Akın ÖZÇER
Türkiye, siyasi gündemi hızla değişen bir ülke; öyle ki yabancı basın mensupları buraya ilk ayak bastıklarında izlemekte oldukça zorlanıyorlar. Ancak belirli bir süre sonra gündemin hızla değişmesinin, ülkenin asıl gündemindeki sorunların çözüme kavuşturulamamasından kaynaklandığını anlıyorlar. Sanki gizli bir el temel sorunlarımız kökünden çözülmesin diye devreye giriyor ve gündemi sürekli değiştiriyor. Bunu belki statükonun devamından yana siyaset üreten bir aklın başarısı olarak görmek mümkün. Peki, ama bu akıl nerede, hükümette mi, muhalefette mi, kendini devletin asıl sahibi gören bürokraside mi yoksa?
Bu soruya yanıt ararken, öncelikle Türkiye’nin asıl gündemini oluşturan sorunlara kısaca göz atmakta yarar var. Kabul etmek gerekir ki Suriye’deki son gelişmelerle çözümü artık ivedilik kazanan Kürt sorunu, terör boyutuyla birlikte temel sorunlarımızın başında geliyor. Kürt sorunu, sürekli yinelediğimiz gibi, özünde bir demokrasi ve temel haklar sorunu: yurttaşların etnik, dilsel, dinsel ve benzeri farklılıklarıyla birlikte ayrım yapılmadan eşitliği ilkesinin anayasal ve yasal engellerle uygulanamamasından kaynaklanıyor. Çözüm, bu engelleri kaldıracak demokratik bir yeni anayasada elbette.
1982 darbe anayasasının yürürlüğe girmesinin ardından patlak veren PKK terörü, “terörle mücadele edilirken demokratikleşme olmaz” diyen çokbilmiş generallerin, büyükelçilerin ve siyaset adamlarının baş tacı edildiği 90’lı yıllarda Kürt sorununun çözümünü engelledi. Öcalan’ın yakalanması ve terörün durmasının ardından Helsinki Zirvesi ile başlayan süreçte siyasi reformlar, bu bağlamda yeni anayasa gündeme geldi gelmesine ama dönemin asker ağırlıklı MGK’sı reform başlıklarının yarısını tırpanladı. Bir bölümü Türkiye’nin ilk Ulusal Programı’nda yer alan, geri kalanı 2004’te hayata geçirilen MGK tırpanı yemiş bu reform paketi yine de AK Parti’ye reformcu kimliği kazandırmaya yetti.
Ne var ki terör bahanesinin ortadan kalktığı bu dönemde (1999-2004) Kürt sorununu kökten çözecek yeterli adımlar atılmadı; yeni anayasaysa siyasi gündeme hiç gelmedi. Yeni anayasa bir tarafa, Ergenekon sürecinde açılan davalardan ve dönemin Genelkurmay Başkanı’nın geçen hafta mahkemede tanık olarak verdiği ifadeden öğrendiğimiz kadarıyla askerin o dönem yeni bir darbeye zemin hazırlayacak eylem planları hazırladığı anlaşılıyor. İşte Türkiye’nin asıl gündemindeki bir başka temel sorun, Kürt sorununun çözümünü de zora sokan askerin demokrasiye karşı bu tür eylemleri ne yazık ki.
Bir önceki yazımda altını çizdiğim gibi, askerin anayasa ve yasalarla tanınmış egemenlik alanının sıfırlanarak bütün faaliyetlerinin siyasi denetim altına alınması Türkiye’nin demokrasiye geçiş sürecinin kritik eşiğini oluşturuyor. Bu eşiği atlamak için, aynen Kürt sorununu çözmek için olduğu gibi, yeni bir anayasaya ihtiyaç var. 2007 sonundaki yeni anayasa hazırlıklarına asker ağırlıklı vesayet rejimi AK Parti aleyhine kapatma davasıyla karşılık vermişti. Bu sefer Meclis’te bir Uzlaşma Komisyonu kuruldu ama çalışmaları ağır aksak yürüyor. Komisyon Kürt sorununu çözecek ve asker-sivil ilişkilerini demokrasi ölçütlerine uygun şekilde rayına sokacak bir anayasa hazırlayabilecek mi, bunu zaman gösterecek.
Bu konuda halkın çoğunluğu AK Parti’ye güveniyordu. Zira 2010’da halkoyuna sunulan reform paketini de AK Parti hazırlamış, diğer partilerse akıl almaz bir mantıkla seçmeni karşı oy kullanmaya yönlendirmişti. Bu nedenle AK Parti iki seçmenden birinin oyunu almıştı ama partinin seçimler ertesindeki demokrasi sicili parlak görünmüyor. Kendisini kuşatan asker, sivil bürokrasiye, demokrasiyle bağdaşmayan eylemlerde bulunsalar da sahip çıkmaya başladı ki bu kendi kuyusunu kazmak anlamına geliyor bir yerde. Uludere faciası bir yana bırakılırsa, son olarak Bahçeli’nin takdirlerine mazhar olan İçişleri Bakanı’nın, İstanbul Emniyeti’ne Türkiye’yi AİHM’de iki kez mahkûm ettiren birinin atanmasını, Başbakan’ın da Bakan Şahin’i, ardından adı geçen bürokratı sahiplenmesi bardağı taşıran damla oldu. AK Parti’ye sandıkta destek vermiş demokratlar, Başbakan öyle uygun gördü diye demokrasiye bağlılıklarından vazgeçecek değiller elbette.
Başbakan Erdoğan son MKYK toplantısında, Malatya Sürgü’deki gerginliği ve Hatay’da bir AK Parti milletvekilinin oğlunun karıştığı polisleri teşhis olayını kastederek, parti ve hükümeti yıpratmaya yönelik bir organizasyon olduğu konusunda arkadaşlarına uyarıda bulundu. Doğru olabilir tabii ama Uludere olayı ve Emniyet’teki sözkonusu atama için neden aynı şeyi düşünmediğini anlayabilmek mümkün değil.
Diyeceksiniz ki Başbakan “Adi Başbakan” parolasına onay veren generalin YAŞ’ta terfi etmesine bile karşı çıkmıyor, Kral’dan çok Kralcı olmaya ne gerek var. Demek ki Emniyet Teşkilâtı’nda o işi daha iyi yapacak kimse yok. CHP milletvekili AİHM eski yargıcı Rıza Türmen konuyu Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi ve BM İnsan Hakları Komisyonu’na götürerek demokrat kesimden destek görecekmiş; reformcu bilinen AK Parti Avrupa’dan kötü puan alacakmış, olsun varsın.
AK Parti’nin gerçekleri görmesini perdeleyebilenler var demek ki. Tıpkı CHP’yi ulusalcı- sosyal demokrat sentezin iktidara taşıyacağına inandıranlar olduğu gibi. Bu ikiliye bir de geçmişi savunan MHP eklenince statükonun devamı kolaylaşıyor aslında. Geriye sadece dikkat çekecek başka konular üretmek kalıyor ki bu da işin kolay tarafı. Türkiye’ye hızla gündem değiştirten aklın nerede olduğunu şimdi anladınız mı?
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
24.05.2018
9.02.2018
24.04.2018
11.04.2018
28.03.2018
22.03.2018
15.03.2018
1.02.2018
7.02.2018
31.01.2018