Alper GÖRMÜŞ
Adalet ve Kalkınma Partisi’nin (AK Parti) süreklilik arz eden seçim zaferlerinin en önemli girdilerinden birinin, alt yapı ve inşa faaliyetlerindeki başarısı olduğunu biliyoruz. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ve her düzeyden AK Parti sözcülerinin bıkıp usanmadan yollardan, köprülerden vb. söz etmeleri boşuna değil.
Şunu da biliyoruz: Partilerin ‘ideolojik’ oy veren çekirdek seçmenlerinin dışında kalan kabaca yüzde 25’lik kitle (reklamcı Ateş İlyas Başsoy bu kitleyi oluşturan her bireyi Selim Türkhan diye adlandırıyor), oylarını tümüyle ‘hizmet’ diye kodlanan bu alana bakarak veriyor.
Selim Türkhan parantezi
Selim Türkhan, zamanımızın muhayyel bir kahramanı; yaratıcısı da Birgün gazetesinin eski yazarlarından, reklamcı Ateş İlyas Başsoy... Başsoy, 2009 yerel seçimlerinde Antalya’da CHP’nin büyükşehir belediye başkan adayı Mustafa Akaydın’a, Başbakan Erdoğan’ın “çok ama çok anormal bir durum” diye tarif ettiği seçimi kazandıran ‘mucize kampanya’nın yaratıcısı ve uygulayıcısı...
İlyas Başsoy, çok temel ve çok basit bir kabulden yola çıkıyor: Bir siyasi kampanya, oyunu sadece ‘iş’e ve ‘hizmet’e bakarak veren ve kabaca yüzde 25’lik bir kitle oluşturan ‘siyasetsiz seçmen’lere yönelik olarak yürütülmelidir. (Başsoy, yukarıda da dediğim gibi bu seçmenlerin tamamını Selim Türkhan adını verdiği hayali bir kişiyle ifade ediyor, onların partisine de Selim Türkhan Partisi–STP diyor.) Kampanya STP tabanını etkilemeye yönelik olmalıdır, çünkü partilerin ‘ideolojik’ oy veren taşlaşmış tabanlarından birkaç parça sökmek bile zorken, Selim Türkhan Partisi’nin tabanında ‘hizmetle tavlanmayı’ bekleyen, oyunu her an değiştirmeye hazır milyonlarca seçmen vardır. Ateş İlyas Başsoy, 2011’de yayımladığı AKP Neden Kazanır, CHP Neden Kaybeder başlıklı kitabında, CHP’nin ‘Antalya zaferi’ni, kendisinin CHP’nin belediye başkan adayı Mustafa Akaydın’ı CHP’nin ideolojik seçmenine değil, hemen haman tamamı AK Parti’ye oy veren Selim Türkhan Partisi’nin ‘üye’lerine yönelmeye ikna etmesine bağlar.
Başsoy’a göre -AK Parti hariç- bütün seçimlerde partiler kendi ‘çekirdek’lerinin ideolojik ihtiyaçlarını giderecek kampanyalar yürütüyor, sonunda da sadece kendi ‘çekirdek’ tabanlarının oylarını alıyorlar. Oysa yapmaları gereken şey, partinin bütün enerjisini ‘siyasetsiz’ Selim Türkhan’ların oyunu almaya harcamaktır. Partilerin kendi çekirdek seçmenlerine yönelik propagandası gereksizdir, çünkü onlar zaten çantada kekliktir. Ne var ki bunu başarmış olan tek parti yine AK Parti’dir.
Kürtlerden fazla Selim Türkhan çıkmaz
AK Parti’nin seçim zaferlerini, Selim Türkhan’ların neredeyse tamamını cezbeden ‘hizmet’ stratejisine ve propagandasına bağlayan bu izah bana da ikna edici geliyor.
Fakat unutmamak lazım: Bu stratejinin ve propagandanın başarısı, sadece ‘hizmet’e bakan, başka da bir şeye bakmayan Selim Türkhan’ların varlığını gerektirir; Selim Türkhan’lar ne kadar fazlaysa, ‘hizmet’ stratejisinin ve propagandasının başarısı da o kadar yüksek olur.
Bu ölçüyle bakıldığında, ‘hizmet’e ve ‘inşa’ya abanarak alınacak oylar, Batı’ya göre Kürt bölgelerinde çok daha az olacaktır. Çünkü Kürtlerin kimliklerinin tanınması, eşit yurttaşlık gibi, kendini Türk olarak tanımlayan seçmenlerin bilmediği başka dertleri de var.
AK Parti, bu dertleri önemsediğini hissettirdiğinde Güneydoğu’dan aldığı oylar artıyor, buna karşılık ‘hizmet, iş, aş’ propagandası üzerinden oy toplamaya kalkıştığında bölgeden aldığı oylar azalıyor.
