Ümit KARDAŞ
Demokratik süreç odaklı anayasa inşasında önemli bir örnek olan Güney Afrika’da, toplum anayasa inşa sürecine doğrudan katılmış, süreç boyunca konuşmak ve tartışmak üzere harekete geçirilmiş, radyolar 11 farklı dilde yayın yapmış, okullar, kiliseler, il ve ilçe meclisleri, spor kulüpleri tartışma alanı haline getirilmiş, toplumla iletişim % 73 oranında sağlanmış, açık tartışmalar yürütülürken toplumdan 1,7 milyon dilekçe toplanmış, bu dilekçelerden 11.000 kadar öneri çıkarılmış, 90’lı yılların başlarında başlayan süreç anayasanın anayasa mahkemesinden onay almasıyla 1997 yılında sona ermiş, Mandela bu süreci şu sözlerle noktalamıştır. “Halk artık özgür olmakta özgür“. Ortaya çıkan anayasada 11 resmi dil, 3 başkent kabul edilmiş, 9 özerk bölge tanınmıştır.
Güney Afrikalı aktivist ve din adamı Desmond Tutu Anayasanın dayandığı kadim Afrika felsefesini şöyle özetliyor:” Ubuntu sadece sen insan olduğun için benim insan olduğumu söyler. Eğer ben senin insanlığını zayıflatırsam, kendi kendimi insanlıktan çıkartırım.”
Bu Afrika felsefesi Güney Afrika geçici anayasasının son sözünde şöyle yer almış.” Bu anayasanın benimsenmesi, insan haklarının büyük ihlallerini, vahşi çatışmalarda insani prensiplerin ihlalini ve bir nefret, korku, suç, intikam mirasını meydana getiren geçmişin çatışmacı bölünmelerini aşmak için Güney Afrika’nın insanları bakımından güvenli bir temel oluşturmaktadır. Şimdi bunlar bir intikam değil anlayış ihtiyacı, bir misilleme değil ıslah ihtiyacı, zulüm değil ubuntu ihtiyacı şeklinde ifade edilebilir.” Ubuntu yani bir anlamda insaniyet, ötekinin ve diğer toplulukların kimliklerine saygı göstermek.
Eritrea’de insan hakları uzmanları kırsal alanda müzakere sürecini başlatmış, anayasa komisyonunun önerisi bölgesel, yerel düzlemlerde müzakere edilerek öneriler alınmış ve son metin oluşturulmuştur.
Tayland’da her ili temsilen gösterilen adaylardan parlamentonun seçtiği 76 üye ve uzmanlar arasından seçilen 23 üyeden oluşan 99 üyeli bir “Anayasa Taslağı Kurulu” oluşturulmuş, ”Kadınlar Ağı” organizasyonu ile kadınların ATK’da temsilleri güvenceye alınmış, ATK’nın hazırladığı taslağı tartışmak üzere illerden gelen temsilciler bölgelerinde kamuya açık müzakere süreçli toplantılar düzenlemiş, radyo ve televizyonlar müzakere sürecini desteklemişlerdir.
Tayland tarihinde ilk kez toplumsal konular toplum tarafından derinlemesine ve açık olarak tartışılmış, müzakereler sonucu taslak ATK tarafından yeniden yazılmış, kurulca kabul edilerek parlamentoya gönderilmiş, parlamento anayasayı 27.09.1997 tarihinde kabul etmiştir.
Bu süreç sonunda Tayland Krallığı Anayasası’nda “insanların insan onuru, hakları, hürriyetleri ve eşitliği korunur” ve “Tayland halkı, asla, cinsiyet ve dine bakılmaksızın, bu Anayasa kapsamında eşit korumadan yararlanır” düzenlemeleri yer almış olup, Tayland Krallığı Anayasa Mahkemesi, Anayasanın “hukukun üstünlüğüne bağlılık, demokrasinin savunulması, insanların hak ve özgürlükleri için saygı” ilkesine bağlı davranmakta.
Nikaragua’da kurucu meclisin hazırladığı taslak 73 bölgede yapılan yerel meclis toplantılarında 100.000 kişi tarafından tartışılmış, sürece kadınlar etkin bir şekilde katılmış, müzakere süreci radyo ve televizyonlarca yayımlanmış, öneriler tartışılarak ve uzlaştırılarak ikinci bir metin kabul edilmiştir.
