Aydın ENGİN
Önce kısa bir anı.
15 Temmuz’da Cumhuriyet’teydik. Ertesi günün gazetesini hazırlamış, gerisini gece ekibine havale etmiş ve paydos etmiştik. Çok yakın bir arkadaşımla iyice soğutulmuş beyaz şarap, çok basit bir salata ve peynir eşliğinde felekten bir gece çalmaya hazırlanmış, hatta birer yudum bile almıştık. Telefon çaldı:
- Abi, askerler köprüyü kesmiş, hepsi de silahlıymış, ayrıca tanklar da varmış…
Gazeteye çok yakın, sadece iki durak ötedeydim. İkinci bir yudum almadan bir taksiye atladım. Takside iken telefon yine çaldı. Bu kez Cumhuriyet Ankara Bürosu arıyor. Haber müdiresi Ayşe Sayın kısa konuştu, “Abi Ankara’da jetler alçaktan uçuyor” dedi.
Üç buçuk darbe (27 Mayıs, 12 Mart, 12 Eylül tam ve 28 Şubat buçuk) görmüş bir haberci için başka ayrıntıya gerek yok. Bu darbe demektir.
Gündüz ekibinden gazeteye ilk dönen galiba ben oldum. Ardından yazıişleri tayfası döküldü. Arada geçen 30-40 dakika içinde de sahiden bir darbe girişimi başladığı kesinleşti.
Birinci sayfayı yeniden düzenleyeceğiz. Bir yandan da dalgamızı geçiyoruz:
- Yav darbe dediğin cumayı cumartesiye bağlayan gece sabaha karşı 03.00’de yapılır. Yaz günü millet parklarda, sokaklarda iken, işten geç çıkan kimileri daha evine bile ulaşamamışken darbe yapan bu avanaklar da kim ola?
Kim oldukları henüz belli değildi. Ama Cumhuriyet’in birinci sayfasının manşeti çoktan belli olmuştu:
Çözüm demokrasi!..
Gece boyu, sabaha kadar darbenin yönü de, kaderi de birkaç kez değişti. Ama gazetenin manşeti hiç değişmedi: Çözüm demokrasi!..
Bir meslek sınavıydı. Murat Sabuncu, Bülent Özdoğan ve Faruk Eren’le bir yandan çalışır, bir yandan çay yudumlarken gülüştük:
- Darbeciler kazanırsa olan bize de olur. ‘Darbe yaptık darbe. Ne demokrasisi lan’ diye tepemize çökerler. Darbe bastırılırsa hemen değil ama yine ‘Ne demokrasisi, ne hukuku lan’ diye tepemize çökerler.
İçimizden biri sohbeti noktaladı:
- Ama bizim gazetenin yarınki manşeti yine de değişmez.
Cumhuriyet ertesi gün bu manşetle yayınlandı: Çözüm demokrasi!..
* * *
“Hocaefendi” diye anılıp neredeyse kutsanan o ağlak zatın Cemaat, Himmet Hareketi, Hizmet Hareketi gibi övgü içeren nitelemelerle anılan örgütü, 17/25 Aralık ses kayıtlarının ortalığa saçılmasından, hatta daha da öncesinde MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ın ifade için savcılığa çağrılmasından itibaren çoktan FETÖ’lüğe “terfi” etmişti.
Anlaşılan can havliyle, son kozlarını oynamaya kalkışmışlar ve darbeye kalkışmışlardı. Daha akşamüstü bir darbe girişiminin kokusunu alan AKP iktidarının (AKP Reisi’nin diye anlayın) ustalıklı manevraları ile kıl payıyla da olsa darbe bastırıldı.
Ülkeyi kan göllerine çevirecek, demokrasilerde, hukuk devletlerinde suçların en ağırı olduğuna kimsenin kuşkusu olmayan bir darbenin bastırılması, demokrasiden yana saf tutan herkesi sevindirdi.
Ama en çok AKP Reisi’ni sevindirdi. Nitekim henüz darbe girişiminin en sıcak saatlerinde, İstanbul Atatürk Havalimanında, TV mikrofonlarından seslendi:
- Şu anda bu çıkış, bu hareket Allah’ın büyük bir lütfu. Bu tertemiz olması gereken TSK’nın temizlenmesine vesile olacak bir harekettir…
15 Temmuz’un ikinci yıl dönümünde Hürriyet ve Sabah gazeteleri için kendi imzası ile bir yazı yayınlattı ve darbe girişiminin “Allahın bir lütfu” olduğunu yineledi:
“…Rabbimiz, Kur’an-ı Kerim’de, şer görünen kimi şeylerde bizim için hayır olabileceğine işaret ediyor (…) 15 Temmuz da sonuçları itibarı ile ülkemiz, milletimiz ve geleceğimiz için hayırlara vesile oldu…”
* * *
Doğru. 15 Temmuz darbe girişimi AKP Reisi ve takımı ve kol kola girdiği siyasal güçler için sahiden de “Allah’ın bir lütfu” oldu.
Önce, 2002’de tek başına iktidar olduğunda kadro kaynağı olarak zorunlu bir işbirliğine gittiği Nurculuğun bir kolu olan Gülen Cemaati’ni devletin, kamunun ve siyasal yaşamın her yerinden kazıdı, kazıyor, mezara gömdü.
Ancak Reis bununla ve bu kadarı ile yetinmedi. Daha iktidara gelmeden, İstanbul’un belediye başkanı iken, 14 Temmuz 1996’da “Demokrasi bir amaç değil bir araçtır (…) Demokrasi bir tramvaydır. Gittiğimiz yere kadar gider, orada ineriz” buyurmuştu.
15 Temmuz 2016’daki “Allahın lütfu”nun ardından üç yıl geçti. Anlaşılan inilecek durağa epey yakın olduğunu düşünüyor. FETÖ’cü temizliği operasyonlarını kendisine ve AKP iktidarına muhalif olan herkesi (akademisyenleri, gazetecileri, aydınları, Kürt siyasal hareketinin önde gelenlerini vb.) ve her şeyi (medyayı, üniversiteleri, sivil toplum örgütlerini) içerecek bir kapsama dönüştürdü.
* * *
FETÖ örgütlenmesi mezara gömüldü. İyi oldu.
Ancak “Fırsat bu fırsattır” denip demokrasi de, hukuk devleti de, demokrasilerin olmazsa olmazı kuvvetler ayrılığı ilkesi de adım adım ve hemen hemen mezara gömüldü.
Dün 3. yıl dönümü kutlananın bu günkü sonuçlarına bu gözle bakmak yanlış mı?
Yazarlar
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA“Masada Milyonlar Var” 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
31.01.2022
29.01.2022
28.01.2022
18.01.2022
17.01.2022
3.01.2022
24.12.2021
13.12.2021
6.12.2021
4.12.2021