Aydın ENGİN
Biliyorum ortalık tozduman. Ergenekon ve benzeri davalardan tutuklananlar ardarda salıveriliyor. Yine de “Yargılama esas, tutuklama istisnadır”temel hukuk ilkesini savunacağım.
Bu davalarda “kurular”ın yanında yanan “yaşlar” da var, biliyoruz. Onlar için verilen tahliye kararının ayrı bir anlamı var. Beş yılı aşkın hapis yattıktan sonra yargı erkinin “Pardon” deyip beraat ettirmesi mümkün. O yüzden bir hukuksuzluğun gecikerek de olsa önüne geçilmesi elbette iyidir.
Ama “kurular” için ne diyeceğiz?
Birer devlet memuru olduklarını unutup devleti yönetmeye,neyin iyi, neyin kötü olduğunu bizim adımıza kararlaştırmayakalkan; bu amaçla darbe olanakları, fırsatları arayanlar var. Fırat’ın bu tarafından epey, öteki tarafında “çok epey” kanlı cinayetlerde parmağı olanlar var. Bizzat mafyababası olan ya da mafya çeteleriyle işbirliğiyapanlar var. Avukat cüppesini kuşanıp mahkeme salonunda Hrant Dink’i, Arat Dink’i,beni linç etmeye kalkışan,darbe ortamı yaratma misyonuyla donatılmışlar var. Malatya’da misyoner boğazlayanlar, Danıştay’ı basıp yüksek yargıçlara kurşun yağdıranlar var…
Bu “kurular”ın, bu ruhları kurumuş,vicdanları kararmışların “Yasalar önünde herkes eşittir” ilkesi uyarınca serbest kalmalarına hukuksal açıdan söylenecek lâf yok. Ancak kamu vicdanının ağır bir yara aldığını da gözardı etmemek gerek. Yani olup biten kanunen doğru,hukuken rezalet…
Bunun sorumluluğu olağanüstü hantal yargı erkinin omuzlarındadır. Sadece Malatya Zirve Yayınevi cinayeti bile yeterli örnek. Suçüstü yakalanan katilleri yedi yıldır mahkum edemeyen bir yargı erki ile karşı karşıyayız. Artık “Geç gelen adalet adalet değildir” genelgeçer kavramı bile anlamsızlaştı. Geç gelen adaletten değil, gelemeyen adaletten söz etmek gerek.
Bundar sonrasında tutuksuz yargılanacak sanıkların sahiden yargılanmalarını istemek ve “kurular”la ilgili davaları yakından izleyen bilinçli yurttaşlar olmaktan öte yol yok.
* * *
Yazının başlığı ile burayakadar okuduklarınız birbirine uymadı değil mi ?
Biliyorum.
Ama kimilerinin “Ortalık tozduman, hukuk ayaklar altında, sen tutmuş…” diye başlayan cümleler kurmalarını önlemek istedim.
HDP’nin seçim çalışmalarına yönelen ırkçı saldırılar da can alıcı önemde.
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Kürt siyasal hareketi ile elele tutuşmuş sosyalist solun oluşturduğu bir siyasal parti. Yerel seçimlerde belediye başkanları, belediye meclisi üyeleri çıkarabilecek dört partiden biri. Dahası kusurlu demokrasimizin yakıcı ihtiyacı olanfarklı bir sesi ve sözü dillendiren bir partidir.
Son dönemde farklı kesimlerden zorba çeteleri HDP’nin seçim çalışmalarına saldırıyor; sosyal medya üstünden örgütlenip linç çağrıları yapıyor.
Kimileri medyaya yansıyor, kimileri duyulmuyor bile. Dikili, Aksaray, Urla, Beykoz, (İzmir) Karşıyaka, Ordu, Giresun,Fethiye’deki ırkçı – milliyetçi -ulusalcı saldırılar bunlardan sadece bir kaçı.
Sadece örnek olması için son saldırının gerçekleştirildiği Fethiye’de facebook ve benzeri kanallardaki nefret suçunun ötesine taşan zorbalık çağrılarından birkaç örnek sunacağım.
Türkçelerine dokunmadan aktarıyorum:
“BDP’li p*çlerin eş partisi HDP'nin Fethiye ayağı olan lafta ilçe seçim binasının 9 mart pazar günü saat 14,00 da açılışını engellemek ve Fethiyemizde bu tür grupların kurulmasını engellemek amaçlı protesto ediyor ve toplanıyoruz... tüm Fethiye sevdalılarını 9 mart pazar günü saat 12:00 da Salıpazarı meydanında bekliyoruz..”
Bir tane daha:
“Fethiye gibi olacağız yarın... Sevdiklerimize cennet.. Sevmediklerimize cehenne.m. Cehenneme hoşgeldin HDP..! ... Tepki Fethiyemizin tepkisidir...”
Nasıl ?
Bunlar sadece örnek. Böyleyüzlerce mesaj yayınlandı. Hatırlayın, T24, Fethiye saldırısını 24 saat önce ayrıntılı bir haberle yetkili ve yetkisizlere duyurdu.
Sonra Fethiye’de devleti, hani şu anayasasında hukuk devleti olduğu yazan devleti temsil eden Kaymakam, ırkçı-linççi saldırganlarla pazarlığa oturdu. Dağılmalarına karşılık belediyenin itfaiyearacına emir verip HDP seçimbürosunun tabelasını indirtti ve yerine Türk bayrağı çektirdi. Irkçı – milletyetçi – ulusalcı zorbaları böyle tatmin etmeyi tercih etti.
Sanırım o kaymakam hâlâ görevi başındadır ve ileride terfi ettirilip vali yapılırsa şaşmayacağım…
* * *
“Sevdiklerimize cennet. Sevmediklerimize cehennem” diyen hasta kafa ve zihniyet hâlâ Fethiye’de, Girdesun’da. Ordu’da. Dikili’de, Aksaray’da,Beykoz’da, Urla’da kol geziyor.
Ülkenin Başbakanı da meydan meydan dolanarak “Hastane, pastane, AVM, duble yol” edebiyatıyla kol geziyor.
CHP ise “Bana dokunan yok” hesabıyla “Tayyip Erdoğan elimi öpse bile onunla TV programına çıkmam” gibi tuhaf sözlerle ’”muhalefet” yapmayı yeğliyor.
Acaba hepsi elele verip, ağız birliği edip “Seçim propagandası demokratik bir hak ve vazgeçilmez bir özgürlüktür. Bütün siyasi partiler bu hakkı devlet güvencesinde kullanırlar.HDP hariç” deseler, hiç olmazsa daha dürüst davranmış olmayacaklar mı ?
Yazarlar
-
Kemal CANMahkemeye düşmüş siyaset 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU3809 sayfa ve temel çelişki 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBölgede Trump operasyonu sürüyor 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYenilikçi bir İslam düşünürü Gannuşi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKRus cinleri imana nasıl hizmet etti? Tuhaf bir Soğuk Savaş hikâyesi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEAhtapotun kolları 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselVahim bir gelişme: İşgücü piyasasında daralma 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFiyat istikrarı mı, finansal istikrar mı? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTrump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı? 2.11.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜREÇ VE "DİLİN KEMİĞİ"! 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKDünyanın araf dönemine denk gelen Türkiye’nin çözümü 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİki din, iki tanrı tasavvuru 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENAK Parti 2.0’a Hazır Mıyız? 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYBaşkalarının acısı… 14.10.2025 Tüm Yazıları
























































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
31.01.2022
29.01.2022
28.01.2022
18.01.2022
17.01.2022
3.01.2022
24.12.2021
13.12.2021
6.12.2021
4.12.2021