Yıldıray OĞUR
Atatürk? Yanlış cevap, o isim babası. Başlıktaki Cumhuriyet, cumhuriyetten 7 ay sonra kurulan ve adını Atatürk’ün koyduğu gazete Cumhuriyet çünkü.
Yıllarca Ergenekon’un 1 Numarası kim tartışmalarıyla dalga geçmek için “Atatürk” cevabının verildiği gazete dün Erdoğan’ı “yolsuzluk örgütünün” 1 Numarası ilan eden bir manşetle çıktı.
Bir numarayı açıklayan da Cumhuriyet gazetesinin başyazarının sabaha karşı gözaltına alındığı, Ankara temsilcisinin yıllarca hapis yattığı Ergenekon soruşturmasını yürüten savcıya hukuken ve fikren bağlı olarak 17 Aralık soruşturmasını yürüten savcı Celal Kara.
Bir numarayı açıkladığı kişi ise Ergenekon davasına tanık olup “Benim yazdığım Ergenekon bu değildi” diyen Can Dündar. Karşısındaki savcı “Balyoz çöktü. Sıra yargılayanların yargılanmasında” dediği savcılardan biri.
Kafamız daha fazla karışmadan yazı dizisine geçelim.
Önce Cumhuriyet’in ve Can Dündar’ın savcı Celal Kara’yı nasıl tarif ettiğine bakalım.
“Alnında 'Fethullahçı' diye yazmıyordu ama havuz medyası, bu damgayı vurmuştu çoktan… Ateşle oynamıştı da… En tepeye tırmanan bir kirli ipin ucunu çekmiş, iktidarı devirebilecek çapta…”
Bu kadar Can Dündar yeter.
Gazetecinin ve savcının kollarını önden kavuşturduğu gururlu pozun hemen altındaki başlıkta “Savcı Celal Kara kimdir” yazıyor. Onu okuyalım:
“2007’den itibaren 6 yıl boyunca Beşiktaş’taki Özel Yetkili Büro’da 11. Ağır Ceza Mahkemesi’nin duruşma savcılığını üstlendi. Birçok çete dosyasına, Mavi Çarşı Yangını, DHKP-C, TİKKO davalarına baktı. 'Fuhuş ve Askerî Savcılık Davası’nın duruşma savcısı olarak sanıklar hakkında 'beraat ve cezalandırmama' talep etti. Balyoz Davası’nda ise mahkemenin tensiple yakalama kararına bir üst mahkemede yapılan itirazın usul yönünden geçerli olmadığına dair kararını verdi. 2013’te savcılar arasındaki iş bölümü değişikliğiyle, 300 kadar dosyayla birlikte 17 Aralık soruşturmasını da devraldı.”
Tam Cumhuriyet okurlarının seveceği bir savcı hikâyesi. O yüzden sihri 2007’de Beşiktaş’ta olan mahkemeye Özel Yetkili Mahkeme deyip bozmaya gerek yok. Onun yerine yıllar sonra o mahkemelerin yerine kurulmuş Özel Büro, Ağır Ceza gibi adlar kullanılırsa okurların eski kötü hatıraları canlanmaz, savcının söyleyecekleri en baştan itibarsızlaştırılmamış olur. Harika düşünülmüş!
Ama bu da yetmez, Celal Kara’nın sicilini de biraz temizlemek gerek. “Fuhuş ve Askerî Savcılık Davası’nın duruşma savcısı olarak sanıklar hakkında 'beraat ve cezalandırmama' talep etti” cümlesi bu davalar aleyhine gazetelerinde epey haber okumuş Cumhuriyet okurlarının gönüllerini ferahlatmak için herhalde.
Ama bu bilgiyle Cumhuriyet okurlarının aklı karışmış olabilir. Çünkü daha önce gazetelerinde Savcı Celal Kara’nın Fuhuş ve askerî casusluk davası sanıkları için 1 ila 24 yıl arasında değişen cezalar istediğini okumuşlardır muhakkak. Onların gazetelerinden tanıdığı Savcı Celal Kara, duruşmalar boyunca tutuklu sanıkların tahliyesine karşı çıkmış, yanlış adamın evinde doğru delili bulan polisler hakkında türlü usulsüzlük iddialarıyla ilgili bilirkişi taleplerini reddetmiş, avukatlara delillerin verilmemesi için mütalaa vermiş, başka bir savcı Celal Kara olmalı. Sadece 5 gün önce Cumhuriyet’te okudukları, Askerî casusluk davasında sanık avukatların HSYK’ya şikayet ettiği Savcı Celal Kara da bambaşka biri olmalı. Fuhuşla suçlanan 52 yaşındaki dişçi kadının bekaret raporunu sunduğu duruşmada da savcı koltuğunda başka bir savcı Celal Kara oturuyordur herhalde.
