Ümit KARDAŞ
Şırnak’ın Uludere (Qilaban) ilçesine bağlı Roboski köyünde 28 Aralık 2011 tarihinde savaş uçaklarının gerçekleştirdiği bombardıman sonucu çoğu çocuk 34 sivil yurttaş yaşamını yitirdi.
Buna karşılık katliamın 500. gününde ölümlerin meydana geldiği yere karanfil bırakan ailelerden 12'si hakkında idari para cezası tahakkuk ettirildi. Sınır ihlali iddiasıyla görülen davanın ilk duruşması 07/11/2013 tarihinde yapıldı. Aileler duruşmada ifade vermediler ve katliamın faillerinin yargılanmasını istediler.
34 kişinin savaş uçaklarının bombalanması sonucu öldürülmesi olayının faillerinin belirlenmediği gerçeği orta yerde dururken, olay yerinde acılarını bir nebze dindirmek için anma yapan ailelere ilişkin soruşturma başlatmak ve yargıyı süratle devreye sokmak Kürtleri yurttaş olmanın dışına iterek ötekileştirmenin bir başka göstergesiydi.
Olayla ilgili soruşturmayı yürüten Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı, görevsizlik kararı vererek dosyayı Genelkurmay Başkanlığı Askeri Savcılığı’na gönderdi. Oysa 34 sivil yurttaşın ölümüyle sonuçlanmış ve sivil mahalde işlenmiş bir olayın soruşturmasının askerî yargıya havale edilmesi bir hukuk devletinde kabul edilemezdi.
Genelkurmay Başkanlığı Askeri Savcılığı, Roboski’de 34 genç insanın hava bombardımanı sonucu öldürülmesi olayına ilişkin olarak dördü general biri albay rütbesinde olmak üzere 5 asker hakkında kovuşturmaya yer olmadığı kararını verdi.
07 Ocak 2013 tarihli kararda olayın nasıl geliştiği insansız hava aracının yaptığı keşiften başlanarak kronolojik olarak sıralanıyordu. İHA görüntüleri 23. J. Sınır Komutanı tarafından terörist grup olarak değerlendirilip, yurt dışı topçu atış talebi sıralı komutanlıklara iletiliyor, bu arada Genelkurmay Başkanlığı, topçu atışının yeterli olmayacağı, hava harekâtıyla müdahale edilmesinin gerekli olduğu kararına varmış olduğu tespiti yapılıyordu.
Öncelikle Askeri Savcılık, ancak mahkemece yapılabilecek kusurluluk değerlendirmesine yani kaçınılmaz hata üzerinden sorumluluk tartışmasına girerek alanının dışına taşıyordu. Savcılık kararında, İHA görüntülerinin tek başına yeterli olamayacağını bunun başkaca bilgilerle ilişkilendirilmesi gerektiğini belirtiyordu.
Kararda, bu nedenle son üç aylık istihbarat bilgilerinin dikkate alınması gerektiği öne sürülüyordu. Oysa bölgede örgüt üyelerinin hareketliliğine ilişkin istihbarat olmasının yeterli olamayacağı ortaya çıkan sonuçtan belli olmaktaydı.
Bölge insanının zaruri yaşam biçimi haline gelmiş sınır dışı ticaret yapma fiili yerel güvenlik güçlerince açıkça biliniyor, yerel istihbarat nerede sorusu havada kalıyordu.
Bunun yanı sıra MİT’in Genelkurmay ve Emniyet’e ulaştırdığı, Fehman Hüseyin’in Türkiye’ye geçeceği bilgisinin soruşturma kapsamında değerlendirilmemiş olması önemli bir eksiklikti. Acaba bu bir tuzak mıydı? Tuzaksa kime kuruldu? Kim 34 insanın kasten öldürülmesine neden oldu?
Kararda, grubun aydınlatma ve diğer topçu ateşlerinden, İHA’nın bölgede bulunduğundan ve kendilerini izlediğinden haberdar olmalarına rağmen yürümeye devam etmesi öldürülenlerin hanesine kusur yazılıyordu.
