Aydın ENGİN
Önce birbirinden bağımsız üç cinayet olarak algılandı:
2006 Şubat’ında Trabzon’da Rahip Santoro öldürüldü. Cinayet henüz 18 yaşını doldurmamış bir çocuk-katil’e işletilmişti. Cinayet sebebi üstüne rezil bir bilgi kirliliği üretildi. 16 yaşındaki katil Oğuzhan Akdil’in Rahip Sontoro’yu kendisine cinsel ilişki teklif ettiği için öldürdüğü söylendi. Bu kesmedi katilin rahipten para istediği, o da vermediği için öldürdüğü ortaya atıldı. O da kesmedi rahibin katili zorla hristiyan yapmak istediği için öldürdüğü mavalına başvuruldu. Sonuçta cinayet dosyası ardında ve içinde bir sürü bulanık nokta bırakarak karara bağlandı. Çocuk-katil hapse mahkum oldu. Yakında aramıza katılır...
Bir yıl sonra yine Trabzonlu, yine bir çocuk-katil, Ogün Samast, 2007 Ocak’ında kalleş bir pusuyla Hrant Dink’i yok etti. İstanbul’un daha sonra Osmaniye’ye vali yapılarak ödüllendirilen anlı şanlı Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah yakalanan katil daha sorgulanmamışken cinayetin örgüt işi olmadığını, katilin “milli hislerle” cinayeti işlediğini ilan ediverdi. Tutmadı tabii. Ama yine de cinayetin ardındaki ağır ve kanlı perde kaldırılmadan dava sonuçlandı. Son savunmasında Samast, cinayeti gazetelerde okudukları yüzünden “gaza gelip işlediği”ni iddia etti. Gazetelerin spor sayfası dışında ne okuduğu sorulmadı bile. Dava sonuçlandı; Samast hüküm giydi. Yakında aramızda olur...
Ve Hrant Dink cinayetinden bir kaç ay sonra, 18 Nisan 2007’de Malatya’da İncil basıp dağıtan Zirve Yayınevi basıldı ve üç protestan boğazlanarak öldürüdü. Katiller çocuk değilse bile sadece tetikçi oldukları kuşku götürmeyecek, kafaları milliyetçi önyargılarla doldurulmuş gençlerdi.
Üç cinayet arasındaki somut ve organik bağın ayan beyan ortaya konması için Radikal’da çalışan genç haberci İsmail Saymaz’ın “Nefret/Bir Milli Mutabakat Cinayeti” kitabının yayınlanması gerekmişti. Saymaz sadece Malatya katliamının arkasında Malatya İl Jandarma Komutanı Albay’ın bulunduğunu sergilemekle kalmıyor; Rahip Santoro ve Hrant Dink cinayetlerinin de aynı uğursuz zihniyetin veplanın halkaları olduğunu ortaya koyuyordu.
* * *
Hatırlayın, 1994’de, Tansu Çiller’in başbakanlığı sırasında (inanılır gibi değil; bu ülkede Tansu Çiller sahiden başbakanlık yapmıştı) birbiri ardına öldürülen Kürt işadamları ile ilgili olarak “Adapazarı – Düzce- Bolu üçgeni”nden söz edilirdi.
Sanırım bir de bu yazının başlığına oturan bir üçgen daha var:
Trabzon – Malatya – İstanbul üçgeni.
Bu konuda, İsmail Saymaz’ın kitabından yola çıkarak Doğan Akın T24’de mükemmel bir analiz kaleme aldı: “Ulusalcıyla İslamcının, askerle sivilin ortak bir düşmanı var”. Etkili ve yankılı bir analizdi. 12 Eylül’den yakın günlere kadar resmen değil ama fiilen devlet erkinin dizginlerini elinde tutan, gerçek devlet iktidarını kurumsal olarak temsil eden Milli Güvenlik Kurulunda misyonerlik faaliyetlerinin ülke için yakın tehlike olarak nitelenmesinden, ulusalcı diye nitelenen güçlerin aynı vurguyu her fırsatta dile getirdiklerine; mesela 2007 ilkbaharındaki ünlü “Bayrak mitingleri”nin sözcülerinin “Ülkemizi bölüp parçalamak istelen dış güçler misyonerlik faaliyetleri ile...” diye başlayan cümleleri kürsüden pervasızca haykırdıklarına dikkat çekiyor ama hemen ardından Müslüman kesimin siyasal temsilcilerinin de misyonerlik faaliyetlerini ülke içirn ciddi tehlike gördüklerini ve bu bağlamda ulusalcılarla buluştuklarını saptıyordu.
Doğan Akın’ın analizi çok çarpıcı tesbitlerle bitiyordu. Hem ulusalcıların, hem siyasal islamcıların “Misyonerler dinimizin, devletimizin, ülkemizin düşmanıdır” yargısında buluştuklarını belirtiyor ve yazısına noktayı “Misyoner düşmanlığı, Türkiye’deki en büyük koalisyonlardan biridir…” cümlesiyle koyuyordu.
Bunlar doğru tesbitler. Önemli tesbitler.
Ama kaçınılmaz olarak kilit iki soruyu da doğuran tesbitler.
Soralım:
Misyonerlik sahiden Türkiye için bir tehlike midir?
Soralım:
Misyonerlik faaliyetleri, yani Türkiye’de Hristiyanlığı yaymak için çalışmak sahiden suç mudur?
* * *
Yazı uzadı. Yer azaldı. Bugünlük (sadece bugünlük) iki ilginç soru daha üretip yazıyı noktalayalım:
Soralım:
Müslüman dinini yaymak için misyonerlik faaliyetleri Almanya (ya da Fransa ya da İsviçre ya da Hollanda, Belçika, İtalya, İspanya) için uğrunda devletin derinliklerinde planlanmış cinayetler işletilecek ölçüde tehlike midir?
Soralım:
Misyonerlik faaliyetleri, yani Almanya’da (ya da öteki Avrupa ülkelerinde) Müslümanlığı yaymak için çalışmak sahiden suç mudur?
Yazarlar
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
31.01.2022
29.01.2022
28.01.2022
18.01.2022
17.01.2022
3.01.2022
24.12.2021
13.12.2021
6.12.2021
4.12.2021