Aydın ENGİN
Başlıktaki sorunun öznesi AKP Reisi Recep Tayyip Erdoğan değil; AKP de değil: Siyasal İslam.
Diyelim baskın seçim ya da erken seçim ya da olağan seçim yapıldı ve sandıktan AKP çıkamadı; MHP ile koalisyon da kursa, ittifak da kursa Meclis’te azınlıkta kaldı.
"Demokrasinin gereği budur" deyip iktidardan gider mi?
AKP içinde kimi aymazlar böyle dese bile Tayyip Erdoğan sandığa rıza gösterir Saray’ını terk eder mi?
Tayyip Erdoğan böyle yapmaya kalksa bile Siyasal İslam buna razı olur, izin verir mi?
* * *
Siyasal İslam’ın ağır ağır da olsa iktidardan uzaklaşmasının başlangıcının 2. Mahmut’un 1826’da ordu başta olmak üzere uygulamaya koyduğu siyasal ve idari reformlar olduğu kabul edilir. Nitekim o dönemde hukukta, devlet maslahatında büyük ağırlık taşıyan İslami güçler 2. Mahmut’u "gavur padişah" ilan etmişler ve oldum bittim de öyle anıyorlar.
1826’dan bu yana adım adım, 1923’den sonra da çok daha büyük bir adımla Siyasal İslam iktidardan uzaklaştırıldı; devlet aygıtı üstündeki belirleyici ağırlığını yitirdi.
İşte o yüzden AKP iktidarı Siyasal İslam’ın 200 yıllık bir iktidar açlığının sona ermesi anlamı taşıyordu ve taşıyor.
* * *
Gelelim başlıktaki soruya…
Kimileri küçük, önemsiz olayları tek tek ele alırsak belki bir genelleme yapamayız ama onlara topluca bakarak daha anlamlı, önemli ve galiba ürkütücü bir çözümleme (analiz) yapabiliriz.
Hepsini sayamam, gerek de yok. Ama birkaç örnek sayıp geri kalanının tamamlanmasını okurların sırtına yıkacağım.
AKP öncesi Siyasal İslam’ı temsil eden, biri kapatılınca öteki açılan partilerin değişmez lideri Necmettin Erbakan’ın iktidara giden yol için söylediği "Geçiş dönemi kanlı mı olacak kansız mı olacak" cümlesinden başlayalım.
Erdoğan daha iktidara gelmeden, ama gelmeye hazırlandığı günlerde ilan etmedi mi, "Demokrasi amaç değil araçtır (….) Bir tramvaydır. Gideceğin kadar gidersin, istediğin durakta inersin" cümlesiyle devam edelim…
Geçerken "Dindar ve kindar nesil yetiştirme" hedefini hatırlatıverelim.
AKP iktidarının pompalı tüfek satışını serbest bırakması ve ardından internetten bile pompalı tüfek satışına olanak tanıyan uygulamaların "sivillerin silahlandırılması" olarak nitelendiği günleri hatırlayalım.
Aralardaki herzeleri, bilinçaltını dışa vuran cümleleri, çıkışları atlayalım ve bu günlere gelelim.
"Sonradan olma Müslüman" teyzenin "Bizim aile şöyle 50 kişiyi götürür. Biz bu konuda çok donanımlıyız maddi ve manevi olarak (…) Ayaklarını denk alsınlar. Bizim hâlâ sitede böyle 3-5 var, benim listem hazır" cümlesi sadece bir meczubun zırvalaması mıdır?
Kafasına tuhaf bir sarık geçirip, bir kavanoz dolusu mermi fotoğrafı gösterip "Adam olun reise bir şey olur ya da darbe olursa hiç kuşkunuz olmasın önce sizi öldürürüm" diyen AKP gençlik kolları üyesi yeniyetme molla "darbe" derken ne anlıyor? Bir askeri darbe mi, yoksa AKP’yi iktidardan uzaklaştıracak bir sandık sonucu da onun için bir "darbe" mi?
Biliyorsunuz böylesi örnekler buraya sığdıramayacağım kadar çok. Dedim ya gerisini siz tamamlayın. Ben kişisel bir örnek aktarıp noktalayayım.
15 Temmuz -iyi ki başarısız ve her anlamda salak mı salak- darbe girişiminin ardından AKP Reisi’nin çağrısı ile kent merkezlerinde "demokrasi nöbetleri" adı altında bazı etkinlikler örgütlendi. O günlerde Cumhuriyet’te çalışıyordum. Ya 17 ya da 18 Temmuz gecesi Taksim Meydanı'na gittim. Belediye otobüsleri, özel kamyon ve kamyonetler ve hatta itfaiye araçları ile meydana taşınmış kalabalık içinde bazıları "demokrasi nöbeti" adı altında darbe lanetlemesinden başlayıp Kürtlere, Alevilere lanet cümleleri ile ana avrat sövmek arasında gidip gelen gösteriler yapıyorlardı. Stadyum amigosu gibi kalabalığa slogan söyleten cüppeli, şalvarlı, sakallı ve benim yarı yaşında olduğunu sandığım birine yanaşıp "Nöbet ne kadar sürecek" diye sordum. "Partimizi, liderimizi, iktidardan düşürme tehlikesi ortadan kalkana kadar biz zaten hep nöbetteyiz" buyurdu. "Ya seçimle iktidardan düşerse sizin parti" diye aklımca kışkırtıcı bir soru sordum ve on ikiden vurdum. Adam gözlerini kısıp gözlerimin içine baktı ve "Seçim, sandık, silah, tank, tüfek farketmez, mesele iktidardan düşürme maksadıdır. Kahrederiz onları" deyiverdi.
Saydıklarımı ve saymayıp sizin sırtınıza yıktıklarımı yan yana getirip hepsine topluca bakarsak Siyasal İslam seçim yoluyla dahi iktidarı bırakmamaya kararlı sonucu çıkarılamaz mı?
Bu örneklerden Siyasal İslam iktidarını yasalar çıkararak, yasalar çıkarılamıyorsa yasaklar koyarak, KHK’lara başvurarak, olmazsa olağanüstü h^l ilan ederek, o da olmazsa zor kullanarak devam ettirmeye kararlı sonucu çıkarmak temelsiz ve içi boş bir iddia mıdır?
Cevap aramaya çalışacağım. Ama yer kalmadı. Öyleyse yarına…
Yazarlar
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTefessüh… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUAnayasa engeli olduğu halde yeniden seçilmek isteyen başkan ne yapar? 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet Berkanİktidar ülkeyi yönetebiliyor mu ki? Tek kişi ne kadar yönetebilirse o kadar işte… 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit Akçay2025’in kalanı nasıl geçecek? 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBüyük Aldatmaca: Popülizmin (Halkçılığın) Yolsuzluk Ve Eşitsizlik Konusundaki Yalanları 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNESiyasî kimlikler panayırı kapandı 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanBatı artık Kiev’de Zalujni’yi görmek istiyor gibi 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNMisak-ı Suriye! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRGüvensizliğin gölgesinde siyaset: Geçen yıla kıyasla korku düzeyimiz yükseldi, peki neden? 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKUVVETLER AYRILIĞI YOK İSE… 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplum Çağrısı; Hasta Tutsaklar 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRKÜRT ULUSAL BİRLİK KONFERANSI 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
31.01.2022
29.01.2022
28.01.2022
18.01.2022
17.01.2022
3.01.2022
24.12.2021
13.12.2021
6.12.2021
4.12.2021