Celal DENİZ
Gaziantep'te bir günde iki hücre evinde canlı bombalar kendilerini patlattı, polisin operasyon yaptığı bazı hücre evlerinde de polis kapıyı patlatarak operasyonunu sürdürdü. Ardı ardına yapılan bu operasyonların sonucunda 3 polis yaşamını yitirdi 8 de yaralı olduğu açıklandı.
İŞİD militanlarının hedefi olarak polis HDP etkinliklerini ve Alevi Kültür Derneği olduğunu açıkladı.
Geçtiğimiz günlerde CHP milletvekili Gökhan Günaydın Gaziantep'te İŞİD mahalleleri var diye bir iddiada bulununca Büyükşehir Belediye başkanı Fatma Şahin bu iddiaya itiraz etmiş ve ''Ben bu şehirde kalıyorum ve böyle bir mahalle görmedim. Gitmediğim mahalle yok. Hemen hemen her gün Gaziantep'te mahallelerini geziyorum. Benim şehrimde IŞİD mahallesi yoktur. Eğer böyle bir mahalle vardır diyorsanız, buyurun yarın gelin birlikte görelim" ifadelerini kullanmıştı.
Daha önce HDP Gaziantep milletvekili Mahmut Toğrul'da ''IŞİD’in dünyaya açılan bölgesi Antep’tir. Azez Cerablus arasındaki bölgedir. Bu bölgeyi kapattığımızda IŞİD’in hava alması mümkün değildir. Biz defalarca söyledik, dünyanın birçok yerinde IŞİD’e katılmak isteyenler gelip Antep’te toplanıp geçiyor. Suriye’de savaşıyor ve sonra dönüp Türkiye’de kendilerini patlatıyorlar. Azez-Cerablus hattı kapanırsa temas kesildiğinde ve Türkiye içindeki IŞİD’çilerin Suriye’dekilerle teması kesildiğinde kendisini patlatmak dışında bir şey bilmeyen bu çetenin Antep için çok tehlike yaratacağını söylemeye çalıştık. Fakat dinletemedik. '' türü uyarıları defalarca mecliste yaptı.
Evet ne oluyor da Antep İŞİD'lilerin yuvalandığı, örgütlendiği, kendine taban bulduğu bir kent haline geldi, getirildi? Sorulması gereken soru sanırım budur.
Önce bir gerçeği tespit etmekle bu sorunun cevabını arayabiliriz. Antep madalyonun iki yüzü gibi iki farklı yüzü içinde barındırır.
Birincisi Valisinden, Belediye başkanına, Sanayi ve Ticaret odalarından Ortak akıl platformlarına kadar kentin görünür yüzleri ve bunların göstermek istedikleri bir kent vardır. Onun adı Marka Kent Gaziantep.
Antep nesiyle marka derseniz bir çırpıda sayılır size. Baklavası, fıstığı, Sanayisi, İhracatı, Üniversiteleri diye sıralanır. Ama bu sıralamada Antep'in eğitim durumundan söz edilmez nedense. Trafiğinden söz edilmez. Yoksul varoşlarından söz edilmez. İnsani yaşam koşullarına sahiplikten söz edilmez. Ama marka kent diye lanse edilir Antep.
Antep'in ikinci yüzü ise gerçek yüzüdür. Yönetici elit bunların görülmesini duyulmasını ve bilinmesini istemez. İstemediği içindir ki Antep'in gecekondu bölgelerinin etrafı TOKİ eliyle yüksek binalarla çevrelenmek istenir. Havaalanından gelirken Marka kent diye gelen misafirler bu görüntüleri görmesin diye.
Oysa o gizlenmek istenen mahallelerde yoksulluk diz boyudur. İşsizlikten kahveler gündüz saatlerinde doludur. Bunlar değil sadece gizlenen. Esas sorun eğitimsiz bir kuşak yetişiyor Antep'te. 1970'li yılların bile gerisinde bir eğitim düzeyine sahiptir bugün Antep.
Dindar nesil yetiştireceğiz diye eğitim sisteminden bilimsel dersleri, felsefeyi yok edenler şöyle Antep'in Sokaklarını geceleri bir kez gezsinler. Ne görecekler? Söyleyeyim bütün gecekondu mahallelerinde uyuşturucu satan, kullanan gençler görecekler. İlkokul kapılarında bile uyuşturucu satıldığını bilmez mi Marka kent diye övünüp duran kent yöneticileri. Kahvelerde çay ocağından, büfelere uyuşturucu dağıtımı yapıldığını bilmeyen var mı Antep'te de bu ilin valisi, emniyet müdürü, milletvekilleri ve belediye başkanları bunlardan habersiz kalsın.
Ama Antep bilinçli olarak ortak akıl ile demografik yapısı da, kültürel dokusu da bozuldu. Bugün özellikle Gecekondu semtlerinin ağırlıklı nüfus yapısı Kürtlerdir. Kürtlerin yaşadığı bu mahallelerde uyuşturucu kullanımının arttırılması sanki isteniyor gibi. Kürt mahallelerinde siyasal olarak bir araya gelip örgütlenen gençler anında tutuklanırken, fişlenirken uyuşturucu satanlarda, kullananlarda aynı akıbete nedense uğramıyorlar. Neden?
