Abdurrahman Dilipak
Ayasofya, camilerin başka maksatla kullanılmasının tek örneği değildi. Son örnek de değil. Ancak bunun birçok açıdan sembolik bir değeri var.
Ayasofya, bütün mabedler gibi, bir mabed olarak Allah’a adanmıştır. Artık bu yapı Fatih’e de ait bir “mülk” de değildir. Bu yapı Fatih’in vakfiyesidir. Fatih; metruk haldeki bir mabedi alıp, yeniden mabed olarak imar edip vakfetmiştir.
Bu mabed vakıflara da ait değil. Vakıf mecazi anlamda Allah’a satış yapılan şey ile ilgili satış senedidir.
Ayasofya hem mabed olarak, hem de bir vakıf eseri olarak gayesi dışında kullanılamaz. Bu çok önemli bir konu.
Caminin müzeye dönüştürülmesi bir gasptır. Kültür Bakanlığı burada “fuzuli şagil” konumundaydı. Bu hukuksuzluk sona erdi. Dün “Dünya Hukuk Günü” idi ve bu karar bu anlamda hukukun zaferidir.
Bu gaspın arkasında Vatikan ya da Ortodoks dünyası değil, ABD vardı.
Ayasofya’nın müzeye çevrilmesi ile ilgili olarak Bakanlar Kurulu kararı hukuki açıdan geçerliliği olmayan tartışması, çelişkilerle dolu bir garabet örneğidir.
Bu karar, Resmi Gazete’de yayınlanmadığı için zaten geçerli değildir.
Kaldı ki, belgedeki Mustafa Kemal imzasının sahte olduğu iddiası vardır. Mustafa Kemal o kararnamedeki tarihte Atatürk soyadını almamıştı. İmza doğru olsa bile, dini bir vakıf eserinin başka bir gaye ile kullanılması mümkün değildir. Halaçoğlu’na göre, bu kararnameye Mustafa Kemal’in imzası başkası tarafından Mustafa Kemalin ölümünden sonra atılmıştır.
Kaldı ki, bu kararname sadece Resmi Gazete’de yayınlanmaması ile nakıs değil, sadece vakıf ve mabed olması itibarı ile hukuk dışı değil, bu belge Diyanet, Tapu ve Vakıf İdaresi kayıtlarında başından itibaren resmi kayıtlarda cami olarak anılmaya devam etmiştir.
Bu kararnamenin tartışmalı daha birçok yönü var. Sadece imza değil, mesela, kullanılan kâğıt başlıkları, 1. ve 2. sayfaları farklı. Aslında Bakanlar Kurulu kararı, Ayasofya’nın cami olarak ve müze olarak birlikte kullanılması gibi bir anlayışla hazırlanmış, ama uygulama ibadete tamamen yasaklama şeklinde olmuş.
Kararnamenin ilk sayfası “T.C. Başvekâlet Kararlar Müdürlüğü” antetli resmî kâğıda daktilo ile yazılmış ve antetin altına 2/1589 numarası konmuş. Ama, antet 2. sayfada başlık değişiyor, “T.C. Başvekâlet Muamelât Müdürlüğü” ve iki satır sonra tamamlanıyor.
Bu tartışma burada bitmeyecek. Böyle bir kararname Mustafa Kemal’in bilgisi dışında hazırlanmış olamaz. Ama öte yandan o imzayı kim nasıl oraya yerleştirdi. Neden yayınlanmadı ya da Tapu, Diyanet ve Vakıf kayıtlarında bir değişiklik yapılmadı.
Burada kararname metninde Ayasofya’nın etrafındaki vakıf eserlerinin yıkılması talimatı veriliyor. Tartışmalı kararnamede şöyle deniyor: ‘Maarif Vekilliğinden yazılan 14/11/934 tarih ve 94041 sayılı tezkerede; eşsiz bir mimarlık sanat abidesi olan İstanbul’daki Ayasofya Camiinin tarihî vaziyeti itibariyle müzeye çevrilmesi bütün Şark âlemini sevindireceği” söyleniyor. Hâlbuki bu ABD ve Yunanistan’a verilen bir söz üzerine işleme konulmuş bir icraat. Kararnamede “Çevresindeki evkafa ait dükkânların yıktırılması ve diğerlerinin de evkafça istimlâk edilmesi suretiyle güzelleştirilmesi ve tamiri” talep edilmiş. Yine karardaki bir başka garabet de “Evkaf Umum Müdürlüğünden yazılan 7/11/934 tarih ve 153197/107 sayılı mütalâanamede, bu camiin Bizanslılardan kalma bir eser olması hasebiyle hiçbir vakfı olmadığı” not edilmiştir.
Kararnamedeki nihai karar şöyle: Bu iş İcra Vekilleri Heyetince 24/11/934’te görüşülerek, caminin çevresindeki evkafa ait binaların Evkaf Umum Müdürlüğünce yıktırılarak temizlettirilmesi ve diğer binaların istimlâk, yıkma ve binanın tamir ve muhafazası masrafları da Maarif Vekilliğince verilmek suretiyle Ayasofya Camiinin müzeye çevrilmesi tasvip ve kabul olunmuştur.’
O imza kimin bu soruşturulmalı. Mustafa Kemal’in fikrinin hem cami hem müze olması yönünde olduğu iddia ediliyor. Mustafa Kemal daha sonra müze olunca gelip geziyor. Birbirinden kopuk bir durum söz konusu. Bu konuda ABD’den, Almanya’dan, İtalya’dan uzmanlar gelip sürece müdahil oluyorlar. Yani bu iş sadece Türkiye içinde başlayıp bitmiyor.
Burada dikkat çekici bir husus var. Ayasofya’nın bugünkü şekli, Bizans dönemindeki mabedin aynı değil. Minareler yapıya bir istinad olarak eklendi.
Bu arada, batıda ilginç yazılar da yayınlandı. New York Times’da Ayasofya’nın müzeye çevrilmesi anlatılırken “Ayasofya, bir Hristiyan kilisesi olarak kurulmuştu. Sonradan bir Müslüman camii oldu. Modern düşünceli Türkiye, onu en ünlü müzesi yapmayı tasarladı. Mustafa Kemal, Kur’an’ın hakimiyetini kırdı, şehirlere kendi heykelini de diktirdi, fesi ortadan kaldırdı ve kadınların yüzlerindeki peçeyi yırtmıştır. Sultanların sarayı olan Yıldız Köşkü de bugün müzedir. Sultanın sarayı müze ise camisi niçin bir müze olmasın?” şeklinde yorumlar çıktı.
Şimdi, hem içerideki, hem dışarıdaki tepkileri izleyelim. Bakalım, kim kimdir!
Bu konuyu, pazartesi Derin Gerçekler’de enine-boyuna konuşuruz. Selam ve dua ile.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları



























































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
7.09.2025
3.08.2025
26.08.2024
5.08.2024
4.06.2024
27.05.2024
20.05.2024
5.05.2024
29.04.2024
22.04.2024