Hazır savcıya yeni CV yazılıyor o zaman şu cümleyi de kurup, Cumhuriyet okurlarına “işte yıllarca kumpas olduğunu yazdığımız davadaki askerlerin lehine kararlar veren savcı da bu savcı” beyaz yalanını söylemekte de bir beis görülmemiş.
Ama “Balyoz Davası’nda ise mahkemenin tensiple yakalama kararına bir üst mahkemede yapılan itirazın usul yönünden geçerli olmadığına dair kararını veren” savcının Celal Kara olduğuna cumhuriyet okurları artık inanmamıştır herhalde. 4 Ağustos 2010’da gazetelerinde okudukları “Balyoz savcıları da karşı karşıya getirdi” haberinde günler kalan Yüksek Askerî Şûra’da terfi alamasınlar diye mütalaasını ısrarla geciktiren, sonra da ‘Balyoz’ davasında 102 sanık hakkında çıkartılan yakalama şu tarihî mütalaayı veren Savcı Kara değil miydi: "Karar tarihinden sonra ortaya çıkan duruma bakıldığında da mahkemenin şüphesinin haklı çıktığının görülmekte olduğu, zira çağrıldığında gelecekleri belirtilen sanıklardan hiçbirinin kendi iradesi ile gelmediği gibi beyan ettikleri adreslerinde bulunmadıkları ve hiçbirinin telefonlarına da ulaşılamadığı, bu durumun kaçma şüphesinin eski tabirle kuvveden fiile çıktığını ve mahkemenin şüphesinin haklı nedenlere dayalı olduğunu göstermekte olduğu kanaatine varıldığından itirazların reddine karar verilsin."
Değilmiş demek. Dava sırasındaki tutukluluğa itirazlara, tutukluluğun devamı yönünde karşı mütalaa veren savcı da o değilmiş.
Yine Cumhuriyet okurlarının çok iyi bildiği Ahmet Zeki Üçok davasında Hâkim Albay Üçok için 392 yıl hapis isteyen de bu savcı olamaz.
Çünkü o, 17 Aralık adlı pürü pak davanın savcısı. AKP’yi devirecek cesur savcı o. Olamaz. Az sonra söyleyeceklerinin kıymetini bu sicille kirletmeye kimsenin hakkı yok.
Ama bugüne kadar yaptıkları 29 soruşturmaya kumpas dediğin ekibin en son soruşturmasından bir temiz eller operasyonu çıkarmak isteyince seni kim tutabilir?
Cumhuriyet okurlarının kafasını daha fazla karıştırmaya gerek yok. “Siz yandaşlar da o zamanlar bayılıyordunuz bu savcılara. Şimdi de biz bayılıyoruz. Nasrettin Hoca misali; o polisleri, savcıları verin de biraz da biz ölelim.”
Tamam, geçmişi unutalım. Son davasına odaklanalım.
Savcı Celal Kara’nın manşete çekilen 1 Numara Erdoğan’dı iddiasına bakalım. Aslında burada söyledikleri Savcı Celal Kara’nın iddianamesine yazsaydı Erdoğan’ı 1 Numara yapacak elindeki delilleri aynı zamanda. Okuyalım:
“Can Dündar-Erdoğan işin içindeydi” dediniz. Başından beri mi?
Celal Kara-“İlk başlangıcında işin içinde olmadığını zannediyorum.”
Durun. Ne kadar ilginç bir numara. Örgüte sonradan girip, 1 Numara’ya tırmanmış herhalde. Devam edelim:
“Yani Rıza Sarraf’ın irtibatlarını geliştirmeye çalıştığı aşamada… Ama sonrasında Sarraf, 'Beyefendi’ye de bir şeyler yapalım' dedikten sonra ve istisnai yoldan adam başı 1 milyon dolar karşılığında akrabalarını Türk vatandaşlığına geçirdiğinde, zannediyorum artık her şeyden bilgisi var. Tapelere de yansıyor bu... Rıza Sarraf, Abdullah Happani ile görüşmesinde, Egemen Bağış’tan bahsederken 'O, beni 1 Numara’ya ulaştıracak' diyor. Bağış’ın üzerindeki 1 Numara kim olabilir? Başbakan’dır.”