Kararda ayrıca, akrabalarından bazıları takip edilen grupta bulunan korucuların güvenlik güçlerine veya kamu idarelerine kaçağa gidenler olduğuna dair bilgi iletmemeleri korucuların kusuru olarak belirtiliyordu.
Savcılık kararını şöyle gerekçelendirmekteydi: “Terörist olarak değerlendirilen grubun büyüklüğü, Irak’ın kuzeyinde bulunması, arazide kuzey-güney istikametinde 1150 metre derinliğinde gruplar halinde yayılmış olması, gece şartlarında sınır ötesi bölgeye helikopterle veya yaya birlik gönderilmesinin personel zayiatı dahil pek çok riski beraberinde getirmesi, grubun derinliğinin fazla olması nedeniyle sadece önceki grubun etkisiz hale getirilmesinin etkin bir mücadele yöntemi olmaması nedenleriyle gruba hava taarruzuyla müdahale edilmesinin en etkin yöntem olduğunun düşünülmesi birlikte değerlendirildiğinde;”
Bu değerlendirme sonucu TSK personelinin kaçınılmaz hataya düştükleri; "kanunun emrini icra kapsamında kendilerine verilen görev gereklerini yerine getirdikleri, görev gereklerini yerine getirirken kaçınılmaz hataya düştükleri, dolayısıyla eylemleri hakkında kamu davası açılmasını gerektiren bir sebep bulunmadığı" şeklinde belirtiliyordu.
Türk Ceza Kanunu’nda suçun manevi unsuru kast, olası kast, taksir ve bilinçli taksir olarak belirlenmiş durumda. 34 kişinin bombalanarak öldürüldüğü bir olayda hatadan kaçınılması yolunda gerekli özen gösterilmiştir denilebilir mi? Trafik kazalarında bir kişinin ölümünde tali kusuru olan kişi hakkında dahi dava açılırken, Askeri Savcılığın hem eksik soruşturma yapması hem de kusurluluk değerlendirmesini mahkemeye bırakmaması hukuka uygun değildi.
Aradan 7 yıl geçti ve Roboski vicdanın turnusol kağıdı olmaya devam ediyor. OHAL döneminde çıkarılan KHK ile “Roboski İçin Adalet Yeryüzü İçin Barış Derneği” kapatıldı, Kayapınar Belediyesi’nin diktiği Roboski Anıtı, kayyımın emriyle gece yarısı yerinden söküldü.
Kuşkusuz Roboski katliamının hukuki boyutu önemlidir. Ancak bu acı olayın insani ve vicdani boyutu daha ön plandadır. Siyasi iktidarın baştan beri takındığı tavır acıları arttırmış, devlete ve yargıya olan güveni sarsmıştır.
Şiddetin, gerilimlerin, çatışmaların, baskıların egemen olduğu bir dünyada bize kalan tek iletişim yolu duygularımız. İnsanlığımızı, aklın kaynağını ancak duygular aracılığıyla yeniden keşfedebiliriz. Bize belki şiir yardım edebilir. Yaşananlardan hemen sonra acı olayın bendeki etkisi.
