Atilla Aytemur
AKP’nin şehircilik ve tarihi mirasa sahip çıkma anlayışı, ekolojik çevreyi koruma pratiği, iktidara geldiğinden beri muhalefetin ve toplumun tartıştığı bir konu.
Dünyanın gözde şehirlerinden İstanbul’un rant uğruna gökdelene boğulması kendilerinin de özeleştirisini yaptığı bir durum. Tarihi yapıların ehliyetsiz ellere, inşaat kalfası bile olamayacak kişilere gülünç bir şekilde restore ettirilmesi gündemden hiç düşmedi.
Depremde toplanma alanı olarak belirlenen yerlerin plan değişikliği ile imara açılması iktidar belediyelerinin olağan uygulaması. Meydansız kentler planlamaları şehirlerimiz markası gibi. Yağan her yağmur damlası, cadde ve sokaklarımızın Allaha emanet olduğunu gösteriyor.
Doğadan koparılmış şehirler, kıyıda köşede kalmış koruların yapılaşmaya açılması, olur olmaz yere yapılan derme çatma çocuk parkları, “Millet Bahçesi” denilen tuhaflığı bariz rant aracına dönüştürerek sağa sola kulübe kondurma ve beton patikalar milli ve yerli spor haline geldi.
En güzel koyların “turizm hamlesi” adına eş dosta onlarca yıllığına kiraya verilip, yapılanmaya açılması, iktidarın en gözde faaliyeti oldu. Sınai atıkların arıtma işleminden geçmeden Marmara’ya boca edilmesi, benzeri olmayan bu iç denizi “müsilaj” denilen mutlak ölümün eline terk etti.
İklim değişikliğinin ve doğaya kâr amaçlı müdahalelerin dünyayı kasıp kavurduğu bir dönemde AKP iktidarı, gerekçesi hurafelerle yüklü Kanal İstanbul macerasını dayatmaktan sakınmıyor.
Halkın ve uzmanların itirazını mahkeme haklı buldu
Bu hoyrat müdahale zihniyetinden, oturduğum bölgede bulunan Anadolu yakasının ünlü şehir içi korusu Validebağ da payını alma riskiyle karşı karşıya geldi.
Geçenlerde, Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, “Validebağ Korusu projesine 21 Haziran’da başlıyoruz “dedi. Üsküdar’la Kadıköy arasında, Koşuyolu, Altunizade, Acıbadem ve Barbaros mahalleriyle çevrili, 150 yıllık tarihine rağmen bakirliğini büyük ölçüde korumuş bu muhteşem doğa parçasına müdahale edeceklerini açıkladı.
Bu duyuru bölge sakinlerinin harekete geçmesine yetti. Gönüllüler ve inisiyatifler, müdahale olmaması ve iş işten geçmemesi için, genç yaşlı, çoluk çocuk günlerce koruda nöbet tuttular.
Meselenin evveliyatı var. AKP yönetimindeki Üsküdar Belediyesi ve bakanlık bu koruyu kafaya takmış durumda. Korunun çevresindeki bazı araziler çoktan ünlü inşaat şirketlerince kapatılmış, üzerlerine son derece lüks siteler yapılmış durumda. Doğal olarak koru belli çevrelerin gözlerini kamaştırıyor. Dolayısıyla, epey zamandır koruyu kontrolleri altına almak ve yapılaşmaya imkân verecek değişiklikleri yapma arzusunda olduklarına dair kuşkular çok ciddi. Bu çerçevede cami ya da mescit yapma, rehabilitasyon ve temizlik gibi samimiyeti şüpheli talepleri sık sık dile getirdiler.
Validebağ Korusu’nun Üsküdar Belediyesi’ne tahsis edilen yaklaşık üçte birlik bölümüne “Millet Bahçesi, Rehabilitasyon ve Düzenleme İşi” bahanesiyle bakanlığın ve belediyenin girmesi, kentin merkezindeki bu doğa ve tarih parçası için, güçlükle 1. derece SİT ilan edilmiş bu alan için sonun başlangıcı olabilirdi. İktidarın yapılaşmaya uzanan bu hoyrat müdahalesine meydan vermemek için Mimarlar Odası, Şehir Plancıları Odası ve çevre sakinlerinin oluşturduğu Validebağ Gönüllüleri Derneği tam zamanında yürütmeyi durdurma amacıyla dava açtılar.
