Akın ÖZÇER
Bu başlık, Fransa’da ikinci turu bugün yapılmakta olan Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin sonucunu 12 saat öncesinden ilân ediyor ama Sarkozy’nin sandıktan bir kez daha çıkması zaten mucizelere kalmış görünüyor. Ilımlı sağın adayı anketlerin aylar öncesinden duyurduğu ve belirli aralıklarla yinelediği bu sonucu değiştirmek için gereksindiği desteği ne aşırı, ne de merkez sağdan bulabildi.
İlk turda aldığı yüzde 18 oranındaki oy nedeniyle Sarkozy’nin ağzını sulandıran aşırı sağcı Front National (FN) seçmeninin, konuyla ilgili önceki yazılarımda altını çizdiğim gibi, kendisini blok halinde desteklemeye niyeti yok. FN Genel Başkanı Marine Le Pen’in 1 mayısta seçmenine ikinci turda “beyaz oy” kullanılması işareti vermesi, aşırı sağın hoşlandığı temaları kullanmayı sürdüren Sarkozy’nin bu cepheden beklediği oyu almasını engelliyor. Haziranda yapılacak genel seçimlerden iyi bir sonuçla çıkmak isteyen Bayan Le Pen, Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde her iki adayı aynı kefeye koyuyor gibi görünmekle birlikte, asıl hedefine varmak için Sarkozy’nin partisi UMP üzerine oynuyor. Bu oyunun başarılı olmasının olmazsa olmaz koşulu UMP adayının bu seçimi kaybetmesi elbette.
Marine Le Pen, Sarkozy’yi seçmenlerine saygı duymamakla, “parya” yerine koymakla suçluyor. Midi-Libre’deki bir söyleşisinde, ılımlı sağın genel seçimlerde FN ve PS (Sosyalist Parti) adayları karşı karşıya geldiğinde tarafsız kalmayı önerdiğini ve sosyalist adayların seçilmesini sağladığını, iki cephenin de birbirinin aynı olduğunu söylüyor. Hollande ve Sarkozy’nin “tartışma numarası yapan aynı vücuttaki iki kafa” olduğunu öne sürüyor. Sarkozy’nin FN seçmenine bugüne kadar verdiği sözleri hiç tutmadığını vurguluyor ve bunun karşılığını alacağını ima ediyor.
Sarkozy’ye aşırı sağdan olduğu gibi Bayrou’nun temsil ettiği merkez sağdan (MoDEM) da yeterli destek gelmiyor. UMP’den Bayrou’nun Demokrat Hareket ‘ine (MoDEM) geçen BM Genel Sekreter YardımcısıPhilippe Douste-Blazy, Le Monde’da önceki gün yayımlanan yazısıyla Sarkozy’ye destek olmayacağını nedenleriyle birlikte açıklıyor. Solda değil eskiden olduğu gibi merkez sağda yer aldığını vurgulayan Douste-Blazy, Sarkozy’yi Avrupa Birliği’ne hayat veren insanî değerlerden uzaklaşmak ve aşırı uçlarla (FN) flört etmekle suçluyor. Ardından François Bayrou da, 3 mayıs günü, oyunu Sarkozy’nin FN seçmeni ile yakınlaşması nedeniyle Hollande’a vereceğini açıklıyor. Ancak MoDEM seçmeninin bölünmüş olduğu ve yüzde 40’ının Sarkozy için oy kullanacağı tahmin olunuyor.
İlk turdan bu yana sosyalist rakibiyle arasındaki farkı ancak bir puan kapatabilen (yüzde 53-47) Sarkozy’nin son şansı önceki gece televizyondan yayınlanan tartışma programıydı. Dosyasına hâkimiyeti ve kurnazlığıyla rakibini alt edeceği düşünülen Sarkozy, iki adayın gündemdeki konuları 72’şer dakika konuşarak tartıştıkları programdan beklediği sonucu alamadı. Yaklaşık 18 milyon kişinin izlediği tartışmanın kesin kazananının olmadığı ama sosyalist adayın bu sınavdan avantajını koruyarak çıktığı yönünde değerlendirmeler çoğunlukta. Bunda Hollande’ın dosyalarına en az Sarkozy kadar hâkim olmasının ve daha ağır başlı ve güvenilir bir görüntü vermesinin rolü büyük kuşkusuz.
Genelde teknik düzeyde geçen tartışmanın içeriğine gelince, kilit noktalardan biri, Hollande’ın AB İstikrar Paktı’nın tekrar müzakere edilmesi, bu bağlamda tasarruf önlemlerinin istihdam yaratan, büyümeyi sağlayan önlemlerle birlikte uygulanması önerisiydi. Hollande, Sarkozy’yi pakta desteği karşılığında Almanya’dan bir şey elde edememekle, Sarkozy de Hollande’ı AB’yi iyi tanımamakla eleştirdi. Tartışmada Hollande’ın istihdamı desteklemeye yönelik sosyal politikaları da tansiyonu yükseltti. Sarkozy bu politikaların sosyalist Zapatero ile İspanya’yı ve Papandreu ile Yunanistan’ı nereye getirdiğini hatırlattı; buna karşılık Hollande sosyalist olmayan Berlusconi’nin İtalyası’nın içine düştüğü krize dikkat çekti.
İki aday arasında tansiyonu yükselten bir başka konu da yasal ve yasadışı göç ve AB üyesi olmayan ülkeler vatandaşı göçmenlere yerel seçimlerde oy hakkı verilip verilmemesiydi. Sarkozy bu konuda FN kartını oynadı; İslam’ın Fransız toplumu için “tehlike oluşturduğuna” değindi ve ilintisi olmadığı halde bunu göçmenlerin oy hakkına karşı çıkmasının nedeni olarak gösterdi. Sarkozy, Hollande’ın AB üyesi olmayan ülkeleri neden İslam ülkeleri olarak takdim ettiğine dair sorusunu ise geçiştirdi. AB sınırlarına dayanan yasadışı göçten söz ederken bir ara “Türkiye” dedi ama AB üyelik sürecini hiç açmadı.
Konuyla ilgili bir önceki yazımda iki adayın Türkiye’ye bakışları arasındaki nüansa değinmiş ve Hollande’ın en azından Sarkozy gibi “ölçütlerini yerine getirse dahi Türkiye AB üyesi olamaz” demediğinin altını çizmiştim. İlişkilerin normalleşmesine ve gelişmesine önem atfeden Fransız siyasetçilerin tırnak içindeki ifadeyi ağızlarına almamaları gerekir. Türkiye AB üyesi olur, olmaz ayrı konu, ama AB ile ortaklık ilişkileri neredeyse yarım yüz yıl öncesine dayanıyor. Sarkozy bunu hiçe saydı ama karşılığında Türkiye’de hiç seveni olmadı. İşte bu nedenle, AB karşıtı koyu Türk milliyetçisinden en liberal, hatta “francophile” aydınına kadar Türkiye’de belki herkes, dünkü son anketlerde hâlâ en az beş puan geride olan ve kaybederse siyaseti bırakacağını söyleyen Sarkozy’ye “elveda Sayın Başkan” deme noktasında birleşiyor.
Yazarlar
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
6.05.2023
24.05.2018
9.02.2018
24.04.2018
11.04.2018
28.03.2018
22.03.2018
15.03.2018
1.02.2018
7.02.2018