İşte burası Savcı Celal Kara’ya göre Erdoğan’ı örgütün 1 Numarası yapan delil. Başka ne olabilir ki, 1 Numara diyorsa, bu örgütün 1 Numarası demektir. Cumhuriyet de bu çok güçlü delilden manşetini çıkarmış. Başbakan demek istemiş olmasın? Yok canım, daha neler, pis yandaş!
Bu noktada biraz duralım. Çünkü bahsedilen delil bir telefon konuşması. Sarraf birine Egemen Bağış’tan bahsederken "O, beni 1 Numara’ya ulaştıracak" diyor. Bunu alıyor savcı, buradan bir ülkenin Başbakanını bir örgütün bir numarası yapıyor. Sonra bu güçlü delili, yıllardır “telefon tapesi tek başına delil olamaz” yayınları yapmış bir gazetenin, “Ergenekon heryerekon” yazıları yazmış ismine veriyor. O da bundan 9 sütuna manşet çıkarıyor. İlhan Selçuk’un sambacı kızlarla ilgili telefon tapelerini iddianameye koyan savcılardan beklenmeyecek bir adli performans değil, Cumhuriyet’ten de beklemeliymişiz demek…
Durun fazla haksızlık etmeyelim. Az önce cumhurbaşkanını tek satırlık tapeyle örgütün bir numarası ilan etmiş savcıya şu sorulmuş:
“Can Dündar-Erdoğan’la Sarraf’ın doğrudan teması var mı?
Celal Kara-Başbakan, Sarraf’la doğrudan telefon irtibatı kurmamış. Zafer Çağlayan ve Muammer Güler üzerinden haberleşiyorlar. Güler’le de bu irtibatı gösterir konuşmaları var. Sarraf, bir an evvel abisinin, akrabalarının vatandaşlığa geçmesiyle ilgili 'Beyefendi’nin haberi var değil mi' deyince, 'Tabii tabii, Beyefendi destekliyor' cevabını alıyor. İstisnai yoldan vatandaşlığa alınma, İçişleri Bakanı önayak olsa bile Bakanlar Kurulu’nda imzaya açılıyor. Başbakan’ın onayı ve bilgisi olmadan bunların olabilmesine imkân yok.”
Sarraf’la bir görüşmesi yok 1 Numara’nın. Ama “Beyefendi’nin haberi var” denen bir tape var. Yine delil tape. Peki neden haberi varmış: İşadamı Sarraf’ın ve bazı akrabalarını vatandaşlığa alındığından. Daha doğrusu savcı gibi düşünelim, öyle olmalı. Buna izin vermiş olmalı Başbakan. Bu da onu bir numara yapıyor işte. Yapmalı…
Bir saniye bir delil daha var. Ve sürpriz, bu kez tape değil:
“Öbür yandan puzzle’ın parçalarını tamamlayan bir de fotoğraf var: Bir protokol sırasında Başbakan, eşi, bakanlar ve Rıza Sarraf görünüyor. Sarraf kim? Kaç yaşında bir adam? Ne sıfatla o protokol fotoğrafında yer alıyor?”
O fotoğrafta Sarraf’ın yanında oturan da Ali Ağaoğlu. Herhalde bir açılış fotosu. Peki Ağaoğlu kim, o nasıl protokole oturmuş? Tabii onun yaşı var, oturur, ondan savcıyı kızdırmamış.
Şurada da savcı çok kızmış, herhalde iddianamesine de bu üslupla yazardı bunu:
“17 Aralık’ı izleyen günlerde Erdoğan, Sarraf için 'Hayırsever bir işadamıdır' dedi. Tanışıyorlar demek ki... Hayırseverliğini nereden biliyorsun? Kime ne hayırseverlik yapmış? TÜRGEV’e yapıyor. Ayrıca AK Parti’nin anket parasını da o ödüyor: 350 küsur bin TL… Parti adına dağıtılan Ramazan erzakı için de yüz binlerce lira ödüyor. Bunların hepsinden Başbakan haberdar.”
'Tanışıyorlar demek ki’nin ne kadar sağlam bir delil olabileceğini düşünemiyorum bile. Kız öğrencilere yurt yapan TÜRGEV’e bağış yapmış, oradan hayırsever demiştir belki falan demeyin, savcı size de uygun bir numara bulur iddianamesinde. Bu arada nasıl bir yolsuzluk olduğunu anlamak için zorlamaya gerek yok.
Eee bu kadar “delili” varsa niye iddianamesinin bir numarasına Erdoğan’ı koymamış o zaman. Bu da sorulmuş. Cevap şahane. Okuyalım:
“Dündar-Öyleyse neden soruşturmayı Başbakan’a kadar uzatmadınız?
