Aydın ENGİN
AKP ile Cemaat arasında dershaneler üstünden yürüyen itiş kakışta sadece birkaç günlük bahar havası yaşandı. Ama çekilmiş kılıçlar kınına sokulmamış, kabzayı kavrayan eller biraz gevşemişti, o kadar.
Nitekim Cemaat kanadından, hele hele Fetullah Gülen’den gelen sözlü açıklamalar, yakınmalar ve suçlamalar yeniden sertleşti. Hatta eskisinden daha sert.
Keza Tayyip Erdoğan da yanlış anlaşılması mümkün olmayan bir açıklıkla “Kimse bizden geri adım beklemesin” söylemini (=diskurunu) yineledi, yineliyor…
Yani dershanelerin kapatılması için tanınan iki yıllık süre, “Tamam işte. Oldu bu iş. İki yıla kadar kim öle, kim kala” hesabı bir çözüme ebelik etmedi.
Kimi ağır yorumcuların “Kavga yerel seçim sonrasına ertelendi” diye özetlenebilecek öngörüleri de fos çıktı. Kavga bir iki günlük soluklanma molasının ardından kaldığı yerden sürüyor. En azından bu gün için tablo böyle.
* * *
Genel kabul gören bir değerlendirme var; Tırmık’ta da yazıldı: Bu çekişme dershane kavgası değil; devleti kimin, kimlerle elele ve ortaklaşa yöneteceği kavgasıdır.
Sanırım bu yargı doğru.
Ancak bu böyle diye dershane sorununu bütünüyle önemsizleştirmek pek doğru değil. Cemaat’a yönelik daha önce poliste, yargıda çok önemli ayıklamalar yapıldı ve bunlar son birkaç haftada olup biten “operasyonlar” değil. Epey eskilere dayanıyor. Ama Cemaat kanadından dershaneler konusunda koparılan ve ağır sonuçları göze alınan kavga o zamanlar kopmadı. Adeta kol kırıldı, yen içinde kaldı.
(Anlamlı bir anı için parantez açıyorum:
Bir buçuk, belki iki yıl kadar önce Kampala – İstanbul uçağında yan yana oturduğumuz, Cemaat kanadında sorumluluklar üstlenmiş, en üst değilse bile “epey üst” düzeyde ağırlığı olan bir tanıdıkla sohbet ediyorduk. Sesini önümüzdeki koltukta oturanların bile duyamayacağı kadar alçaltarak konuştu:
- Engin bey, bu güne kadar size “off the record” uyarısıyla ne anlattıysam hep saygılı davrandınız. O yüzden güvenerek söylüyorum; şu anda AKP yönetimi, özellikle Başbakan Erdoğan bizim Hizmet hareketine kesinlikle cephe almış durumda. Üniversiteyi bitirip maliyeye, hariciyeye, adliyeye, askeriyeye, emniyete girmek üzere başvuran pırıl pırıl gençlerimiz başvurularında Hizmet hareketinin gönüllüsü olduklarını titizlikle saklamak zorundalar. Aksi takdirde hiçbir şansları yok…
Doğal olarak “Niye” diye sordum, ustaca geçiştirdi, “Valla biz de bilmiyoruz, manalandıramıyoruz” gibisinden bir şeyler söyledi. Anlaşılan barışçıl bir çözüm umudunu yitirmemişlerdi. O yüzden sorunu kamuoyu önüne taşımadılar…
Parantezi kapatıyorum.)
Peki emniyet ve yargıdaki cemaat karşıtı operasyonlarda barışçıl bir çözüme ulaşıldı mı?
Sanırım hayır. Emniyette de, yargıda da o epey kitlesel operasyonların geri alındığına ilişkin herhangi bir gelişme olmadı.
Olsaydı herhalde duyardık.
* * *
Dershaneler üstüne -pek çokları için beklenmedik- çatışma patlak verdiğinde çoğumuz, “Yav bu dershane konusu bu kadar mı önemli, bu kadar mı yaşamsal” diye sorduk ve altında yatanı bulup soruyu yanıtlamaya çabaladık.
Dershaneler sezdiğim, biraz da gözleyerek bildiğim kadarıyla Cemaat için yargı ve emniyetteki operasyonlardan, oralardaki Cemaat yandaşlarının budanmasından, pasif, etkisiz görevlere kaydırılmasından daha önemli. Cemaat açısından neredeyse yaşamsal.
Neden?
Dev dershane sektörünün yüzde 30’undan fazlası (kimilerine göre yüzde 40’dan fazlası) Cemaat’ın elinde ya da kontrolünde. Dahası Cemaat’ın ilkokuldan üniversiteye kadar uzanan alanda dershaneler sadece bir bütünün halkası. Etüt evlerini, lise ve üniversite öğrencileri için yurtları, ışık evlerini, dershaneleri, özel ilk ve ortaokulları, üniversiteyi kapsayan bir “bir bütün”den söz ediyoruz.
Tayyip Erdoğan bu “bütün”ün en önemli halkası olan dershanelere vurma niyetinde. Ama yurt ve etüt evlerini de tasfiye edecek daha kapsamlı bir plan olduğu da belli.
Bu Cemaat’ın kadro kaynaklarını kurutmaya yönelik bir saldırı. Cemaat’ın dershaneler yüzünden tahmin edilenden daha sert, daha yüksek bir itiraz çığlığı yükseltmesinin ana nedeni de galiba bu.
* * *
Cemaat okullarında görevli kadrolar “Türk-islam misyonerleri” olarak tanımlanabilir. Buralarda ilk öğretim, orta öğretim, dershane, üniversite süzgeçlerinden geçerken seçilmiş en parlak öğrenciler, Cemaat’ın Türkiye içinde ve dünya ölçeğinde yayılmış okullarında “Türk islam misyonerleri”ne dönüştürülüyor.
Yazı uzadı ama konu biraz daha açıklanmaya, örneklerle desteklenmeye muhtaç.
Yani devamı yarın…
Yazarlar
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
31.01.2022
29.01.2022
28.01.2022
18.01.2022
17.01.2022
3.01.2022
24.12.2021
13.12.2021
6.12.2021
4.12.2021