Alper GÖRMÜŞ
Anayasa Mahkemesi’nin “hak ihlali” kararından sonra yeniden görülen Balyoz davasının beraatle sonuçlandığı 1 Nisan 2015’ten bir gün sonra Al Jazeera Türk’te kaleme aldığım “Balyoz’un davası ve hakikati” başlıklı makalede şöyle yazmıştım:
“Dün itibarıyla idrak ettiğimiz hukuki sonucun toplumsal algıda neye yol açacağı açık: Davaların başından beri ‘2002’den sonra seçilmiş hükümete karşı hiçbir gayri meşru girişim olmadı, her şey senaryo, her şey tertip’ propagandasını yürüten ve doğrusu hayli de etkili olan kesimlerin elinde artık hukuki bir belge de var.
“Öte yandan, seçilmiş hükümete karşı hiçbir müdahale girişiminde bulunmadıkları halde kendilerine ‘kumpas’ kurulduğu duygusu toplumda kök saldıkça, askerlerin yeni dönemde nasıl bir performans sergileyeceklerini hep birlikte izleyeceğiz.”
İşte şimdi o günler geldi. Hep birlikte izliyoruz. Emekli subaylar durmaksızın konuşuyorlar. Televizyon ekranlarını kalecisiz kale gibi kullanıyorlar, her şutları gol oluyor. Neler anlatıyorlar neler: Siyasete son müdahale girişimlerinin 28 Şubat’ta (1997) gerçekleştiğini, bir daha da böyle bir işe kalkışmadıklarını; buna karşılık 2002’den sonra Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) iktidarını defalarca hal’etme girişiminde bulundukları iftirasına maruz kaldıklarını... Ve nihayet bütün bunların ‘gerçek dışı’ ve ‘yalan’ olduğu ortaya çıktığına göre de itibarlarının iade edilmesi gerektiğini anlatıp duruyorlar... Altın vuruş ise 15 Temmuz gecesi AK Parti’yi Cemaat’in elinden Atatürkçü generallerin kurtardığı mugalatasının eşliğinde geliyor: “Kurtuluş, Kemalist ideolojinin toplumda ve orduda yeniden tesisinden geçer.”
Şimdi de Cemaat’e karşı vesayetçi güçler
İlki 3 Kasım 2002 seçimlerinde olmak üzere üç dönem Kütahya’dan AK Parti milletvekilliği yapan Hasan Fehmi Kinay, 14 Eylül 2016’da medyakutahya.com sitesinde farklı çevrelerde geniş ilgi uyandıran çok önemli bir makale yazdı.
“Şimdilerde geçmişin darbeci generalleri fırsatı ganimete çevirme derdindeler. Sivil vesayetten bahsetmeye başladılar” diyen Kinay, makalesinde, “geçmişin darbeci generalleri”ne fırsatı ganimete çevirme şansı veren koşullardan birini tartışmaya açıyor: Gülen Cemaati’ne karşı mücadelenin bürokratlar marifetiyle yürütülmesi...
Kinay, bunun, vesayetçi güçlere karşı 2002’den sonra verilen mücadelede Cemaat’in bürokrasi içindeki gücünün kullanılmasından kaynaklanan hayati sorunları tersinden yeniden üreteceği kanısında... Kinay, bu defaki temizliğin de -bir öncekinin tersine- devletin eski müesses nizamının kadrolarına alan açmak üzere yürütüleceği endişesini taşıyor. AK Parti içinde ve hükümete yakın medyada son zamanlarda sıkça dillendirilen endişeyi derli toplu bir biçimde dile getiren Kinay’ın “Devlet aklı tamam da, ille de siyasi akıl” başlıklı makalesinden kısa bir özeti buraya alıyorum:
‘Ordu'ya değil AK Parti’ye kumpas kuruldu’
“Sayın Cumhurbaşkanımız Valileri kabulünde önemli mesajlar verdi. Bunlardan en önemlisi, FETÖ ile bağlantısı nedeniyle görevden uzaklaştırılan memurlar için Milletvekili ve Bakanların araya girmelerine ilişkin uyarısıydı. Aldığı bazı şikayetler üzerine bu uyarıyı yaptığı anlaşılıyor.
Ancak, ortada bir sorun var. Bir taraftan bu işin yarışa dönüştürülmemesi vurgusu yapılıyor, diğer taraftan suçsuzluğuna inanılan kişiler için araya girilmesi istenmiyor. Eğer at izi ile it izi birbirine karıştırılmışsa siyasi gözleme değer vermek yerinde olmaz mı?
(...)
Ordu'ya değil AK Parti’ye kumpas kuruldu. Bir taraftan 27 Nisan bildirisiyle, 367 garabetiyle, parti kapatma davalarıyla sıkıştırdılar, diğer taraftan bunu yapanları tasfiye ederek paralel yapıyı kurdular. Sonra da MİT Müsteşarı, 17/25 Aralık operasyonları ve 15 Temmuz meşum darbe girişimiyle üzerimize çullandılar.
Şimdilerde geçmişin darbeci generalleri fırsatı ganimete çevirme derdindeler. Sivil vesayetten bahsetmeye başladılar.
(...) Aynı hataya yine düşebiliriz. Şimdi siyasi akıl yine dışlanıyor. Milletvekilleri, Bakanlar, Belediye Başkanları özenle bu sürecin dışında tutuluyor. Yine süreci başkaları yönetiyor ve sonrasında kimin yerine kimin geçeceğini bilmiyoruz. Ama sonuçlarına katlanan yine biz olacağız.”