Kara-Erdoğan’la ilgili denilebilirdi ki: 'Beyefendi’nin o olduğunu nereden biliyorsun?' Dosyanın teknik detayını bilen ben ve kolluk amirleri, bahsi geçenin Erdoğan olduğunu bildiğimiz halde, doğrudan ismi geçmediği için ve '1 Numara' lafı, diğerlerine göre biraz muğlak kaldığı için onu bilgi notuna katmadık. Düşünün ki; durumları çok net olan bakanlar hakkında dahi akla ziyan yorumlarla savunma gerekçeleri üretiliyor, durumu ancak tüm delillerin ve ifadelerin değerlendirmesi sonucunda ortaya çıkabilecek olan Başbakan’ı dosyaya katsaydık neler söylenirdi?”
Ne kadar da dosyasından emin bir savcı değil mi? “Bir Numara ama biraz muğlak bir numara” Hukukun bir savcının ayağına bağ olduğu anlar. Şu deliller olmasa neler diyecek savcılar da. Bunu iddianamesine koysa haklı, neler söylerdik neler. Şu da sorulmuş:
“Dündar-Bu, siyasi bir kaygı… Erdoğan bağlantısı hukuken mi zayıftı?
Kara-Hukuken zayıf değil… Var temeli. Ama o aşamada o ismi ortaya atsanız, bu, tartışmaya açık bir durum olacak.”
Var temeli. Hissediyorum ama söyleyemiyorum.
Gerisini de artık Can Dündar’a, yanlış adamın evinde doğru belge bulan, Sabri Uzun’u, sevmediği gazetecileri tutuklatan, IMEI numaralarından dinleten buluştuğu eski polis şefleri anlatır. Her yere konan Ergenekon’un şefleri. Kendisini dinleten polis şeflerine empati kuran birini ikna etmeleri zor olmaz herhalde. Erdoğan’dan hep birlikte nefret etmek yeterli bir güven unsuru…
Bu arada Cumhuriyet Vakfı’nın yönetimi değiştikten sonra Cumhuriyet’e ne olduğunu bilen var mı?
Cumhuriyet’in bir numarası kim? Atatürk mü? Hâlâ mı?
Yazarlar
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış, Demokratik Toplum ve Demokratik Sosyalizmin İnşası.. 31.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan çok beğenmiştir… 30.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasLiderleri neden ‘insan üstü’ gibi görüyoruz 30.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKızışan Ortadoğu ve Amerikan sağında ihtilaflar 30.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİPlazma Toplumu: Bir sinyal okyanusunda yüzen balıklar gibiyiz 30.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRAktaş serbest, Özer niye tutuklu? İşte skandalın kanıtı 3 rapor 30.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÇözüm Süreci’nin künhüne vakıf kaç kişi var? 30.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSurvivor entelektüel! 30.08.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUBir uğraktır sevgili… Bir durak olsa bile! 30.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBüyük hesaplaşmaya doğru 29.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokratların çilesi 29.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZKomisyon yol temizliği için harekete geçmeli 29.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANSiyaset kulislerinde konuşulan baskın seçim senaryosu… 29.08.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYATürk futbolunun acı gerçeği: Kendimiz çalıp kendimiz oynuyoruz 29.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİTasarruf edilecek makam aracı bulunamamış mı yani? 29.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunBarışın kaçınılmazlığı… 29.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSıfır oranlı gelir vergisi neden uygulanmıyor? 29.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRCezaevinden yükselen çığlık: Yaşamak istiyorum! 29.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuAnkara neden huzursuz? 29.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluGerçekten “adrese teslim” kadro ilanı, memurken başka yerde okuma rahatlığı ve yandaş medyanın “ezbe 28.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Baba Evi’nde Yarenlik… 28.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİR"KILIÇ KININDAN ÇIKARSA!" 28.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktanİslam ülkelerinin liderleri de acaba bir gün utanır mı? 27.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciTefeci faizi gerçek ama nedeni ne? 27.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNHepimize Yetecek Evrensel Bir Utanç 27.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKKM kasıtlı bir uygulamaydı, kastı da zengine servet transfer etmekti 27.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: İtalya-Güney Tirol Özerk Bölgesi 27.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilTürkiye neden çürüyor ve çürüme neden durdurulamıyor? 27.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur Akgünİsrail hedefine ulaşırken… 27.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyolİslam düşüncesi nereye? 26.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUAKP+MHP ‘koalisyonu’ da bozuluyor mu? 26.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİsrail masasında HTŞ’ye Rus ruleti 26.