Ali BAYRAMOĞLU
Etyen Mahçupyan Başbakan Ahmet Davutoğlu'na danışman oldu.
Bir entelektüelin siyaset tarafından talep edilmesi ve o entelektüelin hiç bir komplekse sahip olmadan bunu kabul etmesi bizde sık görülmez.
Entelektüel tanımı ve işlevi söz konusu olunca Türkiye Avrupa geleneğini yaşar. Bu gelenekte entelektüel iktidardan uzak, iktidara her zaman eleştirel, bu da yetmez muhalif bir konumda olmalıdır. (Siyasi) iktidarı sürekli iten, iterek, itişerek, karşısında durarak aldığı tavırlar öne çıkan, kimi değerlerden hareketle doğru ve yanlışı bilen, onlara işaret eden ve fikri bağlılıkları kuvvetli bir işlevi vardır. Sorgulayıcı ama bundan daha çok kurucu bir konumdur bu.
Elbet entelektüele dair tek gelenek, tek tanım bu değildir. İktidarı 'iten' değil, kendi- sine 'çeken', etkilemeye, değiştirmeye çalışan, bilgi ile iktidar ilişkisini bir dönüşüm aracına çevirmeye yönelen bir entelektüel ve işlevi de vardır. Bu, Türkiye'de sıkça sanıldığı gibi 'organik aydın' geleneği, iktidarın hizmetinde, ona doğrulama, fikir, çerçeve üreten 'partili aydın' tipi (ki daha çok ilk entelektüel geleneğinde ortaya çıkar) değildir. Bağlanan değil, uyaran işlev söz konusudur. Kurucu olmadan, toplumsal tasavvur politikası yapmadan sorgulayıcı konum bu işlevde de geçerlidir. Eğer evrensellik, Edward Said'in söylediği gibi, 'çogˆunlukla bas¸kalarının gerc¸ekligˆini go¨rmemizi engelle- yen birer perde is¸levi go¨ren, yetis¸tigˆimiz ortamın, sahip oldugˆumuz dilin ve milliyetin sagˆladıgˆı ucuz kesinliklerin o¨tesine gec¸ebilme riskini go¨ze alabilmek' demekse...
Etyen bu ikinci tanıma iyi bir örnektir.
Ülkedeki kutuplaşma, derin kültürel yarılma, siyasi geliş- melere verilen anlam farklılıkları Etyen Mahçupyan'ı 'sağcı, muhafazakar' nidalarıyla sıkça hedef yapmakta, hatta öfke nesnesi kılmaktadır. Bunun nedeni, Etyen'in entelektüel tarzıdır ve bu çerçevede siyasi iktidara, AK Parti'ye bakarken bir 'destek tercihi' kullanması, eleştirisini içeriden ve uyararak yapmasıdır. Etyen'e yönelik eleştiriler aslında, mutlak bir tavır dışına çıkışa yönelik tahammülsüzlükler, bir siyasi tercihe yönelik öfke, mo- dernist aydın tipinin derin öğretmenlik eğilimleri olarak karşımıza çıkıyor. Çıktıkça bu durumunda altını özellikle çizmek gerekiyor.
Etyen Mahçupyan'ı, simgelediği vasıfları ve kategoriyi bu eleştirilere ve siyasi pozisyon tartışmasına hapsetmemek gerek...
Bundan 9 yıl önce Etyen'in Ermenilik hallerini anlattığı 'İçimizdeki Öteki' başlıklı kitabına bir önsöz yazmıştım. Oradan şu birkaç satırı aktarmak isterim:
'Refah Partisi'nin seçimlerde kazandığı başarıyla Türkiye'yi şaşkına çevirdiği, bu şaşkınlık içinde Türkiye'nin toplumsal olanı hissetmeye, toplumsal ile siyasal arasındaki ilişkiyi fark etmeye başladığı, yeniyi, değişimi tartışmaya soyunduğu günlerdi. Siyasi ve kültürel kutuplaşmalar aynı hızla yine bu şartlarda oluşuyordu. Kürt sorununun en can yakıcı, en ölümcül evresi yaşanıyor, 28 Şubat ortamı solunuyor, askeri vesayet rejimi tabana yayılıyor, Susurluk skandalı ortalığı altüst ediyor, sert fikri ve siyasi tartışmalar içinde 'demokrat' tabir edilebilecek bir kategori, 'beyaz kökenli ama çok da beyaz olmayan bir aydın tipi' doğuyordu.
Toplumsal aktör ve hareketleri içinden anlamaya çalışan, demokratlığı çok-kültürlülük ya da kimlikler çokluluğu, çoğulculuğu içinde tanımlayan, kültürel olanı merkeze alan, sağ ve sol düşüncenin ortak paydası yalıtılmış birey anlayışına mesafeli duran ve insanın yeniden tanımlanmasını talep eden, ütopya fikrini reddederek yarının belirsizliğini mihenk taşı yapan bir anlayıştı söz konusu olan.
Demokrasinin ve demokratlığın bir 'prosedür ya da araç' olduğu fikri reddediliyor, köktenci bir duruş, hatta bir değer olduğu düşüncesi benimseniyordu. Ve bu yolda levhalar art arda iki güzergâha işaret ediyordu: Aktörlere ve zihniyetlere... Bu güzergâhlara ulaşmak için iki de araç vardı yolda: Anlamak ve anlamayı vazetmek... Esas olan şuydu o zaman: Dönüşümün ancak zihniyet-değişim ilişkisi çerçevesinde olabileceğini öne sürmek... Değişimin diğer kimliklerle etkileşim içinde ama esas olarak her kimliğin kendisinden doğacağını bilmek...
Bu dalganın birkaç kurucusu ve taşıyıcısından birisi oldu Etyen...
Hangi sorun siyasetin, toplumun merkezine taşındıysa, hangi mesele zihniyet çekirdeğine neşter atıp demokratlığın ve demokrasinin kıstası haline geldiyse oraya, o soruna yöneldi, daha doğrusu zihniyet analizi merceğini bu duruma yönlendirdi. Analiz merceğinden bakan gözü kâh Kürt oldu kâh İslamcı, kâh Müslüman, kâh anti-militarist, kâh Batılı Batıcı, kâh Şark'ın anlam dünyasının içinde dolaşan buralı kritik bir seyyah... Değişmez olan ataerkil ve otoriter zihniyet yapılarının oynadığı bozucu etkiyi tespit etmek ve bunun her yerde üzerine gitmekti.
Tanıklığım bunlaradır.
Ama daha önemlisi, sorarak, sorgulayarak, düşünerek 'soluyabilen' birisinin bu sorulara, bu hallere aşama, aşama, pişire pişire, varoluşa ama entelektüel yanıt ve tutumlar üretme sürecine, sonunda yeniden ulaştığı bütünselliğe dair yaptığım tanıklıktır...'
Etyen açısından 2005'ten bu yana değişen şey, bu özelliklerde derinleşmedir.
Fikirlerine katılmayabilirsiniz, siyasi tavırlarını benimsemeyebilirsiniz...
Ama hakkını verirseniz, bu özelliklerin baki olduğunu görürsünüz..
Etyen Mahçupyan'ın, bu vasıfların siyasi iktidara danışman olması ancak sevinilecek bir durumdur.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
19.06.2025
8.06.2025
5.06.2025
2.06.2025
29.05.2025
18.05.2025
15.05.2025
10.05.2025
8.05.2025
4.05.2025