“Geçmişin darbeci generalleri” hangi zeminde böyle konuşuyorlar?
Eski Kütahya milletvekili Hasan Fehmi Kinay’ın uyarılarının yerinde ve çok önemli olduğunu ben de düşünüyorum. Özellikle devlet aklı ve siyasi akıl üzerine vurgusuyla hayati bir noktaya temas ettiği kanaatindeyim. Fakat “geçmişin darbeci generallerine fırsatı ganimete çevirme” şansı veren başka bir nokta daha var ki, analize katılmazsa, gündeme getirdiği tartışma epeyce eksik kalır.
O noktayı, 2002’den sonra askerlerin AK Parti iktidarını hal’etmek için hiçbir şey yapmadıkları halde kendilerine karşı “kumpas” kurulduğu söyleminin 17-25 Aralık’ın ihtiyaçları doğrultusunda AK Parti ve AK Parti’ye yakın medya tarafından da satın alınması oluşturuyor. O işin faturası işte şimdi (15 Temmuz’dan sonra) çıkartılmaya başladı. Askerler, “madem iftiraya uğradığımızı kabul ediyorsunuz...” diyerek diyet isterken, AK Parti cenahından şaşkınlık ve direniş imâ eden “o kadar da değil” itirazları yükseliyor. Haklı bir itiraz, fakat sormadan edemeyeceğim: Ne sanmıştınız?
Oysa böyle olmayabilirdi...
Oysa böyle olmayabilirdi... Davaların delillerine Cemaat’in kendi örgütsel çıkarları doğrultusunda yaptığı müdahalelerin ve hukuksuzlukların kabulü, “her şey sahte, her şey kumpas” noktasına vardırılmasaydı gerçekten de böyle olmazdı.
Fakat Cemaat’le kavga birçok şeyin olduğu gibi darbe davalarına yöneltilen eleştirilerin de kimyasını bozdu. AK Parti, 17-25 Aralık’ın siyasi darbe boyutunu öne çıkarmak, buna karşılık yolsuzluk boyutunu görünmez kılmak için Cemaat’in 17-25 Aralık’taki rolüyle Ergenekon ve Balyoz davalarındaki rolü arasında bir benzerlik hatta aynılık kurmaya başladı. Hep birlikte izledik: Bu iş en sonunda, “tıpkı Ergenekon ve Balyoz davaları gibi yolsuzluk suçlaması da tümüyle iftira ve kumpas” noktasına vardırıldı.
İşte bu zeminde askerler, özellikle 15 Temmuz’dan sonra “tek yol eski güzel günler” temennisini dile getirirlerken, son zamanlarda AK Parti’den ve ona müzahir medyadan “o kadar da değil” itirazları yükselmeye başladı.
Zararın neresinden dönülürse kârdır diyeceğim ama, bu itirazcılar da kabul etsinler ki, “geçmişin darbeci generalleri” böyle konuşabilme imkanını onların açtığı yollar sayesinde elde edebildiler.
Özden Örnek ve Darbe Günlükleri notu: Özden Örnek, Sözcü gazetesine verdiği söyleşide (6 Eylül) 2014’te yayımlanan Sahte Darbe Günlükleri adlı kitabıyla ilgili olarak,“Zamanında aleyhimde fırtına koparanların hiçbiri kitabım hakkında en ufak bir yorumda bulunmadı veya bulunamadı” diye yazmıştı.
Bu sözlerle ilgili olarak ben de 7 Eylül tarihli yazımda şöyle bir not düşmüştüm: “Ben şahsen bu kadar iddialı bir isim taşıyan kitabın nasıl bu kadar zayıf olduğuna şaşırmış, zayıflığına ek olarak her sayfasında takibi zorlaştıracak kadar bozuk cümle ve tashih içeren bu metne cevap vermeye gerek duymamıştım. Fakat madem Özden Örnek’ten böyle bir davet geldi, önümüzdeki günlerde bu davetine icabet edeceğim.”
Kitabı bir daha okudum ve gördüm ki, bu kitap bizzat kendisinin de kabul ettiği gibi Günlükler’le değil de benimle ilgili bir kitap. (“Kitabı okuyunca ‘bu kitap Alper Görmüş’e karşı yazılmış’ gibi bir algılama olabilir. Bir bakıma doğrudur. Maalesef sözde günlükleri yayınlayan o, günlükler ve benimle ilgili bütün iddiaların kaynağı o.” S. 12).
Böylece Özden Örnek, 300 sayfalık kitabının neredeyse tamamında benim çelişkilerim, karakterim, kötü gazeteciliğim vb. üzerine odaklanmış.
Bu durumda bu kitaba cevap vermemeye karar verdim. Okurları, bu kadar yıldan sonra eski yazılarım, Ergenekon davasındaki tanıklığım vb. üzerine ayrıntılı tartışmalarla yormaya hiç gerek yok.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın planı tuttu 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakHakikat’e savaş açan troller! 26.08.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANNeden Yeterli Halk Desteği Alamıyoruz! 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERYeni Bir Çözüm Süreci Ne Kadar Mümkün? 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİNSANLIĞIN ÖLÜMÜ 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
19.06.2025
17.06.2025
8.06.2025
1.06.2025
11.05.2025
8.05.2025
4.05.2025
29.04.2025
25.04.2025
21.04.2025