Halil BERKTAY
[24 Mayıs 2016] Bir ara verdim. Yazmadım. Vaktim de olmadı, içimden de gelmedi. Bir yığın şey okudum, oradan buradan. Şimdi, tekrar kıpırdanıyorum hafiften. En azından, bu arada öğrendiklerimi (bazılarını) aktarmak ihtiyacı duyuyorum.
Bunların bir kısmı Amerikan iç (ve ister istemez dış) politikasıyla ilgili. New York Times’ın Washington muhabiri Charlie Savage, on küsur yıldır ABD’nin “terörle mücadele” (counterterrorism) faaliyeti konusunda en önemli uzmanlardan biri haline geldi. Son kitabı, Power Wars: Inside Obama’s Post-9/11 Presidency (İktidar Savaşları: Obama’nın 9/11 Sonrası Başkanlığının İçyüzü). George W. Bush ve Dick Cheney döneminde kurulan yeni Amerikan “güvenlik devleti”nin olanca kanunsuzluğunu, aksi yöndeki bütün vaatlerine karşın Barack Obama’nın neden ve nasıl ortadan kaldıramadığını; Guantanamo’yu bile bitiremediğini; zaten durmuş olan işkenceli sorgu yöntemlerinin geçmiş sorumlularından hesap soramadığını; NSA’nın (National Security Agency = Ulusal Güvenlik Ajansı) telefon dinlemeleri ve “meta-data” toplamalarının gerçek boyutlarını ısrarla kamuoyundan gizlediğini; bu süreçlere temel teşkil eden “gizli hukuk”u ise lağvetmek şöyle dursun koruduğu ve sürdürdüğünü… tane tane, hep bilgi vererek, yorumlarını çok ölçülü boyutlarda tutarak, bizde artık hiç ama hiç mevcut olmayan (belki hiçbir zaman mevcut olmayan, ama artık tamamen silinmiş bulunan) sâkin bir gazetecilik tarzıyla anlatıyor.
Tesadüf, 21 Nisan - 11 Mayıs 2016 tarihli New York Review of Books’ta (cilt LXIII, sayı 7) Savage’ın kitabının kapsamlı bir tanıtımıyla (bkz David Luban, Has Obama Upheld the Law? [Obama Yasalara Uydu mu?]) ve hemen ardından, gene NYRB’nin 26 Mayıs - 8 Haziran 2016 tarihli LXIII/9. sayısında, bu sefer Savage’ın kendisinin kapsamlı bir Michael Hayden eleştirisiyle karşılaştım. Hayden aslen havacı, orgeneral -- ama hep askerî istihbaratta çalışmış. 1999-2005 arasında NSA’nın 15. direktörü, 2006-2009 arasında CIA’nin 20. direktörü olmuş. Başka bir deyişle, üç başkana: Bill Clinton’a, George W. Bush’a ve çok kısa süreyle de olsa Barack Obama’ya hizmet etmiş. Özellikle “W” döneminin en kötü uygulamalarının sorumlusu olmuş. Şimdi oturup bir “anı” kitabı yazmış, Playing to the Edge: American Intelligence in the Age of Terror diye. Başlığının ilk kısmı “işi sınırına/limitine kadar götürmek” diye de çevrilebilir, “sınırda oynamak” diye de, iyice serbest bir yaklaşımla “sınırları zorlamak” diye de. Öyle veya böyle, Hayden’ın kastettiği, yasaların ve hukuk devletinin sınırı. Sınırları Zorlamak: Terör Çağında Amerikan İstihbaratı. Bu şekliyle, Hayden’ın kısmen açık, kısmen örtük ana fikrini, yani güvenlik uğruna demokrasiden tâviz vermenin mümkün, hattâ zorunlu ve kaçınılmaz olduğunu oldukça iyi yansıtıyor.
Tahmin edilebileceği gibi Charlie Savage, General Hayden’s Offensive (General Hayden’ın Taarruzu) makalesinde bir güzel ayıklamış, eski NSA ve CIA direktörünün kitabını. Gençliğinde Bulgaristan’da istihbarat ataşeliği yaptığı dönemden bizzat Hayden’ın aktardığı bir anekdot ile başlıyor. Dediğine göre, bir Bulgar parti ve hükümet yetkilisiyle konuşurken dayanamayıp sormuş: “Sizin için gerçek nedir?” Komünist Partisi’nden o aparatçik de “Gerçek mi? Partinin yararına olan neyse gerçek odur” diye cevap vermiş.
