Mehmet TIRAŞ
Ekim Devriminin yüzüncü yılında dünyanın dört bir yanındna değişik sol,sossyal demokrat,sosyalist,komünistler ve akademisyenler tarafından solun dışında olan demokratlar ve entellektüel çevrelerde çok yönlü bir hummalı sosyalizm tartışmalar yapılıyor ve tezler ortaya atılmakta; biz de bu konuda çorbada tuzumuz olsun babında konuya eğildik.Bu tartışmalar dikkate değer bir durumdur,çünkü insanlığı çok büyük tehlikeler bekliyor başta gelir dağılımındaki adaletsizlik ve iç savaşlar özellikle orta doğpuda insan kanı sudan ucuz duruma gelmiş ölüm kol geziyor son 15 yılda 3 milyon insanıoın savşalrda öldüğü raskamları veriliyor.7 milyar dünya nüfusunun 1 milyarı günde bir dolarla geçiniyor.Temel hak ve özgürlükler muktedirler tarafından günden güne vahşice boğuluyor.
Ekim Devriminin yüzüncü yılı tekrar entellektüel çevrelerde gündem konusu oluyor.
Bundan tam bir asır önce 1917 yılında Çarlık Rusyasında Lenin önderiliğinde Bolşeviklerin örgütlediği Köylü ayaklanmalarının baş gösterdiği, İşçi sınıfının ikitdarını yaratarak devrim yaptılar ve tarihe de bu Ekim Devrimi olarak geçti.
Ekim Devrimiinden sonra Rusya’nın adı değişerek Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği(SSCB) olarak yeryüzüne ve dünyada emeği ile geçinen tüm çalışanların hayal ettiği bir sitemin umudu olarak doğdu.
Kapitalizme karşı sosyalizm çalışlanların bir sistemi olarak ortaya çıktı.
Yalnız bu devrim 73 yıl ayakta kalabildi ve 1990 yılında Berlin duvarının yıkılması ile sosyalist sistem dağıldı.
Şuan dünyada Küba’dan başka bir ülke de sosyalizm yok.
Peki sosyalist sistem ne veriyordu emekçilere ve tüm çalışanlara kısa bir gözatalım:
-Tarihte ilk “Kapsamlı” sosyal güvenlik uygulaması Ekim Devrimi ile gerçekleşmiştir.
-1920’li yıllarda dünya da ‘sovyetler Birliğini’ nin emekçilere sağladığı sosyal siğortanın kapsamına “yaklaşabilen” tek ülke yoktur:Tıbbi bakım;geçici engellilik durumlarında (hastalık,kaza,karantina,gebelik,hasta aile bireyine refakat) yardım;doğum,ölüm,gibi durumlarda ek yardımlar;işsizlik yardımları,iş göremezlik aylığı,yaşlılık aylığı,;ailenin geçimini sağlayan kişinin ölüm durumunda geride kalanlara aylık bağlanması.
Bugün yukarıda sayılanların çoğu dünyanın her yerinde sosyal güvenlik alanında “Norm” haline gelmişse,insanlık bunu Ekim Devrimine borçludur.
-Sovyetlerde 1933 yılında Çalışma bakanlığının işlevleri işçi sendikalarına devredilmiş. Böylece Ekim Devrimi,işçilerin sağlığını tam anlamıyla işçilerin eline ve sendikalara bırakır.Sağlık bakanı Nikolay Semasko “ işçilerİn sağlığı,işçilerİn elinde olmalıdır” der.
-Sosyalist sistemde,işçi,işte değil de işe giderken kaza sonucu öldüğünde “iş kazası” sayılıyordu..Hiç bir tesis iş müfettişi ve hijyen müfettişi tarafından incelemeden ve onay vermeden hizmete girmiyordu.Burada bir şeyin altını çizmeden geçemeyeceğiz Hijyen müfettişliği bizim yabancı olduğumuz bir temsilcilik..
-Dünya da 8 saatlik iş günü ve emekçiler için ücretli yıllık izin hakkı ilk defa Ekim Devrimi ile bütün çalışanları kapsayacak şekilde yaşama geçirilir.
