Yıldıray OĞUR
Karadeniz Teknik Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölümü son sınıf öğrencisi B.B., Trabzon Gazeteciler Cemiyeti'nin 2015 gazeteciliği teşvik ödülü, Genç İletişimciler Yarışması'nda ikincilik ödülü ve Orman Bakanlığı'nın fotoğraf yarışmasında birincilik ödülü almış genç bir gazeteci adayıydı.
6 Aralık günü Trabzon Emniyeti’ne bağlı polisler tarafından evi basılarak gözaltına alındı. Bilgisayarına, telefonuna, kitap ve dergilerine el konuldu.
Evinin basılıp, gözaltına alınma gerekçesi sosyal medyada paylaştığı bir yazıda adını vermeden “Atatürk’e hakaret ettiği” iddiasıydı.
Bir öğrenci grubunun sitesinde, bir kaç yüz kişiye ulaşmış yazısının muhtemelen hakaret kabul edilen en sert cümlesi şuydu:
“Adı lazım değil (çünkü yazınca feci şekilde alınıyor) bir kişi düşünün, kendi çıkarları uğruna cinayet işlemekten çekinmeyen, çalan, kendisine -doğrudan veya dolaylı -karşı çıkan, kanlı iktidarına tehdit olma potansiyeli taşıyan herkesten kurtulmaya çalışsın.”
Hakim, bu ağır ve haksız ifadeyi 20’li yaşların başındaki bir kız öğrencinin gençliğine, fevriliğine ve tecrübesizliğine vermeyi tercih etmedi ve “Atatürk”e hakaretten tutuklanmasına karar verdi.
Geçen ay benzer bir tutuklama haberi de Malatya’dan düştü ajanslara.
Malatya’da görev yapan ilköğretim öğretmeni M.K., sosyal medya hesabından Cumhurbaşkanı için “Asrın en büyük şeytanı” yazınca gözaltına alındı.
Öğretmen gözaltındayken adliye önüne gelen ve öğretmenden şikayetçi olan AK Parti Malatya İl Başkanı burada yaptığı açıklamada;
“Cumhurbaşkanımıza laf etmek, dil uzatmak veya onun hakkında olumsuz sosyal paylaşım yapmak hiç kimsenin haddi değildir. Geleceğimizi yetiştiren, çocuklarımızı geleceğe hazırlayan bu ülkenin yarınları için çocuklarımızı eğiten bir öğretmenin hiç haddi olmaması gerekir” dedi. Öğretmen tutuklandı.
Yine geçen ay İstanbul’da yaşayan 78 yaşındaki A. E. G., ise canı sıkılan bir emekli gibi kullandığı anlaşılan Twitter hesabından Atatürk’e hakaret ettiği gerekçesiyle 8 yıl 2 ay hapis cezasına çarptırıldı.
İstinaf Mahkemesi’ne giden dosyada savcı yaş haddinden kararın kaldırılmasını talep etse de mahkeme buna gerek olmadığına hükmetti ve 78 yaşındaki adama 7 yıl hapis cezası verildi. Karar Yargıtay’ın önünde.
İzmir’in Buca İlçesi’nde muhtarlık yapan M.G. ise Facebook hesabından yaptığı bir paylaşım nedeniyle gözaltına alındı. Muhtarın paylaştığı capste Cumhurbaşkanı’na hakaret ediliyordu.
Buca Muhtarlar Derneği bir açıklama yaparak “Cumhurbaşkanımıza yapılan mesnetsiz iddia ve iftiralarda bulunan her kim olursa olsun Türkiye Cumhuriyeti’nin evlatları olarak gereğini yapacağımızdan kimsenin şüphesi olmasın” dedi ve muhtarı dernekten ihraç etti.
