Ümit KARDAŞ
Her ülkenin tarihsel ve kültürel kodlarından gelen bir zihniyet yapısı vardır. Ülkemizin özgün durumu nedeniyle mevcut zihniyet kalıbı, devletin ve ideolojik aygıtlarının son derece istikrarlı ve kararlı olarak topluma ve kültürlere dayattıkları ideolojik yargılar, kutsal inançlar ve dogmatik fikirler olarak ortaya çıkmaktadır. İdeolojik olması nedeniyle kapsayıcı olmayan, farklılıklara tahammülsüz, kutsallaştırıcı ve dogmatik olması sonucu hukuk, özgürlük, adalet, barış veinsaniyet gibi değerleri dışlayıcı bir zihniyet ile karşı karşıyayız.
18. yüzyılın sonuna gelinceye kadar Osmanlı Devleti’nde merkez, iktidar odakları arasındaki güç savaşlarına, tasfiyelere, çeşitli cinayet yöntemlerine sahne oldu. Halkın yoksulluğu karşısında merkezde oluşan güç ve rantın nasıl paylaşılacağını belirleyen yargısız infazlar, toplu sürgünler, askerî bürokrasiye tanınan imtiyazlar cumhuriyete intikal eden Osmanlı mirası uygulamalardır. 18. yüzyılın sonlarından itibaren merkezî devletin odağındaki zihniyet kalıbı İttihat ve Terakki zihniyeti üzerinden cumhuriyete geçerek günümüze kadar gelmiştir. Osmanlı’da merkezî iktidar, saray, askerî bürokrasi, ulema, bankerler, sarraflar ve ticaret erbabı arasındaki çatışmalar ve dengelerle ayakta kalabildi. Bu dengeler içinde merkezi devlet üstelik Tanzimat Dönemi’nde kendisi için zararlı gördüğü kişilerin işkence edilmelerini ve gizlice yok edilmelerini bir politika olarak benimsedi.
İmparatorluğa yönelik sosyal ve ekonomik temelli ulusal ayaklanmaların bastırılmasında gayri nizami harp teknikleri ve propaganda usulleri kullanıldı ve bu hareketler devleti bölmek klişesiyle en sert şekilde bastırılmaya çalışıldı. Tanzimat’ın doğurduğu bir sonuç olan I. Meşrutiyet (1876 Kanun-u Esasi’si) ile birlikte göreve başlayan Mebuslar Meclisi, Padişah II. Abdülhamit ve Bakanlar Kurulu’nun sempatisini kazanamadı.. Birinci Meclis-i Mebusan (Heyet-i Mebusan), saltanat makamına ve ona biat etmiş olan yürütme organına karşı varlığını hissettirdi. Özellikle savaş başarısızlığının tartışılması ve bütçe görüşmeleri sırasında iktidarın eleştirilmesi üzerine bu meclis 26 Haziran 1877’de dağıtıldı. Ocak 1878’de göreve başlayan ikinci meclisteki mebusların, devlet işlerini tartışma konusu yapmalarını, yolsuzluk yapılması ve özgürlüklerin kısıtlanması hususlarını eleştirmelerini hoş görmeyen Padişah, özellikle kendi güvenini kazanmış kumandanların 1877-1878 Rus savaşındaki başarısızlıkları nedeniyle ikinci Meclis-i Mebusan tarafından yargılanmalarının kararlaştırılması üzerine meclisi kesin olarak ortadan kaldırdı. 31 yıl süren istibdat döneminde yapılan modernleştirme çabalarına rağmen devlet gücünün tek elde toplanması, şahsi endişelerle nitelikli insanlardan yararlanılmaması, her yerde korku, baskı ve şiddetin hâkim olması İmparatorluğun sorunlarının artmasına neden oldu.
Siyaseti, siyasetin içinden ya da dışından komplo ve şantajlarla düzenlemek ve yönlendirmek imparatorluktan bugüne gelen bir zihniyettir. Bu zihniyet iklim ve kültürünün, toplumun hakikati görmesine, empati yapmasına, hukuk ve demokrasi bilincine sahip olmasına engel olduğu açık. Bu nedenle bu zihniyeti üreten askerî ve sivil eğitim ve kültürün insanileştirilmesi ve demokratikleştirilmesi önemli olup, ayrıca siyasetin ve bürokrasinin rant ve imtiyaz dağıtan kurumlar olmaktan çıkarılması gerekmekte.
www.umitkardas.com
twitter.com/umit_kardas
Yazarlar
-
Fehim TAŞTEKİNİsrail masasında HTŞ’ye Rus ruleti 26.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜROperasyonlar neden silah tüccarlarına yöneldi? 26.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÖzel: Erdoğan zengin sever… 26.08.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUÖyleyse… Yaşıyor demektir! 26.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİSavcı Bey size söylüyor iktidar zenginleri 26.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyolİslam düşüncesi nereye? 26.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBugün FETÖ yargısı yok, kim var? 26.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUAKP+MHP ‘koalisyonu’ da bozuluyor mu? 26.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZRojava çözüm süreci zorluyor mu? 26.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTKelbaşa Şimşir Tarak… 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanGenel Yapay Zeka aslında bir büyük yalanın mı adı? 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelTek adama alışmış bir ülkede CHP'de ‘çift lider’ stratejisi ne kadar çalışır? 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞTuhaf yasa maddeleri 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞFAİLİ MEÇHULLER BİR “DEVLET POLİTİKASI” MIYDI? 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRDünyanın temel düzeni sarsılıyor: Yeni bir ütopya, krizlerden çıkışın anahtarı olabilir 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİran yeniden menzilde 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKIlımlılar, İslamcılar, Fundamentalistler: “Batı Türkiye’ye Nasıl Bakıyor?” meselesi 24.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAKürt Halkı: Barışın ve Demokratik Toplumun Evrensel Öncüsü... 24.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur Akgün10 yıl sonra nasıl bir Türkiye? 24.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNENeler olacağını bilmek 24.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRojava Tümseği 24.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMete Tunçay mı yanılmıştı? 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNSuriye’de dahil olunacak bir ordu var mı? 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKardeşlik 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKGerçekten emperyalist güçler bölgede Kürdistan istiyor mu? Irak ve Suriye’de olanlar bu tezi yalanlı 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluDemokratikleşme paketleri beklenirken hangi kanunlar gelecek? 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezKalıcı toplumsal barış: Engeller, imkanlar 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKeser döner sap döner… 23.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
4.06.2025
25.05.2025
11.05.2025
24.04.2025
2.04.2025
28.03.2025
14.03.2025
8.03.2025
27.02.2025
20.02.2025