Melih ALTINOK
Kartepe Deniz Otobüsü’nü kaçıran 27 yaşındaki Mensur Güzel, cumartesi sabaha karşı SAT komandolarının düzenlediği bir operasyonla öldürüldü.
Arzumuz Mensur’un sağ olarak yakalanmasıydı elbette, ancak bu ne kadar mümkündü bilmiyorum.
Olayın ayrıntıları ne olursa olsun, dünyanın her yerinde güvenlik güçleri bu tarz eylemleri ölümle sonuçlandırmakta ne yazık ki ellerini korkak alıştırmıyorlar işte. Bu “fiilen meşruiyeti sağlanmış” tarz, devlet aygıtının olası benzeri eylemlere gözdağı vermek için bir mesajı aslında.
Kuşkusuz Mensur’a eylemin talimatını veren Kandil’in komutanları da bu gerçeği biliyorlardı. Ama Anne Sıtiye Güzel’in biricik oğlunun canını riske edip delikanlılık yapmakta gözlerini bile kırpmadılar.
HPG’nin eylem hakkında ANF’de yayınlanan açıklaması bu durumu açıkça ortaya koyuyor:
“Halkımız ve demokratik, duyarlı kamuoyu da Sinan yoldaşımızın eyleminin amacını iyi okuyarak her PKK militanının en hassas olduğu Önderliğimizin güvenliği ve özgürlüğü konusunda gerekli tavrın sahibi olmalıdır. Önder Apo’nun özgürlüğünü her şeyin üstünde tutan Sinan yoldaşımızı bu eyleme sevk eden karar ve irade düzeyi yeni dönemde her militanın, Önder Apo’nun yolunda ilerleyen her Kürt’ün karar ve irade düzeyi olacaktır.”
Yani, PKK’nin bu ve benzeri eylemlerinin yegâne amacı, ideal olan neymiş? Her şeyin üzerinde olan Öcalan’ın özgürlüğü ve güvenliği.
Başka?
Bu uğurda “Kürt’ün” karar ve irade düzeyinin dosta düşmana gösterilmesi?
Peki, ya pırıl pırıl Kürt gençlerinin hayatları, geleceği, annelerinin yanan yüreği?
Tabii ki teferruat. PKK, Kürt gençlerinin varlığını, her şeyin üzerinde tuttuğu lider kültünün ve delikanlılık naralarının varlığına armağan etmiş bir kere.
Mensur’un gazetelerde yayımlanan sarı tişörtlü, tıraşlı, gözlüklü ve palmiye fonlu fotoğrafına bakıyorum. Kaldığı virane öğrenci evinin görüntüleri de üzerine eklenince çok aşina olduğum bir profil oluşuyor kafamda.
Sizler de tanıyorsunuz, üniversitede arkadaşlık ettiğimiz, beraber yiyip içtiğimiz, gezdiğimiz, evlerinde misafir olduğumuz “yurtsever” öğrencilerden biri yetim Mensur.
27 yaşında bir gencin hayatının yitip gitmesine kahramanlık güzellemesi düzüp alkış tutan BDP İstanbul Milletvekili Sebahat Tuncel’in taziyesini kabul etmeyen Sıtiye Anne de çok tanıdık. Kürt arkadaşlarımızın evlerinde şenlik havası yaratan, memleketten gelen yiyecek kolilerini hazırlayan bir teyze işte.
Ve siz, her şeyin üzerinde tuttuğunuz lanet olası değerleriniz uğruna gözünü kırpmadan o Mensur’u öldürdünüz, öldürttünüz, o annenin yüreğini bir daha hiç soğumayacak kadar yaktınız.
Utanmadan da edebiyatını yapacaksınız. Yok şehit, yok gözü dönmüş terörist!
Mensur bir kahraman ya da canavar değil, amacı ne olursa olsun vakitsiz yitip giden bir genç. Sıtiye Hanım’da önce acılı bir anne.
Mensur’un ölüsüne sahip çıkmak da, Sıtiye Anne’nin acısına ortak olmak da önce devlete düşer. Sesimiz ulaşır mı, dikkate alırlar mı bilmem. Ama Başbakan Erdoğan ya da Cumhurbaşkanı Gül, sırasını beleyen Kürt ve Türk gençlerinin, onların annelerinin, hepimizin, barışın başının sağlığı için Sıtiye Hanım’a bir başsağlığı dilemekten geri durmamalı bence.
Bir ihtimal daha var sanki
Nabi Yağcı son derece net. Diyor ki: “KCK operasyonuna verilecek destek bilinmelidir ki BDP’nin kapatılmasına verilmiş destektir.”
