Mehmet TIRAŞ
Bu aşağılayıcı ve yaralayıcı yazıya başlık yaptığımız cümleyi Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan;PKK ile çatışmada oğlunu kaybeden bir şehit babası için söylemişti..Erdoğan bu sözü kendine yakın yayın yapan bir televizyon kanalında canlı yayında üstüne basarak ve toplumunda gözünün içine de bakarak söyledi. Erdoğan’ın her ortamda herkese nasip olmaz dediği kutsadığı ‘Şehitlik unvanı’ nasıl karaktersiz şehit babasına dönüşmüştü? Şehit babası Erdoğan’ın izlediği Kürt politikasını eleştirmesine karşılık, Erdoğan oğlunu kaybetmiş yüreği yanan babaya “karaktersiz şehit babası” diye kamuoyunun önünde aşağılayarak hakaret ediyordu.
Bizde son günlerde Erdoğan’ın kırk yıllık siyasi dava arkadaşı ve kadim aile dostu Bülent Arınç için söyledikleri ‘o zat doğru söylemiyor’ sözünden sonra yazıya başlık olarak bu cümleyi kullanmayı uygun gördük.
Erdoğan için dostta ,arkadaşta, dava arkadaşı da kendine biat ediyorsa bunun bir anlamı var yoksa muhalefet olan her birey ve toplum fark etmiyor. Kendi gibi düşünmeyen birisi hele muhalefet etmeye kalkarsa, kim olursa olsun o dünyanın Erdoğan nezdinde en aşağılık insanı olur,geçmişin hiçbir değeri kalmaz; duyguları ve mevki si için yapmayacağı, kırmayacağı, hakaret etmeyeceği, iftira atmayacağı hiç kimse yoktur.
Erdoğan ne bir dindar gibi, ne de vicdanın sesini dinleyen merhamet duygusu ağır basan bir insana benziyor; tam bir diktatör ruhuyla hareket eden,acıma duygusunu bastıran, kanlı diktatörleri çağrıştırıyor.. Yakın tarihin kanlı diktatörlerinden Saddam,Milisoviç ve her ortamda eleştirdiği Esad’dan hiç farkı yok.
Bu konuyu neden dile getirdik; son günlerde Bülent Arınç için Erdoğan’ın ‘o zat yalan söylüyor’deyince aklımıza geldi.Bir şehit babasına karaktersiz diyen bir insanın kendini eleştiren başka kişilere ne demez ki.
Ülke gündemi güneydoğudaki iç savaş ile yeni ikinci bir gündemimiz oldu o da;AKP’nin kurucu kadrosunda yer alan iki dönem TBMM başkanlığı ve altı buçuk yıl hükümet sözcülüğü ve başbakan yardımcılığı yapmış Bülent Arınç’ın, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a başkaldırı anlamında; 1 Şubat 2016 tarihinde CNN Türk’te Taha Akyol’un sunduğu “eğrisi doğrusu” programındaki konuşmaları gündeme bomba gibi düştü.
Bülent Arınç bu programda ne söyledi kısaca bir özetleyelim: “Başta yargı bağımsızlığı yok, hakim ve savcılar talimatla görev yapıyorlar.Dolmabahçe bildirisinden Erdoğan’ın haberi vardı ve Cumhurbaşkanının bilgisi dahilinde açıklandı.Medya özgürlüğünün olmadığını,Can Dündar ve Erdem Gül’ün tutuklanması şöyle dursun dava bile açılmaması gerektiğini bunun bir gazetecilik faaliyeti olduğunu. Hukukun devre dışı kaldığını öyle haksızlıklar yapılıyor ki, cüppeyi tekrar üzerime geçirmeyi düşünüyorum eski bir avukat olarak.Dış politikanın tamamen kökten değişmesi gerektiğini,iç politikayla dış politikanın yönetilemeyeceğini. Dış politikanın kendine özgü kuralları vardır.Çözüm sürecinin yeniden başlaması gerektiğini,güneydoğuda süren savaşın Kürt sorununu çözemeyeceğini,milyonlarda karşılık gören bir örgüt olduğunu,ölen üç bin PKK’lı için sevinmenin bir anlamı olmaz,ya dağa kaç bin kişi çıktı birde ondan söz edelim” gibi, AKP’nin ve Erdoğan’ın Kürt ve dış politikasını boşluğa düşüren çok yönlü bir açıklamalarda bulundu.
Erdoğan’dan anında Arınç’ın adını anmadan cevap geldi ve;” o zat doğru söylemiyor” diyerek AKP’li trollere ve troliçeler,havuz medyasının tetikçilerine önüne attı ve hedef gösterdi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kendine muhalif olan veya kendi gibi düşünmeyenlere cevap verirken; bayramlık ağzını açarak konuşması,bu ülkenin Cumhurbaşkanı olamaz diyor insan ama maalesef hem de yüzde 51.8 ile halk tarafından seçilmiş birisi.