Burada çok kritik bir nokta daha var: ‘Hizmet, iş, aş’ stratejisinin Güneydoğu’da Batı’daki kadar etkili olmamasının yegâne nedeni, Kürtlerin en az onlar kadar önem verdikleri başka taleplerinin olması değil; iktidar tarafından bölgeye götürülen hizmetlerin aşırı ölçülerde vurgulanması da ilave olumsuz bir etki yaratıyor.
Çünkü bu ‘aşırı’ propaganda her zaman silahlı-silahsız Kürt siyasetine verilen desteğin azalması durumunda ‘hizmet’in daha da büyüyeceği vaadiyle birlikte yürüyor. Bu da Kürtlerin bu kesiminde, ‘hizmet, iş ve aş’ karşılığında kimlik ve eşit vatandaşlık taleplerinden tâviz verme, onurlarından vazgeçme çağrısı olarak yorumlanıyor ve tepkiyle karşılanıyor.
Şehirlerin inşası, Erdoğan’ın vurgusu
Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçtiğimiz günlerde milletvekillerine verdiği iftar yemeğinde, geçtiğimiz şubat ayında muhtarlara hitap ederken söylediği sözlerin benzerlerini bir kez daha sarf etti. Mealen: Bölgede PKK’ya ve HDP’ye yaptıklarının bedeli ödetilecek, ardından yıkılmış şehirler inşa edilecek, sonra da sorunun kökten çözümü için gereken her şey yapılacak.
Ben, ‘sorunun kökten çözümü’nü şehirlerin inşasından sonraya erteleyen bu yaklaşımda, AK Parti’deki “Hizmet her yerde oy getirir, bunun Batı’sı Güneydoğu’su olmaz” inancının yeni bir telaffuzunu görüyorum. Fakat hiç kuşkum yok, Kürtler, her şeyden önce bunu, Etyen Mahçupyan’ın dün yazdığı gibi yeni bir ‘niyet eksikliği’ olarak yorumlayacaklardır:
“Bugün eşitlik ihtiyacı ve bu eşitliğin hukuksal zemine oturması talebi AK Partililer dahil bölgedeki tüm Kürtleri içine alıyor. Öte yandan iktidar söz konusu talebe çok tedirgin yanıtlar getirdi. Yavaşlık ve muğlaklık süreci dış konjonktüre tabi kıldı ve sonuçta AK Parti dizginleri elinden kaçırdı. Kürtler ise bu belirsizliğin ardında ‘niyet eksikliğinin’ yattığını düşünmeye başladılar.” (Karar, 14 Haziran).
Fakat bu kadar değil, sadece ‘niyet eksikliği’ değil. Bölgede yakında başlayacak inşa faaliyetinin ‘aşırı’ ölçülerdeki propagandası, yukarıda değindiğim nedenlerle Kürtler arasında ‘sinirliliğe’ yol açacak, bu propaganda hiç yapılmasaydı gelebilecek oylar bu ruh halinin ortaya çıkardığı tepki nedeniyle gelmeyecektir. (AK Parti’nin bu defa da ‘inşa’ propagandasından kendini alamayacağına eminim, hele ki Binali Yıldırım’ın başbakan olduğu koşullarda.)
2009’un ve 2011’in dersleri
Bilmiyorum, AK Parti 2009 ve 2011 seçimlerinde Güneydoğu’daki beklenmedik oy azalmalarını nasıl tahlil etti? Ben, o seçimlerden sonra sıcağı sıcağına yazdığım yazılarda, bunu, AK Parti’nin Kürtlerden ‘daha fazlasını’ istemesine yormuştum. AK Parti, yatırımlar karşılığında legal Kürt partisinin PKK’yı ‘satmasını’ (Erdoğan’ın “PKK’ya terörist demezlerse randevu vermem” günleri), halkın da ikisini birden ‘satmasını’ isteyince Kürtleri kızdırmış, bölgeye yağdırdığı muazzam yatırımlardan umduğu siyasi faydayı görememişti. Ne zaman ki çözüm süreciyle birlikte kimlik ve eşit vatandaşlık taleplerini ciddiye aldığını göstermiş, oyları da hızla yükselmişti.
Bakalım dev yatırım hamlesi başladığında AK Parti bu defa dilini tutabilecek, o hamleyle birlikte, “HDP’yi, PKK’yı satarsan daha da fazlasını alırsın” propagandasından bu kez imtina edebilecek mi?
Yazarlar
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYargı niye böyle? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUÇevremiz çok bilinmeyenli bir denklem gibi, yoksa bilinebilir mi? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanBatı artık Kiev’de Zalujni’yi görmek istiyor gibi 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRGüvensizliğin gölgesinde siyaset: Geçen yıla kıyasla korku düzeyimiz yükseldi, peki neden? 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKUVVETLER AYRILIĞI YOK İSE… 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNMisak-ı Suriye! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplum Çağrısı; Hasta Tutsaklar 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANNeden Yeterli Halk Desteği Alamıyoruz! 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
21.07.2025
14.07.2025
23.06.2025
19.06.2025
17.06.2025
8.06.2025
1.06.2025
11.05.2025
8.05.2025
4.05.2025