Atilla Aytemur
Türkiye siyaseti eğik düzlemde seçime doğru ağır aksak kayarken, ilgili gündemlerin biri gidiyor, diğeri geliyor.
Araştırmalar Cumhur İttifakı’nda ciddi oy kaybını gösteriyor ama muhalefette gözle görülen bir yükseliş yok. Gri alan diye tanımlanan “kararsızların” hızla artması, anlamlı bir yükseliş göstermeyen muhalefetin sorgulanmasına neden oluyor.
23 Haziran yerel seçimlerindeki başarının yarattığı rehavet ve her bakımdan duvara toslamış Ak Parti iktidarının nasıl olsa ilk seçimde kaybedeceği iyimser beklentisi nedeniyle, muhalefetin işi gevşek tuttuğunu, alternatif bir strateji ve politika zemininde eylemlilik geliştiremediğini düşünenler hayli fazla.
Kimi muhalif çevreler ve yazarlar konuyu tartışırken, Ak Parti iktidarı ve Cumhur İttifakı’ndaki ortakları galiba tam tersi bir değerlendirme yapıyorlar. Öyle ki, iktidarın baskılarından, hukuksuzluğundan ve tertiplerinden nasibini almayan muhalefet partisi kalmadı.
İktidar istiyor ki, CHP “eski CHP” olarak kalsın
Bunların başında CHP ve lideri geliyor. Ağza en alınmayacak hakaret ve aşağılamaları, bu partiye ve genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na yöneltmek, iktidar ve küçük ortağı için milli spor haline gelmiş durumda. Belediyelerine ve başkanlarına nefes aldırılmıyor. Başarısız olmaları için iktidar medyası da seferber olmuş vaziyette. Anayasa Mahkemesi’nin (AYM), Enis Berberoğlu kararına rağmen, iktidarın ağzının içine bakan yargıçlar, anayasayı çiğnemek pahasına kararı tanımamakta direniyor.
Cumhur İttifakı’nın hesabı, Tek Parti yıllarının hatıralarını canlandırarak, iktidarından sıtkı sıyrılmış seçmenlerin CHP’ye kaymasını engellemek. Bunun için tarihin tozlu sayfalarında kalmış ne varsa, yerli yersiz kullanıyorlar. Ayrıca, ideolojik olarak artık MHP’den beslenen iktidar, “Yerli ve milli değilsiniz”, “ Batı’nın ve FETÖ’nün işbirlikçisisiniz” ve “PKK terör örgütünün siyasi koluyla işbirliği yapıyorsunuz” afaki suçlamalarıyla seçmeni uzaklaştırmaya ve CHP’nin ittifaktaki rolünü etkisiz kılmaya çalışıyor.
Buna karşılık CHP, hem geçmişinin kimi olumsuz etkisinden sıyrılmaya çalışıyor, hem de farklı politik aktörleri iktidara karşı ortak eksende buluşturup iktidar alternatifi yaratmaya çalışıyor. Sert ve hırçın bir görüntü vermeden, sorunlara yönelik öneriler geliştirerek, makul bir dil ve söylem geliştirerek düşüncelerini yayıyor. Ama bunu yeterli bulmayan, partinin daha aktifleşmesini isteyenler oldukça fazla.
Bu eleştirilerde belli bir haklılık payı olsa bile CHP’nin, bütün dikkat ve enerjisiyle iktidar partilerinin, Millet İttifakı’na yönelik hesap ve operasyonlarını boşa çıkaracak bir diplomai geliştirmeye çalıştığı çok açık. Bu çabanın kapsamında yalnızca İyi Parti, HDP ve Saadet Partisi değil, henüz resmen ittifaka dahil olmasalar bile, Gelecek ve DEVA partilerinin de bulunduğu görülüyor.
İyi Parti’yi Cumhur İttifakı’na çekme hayali
Son dönemin büyüyen yegâne partisi olan İyi Parti’nin durumu ise daha değişik. Kürt sorununa ve HDP’ye bakışı nedeniyle, Ak parti ve MHP gözünde, Millet İttifakı’nın zayıf halkalarından biri. Bunun için koparma hesabı yapıyorlar. Bu partiye yönelik siyasal taciz ölçüsündeki ilgilerinin ardında bu var. Örneğin, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin ‘Bayram değil seyran değil, eniştem beni niye öptü’ misali, Meral Akşener’e yaptığı “Artık yuvaya dön” çağrısı bunun işaretiydi. En az onun kadar ilgi çekici olan bir başkası ise, partinin 3. Kuruluş yıldönümü dolayısıyla Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “yerlilik ve millilik” iltifatıyla, İyi Parti’yi yere göğe koyamadığı kutlama mesajı göndermesiydi. Bu “davet” ve samimiyeti şüpheli methiyelerle, İyi Parti’nin yükselişini engellemenin ve seküler kent milliyetçiliğinin adresi olarak, merkeze oturmasına fırsat vermemenin amaçlandığı belli oluyor.
