Ali BAYRAMOĞLU
Kürt meselesinde çözüm arayışının 'çok katmanlı' olduğu her geçen gün daha çok ortaya çıkıyor.
İlk katmanda görünür olan, Kürt meselesinin, bir çatışma çözümü etrafında ele alınışı ve aldığı yol var. Eylemsizlik, silahların bırakılması, hakikat komisyonları ve birlikte yaşama ilişkin yeni yasal düzenlemeler, bu yolun etapları…
Bu açıdan bakıldığında Kürtlerin duruşu Öcalan'a endeksli şekilleniyor. Devlet ve sistemi ise, dünden farklı olarak, her unsuruyla siyasi iktidar temsil ediyor ve taşıyor. Önemlisi, Öcalan'ın 'Kürt temsili ve sorununda meşruiyet arayışı, siyasi alana girecek kapıları zorlaması' ile 'siyasi iktidarın yolu mümkün olduğu kadar enformel yöntem ve kanallardan almaya çalışması' küçük aksaklıklar dışında uyuşuyor, iç içe ilerliyor.
Bu arada elbette Kürt hareketi içinde farklı sesler çıkıyor, 'güvensizlik sorunu' Kürt kamuoyu açısından bir mesele olmayı sürdürüyor.
Yine bu arada, bu güvensizlik haline de referansla, hükümetin tutturduğu enformel yol-yöntem kimi kanaat önderlerini tatmin etmiyor ve bu yönteme muhalefet, sürece yönelik umutsuzlukla iç içe girebiliyor.
Ne var ki, demokrasiye, usüle ilişkin kimi sorunlar taşısa da, tarihin Öcalan-hükümet arasındaki kesişme istikametinde aktığı açıktır.
Bu işin sadece bir yanı…
Diğer katmanda ise çözüm sürecinin kuşattığı karmaşık bir Türkiye meselesi var. Ve bu madalyonun hem direnç babında bir 'ulusalcılık' yüzü var, hem muhafazakar dünya açısından bir 'dönüşüm' yüzü var.
Nasıl?
Kürt sorununda çözümün sadece silahların susmasından ibaret olmadığını bilen biliyor, bilmeyen hissediyor.
İdari ve siyasi unsurlarıyla çözüm sadece Kürtlerin yoğun yaşadığı bölgeleri ilgilendirmeyecek, tüm Türkiye'yi kuşatacak, bir tür sistem dönüşümü gerektirecek bir iddia olarak karşımızda.
Bu çerçevede sadece ademi-i merkezi bir yapı veya yerel yönetimlerin yetkilerinin arttırılması, vatandaşlık tanımının demokrasinin koşullarına göre çoğulcu bir esasta yenilenmesi bile büyük bir sıçramayı ve dönüşümü ifade eder.
Bunun anlamı üzerine düşünmek gerekir…
Temel anlam 'milliyetçiliğin dönüşmesi'dir.
İkincil anlam, buna bağlı olarak,'muhafazakar alanın yeniden yapılanması'dır.
Sözünü ettiğimiz alan 'sert' bir alandır:
Yeknesak millet anlayışı milliyetçi değer ve algı sistemi bir yanda, bu değer sistemin kurucu unsurlarından bölünme endişe ve korkusu öte yanda ve tüm bunları kuşatan tabular ve varolma referansları ile bir başka tarafta…
Sistemin dönüşmesi tüm bunların dönüşmesini hedefler, ancak daha önemlisi tüm bunların dönüşmesiyle mümkün olur.
Dönüşüm milliyetçiliğin ve muhafazakarlığın yeni vurguları, yeni tanımı demektir.
Kürt sorununda çözümü önüne koyan irade, bilerek bilmeyerek, böyle bir dönüşüm hamlesine girişmiştir.
Nitekim bugün çözüm politikalarıyla ilgili hayati ve belirleyici tartışmalar, Kürt hareketi ile Öcalan arasında ya da hükümet ile eksik demokrasi eleştirileri arasında değil, muhafazakar sahada, muhafazakar ve milliyetçi dünyanın aktörleri arasında yaşanmaktadır. Ulusalcılar bile, kimi bakımlardan farklı olmakla, muhafazakar dünyayla karşı karşıya gelmekle birlikte, bu dönüşümün etrafında çatışmalara eklemlenmektedir. Toplumsal-siyasal kartların yeniden karıştırılmasını hafife almamak gerekir. Kürt sorununun çözümü anayasadan uygulamalar kadar uzun bir yola işaret etmektedir. Bu yol, bu dönüşümün ve ona ilişkin gerilim ve çatışmalarında da yoludur.
AK Parti temsilcilerinin, Başbakan'ın diline, kullandığı referanslara dikkat ediniz… Gördükleriniz ve duyduklarınızın hemen hepsi bu alana, bu gerilime, bu dönüşüme ilişkindir…
Kürt meselesine formel tedbirler gerektiren bir çatışma çözümü süreci olarak bakmak, meseledeki bu katmanı görmeyi, önemini ve anlamını kavramayı engeller, nitekim pek çok gözlemci açısından engelliyor da…
Kurucu bir safhadayız ve bunu hissetmek için resmin tümüne bakmak gerekiyor.
Yazarlar
-
Akif BEKİÖzgür Özel’e saldırı aydınlatıldı mı şimdi? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolDış politikada rasyonel zemin 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATürkiye’nin Demokratikleşmesi ve Kürt Sorununun Çözümü: Ciddiyetin Tarihsel Zorunluluğu... 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURKomisyon Suriye’yi, Suriye İsrail’i, İsrail Trump’ı…. 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Trump’ın verdiği meşruiyet” notları 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEYargı CHP’ye çalışıyor 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBoeing - Gazze ilişkisi nedir? 26.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNYetersiz bakiye! 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Metin KarabaşoğluHerkes sözünden sorumludur; 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilFanatizm ve inancın siyasallaşması 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanBüyük Türkiye hayali böyle bir hayal miydi? 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaŞimdi de Mansur Yavaş hedefte 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENKasabın bıçağını bileyen adam 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞBayrampaşa ve maskeli balo 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezGonca Kuriş’in kemiklerini, sevenlerin yüreğini sızlattılar 21.09.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraCumhuriyet-Halk-Parti 20.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRYANARDAĞ ÖZÜR DİLEMELİ 17.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye’nin en iyi/kötü dönemi hangisiydi? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçArşivden | 12 Eylülcüler nasıl bir ülke hayal etmişti? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENPogromlar, darbeler, acılar ayı Eylül.. 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir 12 Eylül Sabahı 12.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’nin diğer dertleri… 10.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİN2016 belediye ablukaları ve 2025 darbesi 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMesele CHP Değil! 8.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞCassandra Çığlığı* 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBİR ÖĞRETMEN YETİŞTİRME HİKAYESİ 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAAçlığı yönetemeyenler aç hayvanlarla uğraşıyor: Ülke yangın yeri 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRojava: Beklentiler, Gelişmeler, Olasılıklar 5.09.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
20.09.2025
18.09.2025
14.09.2025
11.09.2025
6.09.2025
4.09.2025
30.08.2025
28.08.2025
23.08.2025
21.08.2025