İzmir Barosu, AK Parti İzmir İl Başkanı ve bazı derneklerin de hakkında suç duyurusunda bulunduğu muhtarla ilgili hazırlanan iddianame ise yargının ne kadar siyasallaştığının bir başka deliliydi:
“Son dönemde ise ülkemizde, okumayan, araştırmayan, kulaktan doğmalara inana bir güruh, Cumhurbaşkanı ile ilgili aslı astarı olmayan şeyler söylemekte, internet ve sosyal paylaşım platformlarının artması ile sahte isimlerle pervasızca paylaşımlar yapmakta, kendileri gibi okumayan, araştırmayan, bilime karşı zihinlere zincir vuran bir kitleyi böylelikle etkilemeye çalıştıkları bilinmekte, yapılan benzeri soruşturmalardan görülmektedir... Dosyamız şüphelisi ise bir mahalle muhtarı olup, Cumhuriyet ve Demokrasi için ömrünü heba eden ve ülkeye bu kavramları getiren Cumhurbaşkanı’nın getirdiği sistemde, demokratik seçimler ile muhtar seçilmiş ve temsil yetkisi olan bir kimse olarak bu paylaşımı sosyal medya hesabından paylaşmıştır.”
Muhtar yargılandığı mahkemede 3 yıl 9 ay hapis cezasına çarptırıldı. Karar istinaf aşamasında.
Sadece geçen ay Osmaniye’de sosyal medya hesabından Cumhurbaşkanı’na hakaret ettiği iddiasıyla F.Ş., Cumhurbaşkanı’nın büstüne hakaret ederken çektikleri videoyu tiktok sitesindeki hesabından paylaşan 16 yaşındaki Y.S. ve 17 yaşındaki H.Ç., Atatürk’e hakaret ettikleri iddiasıyla Hatay’da doktor Ç.F., Zonguldak’ta 21 yaşındaki A. A., Eskişehir’de 62 yaşındaki A.Z. tutuklandılar.
Neredeyse her gün ajanslara düşen, artık kimsenin dikkatini çekmeyen, geçen ayın “Cumhurbaşkanı veya Atatürk’e hakaretten tutuklandı” haberlerini Google’dan taradığınızda karşınıza çıkan ilk haberlerden bir seçmeydi bu.
Fark edenler olmuştur, bunu yaparken küçük bir algı operasyonu yaptık.
Atatürk’e hakaret yüzünden yaşanan tutuklamaları Cumhurbaşkanı’na hakaret, Cumhurbaşkanı’na hakaret yüzünden yaşanan tutuklamaları ise Atatürk’e hakarete çevirdik.
Muhtemelen okuduğunuz gazeteler ve takip ettiğiniz internet sitelerinin politik tercihlerine göre bu haberlerden bir kısmını gördünüz, bir kısmını hiç görmediniz.
Yine muhtemelen takip ettiğiniz gazetenin veya internet sitesinin siyaseten durduğu yere göre bu haberleri daha önce “hakaret etti, hapsi boyladı” havasında okumuştunuz.
Cumhurbaşkanı’na hakaretten birinin tutuklandığı okurken içinizden ya “Ülkede resmen diktatörlük var, ağzını açan tutuklanıyor” dediniz ya da “kim bilir ne dedi de tutuklandı, sen de hakaret etmeseydin” diye bahane aradınız.
Atatürk’e hakaret yüzünden birinin tutuklanmasını okurken ise yine siyasi görüşünüze göre içinizden ya “bu çağda olur mu böyle şey”, “yargıda vesayet devam ediyor” diye söylendiniz ya da “her şeyini borçlu olduğun adama hakaret edersen kodesi boylarsın” diye bir miktar memnun oldunuz.
Bu iktidar döneminde çalışan yargıçların hala bu kararları verebilmesi sizi ümitlendirmiş bile olabilir.
Belki de kafanızda böyle bir ayrım bile yok. Size göre hakaret eden hapsi boylamalı. Hem Cumhurbaşkanı’na hem de Atatürk’e hakaret edenlerin tutuklanmasında eşitlik kafi. İşte toplumsal uzlaşma bu!
Örnekleri tekrar tekrar okuyup kendi duygunuzu test edebilirsiniz.
Ama inanın sonuç değişmiyor.
