Roni MARGULIES
Ben üç seçimdir AK Parti'ye oy vermiş olan ve böyle yaptığım için çok memnun olup seneye yine aynı şeyi yapacağımdan kuşku duymayan bir seçmen olsaydım, kafam biraz karışmış olurdu şu günlerde.
"Şu askerlerle ilgili olarak biz ne yapmış olduk şimdi?" diye düşünüyor olurdum.
Çok da sorun etmezdim belki, ama aklıma gelirdi herhalde.
AK Parti hükümeti 2007'den itibaren dört beş yıl boyunca Silahlı Kuvvetler'le itişti. Generaller siyasete bulaşmaya kalkınca "Sen benim memurumsun" dedi; eskiden her ağustos ayında düzinelerce subayın ordudan ihraç edilmesiyle sonuçlanan YAŞ sürecine müdahale etti; askerlerin sivil mahkemelerde yargılanmasının önünü açtı; yüzlercesinin hapse tıkılmasını sağladı.
Bu didişme AK Parti'nin popülerlik kazanmasında önemli bir rol oynadı.
CHP'nin, Beşiktaş, Kadıköy ve Çankaya sakinlerinin anlayamadığı tam da buydu. Halkın büyük bir kesiminin asker karşısındaki ezikliğini, seçtiği hükümetleri defalarca devirmiş olanlara karşı duyduğu öfkeyi hiç anlayamadılar. AK Parti ise anladığı için askerle didişti ve didiştikçe de oyunu artırdı.
"Hukuk mücadelesi"
Ergenekon davası, Balyoz davası, 28 Şubat davası, Kenan Evren davası halk arasında destek gören, haklı ve doğru oldukları iyi bilinen davalardı.
12 Eylül'de, 28 Şubat'ta neler yapılmış olduğunu, memlekette faili meçhul cinayetler işlendiğini, İstanbul sokaklarında bile gündüz gözüyle insan öldürüldüğünü, bombalar patladığını herkes biliyordu. Ve bütün bunların askere ve devlet güçlerine uzandığından kimsenin kuşkusu yoktu.
Dolayısıyla, bütün bu davaların meşru olduğunu, gerçek olaylarla ilgili olduğunu biliyordu herkes. Ve dolayısıyla, davalar AK Parti'ye puan kazandırdı.
Kenan Evren ile Tahsin Şahinkaya'nın müebbet hapis cezası yemesi doğal karşılandı. Kimsenin kılı kıpırdamadı. Çok geç ve biraz da anlamsız bir şekilde de olsa, "Adalet yerini buldu" diye düşündü herkes.
Peki, aynı günlerde tüm Balyoz mahkûmlarının serbest bırakılmış olması hakkında ne düşünür AK Parti seçmeni?
Ergenekon ve 28 Şubat davalarından içeri girmiş olan kimsenin artık içerde olmaması hakkında ne düşünür?
Ve en önemlisi, bunların serbest bırakılmasıyla ilgili olarak Başbakan'ın övünmesi hakkında ne düşünür?
Şöyle demiş Başbakan:
"Hepsi dışarı çıktı. AİHM'e gitseydiler, oradan böyle bir netice alabilirler miydi? Hayır. AİHM lehlerinde bile karar verse, biz Türkiye olarak belli bir bedel öderdik, yine içerden çıkamazlardı. Şimdi hepsi içerden çıktı mı? Çıktı. Biz şu anda onlardan teşekkür beklemiyoruz, ama bu ülkede hukuk mücadelesini kimlerin verdiğini bilsinler."
Darbeleri kim uydurdu?
Peki, AK Parti seçmeni düşünmez mi, "Balyozcuları hapisten çıkarmak için verilen mücadele "hukuk mücadelesi" ise, bu herifleri hapse tıkmak için verilen mücadele ne mücadelesiydi?"
Düşünmezler mi, "28 Şubatçıların hepsi serbest olduğuna göre, 28 Şubat diye bir şey olmadı mı? Biz rüya mı görmüştük? Çevik Bir diye bir general yok muydu?"
Düşünmezler mi, "Ergenekon davası çöktüğüne göre, derin devlet diye bir cinayet şebekesini biz hayal mi etmiştik?"
Düşünmezler mi, "Bu davaların hepsi 'paralel yapı' tarafından uydurulduysa, darbeleri, darbecileri, katilleri de mi onlar uydurdu? Hiç yok muymuş aslında memleketimizde böyle şeyler?"
Düşünüyorlardır bence.
http://marksist.org/yazarlar/roni-margulies/15207-demek-ki-darbeci-yokmus
Yazarlar
-
Fehmi KORUAnayasa engeli olduğu halde yeniden seçilmek isteyen başkan ne yapar? 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTefessüh… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKimmiş bakalım devlete saldıran? 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasPara vermeden diploma alanlarımız da bunlar 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBüyük eşik atlandı, sıra mayınlı alanda… 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet Berkanİktidar ülkeyi yönetebiliyor mu ki? Tek kişi ne kadar yönetebilirse o kadar işte… 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBüyük Aldatmaca: Popülizmin (Halkçılığın) Yolsuzluk Ve Eşitsizlik Konusundaki Yalanları 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit Akçay2025’in kalanı nasıl geçecek? 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNESiyasî kimlikler panayırı kapandı 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanBatı artık Kiev’de Zalujni’yi görmek istiyor gibi 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplum Çağrısı; Hasta Tutsaklar 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHayır, bu Türklük Sözleşmesi değil! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRGüvensizliğin gölgesinde siyaset: Geçen yıla kıyasla korku düzeyimiz yükseldi, peki neden? 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSistem çürümüş ki nasıl çürümüş 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKUVVETLER AYRILIĞI YOK İSE… 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNMisak-ı Suriye! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
22.03.2023
13.03.2023
27.02.2023
20.02.2023
13.02.2023
6.02.2023
29.01.2023
21.01.2023
15.01.2023
15.01.2023