Yıldıray OĞUR
Tartışmalar, 6 Kasım’daki ara seçimler için Florida’nın Tampa şehrine giden Trump’ın mitinginde açılan pankartlarla başladı.
Coşkuyla Trump’ı alkışlayan, oradan yayın yapan CNN gibi kanalların muhabirlerine saldıran kalabalığın ellerinde tuttuğu “Q”, “Hepimiz Q’yüz” yazılı pankartlar, üzerlerindeki tshirtlerdeki “Q”, “QAnon” yazıları herkesin dikkatini çekmişti.
Aslında her şeyi başlatan 2017 Ekim ayında üst düzey generalleri Beyaz Saray’da ağırlayan Trump’ın söylediği “Fırtına öncesi sessizlik” sözü.
Bu sözün ardından ABD’nin popüler forum sitelerinden 4Chan’de “Q” takma adlı bir karakter ortaya çıktı.
“Q” çok gizli devlet belgelerine giriş iznine referans eden bir harf.
Zaten takipçilerine göre “Q” de devletin en gizli bilgilerine ulaşma izni olan ve bunu vatanseverlik gereği halkla paylaşan üst düzey bir devlet yetkilisi. Takipçileri de kendilerine “anonim” kelimesinin İngilizce’sinden hareketle “anon” adını veriyor. “QAnon” kelimesi de gruba işaret ediyor.
“Q” nün verdiği şifreli bilgiler şöyle özetlenebilir; Bütün dünyayı ve tabii ABD ‘yi yöneten derin devlet ve gizli cemiyet Trump’ı devirmeye çalışıyor. Çünkü Trump, bu derin devletin ve gizli cemiyetin izni olmadan uzun süredir iktidara gelmiş ilk ABD başkanı. Devletin içindeki “Q” gibi iyi insanlar ve vatanseverler de bu oyunları bozuyor ve Başkan’ı koruyor.
Başkan korunmalı çünkü daha önce bu gizli cemiyetin hedefinde olan başkanlardan Kennedy bir suikastla öldürüldü, Ronald Reagen de suikast girişiminden kurtuldu. Şimdiki hedef de Trump.
Bu “gizli cemiyet”ten ne kastettikleri bize çok tanıdık gelebilir.
İçinde CIA’in, Rotschild Ailesi’nin, Soros’un, Papa’nın, Avrupa Birliği’nin, Kraliçe’nin de olduğu dünyayı yöneten güçler bunlar. Yani bir nevi üst akıl.
Bütün savaşları bunlar çıkarmakta, insanlığı fakirleştirmekte, ırk ve din ayrıştırmaları yaratmakta, besinleri zehirlemekte, insanları ilaçlara mahkum etmekteler. Tabii ki 11 Eylül saldırısından, IŞID’e kadar aklınıza gelecek her şey de bunların komplosu (“false flag” operasyonları)
Tabii ki bu gizli cemiyet yıllardır da Beyaz Saray’a da kendi adamlarını yerleştirdi. Bush ailesi, Clintonlar ve “Hüseyin” diye bahsedilen Obama bu gizli cemiyetin kuklaları. Son olarak Hillary Clinton’u sokmaya çalıştılar ama başaramadılar.
İşte Trump bu gizli cemiyetin, ABD derin devletinin hesaplarını bozdu. Onu başkan adaylığına bu gizli cemiyete karşı savaş veren generaller ikna ettiler. Şimdi de Trump ve müttefiki generallerle, bu gizli cemiyet arasında bir savaş var.
Savaş aslında iyilerle kötüler arasındaki bir savaş. İddialar çok ağır.
Örneğin “Q”nün teorilerine göre Trump’ın görevden aldığı CIA başkanı Brennan, 11 Eylül saldırısını yapanlara pasaport veren, IŞID’e silah veren Müslümanlıktan dönme bir Müslüman Kardeşler üyesi. “No Name” diye bahsedilen, Trump karşıtı cumhuriyetçi senatör John McCain’in IŞID’i kuran hainlerden biri. Suriye’de Mccain’in IŞID’çilerle buluştuğunu iddia eden fotoğraf (ki ÖSO askerleriyle buluşmuştu), Papa’yı Rotschild ailesinden bir yaşlı adamın elini öperken gösteren fotoğraf (ki aslında Auschwitz’den kurtulmuş yaşlı bir adamın elini öpmüştü) gibi Türkiye’ye kadar ulaşmış komplo malzemeleri de bu ağın eserleri.
