Alper GÖRMÜŞ
15 Temmuz darbe girişimini araştırmak üzere Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) bir araştırma komisyonu kurulmasını sevinçle karşılayanlar arasında ben de vardım. Sevinmiştim, çünkü bu komisyon, 15 Temmuz’la hesaplaşmayı güvenlik ve yargı bürokrasisine terk eden fiili uygulamayı kırıp siyasete “aktör” olma fırsatı verebilirdi. (“15 Temmuz darbe komisyonu: Yaşasın siyaset”, Serbestiyet, 17 Ekim 2016).
TBMM araştırma komisyonlarının yaptırım gücü yok, fakat yaptırım gücü olanların o gücü en doğru ve en adaletli bir biçimde kullanabilmeleri için en fazla ihtiyaç duyacakları şeye, bilgiye ulaşmada belirleyici bir önemleri var. Belirleyici, çünkü TBMM komisyonları, kendileri gibi bilgi peşinde koşan güvenlik ve yargı bürokrasisinin çeşitli nedenlerle deşmek istemeyeceği alanlara girebilme, onların bazen bilerek oluşturdukları bilgi boşluklarını doldurabilme yeteneğine sahipler.
İşte 15 Temmuz’u araştırmak üzere TBMM’de bir araştırma komisyonu kurulduğunda ben en çok, yargının ve güvenlik bürokrasisinin deşmekten imtina edebileceği alanların üzerine siyasetin aydınlığının düşeceği gerekçesiyle sevinmiştim.
Fakat o geceye dair hepimizin kafasında oluşmuş ve hâlâ cevabı verilmemiş soruların merkezinde bulunan iki bürokratın, Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar ile Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) Müsteşarı Hakan Fidan’ın komisyona çağrılmayacağına dair haberleri okuyunca kendi kendime şu soruyu sordum: Akar’ın ve Fidan’ın çağrılmadığı bir TBMM komisyonu “araştırma” sıfatını hak eder mi?
Benim bu soruya cevabım kesin olarak “hayır!”
Gerekçemi biraz sonra dikkatinize sunacağım, fakat ondan önce ilgili haberlere kısaca bir göz atalım...
‘Olmazsa olmaz’
Konuya dair haberlere göre, komisyonun Cumhuriyet Halk Partili üyeleri Aykut Erdoğdu ve Aytun Çıray, bu iki ismin mutlaka dinlenmesini istemişler ve bu taleplerini “olmazsa olmaz” gibi güçlü bir vurguyla dile getirmişler. Gerekçeleri de şöyleymiş:
"Fidan ve Akar komisyonda dinlenilmesi şart ve olmazsa olmazımızdır. Bu iki isim konuyu aydınlatacak bilgilere sahip. Örneğin Genelkurmay Başkanı Akar rehin alınıp sabaha karşı kurtulduktan sonra Başbakanlık'a helikopterle gidiyor ama yanında girişimin en önemli ismi Mehmet Dişli var. Helikopteri kullanan pilot şu anda tutuklu. Neden Dişli'yi yanında götürdü? Bunu sormamız ve tatmin edici bir cevap almamız gerekli. Fidan, Genelkurmay Başkanı'na gidip hangi istihbaratı verdi. Darbe girişimi mi dedi yoksa başka bir şey mi"
Buna karşılık Komisyon Başkanı Reşat Petek, “bu iş zor” anlamına gelecek şeyler söylemiş talep sahiplerine. Onun gerekçesi de şöyleymiş:
"Şu ana kadar kendilerine davet yapmadık. Savcılıkların soruşturması devam ediyor, bir taraftan da biz Anayasa'nın 138. madddesini ihlal etmeden sürdürmek zorundayız. Müdahil olup bilgileri istediğimizde sorunlar çıkar."
Taslak rapor kararı
Komisyonun nihai iradesi başkanın sözleri doğrultusunda tecelli ederse, bu, siyaseti 15 Temmuz soruşturmasında bir “aktör” haline getirme fırsatının tamamen heba edildiği anlamına gelecek. Çünkü gerçekten de, merkezinde Akar ve Fidan’ın olduğu sorulara tatmin edici cevaplar verilmediği sürece, kamuoyunda, o gecenin hakikati neyse, 15 Temmuz komisyonunun işte o hakikatin peşine düştüğüne dair bir inancın oluşması mümkün olmayacak.
