Ali Saydam
Trump ve ABD çıkar çevrelerinin son İran kararından sonra, 24 Haziran seçimi daha da büyük önem kazandı… Bu sefer sadece Türkiye’yi geleceğe taşıyacak siyasî erk konusunda karar verilmeyecek… Sadece eski ve demode sisteme mi, yoksa yeni ve çağdaş yapılanmaya mı gidileceği konusunda da karar verilmeyecek… Bu sefer aynı anda Türkiye’yi karanlık dehlizlerden kimin geçirebileceği belirlenecek…
Trump ABD’sinin içinde bulunduğumuz bölgeyi kan gölüne çevirmek üzere attıkları adımların ülkemizden içeri girmesini engelleyecek irade, cesaret ve erdeme kimin sahip olup olmadığına da karar vereceğiz 24 Haziran’da…
AK Parti’nin seçim stratejisinin omuriliğini oluşturacağı belirtilen ve hayli entelektüel bir seviyeyi tutturmuş olduğu görülen o üç kavramın, siyasi iletişim boyutunda iyice açılmasının gerekliliğini sık sık vurgulamaktayız: Erdem, irade ve cesaret…
Genelde neyin olmayacağını söyleyip neyin olabileceğine dikkat çekme konusunda pek bir çekingen davranan siyasi iletişim uzmanlarından biraz olsun ayrılıp, okurların ve siyasilerin hoşgörüsüne sığınarak, ne olması gerektiğine de değinmek istiyorum…
“Durmak yok yola devam!”, “Beraber ıslandık yağan yağmurda…” ya da “3 Y: Yolsuzluk, yoksulluk ve yasaklarla mücadele”, “Tek Millet, Tek Bayrak, Tek Vatan, Tek Devlet” vb. gibi son derece sağlam ve güçlü sloganlar ve üst düzey tutarlı vaat anlayışıyla bugüne kadar gelmiş olan AK Parti’nin bugün o üçlü kavram bütünlüğünün altını “Türkiye vAKti”, “Gel birlikte olsun” gibi vaat içeriği diğerlerine oranla çok daha ‘soft’ (hafif) kaçan bir sloganla kampanya yürütecek olmasını anlamakta zorluk çektiğimi belirtmeliyim…
Peki, ne olabilirdi. Şunlar olabilirdi mesela:
Türkiye karar verecek: “Ya insanca yaşama, ya da kapı kulluğu”…
Türkiye karar verecek: “Ya gelecek, ya geçmiş”…
Türkiye karar verecek: “Ya inanç ve güven, ya da eziklik”…
Türkiye karar verecek: “Ya güç, ya da zayıflık”…
Türkiye karar verecek: “Ya refah, ya da kuyruklar”…
Türkiye karar verecek: “Ya bağımsızlık, ya da esaret”…
Türkiye karar verecek: “Ya cesaret ya da korkaklık”…
Türkiye karar verecek: “Ya devlet başa ya kuzgun leşe”…
Seçmene, neye karar verilmesi gerektiği, çok daha uyarıcı bir yaklaşımla hatırlatılacaksa, 24 Haziran’ın Türkiye Cumhuriyeti’nin 5’inci kırılma noktası olacağı, bu kırılmanın ya ileriye doğru ya da geriye doğru gidişi tetikleyeceği söylenebilir…
Birinci Kırılma 1923 Cumhuriyetin ilanıydı, İkinci Kırılma 1950 çok partili döneme geçiş, Üçüncü Kırılma 1983 Liberal özgürlüklerin şahlanışı, Dördüncü Kırılma 2002 Anadolu sermayesinin yükselişi ve özgürlükler döneminin başlayışı, Beşinci Kırılma ise 24 Haziran 2018 Bürokratik Oligarşi ve Türkiye’nin gelişmesinin önündeki tüm engellerin kaldırılması…
İşte bu nedenle yukarıdaki hususlar konusunda bir karar vermek durumunda kalacağız…
Bu kararı etkileyecek en önemli siyasî güç tabii ki Sayın Cumhurbaşkanımız’ın ve kendisinin en önemli özelliklerinden biri olan cesaretinden ders alacak kadroların yürüteceği cesur kampanyalardır… Ne demiş Platon: “Korkaklar köle olur, cesurlar efendi!”…
Nerede gösterilmeli o cesaret? Mesela, Sayın Cumhurbaşkanımızın yükünü, bagajlarını sırtından alabilmekte… Mesela, milletvekili mülâkatlarında eskinin tekrarından değil, Cumhurbaşkanının çizdiği yoldan koşacak genç, dinamik ve ileri görüşlü, millî ve yerli adaylardan yana tercih kullanmakta… Mesela, ülkemizin gurur kaynağı, yerkürede rekabet avantajı Yeni Havalimanı’mızın ‘adını’ ortaya koyarken, hem tüm ülkeyi hem de tüm dünyayı kucaklayacak bir isim bulma konusunda sergilenecek cesaretten ödün verilememesinde.
Ben olsam, AK Parti manifestosunun (manifesto yerine, “Erdem İrade Cesaret Belgesi” derdim) belkemiğini oluşturduğu ifade edilen o üç güçlü kavramı, iletişim boyutunda böyle bir akıl yürütmeyle açar ve ortaya koyardım.
Yazarlar
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA“Masada Milyonlar Var” 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
8.09.2020
15.10.2019
24.09.2019
12.09.2019
10.09.2019
25.06.2019
7.05.2019
11.04.2019
4.02.2019