Çağdaş toplumların metabolizmasını düzenleyen  ‘Hukuk’  kurallarıdır…

Devletin ve toplumun huzurunu sağlayan hukukun denetimini mutlak kılan ise “kuvvetler ayrılığıdır.”

Yöneten, yönetilen ayrımı yapmadan herkesin hukuk kurallarına tabi olmasını kaçınılmaz kılan, hukukun üstünlüğü de en esaslı toplumsal sigortadır.

Bunlar siyasal iktidarın zorlamasıyla yok sayılıyor ise geçmiş olsun…

Yargı iktidarın talimatı ile görev yapıyorsa…

Yargı da bağımsız olmuyor.

Eşit vatandaşlık hukuku da devre dışı kalıyor.

Böyle olunca da…

Mahkemeler “Adalet dağıtmıyor.”

Siyaseten “Tutuklama” yapıyor.

 “Tutuklamayı” da Yargı; “iktidara muhalif olanlara” ve “iktidarın sandıkta yenemediklerine karşı” yapıyor.

Başta İstanbul Büyükşehir Belediyesi olmak üzere muhalif Belediye Başkanlarına yapılan siyasi operasyonlar, kayyımlar ve Belediyelere çökmeler bunu göstermiyor mu?

Siyasal iktidar hedef gösterince Savcılar devreye giriyor ve operasyona geçiyor.

İktidar hedef göstermiyorsa suçlu da olsa o ’kişi’ veya ‘kişiler’ hakkında Cumhuriyet Savcıları kıllarını bile kıpırdatmıyorlar.

Tıpkı; “Altın kaçakçılığından suçları sabit görülen ve partileri MHP tarafından partiden istifaları istenen ve istifaları kabul edilerek, partiden ihraç edilen üç eski milletvekili olayında olduğu gibi.”

Altın kaçakçısı üç eski MHP milletvekilinin suç hikâyelerini anımsatayım;

6 Kasım 2024 Tarihinde İstanbul Hava limanında bavul ve valizlerle Altın kaçakçılığı yaparken, polisin kamera görüntülerine yakalanan bu vekillerin videolarını polis, MHP Genel merkezine teslim ediyor…

MHP Genel Başkanı vido görüntülerini izliyor ve bu üç vekilden Partiden istifalarını istiyor, sonra da partiden ihraç ediyor.

 Dokunulmazlık zırhına sığınan bu vekiller hiçbir şey olmamış gibi TBMM’de vekilliklerine devam ediyorlar, oylamalara katılıyorlar, maaşlarını ve tüm sosyal haklarını da alıyorlar.

Bu altın kaçakçısı eski MHP’li üç milletvekilini tanıyalım:

1-Isparta Milletvekili Hasan Basri Sönmez.

2-Bolu Milletvekili İsmail Akgül… Bolu milletvekili İsmail Akgül hatırlanacaktır Sinan Ateş cinayetinin iddianamesinde de ismi geçenlerden biri yani suç dosyası kabarık.

3-Kilis Milletvekili Mustafa Demir.

Olayın üzerinden aylar geçmesine rağmen altın kaçakçılığından suçları sabit olan bu vekillerin dokunulmazlıkları kaldırılmadı.

Talimatla devreye giren yargı sessiz kaldığına göre…

“Herhalde siyasal iktidar ve ortağı suçları sabit olan bu vekillerin, emeklilik hakkını… Ya da anayasa için yapılacak muhtemel bir oylama da gürkalık yapmalarını bekliyor.

 Milletvekilleri emeklilik hakkını iki yılı doldurduklarında kazanmış oluyorlar, demek kritik bir oylamada görev yapmaları beklenmekte…

Eğer bu üç vekil DEM veya muhalefet partilerinden olsalardı durum böyle mi olurdu?

İktidar ve savcılar sessizliklerini korurlar mıydı?

Muhalif belediyelere operasyonları otomatiğe bağlayan ve “etkin pişmanlıktan suç arayan savcılar” üç maymunu oynuyorlar.

TBMM’si Başkanı Numan Kurtulmuş bu olayı görmüyor. İktidar medyası haber yapmıyor suçlanan vekiller ise kamuoyundan kaçıyorlar.

Bu tablo karşısında hiç sesi çıkmayan Adalet Bakanı birde kakıp, “Türkiye’ de yargı bağımsız ve kimseden talimat” almaz demiyor mu?

Siyasal iktidara muhalif olan demokrasi güçlerine ve gazetecilere göz açtırmayan Cumhuriyet savcıları, suçu sabit olan bu milletvekilleri karşısında sağır ve dilsiz rolü oynarken...

Çıkmayan candan umut kesilmez misali…

Bizde, altın kaçakçısı vekiller hakkında Savcıların  ne zaman fezleke düzenleyeceklerini bekliyoruz.

Ya muhalefetin bu üç Milletvekilleri konusunda dut yemiş bülbül olmasına ne demeli?

Muhalefet bir gün olsun…

Ne parlamentoda, ne meydanlarda, ne  debasın açıklamalarında, bu üç altın kaçakçısı eski MHP’li vekilleri teşhir bile etmediler.

Muhalefet bu üç hırsız vekillerle aynı çatı altında bulunmaktan icap duymuyorlar mı?

 Duysalar harekete geçerlerdi.

 Bir basın toplantısı düzenleyip ardından da bu vekilleri resimlerini tüm ajanslara servis edip, sosyal medya hesaplarından paylaşsalar…

Altın kaçakçısı bu vekiller Parlamentoya gelmesi ve bulunması şöyle dursun, evlerinden sokağa bile çıkamazlar?

Biz “Cumhuriyeti demokrasi ile taçlandırmadığımız” sürece…

TBMM’i altın kaçakçılığı ile MHP’den ihraç edilen vekilleri korumaya, iktidarda  Kışlacılarla -Camiciler arasında değişerek devam edecek.

Not: Tüm okurlarımın Kurban bayramını kutlar esenlikler dilerim. M.T.