Aydın ENGİN
İçişleri Bakanlığı koltuğunda oturan Süleyman Soylu’dan söz ediyorum. Siyasal geçmişini, Doğru Yol Partisi’inden (DYP) bu yana uzaktan da olsa izledim. Siyasal zikzaklarını açıklamak kolay değildi. Ancak Türkiye’nin geleceğini belirleyecek ağırlıkta bir siyasetçi olmadığı için zikzaklar üstüne daha fazla düşünmeye, nedenleri üstüne kafa yormaya gerek duymadım.
Gel gör ki bu zat şu anda (evet, hâlâ) bu ülkenin İçişleri Bakanı. Yani devletin zor kullanma tekelini uygulamakla görevli ve yetkili bakanlığın başında.
Kürt sorununun barışçıl çözümü konusunda AKP Reisi ile ters düşen, doğal olarak da gözden düşen Efkan Ala’nın ardından İçişleri Bakanlığı Süleyman Soylu’ya verildi ve o gün bugündür valiler, kaymakamlar, belediye başkanları, polis örgütü ve jandarma güçleri ona bağlı.
Bu kadar kilit ve önemli bir bakanlığın başındaki Süleyman Soylu, seçimin olaysız ve adil geçmesi ile görevli bakanların en başında geliyordu. Şanlıurfa ve özellikle Suruç merkezli olaylar, seçimin ne kadar “adil” ve “olaysız” geçtiğinin yeterli kanıtları.
Ancak bardağı taşıran damla bunlar değil. CHP Genel Başkanı’nın isabetli değerlendirmesiyle söylersek, “Ülke güvenliğinden sorumlu bakan, ülke güvenliği için bir tehlikeye dönüştü”.
Şehit cenazelerine CHP’lilerin sokulmaması talimatını veren ve böyle bir talimat verdiğini övünerek ilan eden bir İçişleri Bakanı.
Ülkenin resmi protokolünde ana muhalefet partisinin yeri belli iken CHP yöneticilerinin şehitlerin cenaze törenlerinde protokolde yer almalarını yasakladığını alenen ve pervasızca ilan eden bir İçişleri Bakanı.
Parlamentonun üçüncü partisi HDP’nin eş genel başkanı Pervin Buldan’ı “Size haddinizi bildireceğiz, size artık yaşama hakkı yok. O köyde taş taş üstünde bırakmayacağım” diye tehdit eden ve Buldan’ın bu tehdidi kamuoyu ile paylaşmasının ardından kameraların karşısında iyiden iyiye kostaklanarak “Evet aynen öyle söyledim. Fazlası var eksiği yok” diyen, diyebilen bir İçişleri Bakanı.
Yasalarla, hukukla uzaktan yakından bağı olamayacak bu açıklamaları, kararları alan bir İçişleri bakanı var ve o hâlâ İçişleri Bakanı. Dahası artık yaşamaya başlayacağımız Başkanlık sisteminde “bakan” sayılabilecek bir göreve getirileceği Ankaralı meslektaşlarımızca “Olabilir” diye cevaplanan bir siyasetçi...
Bu benzerine pek de sık rastlanmayan siyasetçiyi nasıl açıklayacağız?
Hayır, Adalet Partisi - Doğru Yol Partisi gibi bir siyasal çizginin son temsilciliğine talip olan Demokrat Parti’nin genel başkanlığını yaptığı dönemde AKP Reisi hakkında söylediği, yenilir yutulur yanı olmayan sözlerinden örnekler aktaracak değilim.
Demokrat Parti’yi yüzüstü bırakıp AKP saflarına geçen, daha 2008’de “Paçalarından yolsuzluk akıyor” dediği AKP Reisi’ne biat ederek çizdiği büyük dönemeçten de söz etmeye gerek yok.
Ancak son dönemde zembereği boşalmışçasına yaptığı çıkışlar, verdiği “talimatlar”ın bir sebebi olmalı.
Demokrat Parti’nin başında iken adeta “demokrat”, AKP saflarına katıldıktan sonra adeta “otokrat” kesilmesi nasıl açıklanacak?
Konu ruh hekimlerinin alanına mı giriyor, yoksa siyasetin mi?
Psikolojik mi, politik mi?
Bu soruların cevaplarını bilmiyorum. Ancak yargılarına, devletin derin kesimlerinde olup bitenleri bildiğine birkaç kez tanık olup güvendiğim bir tanıdık, ağzının kenarına yerleştirdiği bir gülücük eşliğinde bir cümle söyleyip, sırtını dönüp gitti:
- Onu siyasetçiden çok, içinde yer aldığı partilerden çok Mehmet Ağar takımından biri olarak biliriz...
Soru: Acaba bu doğru mu?
Cevap: Ne bileyim ben...
Yazarlar
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA“Masada Milyonlar Var” 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
31.01.2022
29.01.2022
28.01.2022
18.01.2022
17.01.2022
3.01.2022
24.12.2021
13.12.2021
6.12.2021
4.12.2021