Mehmet TIRAŞ
Hatırlatma babında söyleyelim 2013 yılında dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’ın öncülüğünde başlayan sayıları 63 kişiyle belirlenen, ülkenin yedi bölgesine dağıtılan, ağırlığı da Erdoğan’ın taraftarlarından oluşan, adına da “akil insanlar” denilen işlevleri barış sürecinin yürütecek bir heyetti.
Konunun adını da “çözüm süreci” olarak belirlenmiş hatta Erdoğan buna kardeşlik projesi diye de ikinci bir ad vermiş ama kamuoyunda barış ve kardeşlik projesinden çok, çözüm süreci olarak karşılık bulmuş bir süreçti.
Biz çözüm sürecinin önemli olduğunu ancak yetersiz bulduğumuzu söyledik.Bu sürecin geçici olarak katkısı ateş kes ile dağdaki PKK’lılarlaaskerlerin kısacası güvenlik güçlerinin ölmemesi, kanın akmaması açısından önemli olduğunu ama bu süreci kalıcı hale getirmez demiştik. Demiştik sözü hoşta bir söz değil ama maalesef söylemek zorunda kalıyorsunuz gelinen noktada
Neden yürümez demiştik;çünkü 1999 ile 2004 yıllarında arsında da hatırlanırsa beş yıl PKK ateşkes ilan etmiş, çatışmalar durmuş ve ülke gündemini belirler bir olay ve ölümlerolmamıştı.
Fakat o dönemde de yani 1999-2004 yılları arasında demokratikleşmeye önem verilmemiş;siyasi erk ve silahlı bürokrasi; PKK’yı bitirdik, PKK’nın Türk ordusuyla savaşacakartık potansiyel bir gücü olmadığını,kadroların yorgun ve yılgın düştüğünü,PKK’nın artık kentlerden ve Kürt bölgelerinden kadro devşiremediğini, PKK’dan kaçışlar başladı gibi Kürtlerde ve PKK’ da karşılığı olmayan ve hiç inandırıcı gelmeyen tamamen hamasete dayalı, ajitatör içerikli popülist politikalar yapıldı ve sonra yine bilinen;PKK ile TSK arasında savaş tekrar başladı ve 2013 yılına kadar tam dokuz yıl kesintisiz sürdü.
Ne oldu şimdi?Tekrar başa döndük ve iki buçuk yıldır süren barış süreci yine 24 Temmuz 2015 tarihi itibarıyla sonlandırıldı ve Türk jetleriKandilde PKK kamplarını bombaladı,PKK’da ateşkes sonlandırılmıştır diye açıklama yaparak, silaha sarıldı.
Bu çözüm sürecinin kalıcı bir barışa dönüşmesi için Türkiye’nin 12 eylül darbesinin eseri olananayasasını bertaraf etmeden,daha demokratik AB kurumlarını ve kriterlerini kapsayan bir anayasa yapmadan, Kürt sorununu nasıl çözecek ve ülkeye demokrasiyi yerleştireceksiniz, gibi analizleri ve haberleri bir hatırlayalım.
Hatta Mehmet Altan Türkiye’nin doğusunda demokrasi Batısında faşizm mi olacak diye bir yazıyı kalem almış; Kürt hareketinin öncüsü olan başta PKK ve HDP çevreleriyle derin bir tartışmaya girmişti.M.Altan’a saldırıya geçenlerin başında hiçbir derinliği olmayan havuz medyasından beslenen yanaşmalıların ne söylediğini ve yazdıklarını ,internete girip bir göz gezdirin.
Hatta havuzdan beslenen esnaf takımından olan tetikçiler, Mehmet Altan’a ve benimde içinde olduğum ve bu tezi savunanları bunlar PKK’nın ateşkes açıklamasına ve hatta silah bırakmasının PKK’nın sonu olur gibi iftiralar atmışlar.
Biz Kürt sorununu Türkiye’nin diğer sorunlarını da içine alan yeni bir demokratik anayasa ve temel hak ve özgürlükleri kapsayan, bireyin özgürlüğünü öne çıkartan, çoğunluk değil çoğulculuğu içeren bir demokratikleşmeyle;hiçbiretnisiteye vurgu yapmadan çözüleceğini; yeterki AKP’nin demekte yanlış Erdoğan’ın bu konuda samimi olması yeterli diyorduk ama biz bunları öne çıkarttıkça, bir tek bize terörist demedikleri kaldı, savaş baronları,kandan beslenenler gibi düşmana söylenmeyecek ağır iftiralarda ve hakaretlerde bulundular.
