Aydın Ünal
Üstad Necip Fazıl Kısakürek İslamcılığın sembol ismi, hatta yeni İslamcılığın kurucularındandır. Nihal Atsız ise, Türkçülük ve Turancılık hareketinin ideologlarındandır.
İki ayrı hareketin bu iki sembol ismi aynı dönemde yaşadılar ve zaman zaman sert polemiklere de girdiler.
Nihal Atsız, 1970 yılında Ötüken Dergisi’nin 11. sayısında kaleme aldığı uzunca bir makalede din, tanrı, İslam, peygamberler hakkındaki fikirlerini beyan etmişti. “İslamiyet Türkler sayesinde yaşadı ve yükseldi. İslamiyet Türkleri değil, Türkler İslamiyet’i yüceltti. Biz İslam olmadan önce de büyüktük. Keramet İslamiyet’te olsaydı her Müslüman millet yükselirdi” der Nihal Atsız… Kur’an-ı Kerim’in (Hz.) Muhammed’in (sav) “talimatları” olduğunu yazar. Hz. Adem ve Hz. Havva’yı reddeder, “Yahudi Krallarının” (Hz. Musa) Peygamber diye Türk milletine telkin edilmesine itiraz eder. Türkleri Tanrıkut Mete’nin yarattığını söyler. Uzunca bir girişin ardından sözü Necip Fazıl’a getirir: “Necip Fazıl iyi bir nesircidir. Fakat hiçbir yüksek okuldan mezun olmadığı için bir fikir tartışmasında ondan parçalar alıp tanık diye kullanmak doğru olmasa gerektir” der ve biraz mahreme, biraz da müstehcenliğe başvurarak Necip Fazıl’ı ağır eleştirir.
Necip Fazıl ise, Babıali adlı eserinde Nihal Atsız’la ilgili düşüncelerini kaleme almıştır. Atsız için “Havası, esprisi, mizaç renkleri olmayan birisi”, “ahmak, budala, rezil” ifadelerini kullanır. “O, Türkçülük hissinden geliyor, bizse İslam fikrinden yola çıkıyorduk. O, ideolocyalaştırılması imkansız bir duygunun adamıydı; bizse her hissi potasında eriten bir düşüncenin bağlısı…”
Atsız’ın İslam’a “Milletimin dinidir; hürmet ederim” ifadesi karşısında Üstad, “İslam'a böyle bir iltifat, onu topyekûn reddetmekten beterdi. Kıymet, millete verilmiş ve İslam tâbi mevkiine düşürülmüş oluyordu. Halbuki biz, Türk’ü Müslüman olduğu için sevecek ve Müslümanlığı nispetinde değerlendirecek bir milliyetçilik anlayışı peşindeydik ve bu anlayışa ‘Anadoluculuk’ ismini veriyorduk… Eğer gaye Türklükse mutlaka bilmek lazımdır ki, Türk Müslüman olduktan sonra Türk’tür tezini güdüyorduk” eleştirisini yapar.
Necip Fazıl ile Nihal Atsız, kendi dergilerinde birbirlerine karşı bu sert ifadelerine rağmen, tanışan, görüşen, birbirleriyle konuşan kişilerdi.
Nihal Atsız, Necip Fazıl’ın davetiyle Büyük Doğu Dergisi’nde yazmıştır. Necip Fazıl, Nihal Atsız’ı evine davet ettiğini, bir gece sabaha kadar konuştuklarını nakleder. Aralarındaki son diyalog, 27 Mayıs darbesinin ikinci gecesinde telefonda olur. Nihal Atsız darbeyi desteklemektedir. Necip Fazıl’a “seni hala tevkif etmediler mi?” diye istihzayla sorar. Necip Fazıl “telefonu nefretle yüzüne kapattım ve ölünceye kadar yüzünü bir kere bile görmedim” der.
Yeni Şafak yazarımız, değerli ağabeyimiz Osman Akkuşak da 8 Ağustos 2016 tarihli yazısında Necip Fazıl ve Nihal Atsız’a dair bir hatırasını nakleder: “1960’lı yılların birindeydi.. Necip Fazıl Bey’le bir aksam üstü Meserret Kıraahathanesi'nden çıkarak Kadıköy’e geçmek üzere Karaköy İskelesi'nden kalkan vapura girdik.. Tam vapura ayak bastığımız anda kapıya yakın bir koltukta Nihal Atsız’la karşılaştık.. Ben onları tanıştırmaya hazırlanırken bir de baktım onlar tokalaşıyorlar, birbirlerinin hatırını soruyorlar.. koltuklara yerleştik.. ikisi arasında bir diyalog başladı.. Ta Kadıköy’e varıncaya kadar… Bu iki karizmatik şahsiyetin 15-20 dakikalık konuşmasında dikkatimi çeken şey; birbirlerine karşı gösterdikleri nezaket ve ciddiyet tavrı idi..”
Necip Fazıl ve Nihal Atsız, asla anlaşamayacak, uzlaşamayacak, aynı zeminde buluşmaları çok zor iki şahsiyettir. Ancak, 27 Mayıs 1960 darbesi öncesinde defalarca bir araya gelmiş, görüşmüş, konuşmuş, Necip Fazıl’ın evinde buluşmuşlardır; Büyük Doğu sayfaları Nihal Atsız’a açılmıştır.
Peki nedir onları buluşturan zemin?
Bu ortak zemini de Necip Fazıl izah ediyor: “Onunla ortak olduğumuz nefret kutupları üzerinde 1950 ve 1958 Büyük Doğu’larında bazı yazılarını neşrettik.”
Necip Fazıl ile Nihal Atsız’ın “ortak oldukları nefret kutbu” CHP’dir. Necip Fazıl Adnan Menderes’i desteklemekte, tabii olarak CHP’yi ülkenin başına gelmiş en büyük felaket olarak değerlendirmektedir. Nihal Atsız Adnan Menderes’ten hazzetmese ve yazılarında istihzai şekilde “Etnan Bey” ifadesini kullansa da, o da CHP’den ve İsmet İnönü’den nefret etmektedir.
CHP düşmanlığı, birbirine zıt iki karizmatik şahsiyeti ortak bir zeminde buluşturmuş, ortak harekete mecbur etmiştir.
Milliyetçilik mahiyetleri farklı da olsa, iki ideolog, CHP’nin vatana, millete, ortak değerlere yönelik saldırılarını ve tahribatını önleyebilmek için güç birliği yapmışlardır.
Yaşadığımız süreç yine böyle bir mutabakatı gerekli kılmıyor mu?
Bir tarafta FETÖ’nün dümen suyuna girmiş, PKK’ya müsamahalı, DHKP-C’ye müzahir, Türkiye düşmanlarıyla ittifak halinde bir cephe varsa; diğer tarafta, farklılıklarını ötelemiş “milli” bir cephenin, Necip Fazıl-Nihal Atsız cephesinin oluşması pek tabiidir.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları



































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
19.11.2024
16.04.2024
6.01.2020
10.12.2019
21.01.2019
10.01.2019
3.02.2019
31.12.2018
27.12.2018