Aydın ENGİN
Sosyal medyayı "kaldırmak" kararını yine dün bizzat AKP Reisi ilan etti. Sırada ne var sizce?
AKP Reisi Tayyip Erdoğan kızının doğumu üstüne aşağılık ötesi tweet'ler atanları işaret ederek ("bahane ederek" diye okumanız daha doğru olur) farklı anlaşılması mümkün olmayan çok net cümlelerle seslendi:
- Niçin YouTube, niçin Twitter, niçin Netflix şu bu gibi sosyal medyalara karşı olduğumuzun ne demek olduğunu anlıyor musunuz? İşte bu ahlaksızlıkları ortadan kaldırabilmek için. Sosyal medya düzene sokulmalı. Bu tür sosyal medya mecralarının tamamen kaldırılmasını, kontrol edilmesini istiyoruz.
Gerçi Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı’nın başındaki devlet memuru bu açık seçik cümlelere kılıf bulmaya çabaladı ama nafile çabaydı. Nafile oluşu İletişim Başkanı’nın yeteneksizliğinden değil. Ne yapsa, ne kadar çabalasa Tayyip Erdoğan’ın sözlerini başka bir anlama taşımak mümkün değildi de ondan.
Oysa o sosyal medya kurumlarının Türkiye’de de kurumlaşmalarını, gelirlerinin vergilerini ödemelerini sağlayacak yasal bir düzenleme yapılmasına itiraz edecek kimse olmasa gerek.
Keza o tür medyalarda kol gezen cinsel istismar, müstehcenlik, kumar, dolandırıcılık, hakaret gibi suçları işleyenleri de devletin denetleme kurumları izler, bu mesajları ya da fiilleri işleyenleri savcının karşısına diker; suç hukuken kesinse cezalandırır…
Ama AKP Reisi'ni böylesi hukuksal ve demokratik önlemler kesmiyor. O sosyal medya denen iletişim ve paylaşım kanallarından bütünüyle kurtulmak istiyor.
Neden?
Soruyu sadece Twitter YouTube, Netflix, Facebook gibi "mecralar"la sınırlayarak ele alırsak doğru cevaplayamayız.
AKP Reisi'nin ve partisindeki elebaşıların kurtulmak istedikleri sadece sosyal medya kanalları değil. Muhalif olan, AKP iktidarının yokuş aşağı inerken freni patlamış kamyon gibi gidişini sergileyen, yapıp ettiklerine, mesela Orta Doğu’daki savaşçı ve yayılmacı politikalarına itiraz eden medya kanallarının tümü.
Yani sayıları çok az kalmış kağıda basılan bağımsız gazetelerden, yine sayıları çok az kalmış ama izlenirlik oranında açık ara ile AKP organı TV’leri sollamış haber televizyonlarından, halkın haber alma ihtiyacını karşılayan ve hakkını savunan internet gazetelerinden ve haber sitelerinden kurtulmak, onları kapatmak, susturmak istiyor.
Daha kestirmesiyle kendisine bağlı olmayan ve AKP organına dönüştürülmüş medya dışında kalan her türlü (evet her türlü) medyayı yok etmek hedefini önlerine koymuşlar.
Böylece iktidarları için dikensiz gül bahçesine kavuşmak, kamu kaynaklarını yağmalamaya, Cumhuriyet tarihinde benzeri görülmemiş bir israfa kimsenin itiraz edemeyeceği, olup biteni sergileyemeyeceği, halkın haber alma hakkını ete kemiğe büründüremeyeceği bir medyasızlaştırma operasyonu uygulamak istiyorlar.
AKP organı yapamadıkları basılı gazetelerin resmi ilanlarını Basın İlan Kurumu’nun başındaki "memur – müdür" marifeti ile kestirdiler ve o gazetelerin önemli bir gelir kaynağını kuruttular.
Halk TV ve Tele 1’i beşer gün kapattılar. Bundan sonraki adımın lisans iptali ile bu iki TV kanalının tümüyle yok edilmesi olacağı artık herkesin bildiği bir sır.
Ardından sıra Fox TV’ye gelir mi? Bilmem. Ama gelirse kim şaşar?
Sosyal medyayı "kaldırmak" kararını da yine dün bizzat AKP Reisi ilan etti.
Sırada ne var sizce?
Soruya ben cevap vermeyeyim. Belki çocuksu bir önlem ama yine de tilkinin kuyruğunu akıllarına getiren ben olmayayım.
O yüzden soruyu kendiniz cevaplayın…
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolCHP nereye? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Boğazımdan tek kuruş geçmedi” 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Masumiyet karinesi’ mi, o da ne ki? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBaşkanlık monarşisi (presidential monarchy) meselesi: Teorik bir izah 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFiyat istikrarı mı, finansal istikrar mı? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselVahim bir gelişme: İşgücü piyasasında daralma 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Önerisiz veya bizzat öneriyle eleştiri” 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTrump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı? 2.11.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜREÇ VE "DİLİN KEMİĞİ"! 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKDünyanın araf dönemine denk gelen Türkiye’nin çözümü 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİki din, iki tanrı tasavvuru 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENAK Parti 2.0’a Hazır Mıyız? 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYBaşkalarının acısı… 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezGüvenli Liman: Altın ve Gümüş 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaSüreç yönetmenin sorumluluğu 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları






























































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
31.01.2022
29.01.2022
28.01.2022
18.01.2022
17.01.2022
3.01.2022
24.12.2021
13.12.2021
6.12.2021
4.12.2021