Aydın ENGİN
Dün kaldığımız yerden devam edelim…
19. ve 20. Yüzyıllarda ortaya çıkan ulus-devletlerin özet tarihini aktarmaya çalışmış; ulus-devletlerin “ulusların kaderlerini tayin hakkı ilkesine” yaslandıklarını vurgulamış ama o yazının final cümlesini bugüne saklamıştım.
Şöyleydi:
Kapitalizmin kuruluş, serpilip gelişme döneminin ardından emperyalizm aşamasına sıçradığı dönemde emperyalist sömürüye karşı verilen ulusal kurtuluş savaşları çağın ruhuna (=Zeitgeist) uygun ilerici hareketlerdi. Zafere ulaşan ulusal kurtuluş savaşlarının ardından kurulan ulus-devletler de aynı şekilde emperyalist sömürüye karşı ilericidevlet biçimleriydi.
Emperyalizmin pazar payını daraltıyor, emperyalistleşmiş kapitalizmin sermayeihracı karşısında gümrük duvarları ve milliyetçi politik duruşlarla kendilerini koruyorlardı.
Sovyetler Birliği, sosyalizm kuruculuğuna girişmiş doğu Avrupa ülkeleri, uzak doğuda Çin, emperyalistleşmiş kapitalizmin karşısında ulusal kurtuluş hareketlerini destekliyor; ulus devletlerin kalkınmacı politikalarına mali ve teknik destek veriyorlardı.
Anayasasına yurttaşlarının tümünün Türk olduğunu yazan Türkiye Cumhuriyeti bu konuda iyi bir örnektir.
Çok yoksul ve savaş yorgunu bir ülkede Sovyetler Birliği’nden de destek alarak, ama asıl olarak kendi ulusal gücüne dayanarak güçlü bir kalkınma hamlesine girişildi. Demiryolları şebekesinin kıt olanaklar elverdiğince genişletilmesi, Sümerbank, Etibank gibi kamu kuruluşları eliyle dokuma ve madencilik sektörlerindeki atılımlar, Nazi baskısından kaçan Alman akademisyenlere kucak açmak gibi başarılı bir pragmatizm örneği vererek gerçekleştirilen üniversite reformu; yetişkinler için Halkevleri, çocuklar için Köy Enstitüleri gibi yaratıcı modeller üreterek yürütülen okuma yazma seferberliklerio dönemde ilerici nitelikler taşıyan ulus-devletlere iyi bir örnektir. Türkiye’nin daha sonraki yıllarda Tunus, Libya, Cezayir, Mısır gibi ülkelere esin kaynağı hatta rol modeli oluşu da bu “örnek olma”nın kanıtlarıdır.
Ancak insanlık ırmağı akmaya devam etti.
20. yüzyılın son çeyreğinde yarı iletkenlerdeki, uydu teknolojisindeki, baş döndürücü bir hızla yürüyen bilişim sektöründeki (bilgisayarlar, bilgi depolama ve paylaşma olanakları) buluşlar gibi devrim nitelikli gelişmeler kapitalizmin kendini yenilemesine, kaybettiği mevzileri yeniden kazanmasına da hizmet etti.
Ardından 20. yüzyıl biterken “Duvar” yıkıldı;Sovyetler Birliği çöktü; sosyalist sistem dağıldı; Arnavutluk tümüyle çöktü, özyönetim modeliyle ilginç bir sosyalizm kuruculuğu deneyen Yugoslavya parçalandı. Ve…
Ve bu ülkelerin tümü de adeta “Tarihin tekerleği geri dönmez” deyişini tekzip edercesine kapitalizme döndü.
Dahası Çin, komünist partisi yönetiminde kapitalizmin vahşi dönemlerini aratmayacak bir kalkınma hamlesine girişti ve sadece nüfusu ile değil ekonomik bağlamda da bir dünya devine dönüştü.
Son ve en zorlu ulusal kurtuluş savaşından zaferle çıkan Vietnam, IMF’nin kapısını çalan yoksul ve kapitalist modeli uygulayan bir ülke oldu.
20. yüzyıl böyle bitti…
* * *
21. yüzyıl başladı ve kapitalizm emperyalizm aşamasından sonraki aşamaya geçti: Küreselleşme !
Sermayenin küreselleşmesini şu anda yaşamaktayız. Onu tanımlamak için uzun paragraflara ihtiyaç olmasa gerek.
