Roni MARGULIES
Kadınlar şiir yazabilir mi?
Yoksa kadın, erkeklerin yazdığı şiirlere konu olmak için mi vardır sadece?
Erkekler şiir yazabilsin diye mi kadınların kirpikleri ok, kaşları yay, dudakları gonca, endamları gül gibidir?
Yoksa kadın kendisi de şiir yazabilir mi?
Şu nedenle soruyorum.
Geçenlerde, geçen yüzyılın en iyi edebiyat eleştirmenlerinden Rauf Mutluay’ın ta 35 yıl önce derlediği makalelerini okuyordum.
Makalelerden birinde, 1974’te, şöyle anlatıyor:
“Son yüzyıl şiirimizi sayıca sınırlı bir antolojide temsil edecek bir çalışmaya girdiğim zaman Gülten Akın’ın şiir genişliğini bularak mutluluk duymuştum; 39 erkeğin yanına bir kadın kendi hakkıyla girmiş oluyordu. Halide Nusret’ten, Şükûfe Nihal’den başlayan listede Sennur Sezer, Türkân İldeniz, Mübeccel İzmirli, Cavidan Tümerkan, Muazzez Menemencioğlu, Nurten Çelebioğlu, Feriha Aktan... adları da vardı. Ama sanırım son yüzyıl şiirimizi yalnızca kırk kişilik bir listeyle sunma görevini sorumlulukla yüklenseler, kendilerini kendileri de alamazlardı.”
Mutluay aramızdan ne zaman ayrıldı, bilemiyorum.
Ama ömrü vefa edip de bu sözleri yazdıktan çeyrek yüzyıl sonra, 2000 yılında yine benzer bir antoloji çalışmasına girişmiş olsaydı, durumun değişmemiş olduğunu görürdü.
Dahası, o gün aklına gelen isimlerden Türkân İldeniz, Mübeccel İzmirli, Cavidan Tümerkan, Nurten Çelebioğlu’nun, antolojiye girmek bir yana dursun, artık isim bile olmadığını görür, belki de üzülürdü.
Mutluay’ın yazısını okumadan birkaç hafta önce, tesadüf bu ya, çok sevdiğim bir edebiyat hocasıyla tam da bu konuda sohbet ediyorduk. Ben de düşünüp taşınıp en dar antolojiye bile elini kolunu sallaya sallaya girecek olan Gülten Akın’dan başka kadın şair bulamamıştım. Geniş tutarsak, Bejan Matur’u ve belki Birhan Keskin’i dâhil ederim demiştim.
Niye böyle?
Romanda böyle değil. Dünya romanının zirve noktasını oluşturan 19. yüzyıl İngiliz romanının pek çok ismi, sanırım yarıdan fazlası, kadın. Jane Austen, George Eliot, Brontë kardeşler, Elizabeth Gaskell...
Rauf Mutluay Cumhuriyet gazetesinde yazardı, kafası çalışmasına rağmen Kemalist’ti. “Niye böyle” sorusuna kolay bir Kemalist cevabı vardı:
“Şeriat hukukunun darlığındaki Osmanlı toplum yapısında şüphesiz harem haklarından başka etkinliği olamazdı kadınların.. Dinin, hukukun, geleneğin ana niteliği gibi şiirimiz, edebiyatımız da erkekti bizim. Bu yüzden kadınlara her hakkı sağlayan Cumhuriyet sonrasında da durumun birden değişmediğini, büyük kadın yazarlara rastlayamadığımızı, okuyan kadınları görevlerin en güç ve karmaşıklarının beklediğini” yazıyor Mutluay.
İyi de, önümüzdeki yıl Cumhuriyet’in 90. yıldönümü. Kemalist gözlüklerle bakarsak, Osmanlı’nın zifirî karanlığından kurtulmamızın, Cumhuriyet’in göz kamaştırıcı aydınlığına kavuşmamızın, Mustafa Kemal’in önderliğinde zaferden zafere koşmaya başlamamızın üzerinden üç kuşak geçti. Hâlâ bekliyoruz! Niye?
Demek ki, basit ve banal açıklamalarla yetinmemek gerek.
Cinsiyetçiliğin çok daha derin ve karmaşık kökleri var.
Mutluay aynı makalesinde anlatıyor, bir gün Ahmet Muhip Dıranas heyecanla Hisar dergisinden bir şiir okumuş ona. Daha önce adını bile duymadığı, bizim de bugün duymadığımız İnci Özkan adlı bir şairden:
Bembeyaz sıcak köpüklerini bulaşığın
Uzak denizlerin mavisine taşır kadın
Yeşil gözlü balıklar yüzer zamanda
Bir rüzgârlı gemidir kadının mutfağı
Elinde dümen ocak başı sıcağı
Hep başkaları karışır kadının okyanusuna
İnsanca kıpırtıları yaşantı dalgasının
Aydınlık dünya yundukça ışır bulaşıkta
Kırmızı bardaklar pırıl pırıl yüreklerce
Yemek kokusuna yosun yeşilleri sarılır
İsteklerinden başka şeyler düşünür kadın
Düşündüklerinden başka şeyler yapar hep
Bir hayalden bir gerçeğe dolar okyanus
Mutfak mavi gölgelerle taşar
Sıcacık fasulye pilav kokar
Bir rüzgârlı gemidir kadının mutfağı
Bugün biliyoruz ki, gemisine atlayıp yelken açamamış İnci Özkan, mutfağından çıkamamış.
Kadınlar şiir yazabilir mi?
Yoksa evde şiddete, sokakta cinayete, işyerinde eşitsizliğe, muhafazakârların kafasında mutfağa mı mahkûmdurlar?
Yazarlar
-
Metin KarabaşoğluYönetilenlerin özgürlüğü yöneteni de özgürleştirir 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTrump Planı? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURTrump’ın Gazze Planı’nın alternatifi ne? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHamas’ı kim silahsızlandıracak? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplumun İnşası İçin Meclis Adım Atmalı: Yasa Çıkarmalı, Komisyon Öcalan’ı Dinle 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBeklenen Mesih: Kurtarıcı arayışının toplumsal anatomisi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanS-400’leri ne yapabiliriz? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan’ın özgürlüğü 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Trump’ın verdiği meşruiyet” notları 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBoeing - Gazze ilişkisi nedir? 26.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNYetersiz bakiye! 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaŞimdi de Mansur Yavaş hedefte 24.09.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
22.03.2023
13.03.2023
27.02.2023
20.02.2023
13.02.2023
6.02.2023
29.01.2023
21.01.2023
15.01.2023
15.01.2023