Uydurmuş olabilir, ama çok da realist bir diyalog. Bir yandan, diyebilirsiniz ki o Bulgar (veya başka herhangi bir komünist) yetkili, bunu asla böyle dümdüz söylemeyi göze alamazdı. Diğer yandan, âşikâr ki iktidarda olsun, muhalefette olsun bütün komünist parti ve rejimlerin iç hakikati tam buydu; kendilerine bu kadar Orwell-vârî bir “ikilidüşün” (doublethink) ve “yenikonuş” (newspeak) dünyası yaratmışlardı. Geçelim. Meğer Hayden, komünistlerin ikiyüzlülüğü karşısında, çağdaş demokrasilerdeki istihbarat görevlilerin sorumluluğunun “dünyayı olduğu gibi görmek ve göstermek” olduğunu savunmanın ötesinde, kendisinin de tam böyle davrandığına; her zaman dürüst ve “özellikle kendine karşı” dürüst olduğuna; daima doğruları söylediğine yüzde yüz inanıyormuş. Savage bu ontolojik, epistemolojik özgüveni alıp didik didik ediyor. Hep Power Wars kitabındaki o çok sâkin ve dengeli, sıfatları değil olguları konuşturan üslûbuyla yapıyor bunu. Hayden’ın doğrudan yalan, çıplak ve kaba yalan söylemeyecek kadar zeki olduğunu kabul ediyor. Tahrifatı, diyor, “bazı şeyleri hiç zikretmemek, yarım-doğruları öne çıkarmak, yanıltıcı bağlamlar sunmak, ya da farklı biçimlerde yorumlanabilecek belirsizliklere sığınmak” biçimini alıyor. Hayden işkenceye işkence diyemiyor örneğin; “yoğunlaştırılmış sorgu teknikleri” ifadesinin arkasına saklanıyor. Önce bu “teknik”ler uygulanıp şüpheli kişi “işbirliği” yapacak noktaya getirildiği ve ancak ondan sonra sorgulamanın başladığını iddia ediyor (ne farkeder diyeceksiniz ama, Amerikalı senatörleri uyutmak için icat edilen bu mazeretler bile doğru değilmiş, Savage’ın ispatladığı gibi). Olayların sırasını değiştiriyor. “Meta-data” skandalının etrafından dolanıyor. Uzatmayacağım. Bütün çarpıtmalarını yakalıyor Savage, hep o, abartarak değil az ve eksik söyleyerek en ağır hükümleri veren tavrıyla. Bir yerde, şu kendince çok sert hükme varıyor:
“Eğer 1980’lerin o Bulgar aparatçik’i için ‘gerçek’ Komünist Partisi’nin en yararına olan olgu ve kurgu karışımından ibaret idiyse, bazen Hayden için de, kendi hizbinin çıkarlarına: profesyonel asker ve istihbaratçıların oluşturduğu daimî bürokrasinin çıkarlarına hizmet eden ne varsa işte o gerçek oluveriyor.”
Bir hizbin (veya partinin veya rejimin veya başka herhangi bir toplumsal gü. Veya aktörün) çıkarlarına hizmet eden ne varsa, onun gerçek oluvermesi… Ne kadar ahlâksız değil ahlâküstü (immoral değil amoral) bir dünya, bir ruh hali ve zihniyet yapısı! Üzerinde düşünmek lâzım.
Yazarlar
-
Mustafa PAÇALEş Şara’dan yeni bir Esad çıkarmak mı? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEABD, Suriye için neye karar verdi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürt Sorunu 2.0’a Hazır mıyız? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın ötesi… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKaçıncı CHP? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRLaleli Çamaşırhanesi -3- Videoya çektiler: ‘Cırt’ sesi geldikçe bağırıyor! “Maşallah, Maşallah!..” 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKandil’in polemikçisi şampanya sosyalistlerine karşı 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERHarakiri Bütçesi 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÖcalan’ın mektubu üzerine bazı gözlemler 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluBüyük sorunları çözememe serisi bu kez bitecek mi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidarın ağzındaki bakla!... 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanAmerika çökmekte olan bir uygarlık mı? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuCeylanpınar cinayeti… 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSeçime henüz vakit varken sandık hesabı 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolAK Partili bir okurla sohbet 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZÖzel’in bütçe konuşmasında sürece dair mesajları 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilTürkiye neden sanayileşemiyor: Sermayenin, güvenin ve kurumların zayıflığı öyküsü 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAJohn Holloway ; Abdullah Öcalan’ın Kuramı Devrim İhtimali Fikrini Yeniden Düşünülür Hale Getiriyor! 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciEn büyük tehlike NÜFUS yokluğu 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENFeti Yıldız kime sesleniyor? 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSuriye bir kere daha çözümü bozabilir mi? 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTElveda Lenin ve Düzce Belediyesi… 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSokak çeteleri devlet kurumlarına karşı 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalHay'at Tahrir el-Şam'ın Evrimi ve Suriye'nin Geleceği 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları


































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
10.03.2025
8.03.2025
8.03.2025
6.03.2025
10.02.2025
29.01.2025
25.01.2025
16.01.2025
24.12.2024
20.11.2024