-Sovyetler bununla yetinmez Devrimin 10.yıl dönümünde iş günün gündüz vardiyasını 7,gece vardiyasını 6 saate düşürüyor. Ayrıca ağır ve tehlikeli işlerde çalışan işçiler için mesai günde 6 saate, bazı kategorilerde (örneğin Civa sanayi) 4 saate indiriliyor.
Sovyetler 1920 yılında üretimde kullanılan işçi sağlığına zararlı 14 maddelik haklar maddesini kabul ederken, ABD ancak 1937,Almanya 1938,İsveç ise ancak 1969 yılında kabul etmiştir.
Diğer toplumsal sorunları ise harika düzeyde vermiş Ekim Devrimi ne gibi konular derseniz;konut,ulaşım,sağlık,eğitim ve kreş gibi..
Can alıcı soru şu bu kadar çalışanlara ve tüm emekçilere böylesi bir hizmet veren ve hizmetinde olan sosyalizm niye dağıldı?
-Bir kere sosyalizm bireyin özgürlüğünü öne almadığı gibi, çoğulculuk kültürünü yok sayıp,muhalefeti rejim karşıtı ilan edip homojen bir kültüre yöneldi ve Komünist partisine eleştiri getirenleri vatan haini ilan ettiler,işten atıp açlığa mahkum edip sürgünlere gönderdiler.
-Komünist partisine üye olmayanlara ne kadar başarılı olursa olsunlar, devlet bürokrasisinde hiç bir görev verilmiyordu.
-Sosyalizm farklılıkları kucaklayacağı yerde bir avuç parti bürokrasisi devletçi bir sosyalizmi savunur oldular.
Dünyadaki değişimi ve dönüşüme ayak uyduramadı devletçi sosyalizm.
İlk uzaya astronot gönderdiler ama mutfakta tencere yapamadılar.
Silah sanayisinde ABD ile başabaş rekabet etti ama toplumu sosyalleştiremedi ve sosyalizmi dış dünyaya kapattılar.
Sosyalizm marksın tezlerinden çok Stalin’in diktatörlüğüne yönelik bir avuç devletçiliği savunan polit büro üyelerinin imtiyazlı yaşamına hizmet eder oldu.
-Lenin Rus proleteryası kendi gücüyle baaşarıyı tamamlayamayacağını,yazıyordu..Lenin Devrimden 4 ay sonra yaptığı bir konuşmada (7 Mart 1918) yılında “mutlak gerçek şu ki Almanya’da devrim olmazsa mahvoluruz” diye tekrarlar.
-Rusya’da Ekim Devrimin liderleirnden Trocki Sosyalist hükümet kurulmasını önerdiğinde;Lenin bunun azınlık olan İşçi sınıfı karşısand açoğunluk olan köylülüğe haksızlık olur diye karşı çıkarken,Rusya’ da devrim olduğunda endüstri işçisinin oranı yüzde 10’iken bu Almanya’da nüfusun yarısı endüstri işçisi olarak gözüküyor.
Dünyada değişim ve dönüşüm devam ederken Sovyetler yeryüzüne kapanarak içerideki sorunları çözemediği gibi, diktatörlerin zihniyetini devre sokarak dış ve iç düşmanlara bağlıyordu.
Sovyetler Birliği değişime karşı içeride hiç taviz vermeden direndi ve muhalifleri hiç farketmeden komünistler de olsa affetmedi ağır bedeller ödetti,sayıları bilinmemkle beraber binlerce insanı hayattan kopardı,işkencelerden geçirdi sürgünlere gönderdi.Stalin dönemi çok karanlık ve vahşi bir dönem olduğuu tartışılmaz bir vaaka.
Bilim adamları insalık tarihininin gelişimini üç büyük virajla açıklarlar:
İlki:Benedik rahiplerinin “hayvan gücünün” insan enerjisi yerine kullanmaya başlamaları.
İkincisis:Buhar makinesinin keşfi ve sanayi devriminin ortaya çıkışı..
Üçüncüsü:Bilgisayar devrinin sanayi toplumunun içinden çıkması.
