Abdurrahman Dilipak
Tel Abyad’da ezan sesleri: Allahu ekber. Dâhili ve Harici bedhahlara ve onların işbirlikçilerinin çabalarına, kınamalarına rağmen ilerleme sürüyor. Sabırla ve dikkatle süreci takip etmeliyiz. Onların kapalı kapılar arkasındaki hesapları, planları inşallah boşa çıkacak! Terör cephesinin kaybı 500 civarı.
Ölüm en büyük ibret dersidir. Silahlı çatışma ölümü hatırlarır. Bu sürecin aklımızı başımıza getirmek için bir ibret dersi olması gerektiğini düşünüyorum. Askerlerimizle övünmemiz yetmez. Akademisyenler, STK’lar nerede. Destek mesajı yetmez. Sosyal medyada da bir savaş veriliyor.
Bu arada şunu da söyleyeyim: Trump’ın ipiyle kuyuya inilmez. ABD’ye güven olmaz. Tuzak kurar. İçimizden birileri ABD ile kol kola. Bunu bilelim ve ona göre hareket edelim. ABD ikili oynar. İlkesi yok çıkarı var. Vefası da yok. Siyaset güven müessesesi değildir. Denetim yoksa bütün ihtimaller hesaplanmamışsa, her şey yolunda gidermiş gibi gözükürken, bir an gelir gol yersiniz.
Buna rağmen siyasette arka kapı her zaman açık olmalı. Dolaylı da olsa her zaman bir temas noktası olmalı. Şöyle bir atasözü var: “Ben ve amcaoğlum savaştayız. Ben ve amcaoğlum düşmanla savaştayız”. Siyaset vekâlet müessesedir. Eğer suali mukadderlere cevap veremezseniz işler karışır. Halkın güvenini kaybederseniz, kazanacağınız fazla bir şey kalmaz. Velev ki bu sorular muhalifleriniz tarafından gündeme getirilsin.. Aşırı hamaset ve duygusal yükleme, dini motivasyonun ardından bir aldatılmış duygusu, beklenmedik bir tepkiye, öfkeye sebep olabilir. Daha sonraki atacağınız adımlarda söylediklerinize kolay kolay inanmazlar. Güven ne kadar büyükse, öfke de o kadar büyük olur.
İnsanların kafasında şöyle bir soru var: Urfa’da kurulan ortak karargâhın gayesi neydi, niçin başarısız oldu? Mesela, herkes biliyor ki, ABD askeri tesislerindeki binlerce TIR silah, mühimmat ve destek malzemesinden en azından bir bölümü teröristlerin elinde. ABD bu teröristleri eğitip donatıyor. ABD geri çekilirken, herhalde ABD kontrolündeki PYD’liler de orada durmuyorlar. ABD hem bu operasyona destek vermiyor, karşı çıkıyor, hem de Türkiye’ye engel olmuyor. PYD ve SDG’yi desteklemekten de vazgeçmiyor.
13 Kasım’da Trump’la Erdoğan ABD’de görüşecek. Neden 13 Kasım!. Neden daha erken değil. Ya da ABD’den bu abuk-sabuk açıklamalar gelirken ne konuşulacak. Neden daha alt seviyede teknik uzmanlar 3. bir ülkede görüşmüyor? O gün İstanbul’un ilk işgâlinin 101’inci yıldönümü imiş. 10 Kasım’dan 3 gün sonra.
30 Ekim’de Cenevre’de Suriye Anayasa Komitesi’nin toplantısı var. Bu toplantıya ABD PKK/YPG’lilerin de katılmasını istiyor. Ama Türkiye itiraz ederse ABD, SDG etiketi ile yine o çevreden birilerini masaya oturtmak isterse ne olacak.
Türkiye bu operasyon konusunda AB, ABD, Arap Birliği karşısında yalnız. Belki batılıların çifte standardını, ikiyüzlülüğünü anlamak için önümüzde tarihi bir fırsat var. Yani bizim bu operasyonu, “Fırat’ın doğusu”nun dışına taşımamız gerekiyor. Uluslararası camiada kendimizi anlatmak için bu durum bize önemli bir fırsat sunuyor. Eğer bu fırsatı iyi değerlendiremez isek işimiz zor.
Tabi, cevabını bekleyen bir de şöyle bir soru var: Bu operasyonda ABD, SDG’lileri de peşine takıp geri çekilecek, Türkiye 2000 kadar DAEŞ’li ile baş başa bırakılacak, sonra Erdoğan-Trump görüşmesi sonucu ateşkes sağlanıp Türkiye geri çekilecek. SDG/PYD geri dönecek, ÖSO geldiği yere gönderilecek ve başladığımız noktaya geri mi döneceğiz?