“Q” da bu savaşla ilgili içerden bilgileri dışarıdaki vatanseverlere sızdıran bir kahraman devlet yetkilisi. Bir çeşit Fuat Avni ile epey versiyonu çıkan Gizli Arşiv karışımı Kurtlar Vadisi’ndeki aksakallarının adamı bir karakter.
Verdiği bilgilerle ortaya çıkan hareketin adı da tanıdık; Büyük Uyanış. Büyük Diriliş de denebilir.
Takipçilerine göre ise “Q” ya askeri istihbarattan ya da Beyaz Saray’dan bir yetkili. Trump’ın Asya ziyareti sırasında “Q”nün uçaktan çekilmiş okyanustaki adaları gösteren bir fotoğraf paylaşması, Trump’un oğlu Eric Trump’ın “Q”ye referans gösteren bir tweeti like’laması içeriden olduğunun delilleri.
Ama “Q” nün Trump’ın adamı olduğu ve onun bilgisi dahilinde bu mesajları attığının esas kanıtlarını Trump’ın kendisinin verdiğine inanıyorlar.
Trump’ın Kongre konuşmasında eliyle Q harfi çizmesini, bir konuşmasında 17’ye vurgu yaparak alfabedeki 17. harf olan Q’ye işaret etmesini, bir beyzbol kulübünü kabulünde ona 17 nolu formanın verilmesini şifreli mesaj olduğuna inanıyorlar.
Ama Trump esas gizli mesajlarını tweetlerinde veriyor. Özellikle de sık sık yaptığı kelime hatalarıyla. Aslında Trump bu tashihleri şifreli mesajlar vermek için bilerek yapıyor.
Örneğin Trump’ın bir tweetinde “consequential” yazacağına “consensual” yazmasının sebebi “Q” ye işaret etmek.
Bir keresinde karısının adını Melania yerine Melanie yazması da boşuna değil. Aynı adlı eski bir hain Adalet Bakanlığı çalışanına işaret ediyordu orda da.
Tweetlerindeki kelimeler arasındaki boşluk sayıları ve tweet saatleri bile aslında mesaj yüklü. Bazen derin devletin New York’a düzenleyeceği bir saldırıyı deşifre ediyor, bazen Davos’ta kendisine yönelik içinde İngiliz devletinin de olduğu bir suikast planını.
Grubun forumlarında Trump’ın tweetlerinde ve konuşmalarındaki yanlış kelimelerle aslında ne demek ve ne mesaj vermek istediği üzerine okuyunca en azından verilen emeğe saygı uyandıran teoriler havada uçuşuyor.
“Q”nün şifreli mesajlarında da derin devletin Trump’a karşı komploları ve suikast planları deşifre ediliyor.
Bu derin devlet veya gizli cemiyet, Trump karşıtı ayaklanmalar çıkarmaya, kaos planları devreye sokmaya çalışıyor. Bunun için medyayı ve Hollywood’u kullanıyor. Hatta bazen bu gizli cemiyetin kuklası olan Kuzey Kore liderinin tehditleri bile hedef aslında Trump.
Asya Zirvesine uçarken, uçağını vurmak için geçtiği bir adanın üzerinden bir füze fırlatıldığı ilgili fotoğraflar “Q” takipçilerinin forumlarında günlerce dolaştırıldı, teknik analizlerle fotoğraf izah edilmeye çalışıldı.