Brezilya’da toplumdan gelen 60.000 kadar öneri komisyonlarca toplumda açık olarak müzakere edilmiştir. Fiji ve Kamboçya’da süreç kapalı, üstten belirleyici ve salt çoğunlukçu olarak gerçekleştiğinden başarılı olunamamıştır
Söz konusu anayasa inşa süreçlerinde temel hak ve özgürlükler tartışma konusu yapılmamış bu konuda evrensel demokratik standartlar referans alınmıştır. Özgürlüklerin sınırlandırılmasında Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nden ileri gidildiği görülmüştür.
Yeni anayasayı inşa ederken insaniyet, insancıllık, empati bize yol göstermeli. Süreç odaklı anayasa inşa eden ülkelerden hiçbiri Türkiye’den daha iyi koşullara sahip değilken bunu başardılar. Ülkemizde, toplum katmanlarında siyasi bilinç gelişmiş, özgürlük talebi artmıştır. Toplum sürece katılmadığı, açık, katılımcı, dürüst ve müzakereci bir yöntem izlenmediği takdirde çoğulcu, özgürlükçü, katılımcı, hukukun üstünlüğüne dayalı demokratik bir anayasa inşa etme şansımız kalmaz. Toplumsal barış umudumuz kaybolur.
Anayasayı demokratik bir süreçle inşa etmenin yöntemine ilişkin ilkeleri, Yeni Anayasa Platformu’nun 2012-2013 yıllarındaki çalışmaları sürecinde halkla yüz yüze yaptığımız toplantılardan topladığımız verileri de değerlendirerek şu şekilde tespit etmiştik. Süreç odaklı bir anayasa yapılacaksa bu ilkeler yol gösterici olabilir.
1-Kuruculuk “halkla başlayan, meclisle devam eden ve halkla biten” bir süreç olarak tanımlanmalıdır.
2-Mecliste ortaya çıkacak temsil eksikliğini gidermek üzere, parlamento dışı siyasi partileri de anayasa yapım sürecine katacak mekanizmaların oluşturulması gerekir.
3-Yeni anayasayı yasalaştırma süreci eski anayasadan bağımsız olarak, onu referans almaksızın, özgün bir meclis kararı ile yürütülmelidir.
4-Halkın doğrudan görüşlerinin alınması esastır. Bu amaçla uygun araçlar ve olanaklar yaratılmalıdır. Meclis başkanlığının inisiyatif almasıyla yönetilecek süreç, tüm siyasi görüşlerin sürece müdahil olduğu ve halk taleplerinin merkeze alındığı bir yöntemle yürütülmelidir. Yeni anayasa için sadece siyasal ve hukuki meşruiyet yetmez. Toplumsal meşruiyete dayanma zorunluluğu, insanların görüşlerini doğrudan ifade etmesini gerektirir. Bu aynı zamanda demokratik kültürün oluşması ve demokrat bireyin ortaya çıkması bakımından çok önemli bir deneyimdir.
5-Anayasal karar halka aittir. Kurumları yaratacak olan da halk iradesidir. Bu nedenle darbe anayasalarının öngördüğü kurumlar yeni anayasanın yapımında karar ve inisiyatif sahibi olmamalıdır.
6-Böyle bir süreçte toplumdaki farklı kimliklere ait geleneklerin birbiriyle kuracağı dayanışmadan yola çıkarak, farklı unsurlar arasındaki uyuşmazlıklar değil, bu unsurların birlikte yaşama arzusu etkili olacaktır. Bu açıdan bakıldığında, yeni anayasanın yapım sürecinde toplumsal dayanışmanın ve farklı kimliklerin yan yana duruşunun güvenceye alınması zorunludur.
7-“Bana anayasa verme anayasa yapmayı öğret” talebi birtakım temsilciler aracılığıyla değil, isteyenlerin doğrudan sürece eklenebileceği bir katılımcılık modeline işaret ettiğinden sürecin bir festival şenliğinde yürütülmesi katılımın verimliliğini arttıracaktır. Ancak sürecin sağlıklı ve verimli işlemesi için ifade özgürlüğünün hukuki güvenceye alınması esas olmalıdır.
8-“Yeni anayasayı surların arkasında yaşayanlar yapmasın” ifadesi, halkın yeni anayasanın yapımında ordu, yargı ya da idari bürokrasi gibi çeşitli kurumları değil, sadece siyasetçileri ve meclisi muhatap aldığını ortaya koyduğundan muhataplarını meşru sayabilmek için, doğrudan halkın görüşlerini dikkate almaları önemlidir.