Bir kısmı sert eleştiri, pek çoğu gerçekten hakaret olan bu sözler, cümleler yüzünden Türkiye’de her gün birileri tutuklanıyor.
İnternet ve sosyal medyada yazma rahatlığı, artan jurnalcilik, dönemin atmosferi, hakim ve savcıların siyasi ve ideolojik reflekslerinim artması, yargının bağımlılığı bir araya gelince, başka zamanlarda yok sayılmış, daha basit cezalarla cezalandırılmış her türlü sert eleştiri ve hakaretamiz ifadenin cezası artık çok kolay tutuklama ve hapis oluyor.
Savcılar ve hakimler bu aralar ceza kanununda Atatürk’e hakareti düzenleyen 5816 sayılı yasa ve Cumhurbaşkanı’na hakareti düzenleyen 299. maddeden önlerine düşen kimseyi affetmiyor.
Bunun farkına varan fırsatçılar, boşanmak istedikleri eşlerini, kavgalı oldukları komşularını, sevmedikleri akrabalarını Cumhurbaşkanı’na ya da Atatürk’e hakaretten ihbar ediyor.
Bir süredir adliyelerin en ciddi iş yüklerinden birini bu ihbarlar ve davalar oluşturuyor.
Savcılar için bu davaları açmak bir türlü açmamak başka türlü bir mesele. Hakimler için de önlerine gelen böyle bir dosyada tutuklama dışına ceza vermek riskli. İnternette işlenen suçlarda suçun işlendiği yer belirsiz olduğu internette işlenmiş hakaret ve terör propagandası suçları için İstanbul’dan, Ankara’dan Ardahan’a ifade vermeye gidenler var. Çünkü Ardahan’da bu suçları bulup dava açmaya meraklı bir savcı çıkabiliyor.
Soruşturma ve davalardaki artışla ilgili istatistikler sınırlı.
Prof. Dr. Yaman Akdeniz’in verdiği rakamlara göre son üç yılda TCK 299. maddeden 68.827 kişi hakkında soruşturma açıldı. Bu soruşturmalarda 12. 839’u davaya dönüştü.9 bin 234’ü karara bağlandı ve k 3 bin 414 kişiye mahkumiyet cezası verildi.
Atatürk’e hakaret davalarının rakamlarını ise takip eden kimse yok. Çünkü buna benzer bilançoları tutan kesimlerin pek de umurunda değil o rakamlar.
Cumhurbaşkanı’na hakaretten insanların tutuklanmasından rahatsız olanların büyük bir kısmı Atatürk’e hakaretten insanların tutuklanmasından ya memnun ya da o konuda yorum yapmamayı tercih ediyor. Bunun tam tersinin geçerli olduğunu herhalde söylemeye gerek bile yok.
Halbuki sadece bir tarafı görmek ve eleştirmek ya da tutuklanmada eşitlikten mutlu olmak, kimseyi korumuyor.
Şok edici ifadelerin de ifade özgürlüğü içine girdiği, siyasetçilerin normal insanlardan daha fazla ve daha sert eleştirilebileceği ve buna tahammül etmeleri gerektiği ile ilgili AİHM içtihatları ortada. Bu içtihatlara göre alınmış yargı kararları da ortada.
Ama yine de bu birikim işe yaramıyor.
Halbuki tutuklamalar arasında ayrım yapmadan savunulacak prensipler belli. Ceza kanunundaki hakaret maddesinden ayrı olarak hem Atatürk hem de Cumhurbaşkanı ile ilgili özel ceza kanunları olması yanlış, hakaret suçuna hapis de ağır bir ceza.
İfade özgürlüğünü bir bütün olarak savunmayı öğrenmeliyiz.
Eğer öğrenemezsek hiç kimsenin ifade özgürlüğü garanti altında olmayacak.Ya hepimiz için ifade özgürlüğü ya hepimiz için tutuklamada eşitlik!