Ayrıca, partideki ortodoks milliyetçilere destek anlamı taşıdığı, bölünme hesabının da yapıldığı görülüyor. Milletvekili Ümit Özdağ’ın İstanbul İl Başkanı’nı Fetöcü olmakla suçlaması ve buna iktidar medyasının destek vermesi, haliyle bunun işareti olarak okundu. Milliyetçilerin yerinin Cumhur İttifakı olduğu bir de bu bağlamda vurgulanıyor. Fakat, Meral Akşener ve parti örgütlerinin sergiledikleri kararlılık nedeniyle bu girişimlerin sonuçsuz kalacağı kanaati hayli yaygın. Akşener’in ittifak içinde kalmaya, Türk tipi başkanlık rejimine son verip, güçlendirilmiş parlamenter rejimi yeniden tesis etmeye kararlı olduklarını sık sık vurgulaması bunun işareti olarak değerlendiriliyor. Bugünkü veriler ışığında, Cumhur İttifakı’nın bu partiyi muhalefetten koparması pek mümkün görünmüyor.
Ak Parti’den kopanları görünmez kılmak
Gelecek ve Deva henüz güçlü bir varlık gösteremediler. Bunda pandeminin de rolü var. Ama olumsuzluklar bunlardan ibaret değil. Ak Parti ve yönetimindeki belediyeler, bu iki partinin seçmenlerle buluşmalarını önlemek için her türlü mekanizmayı devreye sokmuş durumdalar. Kongre sürecinde bulunan bu iki partinin tanıtım afişlerinin kentlerde sergilenmesi engelleniyor. Hükümet medyası zaten onlara kapalı. Ak Parti’nin bu partilere dönük “davaya ihanet” suçlamaları için her kürsüyü kullanması da işin diğer boyutu.
Bu partilerin de içinde bulunduğu liberal, sağ bir ittifak oluşması fikri bir fantezi olmakla beraber, ileride Millet İttifakı’na dahil olma ve cumhurbaşkanı adayı belirleme süreçlerinde kimi sorunlara yol açması ihtimal dışı değil. Davutoğlu ve Babacan’ın Ak Parti iktidarlarında aldıkları görev ve sorumlulukları nedeniyle, CHP’nin katı laik ve ulusalcı kesimlerinde görülen sert ve mesafeli duruşun henüz tamamen ortadan kalktığı söylenemez.
HDP üzerine bitmez tükenmez hesaplar!
İktidarın operasyonlarından nefes alamayan HDP’ye gelince, Türkiye politikası bakımından da, muhalefetin iddiası ve geleceği yönünden de büyük önem taşıyor. Kararlı seçmen tabanıyla siyasette neler yapabileceği son yerel seçimlerde görüldü. Şartlar değişmezse, iktidarı değiştirmenin ve alternatif oluşturmanın anahtarı onun elinde. İktidarının baskısı, tutuklamaları, sınır tanımayan yargı ihlalleri ve aleyhte propagandası bu durumu değiştirme amacını taşıyor. Siyasi Partiler ve Seçim yasalarında değişiklik yapılması halinde ise farklı bir durumun oluşacağı tahmin ediliyor.
Ak Parti epey zamandır HDP’yi yok sayıyor ve yerel yönetimlerini çalışmaz hale getirmeye çalışıyordu. Belediye başkanlarını hukuk dışı yollardan görevden alma ve kayyım atamaları sıradanlaşmıştı. 6-8 Ekim 2014 Kobane olayları dosyasının yıllar sonra devreye sokulup çok sayıda tutuklama yapılması ise, iktidarın bu partiye yönelik yeni yaklaşımını gösteriyor. Partinin 11 milletvekilinin fezlekesi TBMM başkanlığında. 6-8 Ekim olaylarıyla ilgili olarak 7 milletvekilinin fezlekesi ise savcılıkta hazırlanıyor. Bu gelişmelere ve iktidar medyasından yükselen çağrılara bakınca, yasal güçlüklerine rağmen, HDP’yi “terör eylemlerinin odağı” olma iddiasıyla kapatma seçeneğini, uygun zamanda devreye sokabilmek için yedekte tutma kararı verildiği anlaşılıyor.