Bu çerçevede edindiğimiz son bilgi şu: Komisyonun başkanlık divanı, henüz çalışma takviminin ortasında bir taslak rapor hazırlamaya karar vermiş. (TBMM araştırma komisyonları üç ay boyunca çalışıyorlar... 15 Temmuz darbe komisyonu çalışmalarına 7 Ekim’de başlamıştı.)
Taslak rapor hazırlıkları, komisyondaki muhalefet milletvekillerinin itirazlarıyla karşılaşmış. Temel gerekçe, başta Akar ve Fidan olmak üzere “kilit isimler”in dinlenmemiş olması... Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) milletvekili Mehmet Erdoğan ise bunun yanı sıra başka bir itirazda daha bulunmuş:
“Şimdi, işi hep bir taraflı dinledik, öbür tarafından hiç kimseyi dinlemedik. Çünkü, cezaevinde bugün tutuklu bulunan insanların bir kısmı 15 Temmuz gecesi öncesinde veya sonrasında yaşananların faili ama bir kısmı da mağdur olduklarını iddia ediyor. Bunu iki boyutuyla da dinleyebilmemiz lazımdı.”
Haksız mı MHP milletvekili? Hakikati bütün boyutlarıyla ortaya sermek isteyen bir komisyonun onun önerdiği gibi davranması gerekmez miydi?
Bu can alıcı soru sorulmamış işte
Reşat Petek, “Müdahil olup bilgileri istediğimizde sorunlar çıkar” diyor. Bu ne demek? Komisyon biraz da yargının sormadığı soruları sormak için yok mu? CHP milletvekillerinin verdiği örnek üzerinden gidelim: Hulusi Akar’ın tanık olarak verdiği ifadeyi okuduk ve gördük ki, sonradan darbeyi yönetmekle suçlanıp tutuklanan tümgeneral Mehmet Dişli’nin o gecenin sabahında Akar’ın helikopterinde ne aradığı sorulmamış... Bu sorunun zihnini meşgul etmediği hiçbir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı yok ama, şimdi öğreniyoruz ki Akar’a komisyon da soramayacak bu soruyu.
Ortada başka bir sürü cevabını bulamamış soru var, bunları tekrar etmeyeceğim. Fakat o gecenin “kamera arkası”nı “24 Saat” adlı kitabında anlatan CNNTürk Ankara Temsilcisi Hande Fırat’ın tanıklığı üzerinden fazla deşilmemiş başka bir tuhaf noktayı dikkatinize sunmak ve Akar-Fidan meselesinin ne kadar önemli olduğunu bir de bu örnek üzerinden göstermek istiyorum.
MİT Müsteşarı’na mutlaka sorulması gereken soru
Komisyonun CHP’li iki üyesinin, çağrılması durumunda MİT Başkanı Hakan Fidan’a öncelikle hangi soruyu sormak istediklerini haberden okumuştuk, hatırlayalım: “Fidan, Genelkurmay Başkanı'na gidip hangi istihbaratı verdi. Darbe girişimi mi dedi yoksa başka bir şey mi?"
Bu sorunun cevabı belli aslında... İlk istihbaratın, o gece kendisine “Hakan Fidan’ı alma” görevi verilen bir pilot binbaşıdan geldiğini biliyoruz. Yani ilk istihbarat, “MİT’e bir saldırı” biçimindeydi.
MİT’e saldırı, MİT Başkanı’nı “alma” gibi bir bilginin darbe girişiminden başka bir anlamı olabilir mi? Hakan Fidan da bunu böyle yorumlamış olmalı ki, bu bilgiyle gittiği Genelkurmay’dan çıkarken, gerisinde “uçakların kalkmaması”, “zırhlı birliklerin yerlerini terk etmemeleri” gibi Genelkurmay talimatları bırakmıştı.
Dolayısıyla Hakan Fidan’a sorulması gereken soru, istihbaratın darbeye mi yoksa başka bir şeye mi dair olduğu değildi.
Bu çerçevede sorulacak soru başka, ki o da çok soruldu ve hepimiz cevabını bekliyoruz... Şu soru: “Genelkurmay Başkanı ve MİT Müsteşarı Genelkurmay karargâhında olan biteni darbe girişimi olarak değerlendirdikleri halde, bu bilgiyi neden Başbakan’dan ve Cumhurbaşkanı’ndan esirgemişlerdi?”