Finans (=mali) sermayesi sanayi sermayesinin de önüne geçti ve belirleyici oldu. Dünya borsaları biri kapandığında, ötekinin başladığı 24 saat açık finans merkezlerine dönüştü.Ulus-devletlerin gümrük duvarları birbiri ardına önce delik deşik oldu, sonra fiilen yıkıldı. Sermaye dünya ölçeğinde kısıtsız, sınırsız dörtnala at koşturacak bir özgürlüğe (özgürlük?) kavuştu.
Ulus devletlerin milli şirketleri ardarda uluslararası bankaların, fonların denetlediği ve yönettiği küresel sermaye ile ortaklık yarışına girdiler. Ortaklıktan uzak durmaya çabalayan milli şirketler ya battılar ya zorunlu bağımlılık ilişkileri içinde varlıklarını güç bela sürdürür hale geldiler.
Sanayide, ticarette ve finansta ekonominin başat şirketlerinin milli nitelikleri artık belleklerde bile silikleşti.
(İronik bir örnek: 1970’ler Türkiyesinde işçilerle, köylülerle omuz omuza verip emperyalizme karşı mücadele edecek milliburjuvazi tartışmalarında “Coca Cola’ya karşı Uludağ gazozları” örneği verilirdi.
Uludağ gazozları epeydir uluslararası bir içecek tekelinin elinde…)
* * *
Küreselleşmiş kapitalizm dünyanın hemen her yerinde ulus-devletlerin koruyucu duvarlarını delik deşik ederek, sınırlarını silerek saldırıyor.
Peki sermayenin küresel saldırısına nasıl karşı konulabilir; bu amansız saldırıyla nasıl mücadele edilebilir?
Ulus-devleti pekiştirerek mi ?
Bir ulus-devleti bile olmayan halklar (Mesela Kürtler) bir ulus-devlet kurarak mı halkları küresel sermayenin acımasız saldırısından koruyabilir ?
Türkiye solunun saygın kanatlarının Avrupa Birliği’ne karşı tutumlarını açıklarken “Şirketler Avrupasına karşı emeğin Avrupası” sloganını yüksetmeleri yukarıdaki sorulara verilen anlamlı cevaplardan biridir.
Güney Amerika’da yeniden yükselişe geçen ilerici siyasal hareketlerin iktidara uzanabilenlerinin bu Anakara’daki öteki ilerici ülkelerle ekonomik ve siyasal işbirliklerine, ortaklıklara, dayanışmaya girişmeleri küresel sermaye karşısında alınacak doğru tutumun ipuçlarını taşımıyor mu?
* * *
Biliyorum ulus-devletler varlıklarını sürdürüyorlar. Hatta kimi ülkelerde güçlerini koruyorlar da. Ancak tarihin akışı, insanlığın daha adil, daha haklı bir dünyaya yürüyüşü artık bir zamanlar ilerici olan ulus-devletlerde ve milliyetçi (=ulusalcı) ideolojilerde değil, küresel çapta birbirine değen, dayanışmaya çalışan, ilişkilerini zenginleştiren ve derinleştiren halklarda ete kemiğe bürüneceği bir süreç başladı.
Bunu görmemek, tarihsel bir körlüğe işarettir.
Türkiye için konuşursak…
Yurttaşlarının tümünü Türkolarak tanımlayan Türkiye Cumhuriyeti keşki ulusötesi birliklerin başını çeken bir ülkeye dönüşse.
Mesela Akdeniz Ülkeleri Birliği, Avrupa Birliği, Doğu Akdeniz Ülkeleri Birliği, Karadenize Kıyısı Olan Ülkeler Birliği, Balkan Ülkeleri Birliği, Kafkasya’ya Sınırı olan Ülkeler Birliği, Ortadoğu Ülkeleri Birliği, Asya Ülkeleri Birliği, hatta Aynı Güneşte Çamaşır Kurutan Ülkeler Birliği gibi buluşmaların, halklar arası kısıtsız, sınır engellerine çarpmayan ilişkilerin başını çeken bir ülke olsa.
* * *
Çok çetrefil ve derin bir konuyu iki günlük bir gazete yazısının sınırları içinde ele almaya çalıştım. Değinilen noktaların, altı çizilenlerin eksiklerini görüyorum, biliyorum. Ama yine de meramımı iyi kötü anlattığım umudundayım.
Şimdi bu vurgular ışığında tarih boyunca bir devlet kuramamış, kurması zorbaca engellenmiş Kürtleri bir ulus-devletin çatısı altında toplama hedefini önüne koymuş Barzani çizgisi ile ulus-devlet kurmayı kategorik (=Kesin olarak) reddeden, bunu kendini bağlayacak bir açıklıkla ilan eden BDP/PKK çizgisini karşılaştırın.