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞFAİLİ MEÇHULLER BİR “DEVLET POLİTİKASI” MIYDI? 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİran yeniden menzilde 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRDünyanın temel düzeni sarsılıyor: Yeni bir ütopya, krizlerden çıkışın anahtarı olabilir 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelTek adama alışmış bir ülkede CHP'de ‘çift lider’ stratejisi ne kadar çalışır? 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTKelbaşa Şimşir Tarak… 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKIlımlılar, İslamcılar, Fundamentalistler: “Batı Türkiye’ye Nasıl Bakıyor?” meselesi 24.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRojava Tümseği 24.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKGerçekten emperyalist güçler bölgede Kürdistan istiyor mu? Irak ve Suriye’de olanlar bu tezi yalanlı 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezKalıcı toplumsal barış: Engeller, imkanlar 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKardeşlik 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUMutlak kötülüğün mutlak zaferine doğru mu? 22.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇKudüs, ey Kudüs! 22.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNAK Parti’den yeni tarzı siyaset: seçmeni kazanamıyorsan seçileni kazan 22.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİller Bankası Genel Müdürü Recep Türk: Listemizde sadece Aydın yok 22.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. Yılmazİpe un serme komisyonu mu? 21.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANBilge ve bilgin Mete Tunçay 19.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu17 Ağustos ve 6 Şubat niye akılları başa getirmedi? 18.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayEnflasyon raporu: Faiz, fiyatlar, sofradan eksilen tabaklar 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçDiyanet anayasaya aykırı bir hukuk rejimi öğütleyemez! 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANBitmeyen CHP tartışmaları (II): Yelin kayadan toz koparması 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
-
Barış SoydanGıda Komitesi’nin ve enflasyonla mücadelede başarısızlığın acıklı öyküsü 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Namık ÇINARBir toplumun geri kalma inadı 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARLASAnkara’yı sel aldı 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Melih ALTINOKAna muhalefet lideri Akşener mi olacak? 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZİKİ MEZAR, İKİ İNSAN ve IRKÇILIK 12.06.2022 Tüm Yazıları
-
Atilla YAYLAKanunlar ve fiyatlar 10.06.2022 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaKılıçdaroğlu’nun adaylığı 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Fatma Bostan ÜNSALBu kez Günah Keçisi SADAT mı? 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanBurhan Sönmez’in İstanbul İstanbul’unda Yerin Altı ve Üstünde Ne Yaşanıyor? 15.05.2022 Tüm Yazıları
-
Kübra ParSessiz İstila belgeseli ve sığınmacı meselesi 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Yavuz BAYDARİmamoğlu olayı ardından: ’Altılı Masa’ bir ortak aday çıkarabilecek mi? 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ergun BABAHANTürkiye’nin patlamaya hazır yeni kırılma hattı: Suriyeliler 22.04.2022 Tüm Yazıları
-
Kemal BURKAYİSVEÇ DEMOKRASİSİ VE KURAN YAKMA OLAYI… 17.04.2022 Tüm Yazıları
-
Tarık Ziya EkinciGAZETECİ AYDIN ENGİN VEFAT ETTİ 24.03.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim KaragülBu bir Avrupa savaşı ve çok uzun sürecek. -Batı, Türk-Rus savaşı istiyor! 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Cengiz AKTARSavaş notları 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Aydın ENGİNBir MHP’nin 2. Başbuğ’undan, bir benden 7.02.2022 Tüm Yazıları
-
Nezih DUYGUMete Toksöyle (30 Mart 1954 - 02 Şubat 2022) 3.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet KARDAM28/29 Ocak Karadeniz Katliamı'nın 101. Yılı 1.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKAN“Ya herro ya merro” mu dedi?.. 7.01.2022 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇAL2022 yılı karamsarlıklarımızı tersine çevirebilir mi? 4.01.2022 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrtadoğu’nun ‘Yeni Dönemi’ 9.12.2021 Tüm Yazıları
-
Muharrem SarıkayaOylardaki yükselişin ağırlığı 7.11.2021 Tüm Yazıları
-
Şevki ÇELİKCİKEMAL ARABACI 17.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin GürcanFırat batısı, Suriye, riskler, tespitler: Ufukta bir operasyon mu var? 13.10.2021 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
27.08.2025
23.08.2025
20.08.2025
18.08.2025
16.08.2025
13.08.2025
11.08.2025
9.08.2025
4.08.2025
2.08.2025