Mücahit BİLİCİ
Bir demokraside siyasi muhalifinin bankasını batırmaya çalışmak belaltı vurmak, siyasal gücü suiistimal etmektir. Gülen Cemaati’ne ait okullardan yol geçirmek, Bank Asya’yı batırmak için uğraşmak güpegündüz ayrımcılıktır. Sana siyaseten ihanet etmiş muhalifini ancak siyaseten cezalandırabilirsin. Yoksa elindeki devlet gücünü kullanıp ekonomik ve sivil olarak taciz ve tahribe çalışırsan bu ayrımcılığa ve nihayetinde etnik temizliğe dönüşür. Bugün siyaset ve kurum seviyesinde sürdürülen “paralel”cadı avı, yarın öbür gün ortalama vatandaşın av merakına sirayet ederse ne olacak?
Bu işler böyle masum yahut makul bir ilk gerekçeyle başlar sonra ipin ucu iyice kaçar. Cemaat mensup ve kurumlarının böyle pervasızca şeytanlaştırılmasına toplumdan hiç tepki gelmemesi ise en ürkütücü olanı. Devletin Gülencileri fişlemesinden, özel okullarına apaçık devlet ayrımcılığı uygulamasına kadar bir dizi etnik ayrımcılık örneği görüyoruz. 11 Eylül’ü yapan katiller de Müslüman bahanesiyle Amerikalılar tüm Müslümanları suçlaşa, “vay İslamofob haçlılar, orada durun” diye yeri göğü inletecek insanlar, bunun bir benzerini Hükümet Cemaat’e yapınca hiç sesini çıkartmıyor. Paralel bir etnisite yaratıp, sonra etnik temizlik yapmak ekser ulus-devletlerin bohçasındaki kara lekedir. Devleti zulmederkenyüzünü başka tarafa çeviren çoğunluk toplum ise mahcubiyetten öte bir vicdani cezaya mahkûmdur. Çünkü sesini çıkarmadığı yalanlardan talanlar çıkarmaktadır o sessizliğiyle.
Milli iradeile demokrasi arasındaki farkı öğreninceye kadar fiilen açık kalan açık çek kapısından çok kaçaklar, hırsızlıklar ve suiistimaller vuku bulacaktır. Bakalım iradesini iktidarda gören “milli”lik ne zaman bu zafer sarhoşluğundan uyanıp adalet-i mahza’yı ilke edinmeye başlayacak.
Ahlaksızlıkne zaman başlar? Adaleti, şahsi ve milli menfaatinin üstünde bir değer olarak görmediğin zaman.
*
MEDENİYET DAVULU ÇALARAK NEREYE KADAR?
İslamcılığa dair (30 Temmuz’daki) yazımın bir parantezinde şunu demekten kendimi alamamıştım: “Post-modernizmden mülhem eleştirel batılı çikleti Müslümanlar adına ikinci el çiğnemenin karikatür versiyonu hâlâ bazı gazete köşelerinde ‘varoluşsal bir yokoluş’ cafcaflı çerezliğinde cılkı çıkmış hâlde devam ediyor. Bir Müselman de çıkıp, bu eziyete ses çıkarmıyor!” Allah’tan nihayet bir Müselman çıktı ve çağ kebabı sırığıyla medeniyetsel yüksek atlama yapanların samimi duygusallığına eşlik eden sığ fikrî seviyesini ifşa etti. Ne demeli? Öğüt’ü bol olsun!
*
ENTELEKTÜEL NEYE KARŞI SORUMLUDUR?
Entelektüel her şeyden önce mülksüz ve korkusuzdur. Entelektüel, kaybedecek bir şeyi olmayan olmayı göze alabildiği için bir zincirkırandır. Çünkü zincire vurulamayacak şey(söz) kadar kendisini yalınlaştıracak bir perhize tabi olmayı seçmiştir. Yani mülkiyet orucututmuştur. Sözüne mihnet, fikrine vesayet doğuracak imkânlara hayır diyebilmiştir.Entelektüel esasen vicdan kapıcısı ve hakikat bekçisidir. Vicdanın sessiz konuşmasına ses ve söz olmak için, hakiki evi başka yer olan vicdan gibi o da evsiz olmayı ve gurbette kalmayı göze alabilmiştir. Çünkü bu bedeli ödemeyen her konuşma teşebbüsü iktidar karşısında mağluptur. Gücün mantığına ve işleyişine tabi olmayabilmenin yolu,güçten istiğnadır. Sadece bir ses kadar yalınlaşabilenler, bir vicdan kadar tasaffi edebilenler gerçek anlamda entelektüel olabilirler.
Entelektüelin sorumlu olduğu merci ne kendi devleti ne de kendi milletidir. Entelektüel sadece hakikate karşı sorumludur.
Twitter: @mucahitbilici
Yazarlar
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Boğazımdan tek kuruş geçmedi” 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolCHP nereye? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Masumiyet karinesi’ mi, o da ne ki? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBaşkanlık monarşisi (presidential monarchy) meselesi: Teorik bir izah 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları












































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
12.11.2025
31.10.2025
20.10.2025
6.10.2025
28.09.2025
21.09.2025
6.09.2025
30.08.2025
12.08.2025
1.08.2025