Uludere Roboski Oldu
Deldi gecenin karanlığını/ ölüm kuşlarının çığlıkları/ Sislerin içinden yolunu buldu/
ejderha ağızlı ölümcül alevler/ Savruldu büyümüş çocukların körpe bedenleri/ Uğultulu bir sessizlik/ çaldı müziğini dehşetin/ Uludere Roboski oldu/ Roboski ölümün adı
Kaldıran yok mu/ parçalanan bedenleri/ Taşın toprağın karın içinden/ Anneler babalar amcalar dayılar koştu/ Bir beden yaptılar kendilerine/ Kan damladı yüreğinden annelerin/toprağa sızdı/ Uludere Roboski oldu/ Roboski ağıtın adı
Ne kadar hafifti tabutlar/ Nasıl büyük kaldı mezarlar/ Taşınan fotoğraflarda/ umutlu bakışlar/ Ölüler ellerinde kan kırmızı çiçekler/ helalleşmek ister gibi/ Uludere Roboski oldu/ Ah Roboski vicdanın adı
Yazarlar
-
Mümtazer TÜRKÖNEHüseyin Kocabıyık’ın sözü 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Murat Sevinç'Belirsizlik' kullanışlı bir idare yöntemidir, yurttaşı iki dudak arasına hapseder! 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalMüslüman düşmanı Hegseth ve ‘İslami rejimler’in suç ortaklığı 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSürecin ikinci ve belki de “final” sezonu 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezAtaerkil pazarlık 2.0 ve cinskırım 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaSüreç yönetmenin sorumluluğu 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHatay’ı haritasına ilk kim koymuştu? 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAMilli takım ışık saçtı: Maçın kahramanını açıkladı 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBaşkan da olsan meşruiyet şart 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanErdoğan ve kurmayları acaba neden isteksiz davranıyor? 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTutuklama tutkusu 10.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUUyuşturucu kullanımı ortaokullara kadar indiyse… 10.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENYargıda “Kin” motivasyonu 10.10.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTOysa Her Şey Çok Farklı Olabilirdi… 10.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni çözüm sürecinde bazı işaretler 10.10.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuTürkiye neden bu kadar siyasi? 10.10.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBorsada vurgun nasıl yapılır? 10.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilAteş hattında bir ülke: Suriye sahnesinde Türkiye 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAÖzgür Önderlikten , Özgür Topluma; 9 Ekim Komplosuna Karşı Halkların Demokratik Direnişi... 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENSadece DEM mi, ya CHP'nin ettikleri? 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDevletin sahipleri ve DEM Parti! 8.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanMüslüman ülkelerde adalet yok ama adalet masalları çok güzel! 8.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’nin geleceği giderek daha az tartışılırken… 8.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇEREkonomide akıldışılık sona erdi mi? 8.10.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞEnflasyon, bir temel hak olan mülkiyet hakkının ihlali ve öneriler 8.10.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRTürkiye yeniden karanlık film günlerine mi dönüyor? 8.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBirinci Yılında Süreç: Olanlar, Olmayanlar 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezFenerbahçe'nin Yeni Yönetimine İlk Açık Mektup 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSiyasi değil sosyolojik, hatta psikolojik 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer balkonuna havuz yapılan rezaletin perde arkası! Buna nasıl izin verildi? 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞ“DEVLETİ ZENGİN”,”VATANDAŞI AÇ VE YOKSUL” ÜLKE… 6.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Trumpizm’in güç gösterisi nereye kadar? 6.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİYapıttan Yapana: Zatî olana yolculuk 6.10.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye’nin sosyal devletin rolünün yeniden inşası kaçınılmaz 6.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’dan sonra AKP dağılır 6.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayOVP’nin iç çelişkileri ve stratejik yönelimi 5.10.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraDevlet Millet Kucaklaşması 5.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNGazze Planı: Bölgesel teslimiyete giriş 5.10.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTCumhurbaşkanı, “muhalefet”, “Kürtler” 4.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇ“Siyasette zorlama yoktur!” 4.10.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ile Batı arasındaki “sözleşme” bozuluyor mu? 4.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRDEMOKRATİK TOPLUM VE "YILIŞIK" FOTOĞRAF 4.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİN2016 belediye ablukaları ve 2025 darbesi 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMesele CHP Değil! 8.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBİR ÖĞRETMEN YETİŞTİRME HİKAYESİ 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANBilge ve bilgin Mete Tunçay 19.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
7.09.2025
1.09.2025
27.08.2025
7.08.2025
4.06.2025
25.05.2025
11.05.2025
24.04.2025
2.04.2025
28.03.2025