Ali Saydam
Bilindiği üzere, iletişimin hedefi; ikna ve bu sayede hedeflenen kitle ya da kişide arzulanan davranış değişikliğine ulaşmaktır. Onu alma bunu al… Onu seçme bunu seç… Bu noktada başarıya ulaşmanın yolu iknadan geçer. İkna tekniğinin özündeki birkaç kritik unsurdan biri hiç şüphesiz mesajdır.
Mesajı nasıl tanımlarız. 5 özelliği ile. 1. Kodlanmış olmalı; karşı tarafın çözümleme yeteneğini devreye sokmalı ve bu sayede içselleştirilmeyi hedeflemeli (Hakikatin tamamı aptala söylenir, lafı da acaba buradan mı neşet etmektedir?) 2. Davranış değişikliği sağlamalı. 3. “Bu işten benim çıkarım ne?” sorusuna yanıt vermeli. 4. Çift taraflı simetrik geri bildirim oluşturabilmeli. 5.Tekrara izin vermeli. Çabuk eskimemeli…
Mesajı slogandan ayıran da bu 5 özelliktir zaten.
Trump’ta (büyük olasılıkla muhterem zevcelerinde de) kodlama denen refleks ve alışkanlık hiç mi hiç yok. Olsaydı, mesela internet ortamında hızla yayılmış olan o video kaydedilebilir miydi? Hani, pek çok alanda, tamı tamına 24 konuda, “Kimse bunu benden iyi yapamaz” diye bas bas bağırdığı video… Ya da Suudi Arabistan’a gitmeden önce yaptığı konuşmasında, kürsüden hiç kodlamadan “Biz olmasaydık Körfez ülkeleri de olmazdı. Bunun karşılığını ödemeleri gerekir” diye seslenir miydi? Ne ilginçtir ki, Suudi Arabistan’ı ziyareti sırasında kralla 100 milyarı hemen olmak üzere 350 milyar dolarlık askeri silah ve mühimmat anlaşması imzaladılar…
Damadını överken, eşinin elini tutmaya çalıştığında terslenirken, kendisine elini uzatan Merkel’i görmezden gelirken de kodlanmış bir durum yoktu…
Peki, kimler kodlayamaz? Bir düşünelim… Mesela küçük çocuklar, değil mi? Ya da ileri derecede yaşlılar. Sarhoşlar… Akıl hastaları. Onun dışında tüm insanlar arası diyaloglara bakın; mutlaka bir şekilde kodlanmıştır. Gelişmiş insan, ima ile ihsas ile, dolaylı anlatımla konuşur. Dan diye, son söyleyeceğini ilk söylemez.
İşte bu haslet Trump’da yok…
Trump, ABD'yi 2016’da Nijerya ve Suriye dışındaki tüm ülkelerce imzalanmış olan Paris İklim Anlaşması'ndan çekerken de hiçbir kodlamaya, ihsasa başvurmamış. Politik dürüstlük (political correctness) kavramı onun semtine dahi uğramamış. Trump, kararının gerekçesini anlaşmanın ‘ABD'nin dezavantajına olması ve diğer ülkelere ABD'ye karşı ekonomik avantaj sağlaması' olarak açıklamış.
Paris İklim Anlaşması, fosil yakıtların kullanımının kısıtlanması ve sera gazı emisyonlarının azaltılmasıyla, küresel sıcaklık artışının 1,5 ila 2 derecede kalması için ülkelerin çaba göstermesini öngörüyor. Flora ve faunanın olumsuz etkilenmesinden öte tüm dünyada canlılığın ortadan kalkmasına yol açan küresel ısınma ve iklim değişikliğinin baş müsebbibi olduğu bilinen CO2 gazlarının oranının düşürülmesi meselesi yıllardır tartışılır. 1992 Rio Çevre Konferansından bu yana, onun devamı olan 1997 Kyoto Protokolü dahil, Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi konusunda ABD yıllardır ayak diretir dururdu. Kendi sanayine bunu kabul ettiremeyeceklerini söylerler ve dünyayı bir şekilde ‘idare ederler’ idi…
Çünkü en çok kirletenler en çok katkı payı ödeyeceklerdi… Bu da ABD’nin işine gelmiyordu.
Seçim kampanyası sırasında verdiği önemli vaatlerden birini daha yerine getirdiği ifade edilen Trump’ın, siyasi ve ekonomik açıdan uzun dönemli sonuçları olabilecek tartışmalı bir karara daha imza attığının altı çiziliyor.
Kararın hemen arkasından Beyaz Saray'ın danışmanlar kurulunda yer alan SpaceX ve Tesla CEO’su Elon Musk ve CEO’su Bob Iger, Kuruldaki görevlerinden istifa etmişler.
ABD içinde Apple ve Silikon Vadisi’nin tüm önde gelen dev kuruluşlarının yöneticileri, başta Fransa ve Almanya olmak üzere tüm AB liderleri Trump’a ABD’yi anlaşma dışında tutmaması için baskı yapmışlar; ama nafile…
Trump'ın kızı ve danışmanı (!) Ivanka Trump bu arada, Amerikan şirketlerinin yönetim kurulu başkanlarına seslenerek, anlaşmanın iş dünyası için ne kadar yararlı olduğu konusunda babasını ikna etmeleri için ricacı olmuş.
Kodlamadan uzak Trump, zücaciyeci dükkânına girmiş fil gibi siyaset iletişimi yapmaya devam ediyor… Allah dünyanın encamını hayır eylesin…
Yazarlar
-
Mümtazer TÜRKÖNEAhtapotun kolları 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANMahkemeye düşmüş siyaset 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYenilikçi bir İslam düşünürü Gannuşi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKRus cinleri imana nasıl hizmet etti? Tuhaf bir Soğuk Savaş hikâyesi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBölgede Trump operasyonu sürüyor 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU3809 sayfa ve temel çelişki 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
8.09.2020
15.10.2019
24.09.2019
12.09.2019
10.09.2019
25.06.2019
7.05.2019
11.04.2019
4.02.2019