Neden bu ateşkes biti veya çözüm süreci sonlandırıldı?
Çözüm süreci diye adlandırılan sorunun gerçek adı Kürt sorunu olmasına rağmen bir türlü Kürt sorunu denilemedi, çünkü Erdoğan demediği için.
Kürt sorunu yok ise bu çözüm süreci neyin nesi diye de sormak gerekmiyor mu?
Kürt sorunu Erdoğan’ın bakışıyla çözülemez; Erdoğan Ana dilde eğitimi kabul etmiyor, bu kadar insani bir talebi yok sayan bir anlayış Kürt sorununu nasıl çözecek.
Neden Erdoğan anadilde eğitim karşı çıkıyor,çünkü Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel biz anadilde eğitimi kabul etmeyiz dediği için.
Erdoğan Kemalizm’in din ve mezhebi versiyonu üzerinden olayları okuyor ve çözüm arıyor. Evrensel değerleri referans almıyor.Erdoğan 17/25 Aralıktan sonra askerlerle ittifak yaptı ve Silivri’yi boşalttı, kendine muhalif olan her kesimi darbeci ilan etti ama askerler Erdoğan’a göre artık darbeci değil.
Askerler çözüm sürecine karşı oldukları için Dolmabahçe mutabakatı bitti.
Halbuki Dolmabahçe mutabakatının her maddesi Erdoğan ile tartışılarak ve bir mutabakata varılarak 10 madde üzerinde anlaşıldığını HDP heyetinden Pervin Buldan Ve Sırrı Süreyya Önder açıkladılar; ne Erdoğan ne de AKP’ den hiç kimse bunu yalanlamadı..
Hatta Dolmabahçe Mutabakatından Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın an ve an bilgilendirilmiştir diye de hükümet sözcüsü Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ta açıklama yaptı.Arınç’ın açıklamaları HDP’li milletvekillerinin açıklamalarıyla bire bir örtüşmesi tesadüf olmasa gerek.
Bugün geldiğimiz nokta Erdoğan’ın başta Suriye olmak üzere Orta Doğu politikasının duvara toslaması, komşumuzda olan savaşın kapımıza dayanması hatta Suruç katliamıyla içeri sıçradığının işaretleri olarak okumalıyız.
Kürt sorununun demokratikleşme olmadan tek başına çözülecek bir sorun olmadığını, demokrasiden yana olan güçler ne zaman anlayacak?
Demokratikleşme olmadan Kürt sorunu çözülmez diyenlere,savaş baronları diyenler şimdi ne diyecekler çok merak ediyoruz.
Yazarlar
-
Erol KATIRCIOĞLUÖcalan’ın mektubu üzerine bazı gözlemler 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKaçıncı CHP? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERHarakiri Bütçesi 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın ötesi… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidarın ağzındaki bakla!... 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRLaleli Çamaşırhanesi -3- Videoya çektiler: ‘Cırt’ sesi geldikçe bağırıyor! “Maşallah, Maşallah!..” 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürt Sorunu 2.0’a Hazır mıyız? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluBüyük sorunları çözememe serisi bu kez bitecek mi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKandil’in polemikçisi şampanya sosyalistlerine karşı 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEABD, Suriye için neye karar verdi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALEş Şara’dan yeni bir Esad çıkarmak mı? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuCeylanpınar cinayeti… 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSeçime henüz vakit varken sandık hesabı 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanAmerika çökmekte olan bir uygarlık mı? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolAK Partili bir okurla sohbet 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZÖzel’in bütçe konuşmasında sürece dair mesajları 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciEn büyük tehlike NÜFUS yokluğu 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilTürkiye neden sanayileşemiyor: Sermayenin, güvenin ve kurumların zayıflığı öyküsü 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAJohn Holloway ; Abdullah Öcalan’ın Kuramı Devrim İhtimali Fikrini Yeniden Düşünülür Hale Getiriyor! 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENFeti Yıldız kime sesleniyor? 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTElveda Lenin ve Düzce Belediyesi… 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSuriye bir kere daha çözümü bozabilir mi? 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalHay'at Tahrir el-Şam'ın Evrimi ve Suriye'nin Geleceği 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
1.12.2025
24.11.2025
17.11.2025
11.11.2025
10.11.2025
3.11.2025
27.10.2025
20.10.2025
13.10.2025
6.10.2025