Aydın ENGİN
Başlık Orhon Seyfi Orhon’un hece vezniyle yazılmış bir şiirinden. Sanırım bestelenmiş, şarkı bile olmuş.
Galiba bugünlerde CHP üstüne uzun uzun konuşmaktan, ince ağır ahkâm kesmektense bu dizeyi söylemek yeterli.
Son CHP Kurultayında Muharrem İnce’nin genel başkanlığa aday olmasıyla başlayan parti içi iktidar yarışı (dileyen “yarış” yerine “çekişme” de diyebilir) daha da tırmandı. Seçim sırasında İnce’nin miting meydanlarında estirdiği rüzgâr, seçim sonrası parti içi bir fırtınaya dönüştü ya da dönüşmek üzere.
Seçim kampanyası sırasında topladığı alkış ve dağıttığı umut, İnce’ye “Cumhurbaşkanlığı olmadı bari parti başkanlığı” dedirtmiş gibi. Kılıçdaroğlu ile yedikleri özel yemekten sonra söylediklerini başka türlü değerlendirmek mümkün değil.
Hatırlayın, yemekten sonra konuşan İnce, Kılıçdaroğlu’nun olağanüstü kurultayı toplamasını, kurultayda kendisinin genel başkan olmasını, Kılıçdaroğlu’na da onursal genel başkanlık önerdiğini söyledi.
Siyasal dilde onursal başkanlık “Sen dönemini tamamladın, artık kızağa çekil”in kibarca söylenişidir.
Bu kadarla kalmadı. İnce’ye “Kılıçdaroğlu olağanüstü kurultayı çağırmazsa ne olacağı” soruldu. İnce açık açık cevap verdi:
-Bilemiyorum kendi takdiridir. Kendisi hayır derse imza toplamayacağım. Örgüt kendisi çözecektir.
Cevabın son cümlesinin anlamı da çok açık:
CHP’de parti içi iktidar mücadelesi için kılıçlar çekilmiş…
Bunun böyle olduğu besbelli. Çünkü İnce’nin çıkışı cevapsız kalmadı. İnce’nin yemek sonrası sözleri kendisine sorulan Kılıçdaroğlu, “Özel yemeğin bağlamından koparılması siyasi nezaketsizlik” diye nazik görünen sert bir yanıt verdi.
***
Bu dalgalanma CHP için iyi mi?
Bu Türkiye’de demokrasi için iyi mi?
Cevap için henüz erken. Ancak bu yazının başlığındaki vurgu CHP’nin bugününe cuk oturuyor: Denizler durulmaz dalgalanmadan!..
1967’den bu yana CHP’li olmadan CHP’yi epey yakından izlediğimi söyleyebilirim. İsmet İnönü ve onun çevresinde halkalanan ve devlet kapitalizmini solculuk olarak yutturmaya çalışan ve parti yönetimini sımsıkı elinde tutan ekibe karşı Kamil Kırıkoğlu, Selahattin Hakkı Esatoğlu, Bülent Ecevit gibi CHP’de yeni bir arayış başlatmak isteyen, Batı Avrupa sosyal demokrasisine yakın duran dinamik bir ekip parti içinde başkaldırdı. Estirdikleri rüzgâr ölü toprağı serpilmişe benzeyen CHP’nin yelkenlerini şişirdi ve parti içi iktidar mücadelesini kazanan bu ekip 1973 seçimlerinden partiyi birinci parti olarak çıkardı.
O günlerde de CHP dalgalanmıştı. Hem de sert dalgalanmıştı.
Ancak o fırtına benzeri dalgalanmanın sonunda sadece “İnönü gitti, Ecevit geldi” gibi bir değişiklik değil, “Toprak işleyenin su kullananın” gibi, “İnsanca hakça bir düzen” gibi, “Tekelleri kuşatmak” gibi sosyal demokrasinin, hatta onun da solunun sloganlarıyla iktidara yürüyen bir parti çıkmıştı.
***
Peki, CHP bugün benzer bir dalgalanmanın içinde mi?
Hayır, hayır…
Şimdilik “Kemal Kılıçdaroğlu gitsin Muharrem İnce gelsin… Yok yok Kılıçdaroğlu kalsın, İnce’ye de bir yer bulunsun” gibi sadece kişilerin tartışıldığı, safların bu kişilere göre belirlendiği bir süreç yaşanıyor.
Eğer bu çekişme ilkeler üstüne bereketli bir tartışmaya ebelik edebilirse CHP’nin tastamam 50 yıldır sosyal demokrat bir partiye dönüşmek istediği ve programına böyle yazmaktan öte sosyal demokrasi yolunda adım atamadığı gerçeği belki aşılabilir.
Şimdilik yoğurdu üfleyip CHP’deki dalgalanmayı izlemekle yetinelim…
Yazarlar
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları



























Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
31.01.2022
29.01.2022
28.01.2022
18.01.2022
17.01.2022
3.01.2022
24.12.2021
13.12.2021
6.12.2021
4.12.2021