HDP’nin Millet İttifakı’yla ilişkileri ve seçimdeki konumu üzerine bir hayli spekülasyon gündemde. Bunlardan biri, halen tutuklu olan eski parti sözcüsü ve Kars Belediye Başkanı Ayhan Bilgen ve eski milletvekili Altan Tan gibi muhafazakar isimlerin, iktidardan icazetle Kürt Sorunu odaklı alternatif bir parti kuracakları iddiasıdır. Eleştirileri iyi bilinen ve bazıları partisince paylaşılan, ancak kamuoyuna yansıtılması uygun görülmeyen Ayhan Bilgen’in, böyle bir projede yer alabileceğine fazla ihtimal verilmiyor. Ayrıca, muhalefetin dışına düşen bu tür bir partinin, alternatif olması ve Kürt seçmenden destek görmesi çok gerçekçi bulunmuyor.
Hatırlarsınız, 23 Haziran 2019 yerel seçimlerinin hemen öncesinde Abdullah Öcalan’dan mektup getirilerek ve kardeşi Osman Öcalan’ın TRT televizyonuna çıkarılarak, HDP seçmeninin iktidar lehine iktidara yönlendirme çabası başarısız olmuştu. Bunun bir kez daha tekrar edilebileceği şeklindeki varsayımlar, ikinci senaryoyu oluşturuyor. Tabii bazı farklar da hesaba katılıyor. HDP’nin çok sayıda milletvekilinin dokunulmazlığının kaldırılıp tutuklandığı, merkezinin neredeyse çökecek kadar zayıf hale geldiği, örgütlerinin operasyonlar nedeniyle takatsiz kalacağı bir eşikte, partinin tavsiye ve güçlü yönlendirmesinden mahrum seçmen kitlesine, Öcalan’dan getirilecek “Muhalefet ile iktidar arasında tercihte bulunmayın, tarafsız davranın” şeklinde bir çağrının bu kez daha etkili olabileceği varsayımı üzerinde duruluyor. Partide, denenmiş ve tersi sonuç vermiş bu siyasal taktiğin, ikinci defa denenmesine, denense bile etkili olacağına ihtimal verilmiyor. Hele, partinin politik yaklaşımları arasında bulunan, toplumsal dinamiklerin ortak hareketine dayalı ve demokrasi eksenli dönüşümü öngören “Üçüncü yol” anlayışının iktidardan yana yorumlanmasının doğru olmadığı ve Kürt seçmenin buna prim vermeyeceği ifade ediliyor.
Sonuç olarak, zaman hızla seçime doğru aktıkça, Ak Parti ve ortağı MHP’nin kaybetme telaşı artıyor. Muhaliflere yönelik hesap ve operasyonları her gün daha fazla açığa çıkıyor. Muhalefetin bir yandan bunları bertaraf ederken, öbür yandan iktidar alternatifi olabileceğine dair düşünce ve projelerini ortaya koymaları, etkin ve birleşik mücadelelerini sergilemeleri ise toplumun acil beklentisi.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın planı tuttu 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakHakikat’e savaş açan troller! 26.08.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANNeden Yeterli Halk Desteği Alamıyoruz! 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERYeni Bir Çözüm Süreci Ne Kadar Mümkün? 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİNSANLIĞIN ÖLÜMÜ 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
-
Namık ÇINARBir toplumun geri kalma inadı 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Barış SoydanGıda Komitesi’nin ve enflasyonla mücadelede başarısızlığın acıklı öyküsü 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARLASAnkara’yı sel aldı 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Melih ALTINOKAna muhalefet lideri Akşener mi olacak? 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZİKİ MEZAR, İKİ İNSAN ve IRKÇILIK 12.06.2022 Tüm Yazıları
-
Atilla YAYLAKanunlar ve fiyatlar 10.06.2022 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaKılıçdaroğlu’nun adaylığı 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Fatma Bostan ÜNSALBu kez Günah Keçisi SADAT mı? 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanBurhan Sönmez’in İstanbul İstanbul’unda Yerin Altı ve Üstünde Ne Yaşanıyor? 15.05.2022 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
28.11.2023
19.08.2023
6.05.2023
28.04.2023
17.04.2023
29.03.2023
22.03.2023
9.03.2023
15.11.2022
9.09.2022