Ali BAYRAMOĞLU
Kürt sorunu artık sadece can yakan bir sorun değil, bir can simidi, bir umut aralığı. Türkiye'nin demokrasiyle, demokratik geri dönüş imkanıyla, demokratik gelecek tasavvuruyla arasındaki en önemli köprü, en önemli bağ.
Barış süreci, Kürt meselesinde, Türk siyasi modelinin elden geçirilmesi ve demokratikleştirilmesiyle eş değer. Sadece yerel yönetimler düzeyinde yaşanacak bir yeniden yapılanma, yerel yetki artırımı, Avrupa Yerel Yönetimler Şartı'nın ilgili hükümlerine kapı açılması bile bu açıdan tek başına anlam taşır.
Bunu takiben geçen yıl Nevruz'da silah yerine siyaset ilkesini açıklamış olan Kürt Siyasi Hareketi'nin silahtan arındırılması, mensuplarıyla ilgili geçişli, kademeli bir entegrasyon planının uygulanması Kürt sorununda çözüm yolunun büyük bir kısmını oluşturur.
Kabul etmek gerekir ki, Türkiye bu konuda kendisine oranla önemli bir yol aldı.
Özellikle AK Parti dönemi, kim ne derse desin, kültürel haklar, siyasi ifade ve örgütlenme, barış sürecinin alt yapısının oluşturulması gibi konularla önemli gelişmelere tanıklık yaptı. Hükümetin iniş çıkışları, zaman zaman güvenlik politikasına ve güvenlikçi söyleme sarılması, KCK davalarından hapiste olan yüzlerce kişi ve Terörle Mücadale Kanunu'nun varlığı ve yarattığı ağır tahribata rağmen bu temel olarak böyle.
Geçen yıl bahar ayında açılan yeni sayfa bu açıdan bir kilometre taşıydı ve önemliydi.
Ne var ki, ardından, bir sonraki sayfaya geçmek mümkün olmadı.
Ciddi bir güven bunalımı, karşılıklı tedirginlikler, çekilen PKK'lıların arkasından devletin o alanı tahkim etmesi, PKK çekilmesinin istikametinin Rojava olması ve benzeri nedenler bu geçişi engelledi.
İktidar açısından Gezi olaylarının yarattığı güvensizlik ve asayiş ortamı, gündemin Gezi üzerinden farklı bir toplumsal muhalefet meselesine kayması, bunları takiben 17 Aralık baskını, bu baskın atmosferinde geçen seçim kampanyası ve seçimler... Tüm bunlar da bir sonraki sayfaya geçilmesini zorlaştıran ortamı oluşturdular.
Şimdi de önümüzde cumhurbaşkanlığı seçimleri var.
Bu kez mekanizma ters işleyecek gibi görünüyor.
Kürtlerin, en azından HDP'nin oyu hatta belirleyici bir rol oynayacak kadar belirleyici...
Doğal olarak bu unsurun, siyasi ilişkiler itibariyle barış sürecinin evrilmesinde rol oynaması beklenir.
Nitekim pek çok aktör bunun farkında...
Kimi CHP kurmaylarının üzerinde durdukları en önemli noktalardan biri Kürtler ile AK Parti arasında açık ya da zımni bir ittifakın engellenmesi. Mansur Yavaş gibi isimleri zikrederek, MHP'yle ittifak arayarak bunu nasıl yaparlar, belli değil ama, arzuları bu.
Bunun yanında, bir de sahnede AK Parti'yle, Erdoğan'la ilişkilerini ya da ona yönelik eleştirilerini kişiselleşmiş aşırı bir tepkiyle 'nefret boyutu'na taşımış kimi liberal kamusal entelektüeller ve yazarlar var. AK Parti'ye yönelik öfkeleri o boyutta ki, işin içinde siyasi iktidar olduğu için barış sürecini, hatta Kürtlerin iradesini dahi anlamsız görüyorlar. Aralarında AK Parti'yle Kürt siyasi hareketi arasındaki muhtemel bir seçmen ittifakını daha şimdiden 'otoriterleşmeye Kürt desteği' diye yorumlayanlar bile bulunuyor.
AK Parti'ye gelince...
Siyasi iktidar da diğer aktörler gibi barış sürecini ve cumhurbaşkanlığı seçimlerini birlikte düşünmektedir. Bu ise Kürtlerle tekrar konuşmak ve hareket demektir.
İmralı'ya giden heyette yer alan Pervin Buldan'nın şu izlenimleri bu konuda anlamlıdır:
'Öcalan'ın devlet heyeti ile yaptığı görüşme olumlu geçmiş. Bu seferki görüşmede iki tane yasadan bahsetti. 'Bu iki yasa çıkarsa Kürt sorunu bu çerçevede çözüme kavuşacak' dedi. Bizim gözlemlerimiz, bizim aldığımız izlenim şu ki; bu konuda bir şey var (...) Sürecin ilerleyeceğine dair, sürecin sorunsuz bir şekilde çözüme kavuşacağına dair umudum var...'
Evet her yerde, her zaman demokrasi ışığı, imkanı aramaktan başka yol yok...
Özellikle zoraki CHP'lilere duyurulur...
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
19.06.2025
8.06.2025
5.06.2025
2.06.2025
29.05.2025
18.05.2025
15.05.2025
10.05.2025
8.05.2025
4.05.2025