Fakat ben bu çerçevede başka bir sorunun peşindeyim. Önce Hande Fırat’ın kitabından şu satırları okuyalım:
“Milli İstihbarat Teşkilatı Müsteşarı Hakan Fidan Genelkurmay Karargâhı’ndaki toplantıdan 20:17 gibi ayrılıp, Yenimahalle’de bulunan MİT karargâhına geçmişti. Yemekli randevusu saat 20:30’daydı. Konukları gelmişti, yemek yiyerek toplantı yapıyorlardı.”
Fidan’ın misafirleri Diyanet İşleri Başkanı ile bazı muhalif Suriyeli siyasetçilerdi...
Çok tuhaf değil mi? O gece MİT’e uçaklarla bir saldırı gerçekleştirileceği istihbaratı geliyor ve fakat MİT müsteşarı o geceki yemeği iptal etmeyerek hem kendi hayatını hem de konuklarının hayatını tehlikeye atıyor. Ayrıca, o altın saatlerde mikro düzeyde MİT’in, makro düzeyde de ülkenin alt üst olma ihtimaline karşı neler yapılması gerektiği üzerine kafa yorulmuyor da yemeğe oturuluyor.
Bu bana hiç makul ve mantıklı gelmiyor.
Hakan Fidan komisyona çağrılırsa, bence istihbaratı neden zamanında Başbakan ve Cumhurbaşkanı’na iletmediğinin yanı sıra bu soru da kendisine mutlaka sorulmalı.
Yazarlar
-
Mehmet Ocaktanİktidar, Bahçeli’nin hukuk uyarılarını dikkate almalı 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur Akgün8 Ağustos mutabakatı… 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyol‘Azerbaycan Turan yolu’ 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciDemokrasi işgal edilirse… 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKomisyon'un çimentosu Bahçeli 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURRojbaş İmamoğlu, geçmiş olsun Evre ve yeni YAE’cilere dostane uyarılar… 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasBakü ve Erivan başardı, Türkiye kazandı 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazBöyle mahkemenin hükmüne adalet denir mi? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞŞimşek, ÖTV, cari açık ve gümrük birliği 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSon vatanı Türkiye olanlar ilk vatanı Türkiye olanlara vatanseverlik dersi veremez 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUTürkiye terörsüz olacak, bölünmeyecek.. Amenna.. Ya Suriye’den gelecek tehdit? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUŞakülünden çıkmış bir ülke: Türkiye 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni çözüm süreci komisyonuna dair 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR'Yeni Türkiye'de umudu yalnızca 51 kişilik komisyona bırakmalı mıyız? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİsrail ordusu, Gazze’de ekilebilir arazileri de sıfırlıyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKOMÜNİST BİR YAZAR VE“İKİ KADIN İKİ AŞK…” 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNZengezur’a Trump kaması: Kime niyet kime kısmet? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA15 Ağustos Toplumsal Devrime Giden Yol... 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANNeden Yeterli Halk Desteği Alamıyoruz! 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
-
Barış SoydanGıda Komitesi’nin ve enflasyonla mücadelede başarısızlığın acıklı öyküsü 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Namık ÇINARBir toplumun geri kalma inadı 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARLASAnkara’yı sel aldı 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Melih ALTINOKAna muhalefet lideri Akşener mi olacak? 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZİKİ MEZAR, İKİ İNSAN ve IRKÇILIK 12.06.2022 Tüm Yazıları
-
Atilla YAYLAKanunlar ve fiyatlar 10.06.2022 Tüm Yazıları
-
Fatma Bostan ÜNSALBu kez Günah Keçisi SADAT mı? 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaKılıçdaroğlu’nun adaylığı 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanBurhan Sönmez’in İstanbul İstanbul’unda Yerin Altı ve Üstünde Ne Yaşanıyor? 15.05.2022 Tüm Yazıları
-
Yavuz BAYDARİmamoğlu olayı ardından: ’Altılı Masa’ bir ortak aday çıkarabilecek mi? 9.05.2022 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
21.07.2025
14.07.2025
23.06.2025
19.06.2025
17.06.2025
8.06.2025
1.06.2025
11.05.2025
8.05.2025
4.05.2025