İlki için gerçekçi, ikinci için ütopik diyenler çıkacak.
Onları “Ancak bir ütopyası olanlar halkları ileriye, daha adil, daha haklı bir dünyaya taşılyabilirler” diyen “bilge söz” ile cevaplayacağım…
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
- Bunlar iyi günlerimizmiş, çok zor günler geliyor
31.01.2022 - Türkçe yazıldığı gibi okunur (mu?)
29.01.2022 - Eyvah İmamoğlu iyi yaptı; yaşasın İmamoğlu kötü yaptı
28.01.2022 - Sanıklar dün AKP’nin yargısını, iktidarını ve Reisi’ni yargıladılar
18.01.2022 - Safra kesesinin intikamı
17.01.2022 - Boğaziçi’nde bir yıl önce dün, şimdi bugün ve yarın…
3.01.2022 - Diyelim birkaç milyon liram var…
24.12.2021 - Sevinmek varken sövmek…
13.12.2021 - Yine promptersiz konuştu: İstanbul’un sahibi AKP imiş
6.12.2021 - Avrupa Konseyi'nin uzun sürecek sınavı başladı
4.12.2021
Yazarlar
-
Mesut YEĞENKürt Sorunu 2.0’a Hazır mıyız? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÖcalan’ın mektubu üzerine bazı gözlemler 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluBüyük sorunları çözememe serisi bu kez bitecek mi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERHarakiri Bütçesi 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın ötesi… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRLaleli Çamaşırhanesi -3- Videoya çektiler: ‘Cırt’ sesi geldikçe bağırıyor! “Maşallah, Maşallah!..” 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALEş Şara’dan yeni bir Esad çıkarmak mı? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidarın ağzındaki bakla!... 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKaçıncı CHP? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEABD, Suriye için neye karar verdi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKandil’in polemikçisi şampanya sosyalistlerine karşı 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanAmerika çökmekte olan bir uygarlık mı? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZÖzel’in bütçe konuşmasında sürece dair mesajları 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuCeylanpınar cinayeti… 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolAK Partili bir okurla sohbet 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSeçime henüz vakit varken sandık hesabı 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilTürkiye neden sanayileşemiyor: Sermayenin, güvenin ve kurumların zayıflığı öyküsü 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciEn büyük tehlike NÜFUS yokluğu 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENFeti Yıldız kime sesleniyor? 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAJohn Holloway ; Abdullah Öcalan’ın Kuramı Devrim İhtimali Fikrini Yeniden Düşünülür Hale Getiriyor! 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTElveda Lenin ve Düzce Belediyesi… 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSuriye bir kere daha çözümü bozabilir mi? 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSokak çeteleri devlet kurumlarına karşı 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalHay'at Tahrir el-Şam'ın Evrimi ve Suriye'nin Geleceği 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞAYM BAŞKANI AĞLIYORSA… 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanMüslüman dünyada yeni bir fıkhi yaklaşımın önü açılabilir mi? 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEÇıkış yolu 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNStratejik illüzyon! 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞTahmin ediyordum, artık netleşiyor galiba (Transfermarkt, karapara) 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBağımlı finansallaşmanın anatomisi ve Türkiye’nin bitmeyen kırılganlığı 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTeostrateji yahut Din ve Dünya ilişkisinde kalibrasyon sorunu 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçTürk ve Kürt yalnızca seçmen değil aynı zamanda insan ve yurttaş 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt açılımı hangi barışı getirecek? Üç barış teorisi 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünMonroe Doktrini gibi bir Trump Doktrini… 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselIMF’in siyaseten can sıkıcı tavsiyeleri 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye siyasetinin hastalığı: İmralı tartışmasında serinkanlılık ihtiyacı ve CHP'nin kararı 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSürecin “kritik eşikleri” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi (7): Simit 27.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları





























































































































faruk tuncay
Ne Hitler Almanyası ne de Stalin Rusyası sizden daha içtenpazarlıklısını çıkaramamıştı! Göbels sizin yanınızda bebek kalır.