulmak zorunda 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUTürkiye’nin Kürt Sorununu çözecek yaklaşım neden Suriye’de uygulanmasın? 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBaba ocağına polis kordonuyla giren evlat! 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNENereye gidiyoruz? 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİN2016 belediye ablukaları ve 2025 darbesi 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanMahkemelere çağrı! Bütün seçimleri iptal edin ve bizi bu eziyetten kurtarın 8.09.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞGürsel Tekin konusunun pek konuşulmayan tarafı 8.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'nin umudu eğitim: Cumhuriyet’in en önemli başarısı, bugün sınav usulsüzlüğü ve fırsat eşitsi 8.09.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSavcılık Jennifer Lopez’i nasıl kaçırdı? 8.09.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMesele CHP Değil! 8.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERYolun sonu 8.09.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKYeni devlet kurulurken 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENTam 70 yıl öncenin 6-7 Eylül komünist avı... 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış, Demokratik Toplum ve Ortak Geleceğimiz... 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTÜRKİYE’NİN HUKUK GÜNDEMİ 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBeklentiler ve gerçekler… 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞCassandra Çığlığı* 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAAçlığı yönetemeyenler aç hayvanlarla uğraşıyor: Ülke yangın yeri 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBİR ÖĞRETMEN YETİŞTİRME HİKAYESİ 6.09.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
22.04.2019
14.12.2017
30.11.2017
13.09.2017
5.02.2017
28.04.2017
19.04.2017
1.02.2017
24.03.2017