Eğitim düzeyinin düşük, uyuşturucu alışkanlığının gençler arasında yüksek olduğu bir kentte İŞİD neden kendine taban buluyor sorusunun cevabı bulunmaz mı?
Bugün Antep ne baklavasıyla ne de sanayisi ile markadır. Antep İŞİD militanları ile bir marka haline getirilmiştir. Türkiye'de nerede canlı bomba patlatılırsa patlatılsın mutlaka bir ucu Antep ile ilişkilendiriliyor.
Bu gerçeği görerek İŞİD ile kendi kentlerinde savaşmayan AKP iktidarı, Suriye'de Musul'da İŞİD ile mücadeleye gitmek istemektedir. Dimyata pirince giderken evde ki bulgurdan olmakta haberi yok. Antep huzursuz. Antep güvensiz. Antep kayıp şehir.
Antep Marka Kentmiş breh breh breh.
Yazarlar
-
Mehveş EVİN2016 belediye ablukaları ve 2025 darbesi 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNSuriye’nin kimlik krizi ve İslamcı hibritizm 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBaba ocağına polis kordonuyla giren evlat! 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçMarx, YouTube kanalı açacakmış, kesin bilgi… 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTemeldeki sorun 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNENereye gidiyoruz? 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanSiyasi yargı maceralarının bedelini kim ödüyor? 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim Kirasİktidar çıkış yolunu siyaset içinde bulmak zorunda 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİCHP'siz Türkiye nasıl şahlanıyor görün 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZİktidarın CHP Planı, muhalefetin geleceği 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENHayra alamet şeyler değil 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayKilitlenmiş düzen: Hindistan örneğiyle yol gösterici planlamanın sınırları 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci bozulmaz, bozulamaz 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim Kahveci3 yıllık OVP 3 günde bitti 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUTürkiye’nin Kürt Sorununu çözecek yaklaşım neden Suriye’de uygulanmasın? 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMesele CHP Değil! 8.09.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSavcılık Jennifer Lopez’i nasıl kaçırdı? 8.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'nin umudu eğitim: Cumhuriyet’in en önemli başarısı, bugün sınav usulsüzlüğü ve fırsat eşitsi 8.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanMahkemelere çağrı! Bütün seçimleri iptal edin ve bizi bu eziyetten kurtarın 8.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERYolun sonu 8.09.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞGürsel Tekin konusunun pek konuşulmayan tarafı 8.09.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKYeni devlet kurulurken 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENTam 70 yıl öncenin 6-7 Eylül komünist avı... 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBeklentiler ve gerçekler… 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTÜRKİYE’NİN HUKUK GÜNDEMİ 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış, Demokratik Toplum ve Ortak Geleceğimiz... 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞCassandra Çığlığı* 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAAçlığı yönetemeyenler aç hayvanlarla uğraşıyor: Ülke yangın yeri 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBİR ÖĞRETMEN YETİŞTİRME HİKAYESİ 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKanun tiyatrosu 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİPanoptikon’dan Palantir’e: İnsan kalesi nasıl düştü 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRojava: Beklentiler, Gelişmeler, Olasılıklar 5.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRİhale şartnamesi skandal! Moda’daki milyarlık vakıf arazisi kime peşkeş çekilecek? 5.09.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraAhlâki Üstünlük 5.09.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuHukuksal doğrular-yanlışlar… 5.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer Solgun‘Türk olmaktan niye rahatsız oluyorsunuz ki?’ 5.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Barışı yapay zekâ anlatıyor… 4.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKParti kapatma! Kayyum veya emanetçi ata yeter… 4.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezHangisi doğru? 3.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNYargı İstanbul Yönetimini Görevden Alınca CHP Direniş Kararı Aldı 3.09.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilMillî mi, Evrensel mi? Muhafazakâr Savunma Sözlüğünün Anatomisi 2.09.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRT20 Yılda Ne Değişti? 2.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞDİYANET NE ZAMAN ”KENTLİ” OLACAK? 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluKim demiş İslam ülkeleri bir araya gelemiyor diye 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazRüşvetçileri merak eden bir savcı var mı? 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKızışan Ortadoğu ve Amerikan sağında ihtilaflar 30.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANSiyaset kulislerinde konuşulan baskın seçim senaryosu… 29.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluGerçekten “adrese teslim” kadro ilanı, memurken başka yerde okuma rahatlığı ve yandaş medyanın “ezbe 28.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİR"KILIÇ KININDAN ÇIKARSA!" 28.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİran yeniden menzilde 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelTek adama alışmış bir ülkede CHP'de ‘çift lider’ stratejisi ne kadar çalışır? 25.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
22.04.2019
14.12.2017
30.11.2017
13.09.2017
5.02.2017
28.04.2017
19.04.2017
1.02.2017
24.03.2017