İnsan Erdoğan’a edebi olarak yanıt vermekte zorlanıyor ancak,kötü söz sahibinin diyerek,insan kendini teselli ederek geçiştiriyor.
Gerçi Erdoğan artık söyledikleri yanıltmıyor geçmişte öve öve yere göğe sığdıramadıklarını, şimdi muhalif olan her bireyi ve muhalif kesimlere; hainlikten başlıyor, darbecilikle devam ediyor, hem de yaftalamadığı hakaret etmediği,iftira atmadığı kişi ve toplum kesimi yok gibi.
Düşünebiliyor musunuz; bir muhalefet partisinin demokratik yoldan iktidara gelmek için AKP’nin gitmesi gerektiğini söylediği için, Erdoğan bu partiyi darbecilikle suçluyor. Uluslararası güçlerin desteklediği bir organize güç diye ipe sapa gelmez bir iftira atıyor, buna komik mi desek yoksa trajedi mi?
Geçmişte gezi olaylarında kahraman ilan ettiği ve destan yazdılar benim talimatımla yaptılar dediği polisler şimdi paralel devletin hain polisleri oldu ve hepsini tutuklattı.Erdoğan 17/25 Aralık’ta devlete yaptığı sivil darbe ile hırsızın polisi kovaladığı, devletin ise bir haydut gibi hareket ettiği bir süreci yaşıyoruz.
Erdoğan bir dönem Alim müsveddesi dediği Gülen ve hareketine toz kondurmuyor; İslam’ın dünyaya açılan penceresi, Türkiye’nin aydınlık yüzü diyerek,Türkçe olimpiyatlar toplantılarında konuşmalar yapıyor,Fevtullah Gülen’e dön ülkene, bu hasret bitsin diye çağrılar yapıyordu.
17/25 Aralık’tan sonra bu gelişlmelerin içinde olan ve iktidar partisinin hükümet sözcülüğünü yapıyordu Bülent Arınç peki ne yaptı? Hiç.Erdoğan bu hakaretleri, iftiraları başkasına atarken, kendisinin de bir gün hedef tahtasına konulmasını mı beklemeliydi?
Görmüyor muydu; kurucu kadrodan Erdoğan’ın yanında son kişi olarak kendisinin kaldığını?
Neden Erdoğan şehit babasına “Karaktersiz şehit babası” dediğinde Arınç sesini çıkartmadı?
Sıradan bir konumda değildi Arınç; AKP hükümetinin sözcüsü ve Başbakan Yardımcısıydı?
Güçlü karşısında Hukuksuzluğa, hakaretlere, temel hak ve özgürlüklerin yok sayıldığı yerde iftiralara sessiz kalırsanız, bir gün aynı yaftalamaları siz de yaşarsınız bugün yaşadığınız gibi Bülent Bey.
Yazarlar
-
Mustafa PAÇALEş Şara’dan yeni bir Esad çıkarmak mı? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRLaleli Çamaşırhanesi -3- Videoya çektiler: ‘Cırt’ sesi geldikçe bağırıyor! “Maşallah, Maşallah!..” 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın ötesi… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERHarakiri Bütçesi 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKaçıncı CHP? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEABD, Suriye için neye karar verdi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürt Sorunu 2.0’a Hazır mıyız? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidarın ağzındaki bakla!... 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKandil’in polemikçisi şampanya sosyalistlerine karşı 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluBüyük sorunları çözememe serisi bu kez bitecek mi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÖcalan’ın mektubu üzerine bazı gözlemler 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZÖzel’in bütçe konuşmasında sürece dair mesajları 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanAmerika çökmekte olan bir uygarlık mı? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuCeylanpınar cinayeti… 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolAK Partili bir okurla sohbet 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSeçime henüz vakit varken sandık hesabı 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENFeti Yıldız kime sesleniyor? 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciEn büyük tehlike NÜFUS yokluğu 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAJohn Holloway ; Abdullah Öcalan’ın Kuramı Devrim İhtimali Fikrini Yeniden Düşünülür Hale Getiriyor! 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilTürkiye neden sanayileşemiyor: Sermayenin, güvenin ve kurumların zayıflığı öyküsü 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTElveda Lenin ve Düzce Belediyesi… 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSuriye bir kere daha çözümü bozabilir mi? 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSokak çeteleri devlet kurumlarına karşı 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalHay'at Tahrir el-Şam'ın Evrimi ve Suriye'nin Geleceği 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları

































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
1.12.2025
24.11.2025
17.11.2025
11.11.2025
10.11.2025
3.11.2025
27.10.2025
20.10.2025
13.10.2025
6.10.2025