“Q” ve taraflarına göre bu derin devlet ve gizli cemiyet operasyonlarına karşı Trump’ın eli de armut toplamıyor. Trump ve müttefiki generaller, Clinton ailesi, Obama, McCain ve eski CIA başkanının da aralarında olduğu gizli cemiyetin adamı yüzlerce üst düzey yetkili hakkında “vatana ihanet”ten iddianameler hazırladı ve mühürledi. Hepsini Guantanamo’ya göndermek için uygun zamanı bekliyor. Bu soruşturmayı da seçimlere Rus müdahalesini soruşturduğu zannedilen Mueller yapıyor. Aslında Mueller de Trump’ın dostlarından. İşte Trump’ın askerleri yanına alıp söylediği “Fırtına öncesi sessizlik”ten kastı da buydu.
Q’nün bir kaç mesajına bakalım, yine tanıdık gelebilir:
“Artık gerçeği öğrenme zamanı. Onlar sizi kontrol etmek istiyor. Onlar sizi köle yapmak istiyor. Onlar sizi dinlerinize, ırklarınıza göre bölmek istiyor. Sınıf savaşları çıkarmak istiyorlar. Din savaşları çıkarmak istiyorlar. Medyayı kullanıyorlar. Hollywood’u kullanıyorlar. Siyasi liderleri kullanıyorlar. Artık geniş düşünün. Büyük uyanış zamanı.”
“Q”nün “QAnon” adlı takipçileri derken Roseanne Bar gibi oyuncular, Curt Schilling gibi ünlü sporcular, yüksek takipçili sosyal medya trolleri, meşhur Youtuberlar ve yüz bine yakın insandan bahsediyoruz.
Türkiye’de de çok inananı çıkan Obama, Clinton ve çevresinin içinde olduğu iddia edilen Pizzagate skandalı iddiası da bu forumlarda ortaya çıkmış komplo teorilerinden biriydi.
Ama sanal alemde komplo teorisi diye geçmemek lazım. Pizzagate’e inanan bir adam otomatik silahıyla pefofili zincirinin merkezi olduğu iddia edilen pizzacıyı basmıştı. Başka bir “Q” takipçisi ise Adalet Bakanlığı’nın Hillary Clinton’la ilgili gizli dosyaları açıklaması talebiyle silahla dolu kamyonuyla ülkenin en büyük barajlarından birine giden yolu saatlerce kapatmıştı.
Daha önce Washington’da bir yürüyüş yapan grup şimdi de Trump mitinglerinde ortaya çıkmaya başlayınca ABD medyası ve siyasetçiler “ne oluyoruz” sorusunu sormaya başladılar. ABD’de sağ ve cumhuriyetçiler her zaman merkezi otoritenin güçlenmesine karşı oldukları için Beyaz Saray, CIA konulu komplolarla teşnedir, hatta Türkiye’de dolaşımda olan pek çok ABD merkezli komplo bu sağcı Amerikalıların eseridir. Ama ilk kez bu fikir muhalefette değil, Trump’la iktidara geldi. Kompşo teorisi de form değiştirerek Trump’ı devirmeye çalışan derin devlet formuna girdi. Trump’ın da karısının adını yanlış yazınca bile derin anlamlar çıkaran bir ateşli destekçi kitlesi olmasından şikayetçi olmadığı açık.
Yani Türkiye’de Trump’ın ülkeyi karıştırmaya çalışan CIA ajanı rahibi kurtarmak için Türkiye’yi tehdit ettiğinin iddia edildiği hafta, ABD’de Trump taraftarları dünyayı karıştırmaya çalışan üst aklın ve CIA’in komplolarıyla mücadele ettiğini düşündükleri Başkanlarını korumak için pankartları, tshirtleriyle ortaya çıktılar.
Bilgiye ulaşma imkanları artıp, söz söyleme hakkına erişim kolaylaşınca, dünyayı anlamak, yorumlamak da bir entelektüel emek gerektirince, insanlar her şeyi açıklayan formülleri, kestirme yolları komplo teorilerinde buluyor.
Dünyanın en güçlü medyaları, Hollywood bile, bir kaç akıl yürütme, bilgi kırıntısı, sebep sonuç ilişkisini, kesilip biçilmiş fotoğraflar, basit ev yapımı videolarla birleştiren bu teorilere karşı ikna edici olamıyor. Çünkü güçlü olanla zayıf olanlar arasındaki dengesizliği daha kolay açıklayan ve öfkeyi daha iyi ifade eden alternatif bir teorisi yok kimsenin.
