Abdurrahman Dilipak
Operasyon başarı ile devam ediyor ama, bunun sonunu görmemiz gerek.
İçeri çekildikten sonra PKK bölgedeki ABD askeri tesislerinden silah ve mühimmad desteği alarak tekrar saldırabilir. ABD DAEŞ’lileri serbest bırakmaktan söz ediyor. Bu unsurlar içeriden terör eylemleri başlatabilirler. Ya da Suriye topraklarından Türkiye’ye yönelik saldırılar gerçekleştirilebilir. ABD’nin ne yapacağı belli değil. “Bölgeyi hava trafiğine kapattım” dedi, ama kapatmadı. Bugün cevabını bulmayan sorular var.
Tek bir Amerika yok, bunu görelim. İçeride de farklı unsurlar var.
Bana göre, operasyonun devamı kadar sonuçları da son derece önemli. Bu işin bir de operasyon sonrası var. Hem yerleşim bölgesi açısından, hem bu unsurların çatışma alanı dışında kalan bakiyeleri, ABD’nin tavrı, İngiltere, Rusya ve rejim açısından sonuçlarını görmek gerek. Yani süreç hemen bitecek değil. Uzun sürecek. Güvenli bölge oluşturulması, geri dönüş, bölgede güvenliği sağlayacak askeri tesislerin kurulması, altyapı, bunlar zaman alıcı şeyler.
Öte yandan; Kandil ve Suriye’de, PKK ve YPG’yi tasfiye ediyorsanız HDP’in durumunun da yeniden ele alınması gerekebilir.. Herkes biliyor ki, HDP, PKK ve PYD’nin siyasi ayağıdır ve aralarında yardım ve yataklıktan işbirliğine, dağa adam göndermeye kadar her türlü ilişki var. Diyarbakır anneleri ile ilgili yazılıp çizilenler bu konudaki suçlamalar için yeterli delil. Zaten bazı HDP’li belediyelere kayyım atanması da bu iddiaya dayanmıyor mu idi.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, Barış Pınarı Harekatı ile ilgili açıklamaları nedeniyle HDP’li Pervin Buldan ve Sezai Temelli ile üç milletvekili hakkında soruşturma başlattı. Bu soruşturmaları yenileri takip edebilir.
Tabii, önce operasyonun sonucunu görmek gerek. Karar vermek için henüz çok erken.
Bu arada ABD, AB ülkelerinin tavrı belli. Ama Macaristan’ın çıkışı sürpriz oldu. Rusya da anlayışlı. Suriye tamam, İran da rahatsızlığını bir şekilde belli etti. Ama Arap Birliği’nin tepkisi Ankara’da rahatsızlığa sebeb oldu. Arap ülkelerinin halklarının kalbi Ankara’dan yana iken, yöneticilerin çoğu Türkiye’ye karşı. Bu da sürpriz olmasa gerek.
ABD eğer arkasında bir cehennem bırakacaksa önce yangına körükle gidecek, arkasından güvenli bölgelere kaçacaktır. “Geri çekilebiliriz” söylemi, aslında “ne haliniz varsa görün, yiyin birbirinizi” anlamına geliyor. Yoksa bugüne kadar hep yangına körükle gitti. Krizi çözmek için kriz üretmek için planlar yaptı. Çünkü kriz olsun ki, onun oradaki varlığı için meşruiyet zemini oluşsun.
TSK ilerliyor. Planlanan hedefin %10’una daha ilk günden ulaşıldığına göre önümüzde daha ortalama 10 gün sürecek bir operasyon süreci var. Tabii kontrol altına alınan alan genişledikçe ona göre yapılacak işler de artıyor.
Nereden bakarsanız bakın, bu ayın sonuna kadar bu konu sıcaklığını koruyacak.. Kış bastırmadan yapılacak işler var. Ve tabii sürpriz gelişmeler olursa ona da hazırlıklı olmak gerek.
PYD geri çekiliyor. Şu ana kadar, PYD tarafından, çoğu uzaktan atış sonucu 10 civarında kişi hayatını kaybetmiş. Yaralılar var. PYD ve SDG’nin kaybı 400 civarında. Bu arada, Nurettin Demirtaş, Türkiye içinde terör saldırıları yapacaklarını söylüyor.
Evanjelik grubun kurucusu Ralph Reed, “2020 seçiminde Trump’a oy ve destek vermenin dini bir emir olduğunu” savundu. Aslında bunlar adeta DAEŞ’in Hristiyan dünyasındaki farklı bir versiyonu. Öte yandan; “Türkiye ve Kürtlerle iletişim halindeyim” diyen Trump, “Türkiye kurallara göre hareket etmezse onları ağır finansal yaptırımlarla vururum” tehdidinde bulundu. Fransa harekatı durdurma çağrısı yapıyor. Suriye “Meşru müdafa hakkı”ndan söz ediyor. ABD’de bir grub Türkiye karşıtı senatör Türkiye’ye karşı yaptırım için paket hazırlıyor..
Bölgeden ilk şehid haberleri Urfa ve Mardin’den geldi. Sınır ötesinden sivillerin üzerine yapılan havan atışlarında 6 şehid ve birçok yaralı var. Ve saldırı noktaları kısa süre içinde TSK tarafından tesbit edilip saldırı noktaları imha edildi.
