Roni MARGULIES
Şaşıyorum vallahi Radikal gazetesinin yazarlarına. Biraz da kızıyorum.
Ertuğrul Özkök’ü yerden yere vurmuşlar!
Yapılır mı abiye bu?
Zavallı Özkök üzülmüş tabii; “Türklerin de ‘haysiyetinden’ söz ettim ya, Radikal gazetesinin bazı yazarları beni yerden yere vurdu” diyor bugünkü köşe yazısında, üzgün üzgün.
“Demediklerini bırakmadılar” diyor.
Ertuğrul Özkök’ü yerden yere vurmak ne demek ya, ayıp değil mi!
Alt tarafı, Türklerin de haysiyeti olduğunu iddia etmiş.
Vardır tabii. Ne kızıyorsunuz?
Merak ettim neye kızdıklarını, Özkök’ün haysiyet yazısını tekrar okudum.
Şöyle yazmış:
“ Bu ülkede ‘Türk’üm’ diyebilmek, ‘Kürt’üm’ demekten daha zor bir hale gelmişse...
Bu ülkede, ‘Kürt’üm’ diyene ilerici, ‘Türk’üm’ diyene faşist deniyorsa...
Bu ülkede ‘Uludere’nin hesabını sormak, otobüsten indirilip kafasına sıkılarak kalleşçe katledilen 33 çocuğumuzun hesabını sormaktan çok daha önemli ve acil hale getirilmişse...
Bu ülkede, yeni anayasadan ‘Türk’ kelimesini çıkarmak, ‘Kürt’ kelimesini ise sokmak demokratlık ölçüsü haline getirilmişse...”
...Bütün bunlar olmuşsa, Kürt sorunu İmralı’da çözülemez, çünkü ağır bir “Türk sorunu” vardır, Türkler “manevî bir azınlık” duygusu hissetmektedir; önemli olan Kürtleri değil, Türkleri tatmin etmek, Türklerin sorununu çözmektir.
Bunları tekrar okuyunca, bazı Radikal yazarlarının Özkök’ü niye yerden yere vurduğunu anladığımı sanıyorum.
Kıskançlıktan!
Yazdıklarını okuyunca anlaşılıyor ki, Özkök Türkiye’de yaşamıyor.
Arada bir buralara geliyor herhalde, ama aslen başka bir yerde yaşıyor.
Tüm haysiyetli Türk vatandaşları gibi Radikal yazarları da Türkiye dışında yaşamayı özler. Kıskançlıklarının nedeni bu olsa gerek.
Özkök yurtdışında mı, başka bir gezegende mi yaşıyor, bilemiyorum, ama Türkiye’yi çok iyi kavrayamadığı belli.
Bu ülkede “Türk’üm” diyebilmenin, “Kürt’üm” demekten daha zor bir hâle geldiğini zannediyor!
Hem Kürtlerin, hem Ermeni, Rum ve Yahudilerin, hem de hatta Türklerin bile her sabah okullarda “Türk’üm, doğruyum, çalışkanım” diye bağırdığını; hiç kimsenin ve hatta Kürtlerin bile “Kürt’üm” diye bağırmadığını bilmiyor zavallı. Nereden bilsin ki?
Bu ülkede, “Türk’üm” diyene faşist dendiğini zannediyor! Belli ki, Ahmet Türk’ü tanımıyor. Ahmet Bey’in ne Türk ne de faşist olduğunu ve kimsenin ona “faşist” demediğini bilmiyor.
Bu ülkede Uludere’nin hesabını sormanın 33 çocuğumuzun hesabını sormaktan çok daha önemli ve acil hâle geldiğini zannediyor!
Bilemiyor ki, Roboski’de öldürülenler devletin F-16’ları marifetiyle öldürülen sivil vatandaşlar, 33 çocuğumuz ise savaş bölgesinde askerdi. Ve yine bilemiyor ki, bu 33 çocuğumuza “şehit” denirken, Kürtlerin ölen çocuklarına bu memlekette “leş” denmiştir.
Yeni anayasadan “Türk” kelimesini çıkarmak, “Kürt” kelimesini sokmak şeklinde bir öneri olduğunu zannediyor!
Gelişmeleri başka bir gezegenden izleyince, böyle yanılgılar olabilir tabii.
Anayasa’nın ilgili maddesinin “Türkiye Cumhuriyeti’ne vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkese Kürt denir” şeklinde değiştirilmesini öneren olmuşsa, benim kulağıma gelmedi. Ama Özkök memnun olacaksa, ben önerebilirim.
Diyor ki: “Sakın şu aptalca argümanı önümüze koymayın: ‘Türkler yüzyıllardır bu ülkenin egemen gücüydü. Kürtler ezildi. Şimdi onların sırasıdır’. Dünyanın hiçbir toplumuna bu aptalca argümanı kabul ettiremezsiniz.”
Memlekette “Türkleri ezelim, Türkleri ezelim!” diye bağırılıyormuş da, ben duymamışım. Allah’tan Özkök duymuş da, beni aptalca davranmaktan kurtardı.
“Hakarete uğrama ihtimalini göze alarak yazıyorum” diyor.
Özkök’e hakaret etmeli miyiz?
Evet. Bence etmeliyiz.
Yazarlar
-
Taha AkyolTefessüh… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKimmiş bakalım devlete saldıran? 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUAnayasa engeli olduğu halde yeniden seçilmek isteyen başkan ne yapar? 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBüyük eşik atlandı, sıra mayınlı alanda… 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasPara vermeden diploma alanlarımız da bunlar 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet Berkanİktidar ülkeyi yönetebiliyor mu ki? Tek kişi ne kadar yönetebilirse o kadar işte… 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit Akçay2025’in kalanı nasıl geçecek? 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBüyük Aldatmaca: Popülizmin (Halkçılığın) Yolsuzluk Ve Eşitsizlik Konusundaki Yalanları 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNESiyasî kimlikler panayırı kapandı 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSistem çürümüş ki nasıl çürümüş 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRGüvensizliğin gölgesinde siyaset: Geçen yıla kıyasla korku düzeyimiz yükseldi, peki neden? 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKUVVETLER AYRILIĞI YOK İSE… 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHayır, bu Türklük Sözleşmesi değil! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplum Çağrısı; Hasta Tutsaklar 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanBatı artık Kiev’de Zalujni’yi görmek istiyor gibi 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNMisak-ı Suriye! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRKÜRT ULUSAL BİRLİK KONFERANSI 28.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
22.03.2023
13.03.2023
27.02.2023
20.02.2023
13.02.2023
6.02.2023
29.01.2023
21.01.2023
15.01.2023
15.01.2023