O zaman da büyük dirilişler, uyanışlar, yüzyıllık hesaplaşmalar, yeni bir çağ açılıyorlar, her yerde cirit atan ajanlar, komplolar, derin devletler, gizli güçler her zaman sıkıcı bilgilerden, haberlerden, yorumlardan daha çok ilgi çekiyor.
Ne diyelim, Allah herkese akıl fikir versin.
(Konuyla ilgili bu yazıda da yararlanılan bir makale için; https://www.thedailybeast.com/what-is-qanon-the-craziest-theory-of-the-trump-era-explained)
Yazarlar
-
Elif ÇAKIRBahçeli haklı: Ok yaydan çıktı bir kere… 5.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolDemirtaş’a tahliye 5.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAAİHM Kararı Kesinleşti; Demirtaş’ın Özgürlüğü, Demokratik Cumhuriyetin Vicdanıdır... 5.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'nin doldurduğu öbür boşluk 5.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSırada Nijerya mı var? 5.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanDemirtaş kararı sonrasında iktidar ‘Terörsüz Türkiye’ sınavında… 5.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENTam 16 yıldır beklenen samimiyet! 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciFiyatı zengin siyaseti de fakir belirliyor 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUZombileşmiş bir toplum 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜREmniyet’in yazısı ortaya çıktı! Bahis baronu nasıl kaçtı? 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSiyasetin altın kuralını unutanlara hatırlatırım 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Öcalan misyonu” 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZHak, özgürlük mücadelesi – Devletin güvenliği siyaseti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTYüzde altmış, üç yüz kişi mi? 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFiyat istikrarı mı, finansal istikrar mı? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞMUHALEFETTE “DEĞİŞİMCİ”, 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEGemi batarken… 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞEnflasyonun maliyeti daima enflasyonla mücadele maliyetinden büyüktür 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNSudan savaşı, Çinli Wing Loong’a karşı Bayraktar ve savaş ağaları 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMünfesih terör örgütü 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Önerisiz veya bizzat öneriyle eleştiri” 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselVahim bir gelişme: İşgücü piyasasında daralma 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRYapay zekâya yatırım yapılıyor, ekonomiyi değiştiriyor ama insanlar neden daha yalnız hissediyor? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTrump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı? 2.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLU31 Mart’tan 19 Mart’a neler değişti? 1.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt siyasetinin eleştirisi: Pragmatizm ve “kutsal liderlik” arasında sıkışmak 1.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİAkademi hakikatin peşinde midir? 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜREÇ VE "DİLİN KEMİĞİ"! 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuYa casus ya kayyım… 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERMea Culpa 30.10.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraAmalı Fakatlı 30.10.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCumhuriyet 'ilan' ve 'inşa' edilen bir devlet şeklidir 30.10.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet Berkan'Casusluk' dosyasında ne var? 30.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBu bir haber değildir: Türkiye, doğal alan kaybında birinci 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm süreci… Yüzlerde hâlâ niye kaygı ifadesi var? 27.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalProtestolar Amerika’yı sallıyor (mu?) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKDünyanın araf dönemine denk gelen Türkiye’nin çözümü 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHukuk binasını yıkmayın efendiler 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİki din, iki tanrı tasavvuru 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTKürt siyasi temsili sorunu 19.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENAK Parti 2.0’a Hazır Mıyız? 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar dışarıda güvercin içeride şahin: Neden? 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYBaşkalarının acısı… 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezGüvenli Liman: Altın ve Gümüş 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaSüreç yönetmenin sorumluluğu 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAMilli takım ışık saçtı: Maçın kahramanını açıkladı 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
























































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
1.11.2025
29.10.2025
27.10.2025
21.10.2025
18.10.2025
13.10.2025
11.10.2025
8.10.2025
6.10.2025
4.10.2025