9-Yeni anayasanın katılımcı bir biçimde yapılabilmesi için, yeni bir anayasaya yönelik çalışan farklı sivil girişimlere ait çabaların birleştirilmesi ya da eşgüdümlü hale getirilmesi gerekir.
10--Yeni anayasanın, önceki anayasalardan farklı olarak, toplumun her kesiminin katılımıyla oluştuğunu ve koruyuculuğunun da topluma ait olduğunu gösteren bir işaretin anayasanın başlangıcında olması toplumsal meşruiyet bakımından gereklidir.
Topluma “ Yeni anayasa için söylediğin bir sözün olsun, sen de bir iz bırak” “Özgürlük ve barış sorumluluktur, sen de bu sorumluluğa katıl” ya da Güney Afrika’da yapılan çağrı gibi “ Tarihe izinizi bıraktınız, şimdi sıra fikrinizi belirtmekte” diyerek seslenebiliriz.
Yazarlar
-
Mümtazer TÜRKÖNEHüseyin Kocabıyık’ın sözü 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalMüslüman düşmanı Hegseth ve ‘İslami rejimler’in suç ortaklığı 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Murat Sevinç'Belirsizlik' kullanışlı bir idare yöntemidir, yurttaşı iki dudak arasına hapseder! 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezAtaerkil pazarlık 2.0 ve cinskırım 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSürecin ikinci ve belki de “final” sezonu 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAMilli takım ışık saçtı: Maçın kahramanını açıkladı 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBaşkan da olsan meşruiyet şart 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHatay’ı haritasına ilk kim koymuştu? 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaSüreç yönetmenin sorumluluğu 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanErdoğan ve kurmayları acaba neden isteksiz davranıyor? 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni çözüm sürecinde bazı işaretler 10.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUUyuşturucu kullanımı ortaokullara kadar indiyse… 10.10.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuTürkiye neden bu kadar siyasi? 10.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTutuklama tutkusu 10.10.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBorsada vurgun nasıl yapılır? 10.10.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTOysa Her Şey Çok Farklı Olabilirdi… 10.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENYargıda “Kin” motivasyonu 10.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENSadece DEM mi, ya CHP'nin ettikleri? 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAÖzgür Önderlikten , Özgür Topluma; 9 Ekim Komplosuna Karşı Halkların Demokratik Direnişi... 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilAteş hattında bir ülke: Suriye sahnesinde Türkiye 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇEREkonomide akıldışılık sona erdi mi? 8.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’nin geleceği giderek daha az tartışılırken… 8.10.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDevletin sahipleri ve DEM Parti! 8.10.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞEnflasyon, bir temel hak olan mülkiyet hakkının ihlali ve öneriler 8.10.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRTürkiye yeniden karanlık film günlerine mi dönüyor? 8.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanMüslüman ülkelerde adalet yok ama adalet masalları çok güzel! 8.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBirinci Yılında Süreç: Olanlar, Olmayanlar 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer balkonuna havuz yapılan rezaletin perde arkası! Buna nasıl izin verildi? 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezFenerbahçe'nin Yeni Yönetimine İlk Açık Mektup 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSiyasi değil sosyolojik, hatta psikolojik 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİYapıttan Yapana: Zatî olana yolculuk 6.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Trumpizm’in güç gösterisi nereye kadar? 6.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’dan sonra AKP dağılır 6.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞ“DEVLETİ ZENGİN”,”VATANDAŞI AÇ VE YOKSUL” ÜLKE… 6.10.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye’nin sosyal devletin rolünün yeniden inşası kaçınılmaz 6.10.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraDevlet Millet Kucaklaşması 5.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNGazze Planı: Bölgesel teslimiyete giriş 5.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayOVP’nin iç çelişkileri ve stratejik yönelimi 5.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇ“Siyasette zorlama yoktur!” 4.10.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTCumhurbaşkanı, “muhalefet”, “Kürtler” 4.10.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ile Batı arasındaki “sözleşme” bozuluyor mu? 4.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRDEMOKRATİK TOPLUM VE "YILIŞIK" FOTOĞRAF 4.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİN2016 belediye ablukaları ve 2025 darbesi 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMesele CHP Değil! 8.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBİR ÖĞRETMEN YETİŞTİRME HİKAYESİ 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANBilge ve bilgin Mete Tunçay 19.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
7.09.2025
1.09.2025
27.08.2025
7.08.2025
4.06.2025
25.05.2025
11.05.2025
24.04.2025
2.04.2025
28.03.2025