Marksizm ,bir değişim bilimidir doğanın ve onun bir parçası olan toplumun nasıl değiştiğini anlamakta yol gösterirken;dağılan devletçi sosyalizmde bu görüşleri ve öneriler iç ve dış düşmanların oyunları masalını anlattı yıllarca.
Solculuk,en ileir üretim biçimine sahip çıkmaktır.En ileri üretim biçimi zenginlik yaratarak insanların refahını artırır.
SBKP’nin son genel sekreteri Gorboçov,eski değrlerle bugünü ölçemezsiniz,yeni uygarlığı ve ona özgü yeni değerler bulmalıyız,diyordu.Peresroika ve galsnost kavramalarını ortaya atması da bunun somut tezleriydi.
Marks,insalığın bir itfaiyesidir sömürüyü ancak marksın ve onun düşüncelerini zenginleştirenler insanlığın sorunlarının çözümüne katkı sağlar.
Ekim Devrimini yüzüncü yıl dönümünde eğer sosyalizm bir alternatif olarak halkların önüne konulacaksa ki öyle sürülüyor;o zaman bu sosyalizm insna bakıuşı v eyönetim modelindeki argümanları ne olacak ve adına bilgi çağı denilen çağı nasıl sosyalist bir sisteme enterge edecek?
Bir diğer soru da bireyin özgürlüğü,çoğulculuk ve aykırılık bunun yanında devlet yapısı ve anlayışı nasıl olmalı bunlar tartışılmalı?
Referansı insan olmayan hiç bir ideoloji,din ve sistemin ayakta kalması,insanlığın sorunlarını çözmesi ve uzun ömürlü olması mümkün değil.
Sosyalizmin ekonomi politikası,devlet yapısı,bireye bakışı ve evrensel değerleri nasıl içselleştirecek ve çözecek;eski yapının tekrarının gelmesi mümkün olmadığına göre, yenisi nasıl olacak?
Sanayi toplumunun kavramları,kurumları ve argümanlarıyla yeni çağı okumak ve insanlığın sorunlarını çözmek,gelir dağılımını düzeltmek ve eşit paylaştırmak imkansız gözüküyor.
İşin garip yanı dünya bunları tartışırken bizim siyasal iklimimiz buna izin vermiyor ve ne yazık ki ahireti konuşmaktan dünya işlerine zaman kalmıyor.
Yazarlar
-
Erol KATIRCIOĞLUÖcalan’ın mektubu üzerine bazı gözlemler 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKaçıncı CHP? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERHarakiri Bütçesi 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın ötesi… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidarın ağzındaki bakla!... 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRLaleli Çamaşırhanesi -3- Videoya çektiler: ‘Cırt’ sesi geldikçe bağırıyor! “Maşallah, Maşallah!..” 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürt Sorunu 2.0’a Hazır mıyız? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluBüyük sorunları çözememe serisi bu kez bitecek mi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKandil’in polemikçisi şampanya sosyalistlerine karşı 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEABD, Suriye için neye karar verdi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALEş Şara’dan yeni bir Esad çıkarmak mı? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuCeylanpınar cinayeti… 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSeçime henüz vakit varken sandık hesabı 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanAmerika çökmekte olan bir uygarlık mı? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolAK Partili bir okurla sohbet 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZÖzel’in bütçe konuşmasında sürece dair mesajları 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciEn büyük tehlike NÜFUS yokluğu 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilTürkiye neden sanayileşemiyor: Sermayenin, güvenin ve kurumların zayıflığı öyküsü 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAJohn Holloway ; Abdullah Öcalan’ın Kuramı Devrim İhtimali Fikrini Yeniden Düşünülür Hale Getiriyor! 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENFeti Yıldız kime sesleniyor? 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTElveda Lenin ve Düzce Belediyesi… 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSuriye bir kere daha çözümü bozabilir mi? 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalHay'at Tahrir el-Şam'ın Evrimi ve Suriye'nin Geleceği 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
1.12.2025
24.11.2025
17.11.2025
11.11.2025
10.11.2025
3.11.2025
27.10.2025
20.10.2025
13.10.2025
6.10.2025