Birileri bu yönde bir takım iddialar öne sürüyor. Bu işlerde evdeki hesap çarşıya uymaz.. Bazen bir işi siz başlatırsınız ama işler kısa sürede kontrolden çıkar. İşe ecinniler karışır, başlatanların bile şaşırdıkları sürpriz sonuçlarla karşılaşır insan. Unutmamak gerekir ki, kim ne nasıl bir plan yaparsa yapsın, sonunda Allah’ın dediği olur. Mekerallah! Eğer O’nun ipine tutunanlardansak Allah korur. Eğer O’nun ipini bırakıyorsak, O da bizim ipimizi bırakır. İşte o zaman vay halimize! Kuyudaki Yusuf’u Mısır’a sultan eden Allah, zaman gelir, başlarında 3 peygamberle denizi geçen bir ümmetin 10 günlük yolunu 40 yıl sürecek bir çileli yolculuğa döndürür.
Ben düşmanın ya da bizim gücümüz üzerinden bir yorum yapmıyorum. Onlar aklın muktezası. Onlar elzem. Ama işin aslı, Allah’ın yardımında gizli. İşin içinde Allah’ın rızası olmayan bir işin aksine bir hile varsa, o hilekârların vay haline. Böyle bir ihtimal varsa, onları şimdiden görüp, aramızdan uzaklaştırmamız gerek. Eğer içimizden birileri ABD ile gizli bir mutabakat yapmışsa bunu görüp tedbirini almak gerek. Bu işlerde her zaman böyle bir risk vardır. Masonlara karşı Müslümanları kışkırtanların kendilerinin mason olmasından bir ders çıkarmış olmalıyız artık. Aynı çukura iki kez düşmemeliyiz. Evet, biz haklıyız. Güvenlik sorunlarımız var. Terör örgütüne karşı 40 yıllık bir mücadelemiz var. Aynı zamanda ülkemize gelecek göç dalgasını engelleme yanında, Suriye’deki sivil halkın güvenli bir bölgede iskânı insani bir görev. Onlar insan. Onlar bizim kardeşimiz. Orada bir trajedi var. Bunu gelin birlikte yapalım dedik, kimse yanaşmadı. Bu teklifimize karşı çıkanlar, bunu engelleyenler, bölgede bize karşı tehdit oluşturan terör örgütlerine destek verenlerle aynı ülkeler değil mi? Arap halkı bizimle ama yöneticileri değil. Allah’tan çok ABD’den korkanlar, bizim yanımızda durmaya da korkuyorlar.
ABD; BOP’tan, ya da “Yüzyılın projesi”nden, “Tanrıyı kıyamete zorlama” fikrinden vazgeçti mi? Kushner, Dahlan, veliahd prens tevbe etti de haberimiz mi yok yoksa!
Sahi Trump ile teröre karşı ne konuşacağız. Krizden beslenen, bölgedeki varlığını krize borçlu olan, bunun için terör örgütlerini örgütleyen, eğiten, donatan bir ülkenin başı ile ne konuşacağız. PKK, PYD’ye arka çıkanlar FETÖ’ye, BÇG’ye arka çıkan, onları örgütleyen, destekleyen güç değil mi! Teröre karşı bu kadar sert tepkiler verirken bu terör baronları ile en yüksek seviyede görüşmenin mantığı ne! Bu sorunun bugüne kadar büyüyerek devam etmesinin asıl sebebi bu değil mi! “Dostlar alışverişte görsün” kabilinden bir iş olarak anlaşılacak yaklaşımlar toplumda umutsuzluktan öte ciddi bir güven krizine sebeb olabilir. Toplum söz değil icraat görmek istiyor. Sözlerin büyüklüğü ile işe yansıyan boyutu arasındaki fark kadar umutsuzluk üretilir. Bu da siyasette giderek artan bir güven krizine sebeb olur. Bu iş ticarette de böyle. Malınızı öve öve göklere çıkartırsanız, ilk kullanımda elinizde kalırsa bir daha güven kazanmak çok zor olur. Ama ürününüzü mütevazı şekilde tanıtırsanız, hatta tüketici kullanınca beklentisinden daha iyi bir ürün aldığını düşünürse size güvenir. Hamasetin dozu iyi ayarlanmaz ise inanılırlığını kaybeder. “Haddinden fazla şiddet gayedeki hikmeti yok eder” zira.
Allahım! Bizim ellerimizle zalimleri cezalandır ve mazlumlara yardım et. Bizim ordumuzu rızanın tecellisinin vesilesi kıl. Bize hakkı hak, batılı batıl göster, hakta toplanma feraseti ver. Bizi nimet verdiklerinin yoluna ilet, gazaba uğrayanların değil. Yolumuza tuzak kuranların tuzaklarını başlarına geçirmemize yardım et. Bize güç ver, sabır ver. (Amin).
Selam ve dua ile.
Yazarlar
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları



















































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
7.09.2025
3.08.2025
26.08.2024
5.08.2024
4.06.2024
27.05.2024
20.05.2024
5.05.2024
29.04.2024
22.04.2024