İşte o davada, İstanbul 6. İdare Mahkemesi 24 Haziran 2021 itibariyle yürütmeyi durdurma kararı verdi ve bölge halkını bir nebze olsun rahatlattı.
Validebağ’ı sultanlar da korumuş
Doğal güzelliği ve tarihi özelliğiyle, çölde bir vaha gibi bölge halkına nefes aldıran bu korunu öne çıkan özellikleri hakkında da biraz bilgilendirmek isterim.
Validebağ Korusu’nun tarihi III. Selim ve II. Mahmut dönemine kadar gidiyor. 200 yıl kadar evvel III. Selim’in annesi Mihrişah Valide Sultan Çamlıca’da yazları kalmak ve yürüyüş yapmak için bir bağ köşkü yaptırır. Padişah oluşuyla köşk Sultan Abdülmecit’e geçer. O da annesine hediye eder. Bağa bahçeye meraklı Bezmialem Valide Sultan yurt içinden ve dışından ağaç ve çiçek getirtip göz alıcı bir botanik bahçesine dönüştürür.
Onun vefatı üzerine arazi ve koruyu Altunizade ailesi sahiplenir ve İsmail Zühtü Paşa güzel bir köşk yaptırır. Sultan Abdülaziz, İsmail Zühtü Paşa’ya “Duydum ki sultanlara layık bir köşk yaptırmışsın, öyle mi ?” diye sorduğunda, Paşa’nın yapacağı fazla bir şey kalmamıştır; köşkü Abdülaziz’e hediye eder. Ancak, halk arasında Zühtü Paşa Köşkü olarak anılmaya devam edince, Abdülaziz köşkü yıktırır ve yerine Adile Sultan Kasr-ı Hümayunu (Rıfat Ilgaz’ın ünlü eserinden çevrilen Hababam Sınıfı isimli filmlere mekân olan yapı) olarak tanınan yazlık köşkü yaptırır ve annesi Pertevniyal Valide Sultan’a verir.
Validebağ Korusu’nu yapılaşmaya açmak cinayettir!
Validebağ Korusu’nun özelliklerine gelince, 125 değişik türden bitki bulunuyor. Yaşları 15 ile 400 arasında, çok sayıda tescilli anıt ağacı barındırıyor. 1999 sayımında 3419, 2006 sayımda ise 6321 ağaç, ağaççık ve çalı türü kayıtlara geçmiş. Aralarında meşe, servi, mazı, çam, çitlembik, dişbudak, akasya, defne, erguvan, sakız ağacı, Londra çamı, doğu çınarı, fıstık çamı, kestane ve ıhlamur ağaçları var.
Ayrıca armut, elma, ayva, şeftali, vişne, kiraz, kayısı, incir, ceviz, zeytin, dut, muşmula, üzüm ve portakal ağaçları yer alıyor. Bazı meyveler inanılmaz çeşitlilikte; 206 tür armut, 43 tür şeftali ve 59 tür üzüm…
Koru, sayıları 120’yi bulan kuş türüne ev sahipliği yapıyor. Aralarında önemli sayıda ötücü kuş türü var. Son birkaç yıldır, doğaya salıverilen ya da kaçan yeşil papağanların İstanbul’da mesken tuttuğu mekânların da başında geliyor. Göç mevsiminde leyleklerin konaklama alanlarından biri de Validebağ Korusu.
Kıymetli bir emanet
Validebağ Korusu, Cumhuriyet‘i takip eden yıllarda yaşanan kimi mülki değişimlerden sonra, 26 Eylül 1957’de Milli Emlak Müdürlüğü tarafından tamamıyla Milli Eğitim Bakanlığı’na tahsis ediliyor. Ama sonraki yıllarda arazisinden büyüklü küçüklü bazı parçaların koparıldığı oluyor.
Nihayet, 16 Temmuz 1999’da, İstanbul III No’lu Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu kararıyla, mevcut haliyle Validebağ Korusu 1. Derece Doğal SİT Alanı kapsamına alınıyor ve tarihi yapıları tescil ediliyor.
Validebağ Korusu epey el değiştirmesine, küçük fiziki müdahaleler yaşamış olmasına rağmen, bütünlüğünü büyük ölçüde korudu. Hem doğal özelliklerini kaybetmedi, hem de halka ücretsiz girdiği bir alan oldu. Trafikten uzak, nefes alınıp yürüyüş yapılabilen, piknik ve mesire yeri olma özelliklerini muhafaza etti.