Yağcı, her zaman olduğu gibi, “devletin KCK ardından BDP’nin tasfiyesini” amaçlayan perspektifinde ona destek verenlerin kim olduğunu söylemiyor elbette. E, bize de tahmin etmek kalıyor.
Sağ cenahtaki şahinleri kast ediyorsa, yazısının sonunda sorduğu “KCK operasyonlarını savunanlar, BDP’nin kapatılmasını da savunacak mısınız” sorunun cevabını biliyordur herhalde. Alacağı yanıt “Evet, ne var” olacaktır.
Yok, eğer muhatabı son dönemde moda olduğu üzere, operasyonlarına kayan şirazesine, bilek bükme, patronu gösterme mantığına karşı çıkıp bir yandan da BDP ve muhalif Kürtler üzerindeki baskısından, şiddet eylemlerinden ötürü KCK’yı eleştirenlerse de yaptığı en hafif tabirle insafsızlık.
Zira Yağcı, sol liberallerin, özgürlükçü solcuların, MHP’nin bile Meclis’te görmekten memnun olduğunu söylediği, Ak Parti’nin boykot bitsin de Meclis’e dönsünler diye çırpındığı BDP’nin kapatılmasına alet olacak kadar saf olduklarını düşünüyor olamaz.
Öncelikle Sayın Yağcı, kendisinden farklı düşünlerin akıntıya kapılmış piyonlar değil, tıpkı kendisi gibi iradî tercihler gösteren aktörler olduğunu kabul etmeli. Seçmenin tek ve meşru temsilcisi BDP’nin siyaset yapma koşulunu, Kandil vesayetine serbestlikle eşitlediği sorusuna “elbette hayır” yanıtını aldıktan sonra da ortaya atılmış şu soruya kulak vermeli:
BDP’nin olası kapatılması senaryolarından kaygılananlar, oy verip seçtiğimiz siyasileri sorgulayan, azarlayan, yönlendiren KCK’nın hâlihazırda zaten BDP’yi filen her “kapatmış” olmasından da rahatsız olmuyorlar mı?
Yazarlar
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALEş Şara’dan yeni bir Esad çıkarmak mı? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluBüyük sorunları çözememe serisi bu kez bitecek mi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÖcalan’ın mektubu üzerine bazı gözlemler 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın ötesi… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKandil’in polemikçisi şampanya sosyalistlerine karşı 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürt Sorunu 2.0’a Hazır mıyız? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERHarakiri Bütçesi 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEABD, Suriye için neye karar verdi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKaçıncı CHP? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRLaleli Çamaşırhanesi -3- Videoya çektiler: ‘Cırt’ sesi geldikçe bağırıyor! “Maşallah, Maşallah!..” 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidarın ağzındaki bakla!... 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSeçime henüz vakit varken sandık hesabı 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanAmerika çökmekte olan bir uygarlık mı? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZÖzel’in bütçe konuşmasında sürece dair mesajları 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolAK Partili bir okurla sohbet 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuCeylanpınar cinayeti… 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciEn büyük tehlike NÜFUS yokluğu 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilTürkiye neden sanayileşemiyor: Sermayenin, güvenin ve kurumların zayıflığı öyküsü 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENFeti Yıldız kime sesleniyor? 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAJohn Holloway ; Abdullah Öcalan’ın Kuramı Devrim İhtimali Fikrini Yeniden Düşünülür Hale Getiriyor! 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSuriye bir kere daha çözümü bozabilir mi? 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTElveda Lenin ve Düzce Belediyesi… 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSokak çeteleri devlet kurumlarına karşı 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalHay'at Tahrir el-Şam'ın Evrimi ve Suriye'nin Geleceği 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanMüslüman dünyada yeni bir fıkhi yaklaşımın önü açılabilir mi? 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞAYM BAŞKANI AĞLIYORSA… 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNStratejik illüzyon! 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBağımlı finansallaşmanın anatomisi ve Türkiye’nin bitmeyen kırılganlığı 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞTahmin ediyordum, artık netleşiyor galiba (Transfermarkt, karapara) 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEÇıkış yolu 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünMonroe Doktrini gibi bir Trump Doktrini… 7.12.2025 Tüm Yazıları









































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
2.06.2022
17.05.2021
11.05.2019
10.05.2019
6.05.2019
1.05.2019
29.04.2019
22.04.2019
17.04.2019
8.02.2019