Yazarlar
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış, Demokratik Toplum ve Demokratik Sosyalizmin İnşası.. 31.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRAktaş serbest, Özer niye tutuklu? İşte skandalın kanıtı 3 rapor 30.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSurvivor entelektüel! 30.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÇözüm Süreci’nin künhüne vakıf kaç kişi var? 30.08.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUBir uğraktır sevgili… Bir durak olsa bile! 30.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasLiderleri neden ‘insan üstü’ gibi görüyoruz 30.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKızışan Ortadoğu ve Amerikan sağında ihtilaflar 30.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan çok beğenmiştir… 30.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİPlazma Toplumu: Bir sinyal okyanusunda yüzen balıklar gibiyiz 30.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİTasarruf edilecek makam aracı bulunamamış mı yani? 29.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRCezaevinden yükselen çığlık: Yaşamak istiyorum! 29.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuAnkara neden huzursuz? 29.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBüyük hesaplaşmaya doğru 29.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunBarışın kaçınılmazlığı… 29.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokratların çilesi 29.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSıfır oranlı gelir vergisi neden uygulanmıyor? 29.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZKomisyon yol temizliği için harekete geçmeli 29.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANSiyaset kulislerinde konuşulan baskın seçim senaryosu… 29.08.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYATürk futbolunun acı gerçeği: Kendimiz çalıp kendimiz oynuyoruz 29.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluGerçekten “adrese teslim” kadro ilanı, memurken başka yerde okuma rahatlığı ve yandaş medyanın “ezbe 28.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Baba Evi’nde Yarenlik… 28.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİR"KILIÇ KININDAN ÇIKARSA!" 28.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: İtalya-Güney Tirol Özerk Bölgesi 27.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktanİslam ülkelerinin liderleri de acaba bir gün utanır mı? 27.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur Akgünİsrail hedefine ulaşırken… 27.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciTefeci faizi gerçek ama nedeni ne? 27.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNHepimize Yetecek Evrensel Bir Utanç 27.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKKM kasıtlı bir uygulamaydı, kastı da zengine servet transfer etmekti 27.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilTürkiye neden çürüyor ve çürüme neden durdurulamıyor? 27.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUAKP+MHP ‘koalisyonu’ da bozuluyor mu? 26.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİsrail masasında HTŞ’ye Rus ruleti 26.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyolİslam düşüncesi nereye? 26.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİran yeniden menzilde 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞFAİLİ MEÇHULLER BİR “DEVLET POLİTİKASI” MIYDI? 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelTek adama alışmış bir ülkede CHP'de ‘çift lider’ stratejisi ne kadar çalışır? 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTKelbaşa Şimşir Tarak… 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRDünyanın temel düzeni sarsılıyor: Yeni bir ütopya, krizlerden çıkışın anahtarı olabilir 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRojava Tümseği 24.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKIlımlılar, İslamcılar, Fundamentalistler: “Batı Türkiye’ye Nasıl Bakıyor?” meselesi 24.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezKalıcı toplumsal barış: Engeller, imkanlar 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKGerçekten emperyalist güçler bölgede Kürdistan istiyor mu? Irak ve Suriye’de olanlar bu tezi yalanlı 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKardeşlik 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNAK Parti’den yeni tarzı siyaset: seçmeni kazanamıyorsan seçileni kazan 22.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİller Bankası Genel Müdürü Recep Türk: Listemizde sadece Aydın yok 22.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUMutlak kötülüğün mutlak zaferine doğru mu? 22.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇKudüs, ey Kudüs! 22.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. Yılmazİpe un serme komisyonu mu? 21.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANBilge ve bilgin Mete Tunçay 19.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu17 Ağustos ve 6 Şubat niye akılları başa getirmedi? 18.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçDiyanet anayasaya aykırı bir hukuk rejimi öğütleyemez! 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANBitmeyen CHP tartışmaları (II): Yelin kayadan toz koparması 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayEnflasyon raporu: Faiz, fiyatlar, sofradan eksilen tabaklar 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
27.08.2025
23.08.2025
20.08.2025
18.08.2025
16.08.2025
13.08.2025
11.08.2025
9.08.2025
4.08.2025
2.08.2025