Ne var ki 1990’ların ortalarından beri yapılaşma tehditiyle karşı karşıya. Camiydi, butik camiydi, mescit filan zorlamalarıyla aylar yıllar geçti. Halbuki, etrafındaki mahallelerde bölge sakinlerinin rahatça ibadetlerini yapabilecekleri 26 cami bulunuyor.
Yurttaş Validebağ’a sahip çıktı!
Bölge mahkemesinin yürütmeyi durdurma kararına kadar Üsküdar Belediyesi ile Çevre ve Şehircilik Bakanlığı da Koru’nun belediyeye tahsis edilmiş olan 88 dönümlük kısmına saha çimi döşeme kararı almıştı. Bunu 17,6 milyon liraya bir şirkete ihale etmişlerdi… Korunun kendi doğal çimi yetmiyormuş gibi, illa teknik çim döşeyeceklerdi. Bunun adına da “Rehabilitasyon ve Düzenleme İşi” diyorlardı.
150 yıldır kendini rehabilite edip saha çimine ihtiyaç duymayan koru, Üsküdar Belediyesi Başkanı Sayın Hilmi Türkmen’e bakılırsa böyle bir desteğe muhtaç. Ama İstanbul 6. İdare mahkemesi bu gerekçeyi inandırıcı bulmadı. Belediye-bakanlık ortaklığının koruya müdahalesini durdurdu. Korunun doğal örtüsünün bozulmasına imkân vermedi. Şimdilik ranta açılan kapıyı kapattı.
Üsküdar Belediyesi ve Sayın Hilmi Türkmen’den bölge seçmeninin beklediği, belediyeye tahsis edilen alanda, ranta açık Millet Bahçesi projesi, “rehabilitasyon ve düzenleme işi” gibi yapay girişimlere son vermesidir.
Validebağ Korusu’nun bir yıkıma uğramadan, korunarak gelecek nesillere bırakılabilmesi için Başkan Hilmi Türkmen ve Üsküdar Belediyesi’nin, bölge sakinleri, gönüllüler ve odalarla işbirliği içinde çalışması, İstanbul için en uygun olanıdır.
Yazarlar
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHamas’ı kim silahsızlandıracak? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTrump Planı? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURTrump’ın Gazze Planı’nın alternatifi ne? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan’ın özgürlüğü 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanS-400’leri ne yapabiliriz? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin KarabaşoğluYönetilenlerin özgürlüğü yöneteni de özgürleştirir 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBeklenen Mesih: Kurtarıcı arayışının toplumsal anatomisi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATürkiye’nin Demokratikleşmesi ve Kürt Sorununun Çözümü: Ciddiyetin Tarihsel Zorunluluğu... 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Trump’ın verdiği meşruiyet” notları 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBoeing - Gazze ilişkisi nedir? 26.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNYetersiz bakiye! 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaŞimdi de Mansur Yavaş hedefte 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞBayrampaşa ve maskeli balo 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENKasabın bıçağını bileyen adam 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezGonca Kuriş’in kemiklerini, sevenlerin yüreğini sızlattılar 21.09.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraCumhuriyet-Halk-Parti 20.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRYANARDAĞ ÖZÜR DİLEMELİ 17.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçArşivden | 12 Eylülcüler nasıl bir ülke hayal etmişti? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye’nin en iyi/kötü dönemi hangisiydi? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENPogromlar, darbeler, acılar ayı Eylül.. 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir 12 Eylül Sabahı 12.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİN2016 belediye ablukaları ve 2025 darbesi 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMesele CHP Değil! 8.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBİR ÖĞRETMEN YETİŞTİRME HİKAYESİ 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAAçlığı yönetemeyenler aç hayvanlarla uğraşıyor: Ülke yangın yeri 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRojava: Beklentiler, Gelişmeler, Olasılıklar 5.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKParti kapatma! Kayyum veya emanetçi ata yeter… 4.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezHangisi doğru? 3.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANBilge ve bilgin Mete Tunçay 19.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
28.11.2023
19.08.2023
6.05.2023
28.04.2023
17.04.2023
29.03.2023
22.03.2023
9.03.2023
15.11.2022
9.09.2022