Ali Saydam
Bu köşede geçen yılın 20 Eylül günü yazdığımız yazının başlığı şöyleymiş: “Ne Clinton ne Trump, ABŞ kazanacak…”
Yazının içinde şu iki paragrafta da demişiz ki:
“Sadece yaşadığımız bölgede değil, dünyanın dört bir tarafında, bu arada fiilen asker bulundurduğu 120 kadar ülkede (kesin rakam bilinmiyor) ahkâm kesen, tabirî amiyane ile racon kesen ABD'de ise sistem yeni bir lidere hazırlanıyor. Bu ülkede Avrupa'dan farklı olarak sistem ile lider arasındaki bağ hayli değişik.
Amerikan Birleşik Şirketleri (ABŞ) gelmiş geçmiş tüm liderlerine gerekli kalibrasyonu verir. Olması gerekenin sınırlarını gayet usturuplu biçimde çizer. Dünya halklarına da kamu diplomasisi kanalıyla, her bir liderini kendi özgünlüklerinden hareketle olağanüstü başarıyla tanıtır.”
Bu şimdi nereden aklımıza geldi, değil mi?
Şuradan.
Dün ana akım medyada, büyük olasılıkla dış mahreçli bir haber vardı:
“ABD Başkanı Trump, görevdeki ilk 100 gününde seçmenleri 'peşinden sürükleyen' önemli vaatlerinin neredeyse hiçbirini gerçekleştiremedi. Trump'ın seçim kampanyasına başladığı ilk gün vaat ettiği Meksika sınırına duvar projesi ise bir süreliğine rafa kalkmak üzere…”
ABŞ olaya el koymuş gibi. Yoksa formatlanmaya gelmek isteyemeyen herhangi bir başkana öyle uzun süre tahammül edecek sabırları yoktur… 100 gün bile çok olabilirdi…
Bu çerçevede Fransız Başkanlık seçimlerinde ipi göğüslemek üzere olan Mösyö Emmanuel Macron ile ilgili dün çıkan haberleri de kesinlikle şaşkınlıkla karşılamış değiliz.
Medya şu başlığı atmış: “Fransa'nın başında bir Rothschild elemanı”…
Fransa Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde ikinci tura kalan ve favori gösterilen Emmanuel Macron için bizim medyanın büyük kısmı ”Bir yatırım bankasında 6 yıl çalıştı” diye yazmıştı. Tabii bankanın adından söz edilmiyor, o bankanın Rothschild & Co olduğu söylenmiyordu...
ABD kadar olmasa da Fransa'da da olaya Birleşik Şirketler (BŞ) hâkimdi. Geçmişte olduğu gibi bu kez de Fransa'nın Birleşik Şirketleri'nin desteğinde bir liderlik oyunu sahneliyordu.
IMF Başkanı Dominique Strauss-Khan'ın bir Rotshchild damadı olduğunu belirten bazı gazeteciler, Fransa'da pazar günü yapılan cumhurbaşkanlığı seçimlerinden çıkan sonucun, en çok Avrupa'nın en zenginlerine yaradığını belirtiyorlar.
Bloomberg'in Milyarderler Endeksi'ne göre, Fransa seçimlerinin Avrupa borsalarına getirdiği bahar havasıyla kıtanın milyarderleri de bir günde 27.5 milyar dolar kazanmışlar.
Fransa'da cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ilk turunda ekonomik büyüme yanlısı aday Emmanuel Macron'un ilk sırada yer almasıyla Pazartesi günü Avrupa hisse senetleri 17 ayın en yükseğine çıkmış, Avro ise değer kazanmış.
Günün en fazla kazananı ise 2.7 milyar dolar ile moda ve tekstil devi Inditex şirketinin sahibi İspanyol milyarder Amancio Ortega Gaonaolmuş. Ortega, böylece Amazon'un sahibi Jeff Bezos'u geride bırakarak dünyanın en zengin ikinci ismi olarak tespit edilmiş.
Burada şaşılacak bir şey var mı?
Hayır yok.
Batı hayranı ecnebi Türk aydınlarının durmadan örnek verdiklerihedef gösterdikleri Hıristiyan Batı'nın siyasî sisteminin nasıl çalıştığını zaman zaman hatırlamakta yarar var.
Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi'nin Türkiye'yi siyasi denetim altına alma kararına Dışişleri Bakanlığımız çok sert tepki gösterdi. Malum, AKPM Genel Kurulu'ndaki “Türkiye'de Demokratik Kurumların İşleyişi” konulu oturum sonrasında bir oylama yaptılar ve Türkiye'nin '2004'te çıktığı denetim sürecine yeniden alınmasıyla ilgili karar tasarısı'nı onaylayıverdiler. Bu kararla, Türkiye denetim sürecinden çıkartılıp yeniden alınan ilk Avrupa ülkesi oluyor; başkaca bir örnek bulamazsınız. Dışişleri Bakanlığımızın açıklamasında, bu kararın “Bütün Avrupa sistemine ve değerlerine tehlike oluşturan terör örgütlerine hizmet edeceği”ne işaret edildi ki, Batı'nın Türkiye aleyhine çalışan birbirleriyle bağlantılı terör örgütlerine açık tavır koymalarının mümkün olamadığını epeyce bir zamandır hep birlikte tanıklık edip duruyoruz. Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın'ın dediği gibi bu karar “Türkiye düşmanı çevrelerin siyasi operasyonu” olarak karşımıza çıkmış durumda.
Peki muhalefetimiz bu gelişmelere karşı nasıl bir tutum izliyor?CHP'nin, Referandum öncesi Hayır yanlısı tavırlarını had safhaya taşıyıp bizi ve Sayın Cumhurbaşkanı'nı kendi seçimlerine malzeme yapan Batı'lı dostları, şimdi de Avrupa Konseyi kararı ve diğer bulacakları yaptırımlarla Türkiye'yi sindirmeye çalışıyorlar.
İşin siyasî iletişim boyutunda; Referandum sonrası zaferini (!) kutlayan CHP'den son çare olarak Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne gideceğine dair açıklamalar yapılmıştı. Orada da sonuç alamazlarsa espri mahiyetinde öneri çerçevesinde, TFF Profesyonel Disiplin Kurulu'na; o da olmazsa UEFA'ya ve CAS'a başvurması tavsiye dilen CHP bir kez daha seçmen kitlesini okuyamıyor.
Ne olursa olsun, bizi her daim köşeye sıkıştırmak için hiçbir fırsatı kaçırmayan Batı'dan kendileri lehine medet bekleyen bu teslimiyetçi siyasî anlayışı bu millet Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ten bu yana bir türlü içine sindiremedi ve CHP bu gerçekliği görmemek için elinden geleni yapıyor.
Ne kadar isterdik CHP'nin akıllanmasını… Çünkü güçlü muhalefet = Güçlü iktidar formülü her zaman geçerlidir…
Yazarlar
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA“Masada Milyonlar Var” 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
8.09.2020
15.10.2019
24.09.2019
12.09.2019
10.09.2019
25.06.2019
7.05.2019
11.04.2019
4.02.2019