Akın ÖZÇER
İspanya’da pazar günü yapılacak genel seçimlerin açık ara favorisi, anketlerde Sosyalist İşçi Partisi’ne (PSOE) yüzde 14-16 oranında fark atan Halkçı Parti (PP/ PartidoPopular). Cumartesi gününden bu yana yayınlanan kamuoyu yoklamaları, PP’nin sırasıyla yüzde 44,7 (Naxo/ La Vanguardia) 45,4, (Metroscopia/ El País) ve 46,2 (GESOP/ El Periódico) oy oranıyla Temsilciler Meclisi’nde 188 ilâ 196 arasında sandalye kazanacağını (kendi rekoru) ve salt çoğunluğa (176) ulaşacağını gösteriyor. Bundan önce José María Aznar’la iki kez iktidar olan PP, sadece 2000 genel seçimlerinde 183 milletvekiliyle salt çoğunluğu bulmuştu.
Demokrasiye Geçiş (transición democrática) dönemi ardından 1982 seçimlerinde kazandığı yüzde 48’in üzerinde oy ve 202 sandalye ile tüm zamanların rekorunu elinde bulunduran PSOE için tahminler hiç de iyi değil. İktidar partisinin, kazanacağı hesaplanan yaklaşık yüzde 30 oy oranı ve 115 ilâ 118 arasında değişen milletvekilliğiyle, Joaquin Almunía ile 2000’de aldığı bugüne kadarki en kötü sonucun (yüzde 34,2 ve 125 sandalye) bile gerisinde kalması söz konusu. Hem de Başbakan adayı eski İçişleri Bakanı Alfred Pérez Rubalcaba, partinin en çok takdir edilen politikacısı olmasına ve son günlerde özellikle eski Başbakan Felipe González ve yardımcısı Alfonso Guerra tarafından “ETA’yı bitiren adam” olarak lanse ediliyor olmasına karşın...
Haftasonu yayınlanan bu anketler, iki aday arasında geçen pazartesi devlet televizyonunda (RTVE) gerçekleştirilen “Yüz yüze” (Cara a cara) tartışma programının ardından halkın nabzını tutması bakımından önemli. Çünkü Rubalcaba bu programda her şeye karşın kişisel performansıyla göz doldurmuş; birbirine karşıt kesimlerin iktidara tepkisiyle puan aldığının bilinci içinde kimseyi karşısına almak istemeyen ve somut konuşmaktan kaçınan Mariano Rajoy’u özellikle partisinin eleştirildiği ekonomik konularda yönelttiği sorularla sıkıştırmıştı. Hata yapmamak için sorulara önündeki notları okuyarak yanıt veren Rajoy bu nedenle izleyiciler tarafından eleştirilmişti. Siyasi gözlemciler, yönelttiği sorularla rakibini bunaltan sosyalist adayın PP’nin ekonomik programı hakkında halkın kafasında bazı soru işaretleri yaratmaya yönelik taktiğinin bir ölçüde tuttuğu değerlendirmesinde bulunmuştu. Hatta Metroscopia’nın programla ilgili anketinden Rajoy’un televizyon düellosunu sadece beş puan (46-41) farkla kazandığı sonucu çıkmıştı. Ama aynı Metroscopia iki parti arasındaki farkı şimdi 14 puan gösteriyor.
Görünen o ki işsiz sayısının rekor kırarak beş milyon sınırına dayanması, bu seçimlerde değerlendirmenin, adayların nitelik ve performansları üzerinden değil, daha çok ekonomik krizi iyi yönetemeyen iktidar partisinin cezalandırılması güdüsüyle yapılmasına yol açıyor. İspanyol sistemi giderek iki partili bir sisteme (bipartidismo) dönüştüğünden, bu faturanın PSOE’ye kesilmesinin, solundaki partilerden çok PP’ye yaradığı görülüyor. Gerçi Birleşik Sol (IU) oyunu yüzde 3,8 den 7,8’e; Birlik, İlerleme ve Demokrasi (UPyD) yüzde 1,2’den 4,6’ya çıkarıyor ama PSOE’deki kayıp tam 14 puan. Bunda sandığa gitmeyeceğini söyleyen sosyalist seçmenin de rolü büyük. Bu nedenle Rubalcaba kampanyası boyunca seçmeni oyuna sahip çıkmaya çağırıyor. 20 kasımda sandıktan PSOE lehine ankettekilerden farklı bir sonuç çıkarsa eğer, bu her şeyden önce söz konusu çağrının başarılı olduğunu gösterecek.
PSOE’nin birinci parti konumunu koruyacağı tek yer tarihî kalelerinden Katalunya gibi görünüyor. Ancak sosyalistler dört yıl önceki 25 sandalyesinden 10’unu kaybedecek. Daha da kötüsü, geçen yıl yapılan özerk parlamento seçimlerinde büyük başarı sağlayan Katalan milliyetçi Yakınlaşma ve Birlik (CİU) 14, PP de 13 sandalye ile PSOE’yi yakından izleyecek bu kez. Bu üç parti arasındaki fark önemli ölçüde azalmış görülüyor. Metroscopia’ya göre, PSOE’nin Katalunya’da kaybettiği oylar ağırlıklı olarak sandığa gitmeyecek seçmeninkiler olacak. Katalan sosyalistlerin yüzde 37’si PP’nin iktidara gelmesi gerektiğini düşünüyor çünkü.
PSOE Bask ülkesindeki birinci parti konumunu da yitiriyor ama burada ETA’nın silahlı faaliyetine son vermesinden kaynaklanan özel bir durum var. Metroscopia’nın anketine göre, Bask seçmeni eşit sayılabilecek şekilde dörde bölünmüş görünüyor. PSOE buradaki dokuz milletvekilinden dördünü kaybederken, üç milletvekiline sahip PP ise dört ya da beş sandalye alacak gibi. Bilindiği üzere ülke genelinde rakip olan bu iki parti 2009’dan bu yana Bask özerk hükümetinin dayandığı siyasi gücü oluşturuyor. Bask milliyetçiliğinin kurucu partisi PNV ise altı sandalyesinden birini yitirirken, abertzale (yurtsever) solun seçim listesi Amaiur’un ETA’nın silahlı faaliyetine son verme kararı nedeniyle dört milletvekili çıkarma olasılığı beliriyor.
Rajoy ve Rubalcaba’nın “Yüz yüze” programında dile getirdikleri “ETA’ya karşı birlikte hareket” mesajı bu konunun seçim kampanyasını etkilemesini engelliyor. 2004’te Aznar’ın 11 Mart saldırısını ETA’ya fatura etme girişimi nedeniyle sürpriz şekilde seçim kaybeden Mariano Rajoy 2008’de de “ETA kartını” oynamış, hükümeti terör örgütüyle müzakere etmekle suçlamış ve yine kaybetmişti. Üçüncü ve son kez şansını denediği bu yarışta artık hiçbir konuda öne çıkmıyor ama sürekli kazanıyor. PSOE gibi sürekli kaybeden bir siyasi rakibi var çünkü.
Yazarlar
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları




























Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
21.12.2025
13.12.2025
6.12.2025
1.12.2025
13.11.2025
6.11.2025
30.10.2025
19.10.2025
14.10.2025
8.10.2025