NATO genel sekreteri de Ankara’yı ziyaret ederek, Türkiye’nin güvenlik kaygılarını anladıklarını, operasyonun süresinin kısa, derinliğinin az olması gerektiği yönünde tavsiyelerde bulundu. Bu NATO nasıl bir ittifaksa, nasıl bir istihbarat yoksunu bir örgüt ise, Türkiye’ye yönelik güvenlik tehdidinin arkasında, saldırgan örgütleri kimin örgütlediğini, kimin eğittiğini, kimin donattığını bilmiyor, görmüyor, duymuyor. PKK, PYD, BÇG, FETÖ, DAEŞ, DHKP-C kimin piyonları bunlar? Sabancı’nın katilleri arasındaki ekipte yer alan Fehriye Erdal nerede, kim koruyor bu kızı!. NATO karargahının bulunduğu şehirde korunuyor bu kız. NATO karargâhında görevli FETÖ’cü subayların kaçmasına kim gözyumdu!
Bakın, eğer ABD, NATO, AB eğer kişi olsa, hatta aynı dinden olsak, aramızda kız alıp verecek olsa, bu olanlar iki aile arasında yaşansaydı, bu evlilik olmazdı! O zaman biz niye bu yapılara girmeye çalışıyoruz, niye duruyoruz, niye çıkmıyoruz?. Durmayalım, çıkalım demiyorum. Bunları dile getirelim, çıkarıyorlarsa onlar çıkarsınlar. Bu soruları daha yüksek bir sesle sürekli soralım ki, dünya bu gerçekleri görsün, bu maskaralığa son verilsin. Ya da bu komediden vazgeçsinler. Tabii vazgeçeceklerini de sanmıyorum. Gözleri var görmüyorlar, kulakları var duymuyorlar, kalpleri var hissetmiyorlar. “Medeniyet denilen maskara mahluku görün / Tükürün maskeli vicdanına asrın tükürün”. Hem suçlu hem de güçlüler. Onun için arsızlık ediyorlar ve bir de bize utanmadan öğüt veriyorlar. İleri gitmeyin. Geri çıkın. Peki ABD’ye, İngiltere’ye, Fransa’ya niye bunları söylemiyorsun!. Saldırıya uğrayan benim, tehdit altındaki ülke benim. Girdiğim topraklarda vesayet hakkım var. Asıl senin orada ne işin var. İşbirliği yaptığın örgüt bir terör örgütü. NATO aynı nasihatı niye öteki üyelerine yapmıyor, ya da ittifak üyesi diğer ülkelerin meşru insani kaygıları ve güvenlik tehdidine karşı operasyon hakkı konusunda bölgedeki diğer NATO üyesi ülkelere ziyaret edip kaygılarını ifade etmiyor! İsrail jetleri İskenderun’dan girip, Urfa’dan Suriye hava sahasını işgal edip, Bekaa’yı vurup aynı yoldan geri dönüyor. İsrail NATO üyesi değil, bir NATO üyesi ülkenin hava sahası ihlal edilmiş, ne BM’den, ne NATO’dan, ne AB’den, ne ABD’den “tıs” yok! Bölgedeki ABD ve NATO radarları uyumuş! Böyle rezalet olur mu? 15 Temmuz oldu, saldırıda kullanılan uçakların yakıt ikmali İncirlik’ten kalkan yakıt ikmal uçağınca karşılandı. Bu konu neden soruşturulmuyor. NATO, ABD neden olayın üzerine gitmiyor. Bizim elimizi tutan kim?
“Çekiç güç”ten “BOP”a, hatta PKK’nın örgütlenmesinden bugüne bu konunun 5 Kasım 1978, Lice’den itibaren, bu örgütün MİT, CIA ve MOSSAD ile ilişkisine kadar yeniden gözden geçirilmesi gerek. Bekaa’da kimler, niçin ve nasıl örgütlendi. Hem Filistin davasını sosyalist bir grub sahiplenerek Müslümanların ilgisi engellenecek, hem de burada kontrollü bir şekilde, sosyalist bir örgüt havasında militan yetiştirilecekti. Bu konuda o zamanki Sovyet arşivindeki bilgiler de çok önemli. Sovyetler’in Suriye İstihbaratı ile işbirliğinin perde gerisindeki gelişmeleri Fransız istihbaratı üzerinden izlemek gerek. Bayan Mitterand boşuna katır sırtında Kandil’e gitmiyordu. Almanya her zaman içinde idi, çünkü zaten Almanya; ABD İngiltere, Fransa, Vatikan, İsrail ve dünya derin devletinin Truva atı olan bir ülke. İtalya işin içindeydi. “Bebek katili Apo” işin en kolay ucuz ve basit şekli.
Son bir cümle. Operasyon sırasında bizim askerimiz, sağ ele geçirilen bir PYD’liyi, öfkeli halkın elinden aldı. Bizde fıkıh kuralıdır. Zor başlarız, başlayınca ya yenilecekler, ya teslim olacaklar. Ya da biz şehid olacağız, “Eman” dileyen ya da düşene vurmayız! Tevbe ederlerse kardeş oluruz!
Selâm ve dua ile.
Yazarlar
-
Taha AkyolYargı niye böyle? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUÇevremiz çok bilinmeyenli bir denklem gibi, yoksa bilinebilir mi? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNMisak-ı Suriye! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplum Çağrısı; Hasta Tutsaklar 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKUVVETLER AYRILIĞI YOK İSE… 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanBatı artık Kiev’de Zalujni’yi görmek istiyor gibi 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRGüvensizliğin gölgesinde siyaset: Geçen yıla kıyasla korku düzeyimiz yükseldi, peki neden? 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
26.08.2024
5.08.2024
4.06.2024
27.05.2024
20.05.2024
5.05.2024
29.04.2024
22.04.2024
2.06.2022
7.03.2022